Bezası — ler mi? — Evet eczacı bey, affedersiniz! Çoluk çocuk nasil, İyi- f Yaramaz çocuk Kadm, küçük çocuğunu azar - ladı: — Kardeşin uyuyor, uyaadır - ma diye sana tenbih etmedim mi? Gene uyandırmışsın, Çocuk cevap verdi; — Uyuyup uyumadığını anla- mak istedim anneciğim! Ancak ufak bir aynası olan adam yeni kostümlnün sırtında nasıl dur. duğunu görmenin yolunu nasil bul. muş? Moda böyle — Karıcığım, yeni aldığın şap- ka pek biçimsiz, şapkadan başka her şeye benziyor! — Zarar yok, şimdi öyle şap - kalar moda olduğu için mesele de. ML. yorum,! Borç para Levi, arkadaşı Salamondan bir lira borç istedi. Salamon uzun müddet nazlandıktan sonra bir|! buçuk liralık bir senet alarak bir lirayı verdi. Levi parayı aldı, ka- pıdan dışarı çıkmak üzereyken Salamon peşinden yetişti: — Şimdi bana bir buçuk lira borcun var değilmi? Dedi. Bu pa- ranın hepsini şimdi sen harcıya - caksın, iyisi mi bir lirasını bana ver de yarım lira borcun kalsm! Ve Levinin elinden bir lirayı aldı! Hademe — Direktör sizi bekliyor efendim. Ziyaretçi — Acelesi yok, işi varsa ben daha burada memnuniyetle bekle- rim! Kısa kes! Kadın ağlıyarak erkeğe söy - lendi: — Artık aramızda her şey bit. ti, başka söyliyecek bir sözüm 2 Pekâlâ arlat bakalım amma kısa kes! Kelepir? Arkadaşı otanıdığı (o zengin bir kadınla evlendirmek için kan. dırmağa uğraşıyordu: — Fırsatı kaçırmamalısın dos- tum, dedi, bir sürü emlâki var) — Peki amma kendisi nasıl? — Emlâki gibi: Harap ve bo- yalı! Dalgın operatör ameliyatı bi - tirmişti; ellerini yıkarken birden aklına geldi: — Eyvah! Gözlüğümü hasta - İ nın karnımda unutmuşum! Hastayı yeniden bayılttılar, karnını açıp gözlüğü çıkardılar. Fakat birkaç dakika geçmemişti ki, operatör gene söylendi: — Eyvah! Çakmağım hastanm karnında kaldı! Klorform maskesini hastanm yüzüne kapatacakları sırada a - damcağız: — Affedersiniz, dedi, karnıma fermejoplu bir kapak yapsanız a - caba nasıl olur? rim! Hırsız — Eğer yüzmek de biliyor. san kurtuldun demektir! Usta daktilo | Yeni daktilo kız, makinesinin tir uğraşıp duruyordu, Makineyi lendi; — Siz nasıl daktilosunuz, ma- kinenizin şeridini bile değiştire - miyorsunuz. Daktilo bu tekdire hiç umursa- madı: — Ben nereden bileyim? Pa - akort ediyor sanki! Hastabakıcı — Nasıl doktor, ame- Hyat mavaffakiyetli geçti mi? Operatör — Eyvah, ameliyat mı yapı lacaktı, otopsi değil mi? Sütnine Kadmcağız hayatta tek başı - naydı ve çalışmak mecburiyetin - deydi. Bir sütnine bularak küçük çocuğu ona bıraktı, İki gün sonra uğradığı zaman bir de ne görsün? Çocuğu yerden üç metre yüksekte bir salmcak içinde /deta tavana asılmıs gibi! Sütnineye sordu: — Bu ne hal? Salıncak bu ka- dar yükseğe asılır mı? Sütnine kemali ciddiyetle izah ekti; — Ne yapayım? Kulaklarım biraz ağır işitir, salıncak yüksekte olunca çocuğun düştüğün) duyu yorum! Dalgın operatör | şeridini değiştirmek için bir sant.| İ karma karışık ettiği halda bir şey) 5” yapamadığını görünce patron söy-| | derevski piyanoşunu kendisi mi) Pie — Vah zavallı anneciğim, elbisen delik deşik olmuş! Nasıl unutsun?) Aziz, bir genç kızla nişanlan - mıştı. Fakat bir müddet sonra, geçinemiyerek ayrıldılar. Şimdi Azizin çenesini bıçaklar açmıyor. zavallı müthiş kederli... Bir arka. daşı onu teselliye çalıştı: — Üzülme canım! Biri olmaz. sa biri daha! Aklından çıkar, iki hafta içinde unutur gidersin! Zavallı içini çekti: — Ah, imkân: yok! Kendisine on iki ayda taksitle ödenmek üze. re mücevherler almıştım | Gerç kızın annesi — Selma kısım, | nişanlınla konuşacak lâf o bulamayıp onun canını sikiyorsun geliba! Koca- kız oldun da hâlâ sıkılganlığı bırak- madın? intikam alacak! “Müstahdemin idarehanesi,, ne gitti. Direktörü buldu ve adresini vererek sordu; — Geçen gün bizim eve aşçı bulan siz misiniz? — Evet! — O halde hemen şimdi sizi yemeğe davet ediyorum! Son gülen: Karısının yeni aldığı şapkayı pek komik bulmuştu. Kadın sinir- lendi: — Şimdi istediğin kadar gül bakalım! Kaç liraya aldığımı söy- lediğim zaman aklın başma gelir! sararyn, — Tam yirmi beş yıl 'ır hizmetinizde çalışıyorum, zamma hök Kadın (kendisini bekl:rken deni” koçasına) Seni çok bekletmedim yöl Sebebi var Arkadaşını samimiyetle ayıP" ladı; — Yahu, şapkan pek eskimit neden yenisini almıyorsun? Öteki izahat verdi; — Geçen sene karım, bu gi” kayı değiştirmezsem bir daba pe nimle sokağa çıkmıyacağını sö mişti de... — Benimle evlenmeği nasıl redd debiliyorsunuz? Yüzde yüz yer olduğumu bilmiyor musunuz? Emriyaki! İkinci çocuğu dünyayr 6 ti, altı yaşındaki oğluna verdi: — Yavrum, sana bir kız kar bulduk, ne dersin? ” Çocuk yüzünü buruşturdU” — Ne diyeyim, emrivaki yap mışsınız! gir det — Evel ama biz sizden tamamile memnun değiliz ki,