Saatlik sayfa görüntüleme limitine ulaştınız. 1 saat bekleyebilir veya abone olup limitinizi yükseltebilirsiniz.
DA FTT W e T L Bi b Bi Cai HABER Kara haydut — X: 9un harıkulade maceraları SİZE KAYB OLAN . İNCİYİ BULAN VYÜZBAŞI BT TAK oiM ELERU a LA İRİDİR. İİN' ÖLDÜRMEĞE TEŞEBBÜSEDE. | MEYTLEND... â'ğâğğ ĞŞMŞĞ&BE' TAÜ%Ü:EĞĞ DİDA C&.C- HAYD'.:_T&?'AFETıNDEKı Po- 4 " NU l e DA KP V K Y J ME"ĞÜUN * Bi A“KOYABMRW' BU UN UNt F gLM:DT(B?ArşĞâşlIL ğiıngr”âgnsıswomn ÇETESiİ KD P DF pste ' KA DĞ Te GELENHAYDUT ROLUNÜ BU, —— * 'r St 'İİİ w AZ ; sw_ı'**%!ğr;g AKŞAM!DVNAYACA“SIN—- ÜDt ÖERDANLIG! SONRA | " BULDUĞUNU. POLiS ( ZA NEÇOK z İ © SEvıNDıM ŞıbâELıĞ L: ' ' GÜNDE : îUNUN ŞEREFİNE E KARA HAYDUT BU GECE BE— MEYTLA ND HAYDUT. DELİMİSİN HAYIR MADEMKİ| | SİZ DELİSİNİB BEN ı BİRDEN BİRE BRR—oîomo— | ŞAHİT BiL EVDE Eggı âb“#â&î; ğıî#.%ıfz "AESRİ KENDİMİL , BİL BiLiN ÜSTÜNE HÜCÜM | | " K 'zI( “İKORUMAY BİLİRİ ETTiİ. LAKİN ŞIŞMANCOREİ M ibav ”F İNTİKAN ALA- | ÖZDÜRECEKLER) ? VAKTİNDE BiL! GERİYE | TAVSı- çi çe y gDINLE. EK r EVİNDE A B L | KALMA »? EALDN. ” ge DI İstanbul Posta T. T. Başmüdürlüğünden : İstanbul Paket Postahanesinin üst katında yaptırılacak tadilât a. çık eksiltmeye konulmuştur. Eksiltme 9/3/936 Pazartesi günü saat 15 de Galatasarayda İstanbul Posta T. T. Başmüdürlüğü Alım Satım Komisyonunda yapılacaktır. Keşif bedeli 739 Jira 48 kuruş muvakkat teminat 56 liradır. İsteklilerin şartname ve keşifnamesini görmek ve muvakat temi - zınatlarını yatırmak üzere eksiltme gününden evvel Başmüdürlük Ya- zı İşleri Kalemine müracaatları ve eksiltmeye iştirak edeceklerin ek- sillme gününden en az sekizgün evvel İstanbul Nafia Müdürlüğüne müracaatla ehliyet vesikası almaları lâzımdır. (886) 'î NA: BAYRAMDA YALNIZ KIZILAY GAZETESİ ÇIKACAKTIR Münderecatı çok zengin olan bu gazeteyi okumakla ve ilân- larınızı vermekle hem kendinize ve hem de KIZILAY'a yardım Terzi mi arıyorsunuz ? işte size bir adresi : etmiş olacaksınız. Kadın İstanbul - İHSAN YAVUZ ve Erkek Terzisi Yenlpcmıne' karşısında Foto Nur yanında Letafet hanında » 322 PARDAYANIN ÖLÜMÜ Antreg de atına binince uzaktan dört nala gelen bir takım süvariler görün dü. “Mari Tuşenin arabası hareket etti. Antrez tozu dumana katarak gelen bu süvarilerin kim olduklarını görmek için birân kadar orada kaldı. Bu süvarilerin elli adım kadar ile risinde bir adam vardı ki jantiyom o nu görünce sapsarı kesildi. Yeisle kısılan — dudaklarının ara sından : — Polonya kralr burada ha (1).. Ah, şimdi Şarlin öleceğini anlıyorum. Çünkü leş kargaları üşüşüyorlar! söz leri döküldü, Sonra atını hızla sürerek Mari Tu şenin arabasına yetişti ve onunla bir likte Parise girdi. ** d Mari Tuşe ile Antregin gidişinden | sonra kral çınar ağaçlarile süslü bah çeye bakan pencereye giderek bu ye şilliklere, hafif beyaz bulutlarla örtü lü güzel göğe bakarak düşünmeğe baş ladı. — Yaşamak ne kadar iyi bir şey! Oh. tarlaların sessizliği arasında ya gamak,, Benim gibi kral ve bedbaht ol mamak,, Karanlıkta hançer parıltıla rı görmemek. Yediğim ekmekte, içti ğim suda, teneffüs ettiğim havada ze hir bulunması korkusuna uğrama (1) Kralın kardeşi Hanri Danju Sen Bartelmi katliâmından sonra Le- histan kralı olmuştu. Dokuzuncu Şar- lin ölmekte olduğu haberini Katerin &ö Mediçtden alınca gizlice Lehistan- — dan çıkarak ağabeyisinin — öldüğünü 'Öl'mek ve üçüncü Hanri ismile Fran sa, kralı olmak için Vensan ş.:ıtm;um:ıJ 5 y b b h mak ne büyük bir saadettir.. Bir köylü olsaydım bir bahçenin için: de küçük bir evim bulunsaydı, oğlum* la beni seven kadının arasında yaşa" saydık ne olurdu? Evimi beyaza bo" yatacak, bahçeme güller dikecektim., Oh, bu da bir hülyâ! Yaşamak, oh ya- rabbi.. Merhamet et, bana biraz rahat ver! Vicdan acım biraz olsun dinsin! | diye mırıldandı. Zayıf etsiz yanaklarına iki damla yaş yuvarlandı. Perdeyi indirerek kol: tuğuna oturdu. Kendi kendine: — Kraliçe acaba gelmiyecek mi? diye sordu. Hayır! Katerin bu sabah gelmiye- cekti. Çünkü Antreğin gördüğü ada- min şatoya gelmesinden sonra Şarli unutmuştu. Kral biraz sonra: — Sütnine, beni yatır! dedi. İhtiyar sütnine Şarli büyük kar- yolasına yatırdı. Kral gözlerini kapa" yarak hemen uykuya daldı. Sütnine ayaklarının ucuna basarak: — Uyudu, Zavallı küçük kral! di- ye odadan çıktı. Şarl, yalnız kaldığını gözlerini açtı. — Yalnız, yapayalnızım. Etrafım- da sessizlikten başka bir şey yok! Ne askerlerim, ne jantiyomlarım. Herkes benim öleceğimi biliyor. Sokak köşe: sinde terkedilen bir köpek yavrusu gi" bi beni ölmeğe bıraktılar. diye mırıl- dandı. Hakikaten kralın etrafında derin bir sessizlik hüküm sürüyordu. Yalnız ara sıra sütnine geliyordu. Bununla beraber Şarl kulak vere: rek şatoda bir gürültü, acele acele da anlayınca /|laşmaktan doğan bir hareket, annesi PARDAYANIN OLUÜMU Fiyatı son sayfada santimi 30 kuruştur. Müracaat yerleri: İstanbulda: Postane karşısında KIZILAY Satış Bürosu. ? Telefon: 22653 . İ İstanbulda: Postane arkasında İlâncılık Şirketi. Telefon: 20094 - 95,. 328 nin dairesi tarafından bir sevinç du yar gibi oldu, Acaba kendisi ölümle yalnız başı na uğraşırken böyle alkışlanan kim di? Şarl, evvelâ bunu kendi kendisine sorarak düşünmeğe başladı.. Saatler geçiyordu.. Hattâ artık — sütnine bile gelmiyordu, Acaba kralı ölüm halinde yalnız bırakmak için bu kadını da mı uzaklaştırmışlardı. Akşama doğru Şarl, zile vurarak birisini çağırdıysa da kimse gelmedi. O vakit kendi kendisine kalkmak istedi. Fakat tekrar yatağa düşerek sabahtanberi kuvvetinin azalmış oldu ğunu anladı. Soğuk bir ter içinde olduğu halde müthiş bir korku bütün — vücudunu büzdü. Bağırmak istedi. Fakat sesi çıkmıyordu. — Yarabbi, yarabbi! Yoksa ölecek miyim? Yarabbi, dökülen kanlardan dolayı günahımı bağışla!.. Yarabbi, ruhumu sana teslim ederek günahla- yım için af istiyorum! diye söylendi. Bu kan, bu af sözleri üzerine bir denbire doğruldu. Gözleri korkunç bir şekilde açıldı. Çeneleri biribirine çarp mağa başladı. Gene müthiş bir buhran, şiddetli bir nöbet başlamıştı. Batmak üzere bulunan güneşin sönük ışıkları odayı hafif hafif aydınlatıyordu. Ge ce yaklaşıyordu. Şarl, ayaklarını sarkıtarak yata Oğında oturup sağ eliyle yavaş yavaş odayı dolduran hayalleri kovmağa sol elile de saklanmak için yorganı başı na çekmeğe çalışıyordu. — Kan! Bu kadar kanı kim dök- tü? Merhamet!.. Af, merhamet! diye |kim bağırıyor? Siz kimsiniz.Sen misin Kolinyi? Sen, Klermon, ne istiyorsun? Paş, Roşfokold, Lâfors, Ramos, Brik- mo, Tremuval, Laplas, Rohan,.. Siz ne istiyorsunuz? Benden ne İstiyorsu:- nuz? Siz buraya niçin geldiniz? Oh, oda doluyor.. Her yerde, sofada, kor ridorda, şatoda, avlıda, her yerde on- lar., Her tarafta onlar beliriyor. Hepsi buraya geliyor. Siz kimsiniz? Ne istiyorsunuz? İmdat, imdat! Oh, bu pek korkunç! Ne? Beni öldürmek mi istiyorsunuz? Hayır.. Oh, işte bana gözlerini dikiyorlar.. Kollarını uzatı" yorlar. Merhamet! Merhamet!.. Ha- yır, beni öldürmiyecekler., Benden yal nız merhamet istiyorlar. Ah, susunuz. Sesleriniz kalbimi parçalıyor. Duru: nuz! Böyle. bağırmayınız. Şimdi de sıra kadınlara geldi. Bunlar ne isti- yorlar? af, merhamet.. Etrafımı sar“ mayınız. Ağlamayınız, böyle ağlama- yınız! Beni öldürünüz daha iyi.. Ne, şimdi de çocuklar mı? Zavallı çocuk“ lar.. Hepsi de kesilmiş! Oh, küçük soğuk ellerile bana dokunuyorlar.. Ba- gırıyorlar, ağlıyorlar. Ne kadar da bağırıyorlar.. Hepsi, çocuk, erkek, ka- dım! Ne müthiş inilti! — Ne acı çığlık: lar.. Havadaki bu gürültü nedir? E“- vet, çan sesleri.. Sanki kafamda vınlre yorlar.. Yeter, Artık çalmayınız. Susu nuz artık! Merhamet! — Merhametl!. diye mırıldanarak birdenbire sustu. Yavaş yavaş kısrlan sesi müthiş bir i' nilti haline döndü. O vakit başını ellerinin içine ala" rak ağlıyordu. Sıcak, yakter gözyaşla” İrı renksiz yanaklarından aşağıya dö" külüyordu. Ağzından: — Yarabbi, yarabbi! Beni affet!.. sözlerinden başka bir şey çıkmıyordu,