20 Mart 1936 Tarihli Haber Gazetesi Sayfa 7

20 Mart 1936 tarihli Haber Gazetesi Sayfa 7
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

——— ——— — HABER — Akşam postası Amerikan dervişleri - Kendilerine nasıl işkence yaparlar? Dağ tepesinde çarmıha gerilen — töbekâr... (Şubat ayında öldürülen Yazıcı Carl Taybr'in arkadaşı Roland Price tarafından alınmış müt- hiş manzaralar...) (Holivuddan yazılıyor) : Tanınmış mecmua yazıcılarından '_ı Taylor'un Birleşmiş Amerikada Ni Meksika vilâyetinin 1ssız mıntaka” da kendilerine işkence etmek mez- ebî_nde bulunanlar tarafından öldürül- *Si bütün Amerikanın gözlerini yeni- :n bu_ va..hşi mezhepli insanların üstü" R ğuırmıştir. Bu mevzudan evvelce 1saca bahsetmiştik, - Serseri fotoğrafçı adıyla — tanıman â'ai:înd- Price bu Mmezhebin —muhtelif ÖNlerine ve bilfiil işkence manzaraları smdair çekmiş_ ol'duğu fotoğrafları ge- ay neşretmiştir. i Pıji_ce 1934 senesinde bu “Kardeş" Ö_iığîış;âgıepdaşla,g arasında iki ay geçir Ş * bir fotoğraf — makinesi tarafın" y Simdiye kadar hiç — zaptedilmemiş ü Orkunç ve müthiş resimler çekmiş- ka Ye e Price'in — anlattıklarına göre “Los armanos töbekârları,, yeni Mieksika- Sok geniş bir ölçüde yayılmış olup civarı kontrolu altına almş bu” aktadır. Mezhep ver.nekte olduğu € doldurmak ve tarif edilmez işken Ğ:_'le bütün mıntakada dehşetli bir hâ İyet kurmuştur. A Mezhebin ayni zamanda maddi edt'eti de eline almış olduğu — yegâne ? Yeni Meksikadır. ; Töbekârların yayılmış olduğu mm- h her nahiyesinde —bir tapınak &rdır. Ve bunun başında bir hermano kardeş bulunmaktadır. Yalnız mez-| *Pdaslar bu Hermanonun kim olduğu- ıeîebh"irler. Mefllıebin esrarını fâş eden- Eelenve esrar öğrenmek için dışarıdan Üri ?ab&_mcılara verilen yegâne ceza diri gömmektir. ”"'i::îüe âyinlerinin bir çoğunu gör ; * Olan Price bir büyük pehriz âyini- Söyle anlatmaktadır. : biş “En önünde elinde fener taşıyan adam, arkasında da flüt z çalan bir ü'mll'lo olduğu halde alay göründü. ülelîünw Ei;llmasma çilelerini — dolduran qâhüe!lerm yüksek sesle söyledikleri €ri refakat ediyordu. İ h Tövbekârlar ayaklarında kana bur Di b SPantalonlarla teker teker yürü- Elle,i' ırtlarında başka üst baş yoktu. Ti hne İspanyol süngülerinden yapıl- | Ve “*baçlarla dövünerek sırtlarını kan 3ra içinde brrakryorlardı. q“;ırâhi söyliyen titrek sesleri hiç dur* !%m du. Nihayet Morada — denilen hç « 1 ı:ğa vardılar. İçeriye girince kapr y%dîpandığı için yalnız ilâhiler işitili- » Âra sıra acı ve dehşetle koparı ? çığlık türkü seslerini kesiyordu,... sârmıha germek | N.n Kutlu cuma alayınımnö nünde Her- u_m:nbı taşla yükletilmişti. Taşların İ de ölümü temsil edilen siyah örtü- da çarmıha gerilmek için seçilmiş olan Hermano yani kardeş üstüne asılacağı haçı omuzuna yüklenmiş bunun ağırlığı altında düşe kalka yürüyordu, Kendilerini kırbaçlarla döven töye bekârlar da arkadan gelmek suretile a-| lay Moradaya girdi Haç yere kondu. Çarmrha gerilecek namzet bunun üstü- ne bağlandı. Haç kaldırıldı. Adamın ba- şına siyah bir torba geçirildi. Böyle gerilen adam bayılıncaya ka» dar uzun müddet haçın üstünde kaldı. Bu sırada da kardeşler hiç durmadan haçın çevresinde mırıldanarak dolaştı" lar. Nihayet “kurban,, tapmağın içine götürüldü. Tövbekârlar yabancılardan hiç hoş- laâanmazlar ve bunları aralarmına kat'iyyen | sokmazlar.,, Serseri fotoğrafçıdan başka kimse bunların arasına larını alamamıştır. hiçbir e.kik Yazıcı ve sergüzeştçi Karl Taylorun Yeni Meksikadaki kulübesinde öldürül- mesi meselesini tahkik etmekte olan ad“ liye ve polis memurları bu cinayeti bar- bar mezhebe inanmış tövbekâr kardeş * ler tarafından yapıldığına şüphelenmek: tedir. Mütaassıp — tövbekârlar mezhep- lerinin en kanlı işkence ve âyinlerini 26 şubatta yaparlar, Taylor ise meraklı bir yazıcı sifatile bu fevkalâde müthiş man- zaraları görüp heyecanlı makaleler yaz- mak üzere Yeni Meksikaya — girmişti. Paskalye âyinlerinin başlamasına bir iki| gün kala ölü olarak bulunması memur" ların şüphelerini kuvvetlendirmektedir. Zaten yarı vahşi olan — bu mıntakada rençberlerden, kavboylardan ve çoban: lardan mürekkep bir takım — insanları disiplin altına almak çok zor görülmek- tedir. Bu mezhep aşağı yukarı tam bir asır dıir böyle en kanlı ve en müthiş bir şe- kilde sürüp gitmektedir. &, 9 tarafından ölüm arabası yürüyor: |* heykel vardı. Arabanın arkasında sokularak sır-| T SA Meşhur dolandırıcının karısı Bayan Staviski Yeni ve eski ha “Avrupanın en iyi giyinen kadını,, diye anılan, mücevherleri bütün bir k- tanın gözlerini kamaştırmış olan sonra râtip bir Paris hapishanesinde bir sene kalan bir kadın, bugün — Nevyorkun Brodvey caddesinde yarı çıplak revüler gösteren bir barın sağdan ikinci oyun" cusudur. Bu kadın dünyanın en müthiş dolan dıricısı Staviskiden dul kalan AÂrlettir. Kurduğu tertibatla Fransız hükümetini altüst eden Staviskinin kariısı Arlet.. O şimdi haftada 70 lira kadar bir paraya çalışan bir “revü kızı,,dır. Mütevazi bir dairede yaşıyor. Pek az kazancının yarısı, çocukları Mişlen ile Kloda bakan mürebbiye Kamil Lö Fransuvaya gönderiyor. Bu — mürebbir ye Arlet hapishanede iken de yalnız kalan bu küçüklere bakmış ve hâlâ da bakmaktadır. Arlet hapishanede bulunduğu bir sene içinde hatıralarını yazmıştır. Bu hatıraları neşretmek istiyen bir tâbi 1000 İngiliz lirasr verdiği — halde Arlet reddetmiştir. Bir arkadaşı diyör« ki: “Onun pek mühim esrarr ihtiva eden hatıralarını — neşretmemesi için daha çok para verenler vardır.,, dir. Çok uzun boylu ve — nahiftir. Saçı cih etmekle beraber, gene sırrını yar nız kendisinin bildiği bir güzel kokuyu sürünmekte devam ediyor, ve pek paha lr çinçila kürkünü giyiyor. Dünyanın en korkuünç doölandırıcr sından dul kalan bu kadın güzel değil- dir. Çok üzun boylu ve — nahiftir. Saçı altın kırmızısıdır. Elleri sevimlidir. -Ken disinde Parisli zarafeti — vardır. Fakat onunla konuştuğunuz zaman başından geçen felâketlerin ruhunda - hasıl etti- ği acıyı sezersiniz. ; Diyor ki: “Bugün beraber çalıştığım arkadaş larr eskiden Paristeyken tanırdım. Mur hakemem yapıldıktan sonra, yeniden bir hayata başlamâmı istediler. Fransa Kİ ea Bi İalk b M e yı bütün eziçi hatıralarile terketmek istiyordum. İntisap ettiğim sahne haya- tı eskidenberi beni cezbederdi. Bu be- nim için bir başlangıçtır. Fakat şimdi bu hayattan hoşlandr ğımı sanmayın. Saatlerce — çalışmağfa mecbur kalıyorum. Her akşam saat se" kizde işe başlıyorum. Sabahın dördüne | | kadar çalışıyorum. Sonra yatağa girip| | bütün gün uyumak mecburiyetindeyim. İşimi ancak bu tarzda — görebiliyorum. İşte bugün yorgunum. — Fakat kalkıp berbere gitmem lâzım. Halbuki kımıl- damak bile istemiyorum. Nevyorku eni konu göremedim. Nasıl görebilirim? Ge celeyin bar.. Sabahleyin uyku.. Fakat bu yeni şehri, yeni - hayatı seveceğimi sanırım. Hayatı, o kadar ya“ kından, öyle var kuvvetile — yaşıyorsu" nuz ki.. Yalnz şu soğuk olmasa, Dolandırıcının eski karısı bu srrada pahalı çinçilla kürkünü sırtına alarak “Hvet, dedi. Kürklerim — olduğunu görüyorsunuz. Ama bütün — elimdeki bundan ibarettir. Amerikaya gelmek * çin mukavelemi yaptığım zaman büyük moda evlerinden birisi bütün yolculuk ihtiyaçlarımı temin etti. Evet, kürküm var.. Fakat bütün servetim bundan i- baret.,, Staviskinin karısı bu beyanatı bir ingiliz gazeteci kadınımna verirken şunu şart koşmuştur. *“Ancak kocamın adımı — geçirmiye- ceksiniz ve onun işini kurcalamıyacak" sınız. ÖOna dair bütün — söylenecekler hatıralarımda yazılıdır. O ise gizlidir.,, Gazeteci kadın bunun üzerine sör” | müuştüur. “Günün birinde yeniden evlenecek misiniz?,, “İyi hordunuz. Günün birinde tabi: ri uzun bir zamanı — gösterir. Ve ben genç bir kadınım. Bir İngiliz lordundan, bir de seçme bir Belçikalı şahsiyetten evlenme teklifleri geldi. Hapishanede bulunduğum müddetçe — mütemadiyen . evlenmek istiyenilerden mektup alryor- dum. Ve hakiki mektuplar, hakiki istek lerdi bunlar..,, " Bir sanayici vardı ki, hapishaneye hergün taze çiçekler gönderiyordu. Be- nimle evlenmeği istiyordu. Fakat Atlas denizinin bu tarafına geçmemden sonr yatını anlatıyor İşte Arlet Staviski, Nevyork barın da çalışarak Pariste bulunan bu” yavrularına para gönderiyor... Re simde anne ve çocuklar bir arada görülüyorlar ra artık mazi benden ayrılmış gibi.Kendi hayatımı kendime — hasretmek, kendi hayatımla kendimi vücude getirmek is-| tiyorum. Bu yolda saadeti bulacağım.,,, Arlet, Büyük harpte — ölmüş bir Fransız zabitinin kızıdır. Babası ök dükten sonra, annesi — yeniden evlen miş ve bu kızcağız kendi hayatını ka" zanmak mecburiyetinde kalmıştır. Ken disi şöyle diyor: “Patu'nun moda — müessesesinde mankenliğe başladığım — vakit daha 18 yaşındaydım. Elbiselerimi de 0 müesse- seden alryordum.,, " N “İyi giyinmek istiyen bir kadın se-| nede ne kadar para harcar veya harca- ması lâzımdır?,, “Bu giyinişin neye mal — olacağını 16 yaşında vaız Amerikada 16 yaşında bir kız papaz türemiştir. Amerikanın genç neslinin âkıbetinden korktuğunu söylemektedir. İ Beti Hovard isimli bu kız pa paz, Aemrikanın muhtelif yerle rinde varzlar vermekte ve: “Bu - günkü Amerikan nesli, hakkı ta nımazsa, mahvolacaktır,, demek - tedir, 16 yaşındaki bu kız papaz Nev- york şehrinin muhtelif kiliselerin- de altı ay dini âyinleri idare et - miştir. Kendisinden sık sık bah - settirmesinin bir sebebi de şudur: Âyin esnasında yalnız ilâhileri söy- lemekle ve söyliyenleri idare et - mekle kalmıyor, kilisede piyano, kitar ve diğer musiki âletlerini de kendi eliyle çalıyor... 4 pek bilemem ama, herhalde — senede 10,000 sterlin kadar bir para ister.,, Arletin, ölen kocası Staviskiyi sev* diği muhakkaktı: “O harikulâde bir a damdı diyor. Çocukları seviyordu. Bi- zi seviyordu. Çok mes'uttuk..,, Bununla beraber — Ârletin saadeti ancak beş yıl sürmüştür. Bundan doküuz sene evvel Aleksare dr Staviski ile evlendiği zaman, Stavis" ki bir hapishaneden henüz , çıkmıştı. Fakirdi. Fakat bir kadın bir erkeği se vince,. İşte o zaman iş değişiyor.. Arlet diyor ki: “ Müşfik bir koca, ve — evlâtlarını seven bir babaydı. Benim için —hepsi bundan ibaret..., Mücevherlerine dair sorülan bir sus ale şu cevabı vermiştir: “ Onların hepsini kocama vermiş- tim. Memleketten çıkmak için paraya ihtiyacı vardı.,, Arlet kocasının — ölümünü, gazete müvezzilerinin sokaklarda bağırmasın" dan öğrenmiştir.. Sonra Klariç oteline taşınmış ve o" rada polis kendisini yakalamıştır. “Niçin, diyor, niçin beni - orada yakalasınlar. Kocalarının parasını kul- lanan başka kadınlar yok mu? Ben ne yapmıştım ki beni tevkif ediyorlardı!?,, Hapishanede bulunduğu sırada haf tada bir defa gidip bir sıhhat — evinde çocuklarile görüşmesine müsaade edi- yorlardı. Çocuklarından biri doküz bi beş yaşındadır. Mabirbl Fakat o, kendisinin — hapishanede olduğunu çocuklarına -bildirmek istemi yördu. Şimdi, evet şimdi — babalarının öldüğünü biliyorlar.. İşte o kadar..,, “Hapishane nasıldı?,, “Rahişeler, hırsızlar ve serseriler* den mürekkep yedi kadınla bir koğuş ta bulunmak, kötü yemek ve hürriyeti kaybetmek.. Bunlar iyi midir? Hatıra- larımda bunlardan da — bahsedecekler ve kitabım birgün neşredilecektir..,, Dolandırıcının bu eski karısı, şimdi Nevyork barında görülmemiş takdirler le karşılaşıyor. - Arlet; “Çalışacağım, diyor. Hapis- hanede bulunduğum müddetçe çocuk * larıma bakan kadına olan borcumu öde yeceğim. Manevi ve maddi — borcumu.. Sonra onları da yanıma alacak — kadar para biriktirmeye uğraşacağım. Çocuk- larımdan hergün haber alıryorum. İşte bakın bir tanesinde ne diyorlar: (Eve gel artık Petite Maman.. çabuk — ara- mıza gel!) mes'ut olmak istiyorum. Fa" kat çocuklarımla da beraber olabilsem.., Arlet Staviski bir şeye — şaşmakta- ir. O da bütün çektiği — cefalara rağı men hiç değişmemiş olmasıdır.: “Ayna«s ya bakıyorum, diyor, tamamen — eskisi gibiyim..,, Fakat hayata pek güvenilmez, .. B NN Zai e Gd d ll c

Bu sayıdan diğer sayfalar: