YE OIS MART — 1936 *ktor Ahmet Asım İİ Urun konferansı Şİ Yoğuran kadın VE Doğurmayan kadın , Kanunu medeni, ırlığı bir boşanma **bebi telâkki eder | Örtaköy Şifa yurdu baş heki - Dr. Ahmet Asım Onur, dün, t 17,30 da, Eminönü, halkevi Mferans salonunda (Analık hıf- “hhası) mevzulu bir konferans miştir, Dr. Asım Onur konferansının Zuu olan Analık Hıfzıssıhha» gebelik, doğum, ve losalık hıf- İhhası olmak üzere üç kısma Ymıştır, Gebelik hıfzıssıhhası. dirkaç ay evvel, İstanbul radyo- "da söylediğinden dünkü kon - “ansında daha ziyade doğum ve Uiğa nit sağlık bilgielrinden miştir, Hastanelerde, evlerde, doğum .â,3sında kadınlara nasıl yardım ğini anlattıktan sonra, ev- Doktor Asım Onur * Pelkim veya ebe gelmesine va - İmadan ansızın doğuran bir h na ne yolda muavenet etmek "9 geldiğini söyledi. dr. Asım, losalık esnasında, Da ve muhitine düşen vazife- ,* izah ettikten sonra kadınla - *“be kalmak ve çocuk yetiş - k kabiliyetleri hakkında şun- Söylemiştir: y “Ter hasta, ve her devirde, ço- ty Yetiştirme” ne kadar ehem - &*t verildiğini bilir ve takdir z. Eski Roma'ı'ar zama - İA çocuk getiren bir kadın, bü- malik hak'arından başka av- bir takım imtiyazlara sahipti. mukabil, çocuğu olmıyan kı: kadınlar herkesin karşısına h aktan ve diğer kadml'arın yk olduğu daha bazı imtiyaz - mharum idiler. Meşhur eriş Emil Zola, “Fencondi- b “reli eserinde modern kadın ““iğini şöyle tasvir ediyor: Bir gocuğunu memesinde ve İni dizlerinde bulunduran © Sn ideal ka”m*ır,.. Seza, mubtehtf dinler, çocuk İyen kadınların ku-urlarmı N sikliklerini, bazı kaideler Sak suretiyle tamamlamağa Puslardır, 4.2 de, medeni kanun kabul e- İndenberi, kaim kısırlığı, , Yanma sebebi teşkil etmek- *. Dr. Asım Onur sözlerini Tibet “lâma,,sı ülkesini F Tr 'HABER — Aksam postai garplılaştırıyor Çini gördü, medeniyet öğrendi. Ve ağzın- daki takma dişlerden çok memnundur! Asya dağlarındaki esrarengiz ülkenin hükümdarına dış işleri müşavirliği yapmakta olan Ame- rikalı bay Enders bu makalesiyle büyük Lâmanın Tibeti nasıl garp-! kılaştırmakta olduğunu anlatmak tadır. Birleşmiş Amerikanın Je va vilâyetinde doğmuş olan En- ders bütün hayatını Tibet serhat- | : ları üstünde geçirmiştir. Daha kü çöcük iken Hindistana gitmişti. Kendisi büyük Lamanm kabine- sinde aza olduğu gibi Tibet mil- let meclisinin âyan kısmında da a zadır. Bu meclis dünyanm en eski parlâmentolarından biridir. ... YAZAN Gordon B:. Enders (Türkiyede neşir hakkı Haber gazetesine mahsustur.) Şimali Tibet'ten gelmekte olan kısa haberler, bu ruhaniler ülkesi nin bükümdarı büyük Lâmanın Çinde geçirdiği 12 senel7: ihtiyari menfa hayatından sonra, ana yur- duna döndüğünden beri, bu esra- rengiz memleketi garplılaştırma- ğa başladığını bildirmektedir. Bu haberler bütün Asyada on senedir vuku bulan hâdiselerin en mühimmidir. Önün tahta avdeti, Japonya, Çin, Rusya ve Hindista- nm arsrulusal siyasalarmı idare e- denler için adetâ bir zelzele ma- hiyetindedir. Orta Asyadaki dağ. Hk hakanlığından bu zat, adı ge- çen imparatorluklar arasında-mü- vazeneyi kontrol edebilecek vazi- yettedir. Büyük Lâmayı, dünya, taşrmak- ta olduğu iki ünvandan ya birisi, yahut da ikincisiyle tanır. Çin ta- rafı onu umumiyetle Pançan Lâma diye çağırır. Birinci kelime şeref Unvanıdır ve “Şevketlüâ mualli- mim,, demektir. Hindistan ve do- layısiyle İngiltere ile ingilizce ko- nuşan milletler ona “Taşi Lâma,. derler. Birinci kelime kendisinir Vatikanı olan Lahassanın batısın- daki papaslar, ruhaniler şehri Ta- şilhunpodan alınmaktadır. Asrl ismi “Çozg'yi Ny - ima,, dır. 54 yaşındadır. Daha anasm- dan doğduğunun haftasmda Tibe- tin mucize yapan adamları tara- fmdan “Yer yüzünde allahın insan şeklinde tecelli etmiş,, nüshası o- larak seçilmişti, Üç hafta evvel bu zat kalabalık bir papas ve hacılar alayının ba- şında olarak Çinden tekrar Tibete yürümüs ve Tibetin Cin hududu ya kmındaki muazzam Kumbum ma- naslırına girmiştir. Burada otur- makta olan 12.000 papas onu bü- yük ihtisam ve törenle karşılamış- lar ve Tibet, Mogolistan ve Garbi Çinden gelmiş 500.000 müteassıp Lâma hacılarınm huzurunda bir dini âyın yapmışlardır. l şöyle bitirmiştir: “Temenni ederim ki, kadınla - rrmız, doğumun ufak te“ek arıza- larını navavı itiara alma*ıp mü - teaddit defa gebe k-lJarak doğur - sunlar ki, bu sayede ata'arrmız. eski Türk'er «'bi yer yüzünün en kuvvetli uluslardan biri elalım.., Konferanstan sonra, pr-jeksi- yonla »ebelik, doğum ve 1-s-İr#m muhtelif sa'halarma ait filimler österilmiştir. Son iki senedir büyük Lâma ge- riye dönüş hazırlıklarını yapmak- taydı. Büyük Lâma paytaytına varır varmaz Tibetin arstulusal politika. da oynadığı rol çok mühım bir şe- kil alacaktı. Tibet tarihinde harici dünya hakkında malümatı olan ilk | kümdar bu zatır. Japonların Man- çuryada patlıyan toplarının sesini kulaklariyle işitmiştir. Hindistanda ve Çinde uzun müddet yaşamıştır. Mogolistanın ve Türkistanın kendi hükmü altın- da olan toprakları üstünde Rus kudret ve nüfuzunu çok yakından bilmektedir. Şimdiye kadar belki de şark hükümdarlarından hiç birisi örnek ve kılâvuz olarak Amerikayı ele almağı aklından bile geçirmemiş. tir. Büyük Lâma ise Amerikaya hayrandır. Amerika tarihine vu- kufu çoktur. Çinde iken birçok Amerikan fabrika, mektep ve has- tahanelerini ziyaret etmiştir. Bir Amerikan diş doktorunun ağzına takmış olduğu takma ( dişlerder çok memnundur. Ve hayatını Lâ- ma dinini hikâye eden 108 koca- man kitabı okumakla geçirmiş ol- duğundan gözleri (o bozulmuştu. Şimdi burnuna takmakta olduğu gözlükleri de bir Amerikalı göz doktoru vermiştir. Büyük Lâmanım şimalt paytah- t Koko - Nor, mavi Koko . Nor gölü kıyısında inşa edilmiş yepye- ni bir şehirdir. Burada kocaman bir hükümet konağı, asri bir telsiz istasyonu, hükümet memurlarma mahsus ikametgâhlar ve tâyyare meydanları vardır. Henüz kullanılmamış olan tay- yare meydanı, Lâmanın müstak. bel plânlarına göre, benim tavsi. yemle yapılmıştır. Hakanlığının tedrici bir surettegelişme ve dün- yaya açılmasında tayyarenin ilk a- dım teşkil ettiğine büyük 'Lâma çoktan inanmıştır. Tibette henüz biç bir tayyare karaya inmemiştir. o Çok yüksek dağlar, tayyareye mahrukat teda riki meseleleri uzun uzadıya tetkik edilmeğe muhtaçtır. Gelecek yazda kudsiyetpenahın yanına döner dönmez ilk yapaca- ğım iş tayyare programını ileri sür mek olacaktır. indik, Ğİ A mi Harici dünya bakımmdan bu tayyare münakâlâtının en dikkate şayan ciheti şudur ki taşıyacağı başlıca mal altın olacaktır. Tibet dünyanın altın istihsal e den büyük memlektlerinden biri dir. Bu istihsal şimdiye kadar Lâ ma papaslarının tayin ettikleri mik tarları hiç aşmamıştır. o Bununla beraber senelik istihsal mühim ye- künlar tutmaktaydı. Memlekette mevcut 3.000 manastırdan her bi- rişinin altın tozlariyle dolu bir hazinesi vardır. (o Pançan Lâma memleketi ve ahalisini garplılaş- tırmakta işte bu zenginliği kulla- nacaktır, Kuracağımız tayyare nakliva tınm ilk adımı Koko. Nor ile Şanghay arasında altın taşıyacak bir tek tayyaredir. Bu tayyare her seyahatinde (500000 dolarlık (Türk parasiyle 625.000 liralık) altın götürecektir. Bu para Şang- hayda depozito edilerek, maden- cilik alât ve teçhizatı satın almak için ecnebi kredileri tesis oluna- caktır. Kredi ile yol inşaat mal. zemesi, hidro elektrik istasyonları levazımı da satın almacaktır. Avdet eden hükümdarın buy ruğu altındaki harici siyasa bil- hassa Çine olan eski sadakat te- melleri üstünde kurulacaktır. Bu da orduları Mogolistan ve Şimali| Çinde gerçekten Lâma imparator luğu topraklarına girmiş olan Ja- ponyaya muhalif bir vaziyet takın. | mağı İstilzam ettirecektir. Eğer Japonya ile Rusya arasm-! da bir harp çıkacak olursa, en müt hiş çarpışmalar Pançar Lâma im-| £ paratorluğunun sima) garbi kuri dorunda Cengiz Hanın eski gün-| lerde takip ettiği yol üstünde vuku bulacaktır. Büyük Lâmanımn bilhassa bu za- manlarda tahtma dönmesi harbin çok yakm olduğuna ve Tibetin bu: | na hazırlanması lâzım geldiğine i- nandığıdır. Fennin muamması! Merihten Bize işaret mi veriliyor? Merih yıldızı, yeryüzüne vermeğe uğraşıyor? Riviyerada yaşamakta olan âlimler den prolesör Robert Damion son zaman larda Basse Alp dağlarında yapmış ol duğu müşahedeler neticesinde buna kuv vetle inanmış bulunmaktadır. işaret mi — Bu kış birkaç geze gökte ay ve yıl dızların hiç görünmediği zifiri karanlık” larda Merihin civarında göğün birdenbi de mavimtrak bir ışıkla o aydınlandığını iyice gördüm. Bu aydınlık muntazam ( fasılalarla görünmek suretile tam kırkar saniye devam etmiş olup o kadar kuvvetliydi ki insan gazeteyi kolayca ( okuyabilirdi Bundan evve) Fransada da ayni halol müş ve bazı heyetşinas arkadaşlarım ta ratmdan görülmüştür. En son defa bun dan sekiz sene evvel Lyon şehrinde gö rülmüştür. Merih yıldınınn bizce malüm olmr yan bir vasıta ile bize (işaret vermeğe uğraştığına bütün varlığımla inanmakta yım. Eğer bunlar hakikaten * işaret ise cevap veremiyeceğiz. Çünkü bize en yar kın olan seyyarenin yarı yoluna kadar giddebilecek kuvvette bir ışığı oOhenüz keşfedemedik. Böyle bir projektör yapa bildiğimiz takdirde bünun adeseleri 2000 ton ağırlığında olacaktır, Göğe atılacık ansada zevce alım salımı Bir Fransız erkek bir İngiliz kadınını birkaç defa alıp sall'ı Fransız hukuk mahkemesine bir İn giliz kadını müracaat ederek, ahçı olen kocası kendisini üç dela sattığı için boşanma davası açmıştır. Bu kadın Madam (Alis Levasseur” dur. Kendisi İngilterenin Çard şehrinde doğmuş sabik matmazel Brooksdur. Londra otellerinden (birinde kasa- dar olarak hizmet ederken, Fransız ahçı ile tanışmış ve evlenerek Fransaya git mişti, Bu evlenme 1927 senesinde olmuş tu. İki yıl kocasile yaşadıktan sonra beş ka bir erkeğe devredilmiştir. Bu devir muamelesi kocasının açtığı (lokantayı kapatmaktan kurtarmak için muhtaç ek duğu 1500 lira parayı elde etmek mak» sadile yapılmıştır. Kadma malik olmak istiyen bir adam bu parayı vermiş. satış muamelesi tamam olduğundan kadın da bu ikinci erkeğe devredilmişti. Alis bu adamla dört sene yaşadıktan sonra kocası kendisini tekrar satın al mış bu sefer de bir sene daha beraber yaşadıktan sonra kârlı bir pazarlık neti cesinde Üçüncü bir adama satılmıştır. Za vallı kadınım İngilterede kimsesi olma» dığından ve yabancı bir memlekette se Falete düşmek korkusundan bütün bu alış verişlere ses çıkarımamış üçüncü &* damla tam bir sene (yaşamıştır. İşte bu senenin sonunda (ahçı olan esi) ni kâhlı kocası ne yapıp vaparak gene bir miktar para bulmuş ve karısını tekrar sa tan almıştır. Üçüncü birleşme pek uzun sürme miş para Ihtiyacında olan ahçıbaşı ke* rısını tekrar satılığa çıkarmış müşteriyi bulmakta da zorluk çekmemiştir. Bu iş da yeni girdiğimiz senenin başında ok muştur, Mart ayında ise ahçıbaşı cebine de para ile gelerek karısını geriye İster miştir. Fakat bu sefer hakiki saadeti ve istediği erkeği bulmuş olduğundan al» çımın evine dönmemiş, bunun yerine Pa” rasmı vermiştir. Bu acaip boşanma davasını PFransw nm en meşhur avukatları müdafaa ede" cektir, ceğine kaniim, Fakat seyyareler arasında muhabe* renin bir gün gelip temin edilebileceği" ni sanıyorum, Profesör Dajmonun gazetecilere söy» , fişeklerin hiç bir vakit Merihe erişemiye| lediklerini işte yukarıya naklettik, dilini, ilerde. a skn dan sh si maka