37 ŞUBAT — 1938 Benim görüşüm : e Mes'ul Kontrolsüzlüktür 8u İşkence v« xatil cihazina tahammu.ümüz kaimadiı İstanbut hemşehrilerinden bir toklarını gene feci bir kazaya kur. dan vermekle bugün kan ağlıyor. aileler babasız kaldı, gene nlar malül oldu, gene hamile | kadınların ve sade zayıf sinirhle ÜN değil, tam sihhatlilerin de asa- h yerinden oynadı... Endişe ediyoruz: K bakımsız, kontrolsüz ve her | Yin allaha emanet edildiği şehir- | İs nakliye vasıtalarına binmek. | lam yaya yürümekten, kımıl tan, oturmaktan endişe edi- Yoruz., Mes'ul kimdir? Elbette vatman değildir... Elbet. iki bacağını birden vazife ifa e- derken kaybeden fedakâr ve bet komili Niyazi de değildir e depo memuru, hattâ tram- > şirketinin fen kontrolörü de- ir. Freni bozuk tramvayın iş Ka, ine imza koyan mes'ul mev- Ma nlar varsa, onlar da de- ... Tramvay şirketi?! yır... Yakasına yapışılacak o patili. k— bu kadar başıboş bırakılan hat ne yapsa yerden göğe haklıdır. Arabaların bozuk olduğunu. Magerin tutmadığını, raylar Üze- iki yana zıngırdıya dolaşa kailerini yalnız ben — fenle alâ. imle kaç kere yazdım bile zikret- » Tramvay şirketinin — diğer Ğ | vasıtalarımızdan ekserisi gi- Ma Artık tamire rağbet etmez da ğunu, hiç bir kontrola da tâbi gr başıboş, istediği gibi ha ettiğini yazdık durduk... Hat Frensiz olan tramvay arabası sasıl tramvay şirketidir... İ yeabahat, devlet ve belediye ta ki dan bu şirket üzerinde kont- 4 Yazifesini ifa etmek mevki- oikalardadır. Mes'up dadı iin onlardır!... depolar, bütün malzeme Yollar adamakıllı gözden ge- iş 5 daha nice nice müstakbel Ve nüvelerini şimdiden keş mümkün olacaktır, Nite- Ky ette bu 122 numaralı ara- Na takarlığını da evvelden an- mi Beğ, an sonra bu gibi kazalar müddetçe ise, mes'ul, bu u- ç ii vazifesini üzerine a- , ntrol etmiyen âmirlerin- yaktı T, Yamvay şirketi? Myavay şirketine gelince, o, bu kaza yüzünden değil, de A, yaylar için ayrı , sarsan alm «pılmalıdır. w bıraktığı, malül bırak- , tüy ların tazmini için de Na eki kârile mütenasip v, Va €n iyisi — bir ayak ön- . Mevcudunu devlete dev- bir ayak evvel Türkiyeder t Kitmelidir. Ne ve katil cihazma ta- a. kalmamıştır. b (a -No) bütün bozuk malze-|” Kazan kapılar, yalpalıyan propagandası /Rozetlerine Türkiye- de cevaz yoktur! Kıyafet kanunu mucibince din adamlarının sokakta dini kisvele- riyle gezmeleri yasak olduğu gibi yabancı memleketlere ait izci, mi. lis veya kısmi süel kıyafetlerle ge- zilmesi ve bu meyanda yabancı memleketleri temsil eden rozetle- rin takılması da memnudur. Ev- velce pek mebzul iken kanunun neşrinden sonra orladan kalkan bu rozetler son günlerde gene meb. zülen istimal edilmeğe başlanmış- tır. Evvelce mevcut olan gamalı salip ve İtalyan bayrağı renkleri üzerine faşist armalı rozetlerden başka bugünlerde Beyoğlundaki bir İtalyan klübü azalarının yaka. larında Habeş harbi vesilesiyle çı- karılan ve İtalyan diktatörünün bir resmini taşıyan rozetler görül. mektedir. Bu rozetlerde Musoli- ni'nin Habeş harbinden evvel söy- lediği nutuktan (Daima ileri! Be- ni takip ediniz) ibareleri de bu- lunmaktadır. Alâkadar makamların bu rozet ler ve diğerleri gözünden kaçma- mış ve harekete geçilmiştir. Son fırtınadan Ders alındı! Gemilerin Istan- bula g'rıp çıkması ”İbaşka türlu olacak! Son fırtına bilhassa denizcitil - âleminde yapılması lüzumlu olan ; bazı işleri meydana koymuştur Emsali nadir görülen böyle bir â- fetten alınan derslere göre gere ken tedbirler süratle alınmakta: dır. Bu meyanda İktisat Vekâle. ti fırtınalı havalarda en tehlikeli yerin Karadeniz boğazı mıntaka. sı olduğunu göz önüde tutarak bir çok kazaların vuku bulduğu boğaz mıntakasında yeni bazı tedbirler almağa lüzum görmüştür. Bunun için İstanbul liman nizamnamesi- nin beşinci maddesi değiştirilmiş tir. Şimdi Devlet Şürasmda bulu- nan bu maddenin eski halile kıla. vuz gemiler boğazın en tehlikeli yerini geçtikten ve Kavakta pra- tika alındıktan sonra teslim al dıkları halde yeni şekilde kılavuz romorkörleri, kılavuz kaptanı bo- ğaz ağzına kadar götüreceker ve kılavuz kaptan boğazın başlama- sından itibaren gemiye girmiş ola. caktır. Bundan sonra gemi gene Kavakta sıhhi pratikaya tâbi tu- tulacaktır. Bundan, yalnız bula- şık limanlardan gele vapurlar is- tisna edimektedir. | geçilemiyecek bir hale gelmiştir. Bu yetmiyormuş gibi hastanenin Meyt kapısından karşı arsaya atılan çöpler burasını o derece kirletmek- te, telvis etmektedir ki geçilmeğe imkân bırakmamakta dır. © Bundan başka hastanenin kalorifer cilrufu da soka- Avrupaya bozuk mal gönderenler Ve Türk ticaretini kötüye çıkaranlar aleyhine Şiddetli tedbirler alınacak! İktisat Vekâleti son zamanlarda Avrupaya gönderilen ihraç eşyala. rımızdan bazılarının, bilhassa fn. dıkların içinde bozuk çıkanlar bu- luduğunu ve bu yüzden memleket ihraç metalarının hariç piyasalar- da fena tesir uyandırdığını göz önünde tutarak bazı zecri tedbir ler alınmasına lüzum görmüştür. Vekâlet Türkofis vasıtasiyle tica- ret odalarına ve borsalara mühim bir tamim yapmıştır. Bu temimde son zamanlarda giden fındıkların düştüğü vaziyet göz önüne konu. larak fındık ihraç nizamnamesini tatbike memur bulunan ticaret o- dalarının çok dikkatli, hassas ve Güneş tululması için “hazırlıklar,, 14 Ağustosta vuku bulacak (Küsuf) güneş tutulması hâd'se- si en iyi memleketimizden görüle- bilecektir. Bu hususta İstanbul ü- niversitesinin hazırlık yaptığını yazmıştık. Ağustosta Fransız he yet âlimlerinden bir grupun da şehrimize geleceği haber verilmiş- tir. Bu âlimlerle üniversite te mas edecek ve kendilerine delâ- let edilecektir. Mücessif bir ölüm Dün gece vukubulan tram -B vay kazası neticesinde şehrimi zin kırtasiye (tüccarlarımdar Kınalı zade Bay Zühtü vefa' etmiştir. Cenazesi yarın öğle vakti Fatih camii şerifinde na mazı badeleda aile kabristanı- na defnedilecektir. PEKŞEN ŞUBAT — 1936 Hicri: 1394 - Zilhiece; 4 İkinci cemre (suy) 8,17 12.27 1631 1786 10.77 801 A l.Z1ı 629 9391200 1 SllL04 GEÇEN SENE BUGÜN NE OLDU? 'Nafta Vekâleti De tramvay şirke arsam daki 2,8 milyon lirtlık davayı vekâlet kazan Maştır, SEHRİN DERTLERİ Mezbelelik arasında kalan hastane! Haseki hastanesi civarında oturan bir zat diyor ki: — Haseki hastanesine ilâveten yapdan paviyon mü. nasebetile yan taraftaki sokak taş, toprak, be tuğladan ga atılmakta ve ayni zamanda sıkı davranmaları bildirilmekte, aksi takdirde alâ- kadar ticaret odaları ve ekspertiz esnasında bulunan (memurların mesul tutulacağı tebliğ edilmekte- dir. Teşrinisanide Karadeniz liman- larından yüklenen 35.000 çuval fındığın Hamburgda 5000 çuvalı bozuk çıkmıştı. Vakia bunların buradan bozuk olarak yüklenme. diği, o sıralarda çok sıcak giden havalardan dolayı yolda bozuldu. ğu tebeyyün etmiş olmakla bera- ber gene çok dikkatli bulunmak lü- zumlu görülmektedir. 155 çam devrilmiş... Fakat bu sefer sahici çam Belediye bütün Adalarda ge- çenki fırtına esnasında kırılan ve devrilen çamları tespit etmiştir. Fırtınanın tesiriyle bir gece içinde 155 çam devrilmiştir. Bunların elli dördü Büyükadada, sekseni Heybelide ve yirmi bir tanesi de Burgaz adasında devrilmiştir. Be ! Tediye bunları satacak ve yerlerine gyenileri dikilecektir. angın Bugün saat 11 de Aksarayda Küçük Langada bir yangın çık . mışsa da vaka yerine derhal yeti- $en itfaiye büyümesine meydar vermeden söndürmeğe muvaffak olmuştur. Yangın Yenimahallede Fatme adında bir kadının ahırında man galdan #ıçrıyan bir kıvılcımdar çıkmıştır. Ateş yanındaki büyül binanın kaplamalarına da sirayet etmişse de büyümesine meydar verilmemiştir. 1323 (s0) Suriyede grev Beyrut, 26 — Şamda sükünet tam tekrar yerine gelirken Bey - rutta bir grev patlak vermiştir. Grev kısmidir, büyük mağazalar kapanmıştır. Beyrut tüccarları birliği bir be Yânanme neşrederek dükkânları nı kapayan tüccarı tekrar dükkân- larını açmağa davet etmiş, çünkü grevin ekonomik vaziyeti bozdu - ğunu anlatmıştır, Bu tezahürat Şam tezahürle. rin geç kalmış bir aksi telâkki edilmektedir. bu civar bu şekilde tam manasile tam dir mezhele haline gelmektedir. Acaba hastanenin dışı, etrafı da içi kadar temiz ol. ması lâzimgelmez mâ? bederiz. İd kli e Şüphesiz ki evet, Hastane gibi sıhhatle yakmen a lâkadar bir müessese temizlikte halka nümune ve misal olmalıdır. Alâkadar makamların nazarı dikkatini cel- Belediye de her ne kadar gazetecilere izahat, yahut malümat vermiyorsa da buna lâkayi olmamalıdır. 3 delei me diyorlar? Antoloji galeyanı Peyami Safa, genc antoloji meselesi: ni ele alarak, gazetelerin bu mevzudaş birinci derecede bir alâka ile bahsettiği. ni yazıyor. Ve ezcümle diyor ki: “Son Posta ve Akşam unutularlarla anket yapıyor. Haber gazetesi de mese" İeden mesele çıkarmağa çalışıyor. Ve be mimle Vedat Nedim arasında ihtilâf mevzuları ârıyor.,, Peyami Saf belki Matbuat Umuna Müdürü Vedat Nedimin gazetemize gös derdiği mektupları birinci sayfada gös teriş tarzımızdan bahsetmektedir. Mektubu birinci sayfaya koymamız, gene ayni sayfada çıkmış evvelki bir va» zının cevabı olması dolayısile zaruridi, Mektubun muhtevasına gelince, ew velâ şunu söylemelidir ki; antoloji mese İesi, Peyami Safa bakımından iki türlü dür ı Biri, Peyami Safanm © kitabındald Fransız müellifinin yazısını, Türk eseri diye anlolajiye geçirmiş olmaları mese lesidir, Diğeri, Peyami Safanın Fransız mü ellifinden intihal ettiği zanmının basıl olması meselesidir. İkinci mesele şahsi kalır. Biz birind ile meşgulduk. O tasrih edildi, İş bitti, İkinci mesele ise, bizim gazetemizde ç» kan cevabi mektubun daha çok kısmına veçhile gösterildi. * Gene Antolojı Antoloji meselesi bugün “Akşamcı, nın da mevzuudur, Antoloji tertip etme- haricinde görerek diyor ki; “Matbuat Umum Direktörlüğü Tür kiye lehinde bir propaganda hizmeti ifa etmek azmile böyle bir antoloji tertibine lüzum görmüş olacaktır. Bu propaganda vazifeleri arasına girebilir. Fakat kanır nun kendisine böyle bir salâhiyet verme si matbuat idaresindeki bir veya iki me mura antoloji tertibine kabiliyet ve il tidar vermesini de icap etmez.,, Ve tutulmuş olması icap eden yola anlatarak antolojiyi ya Kültür Bakanlığı vasıtasile, veya kalem sahiplerinden teş» kil edilecek bir komisyon marifetile has zırlamek lâzımgeldiğini ileri sürüyor, * Japon Isyanı “Japonyada askeri emperyalizmle iktisadi emperyalizm çarpışıyor.,, Abi din Daver Japonyadaki isyanım içyüzü nü tahlil ederken bu hükmü ileri süre rek son kanlı hâdiseleri bu bakımdan izah ediyor: “Her iki emperyalizmin O geyeleri birdir; fakat vamtaları (ayrıdır. Bum ların ber ikisi de Japonyayı Uzak şarka ve Asyaya, büyük Okya nosa hâkim kılmağa çalışır. Yak nız iktisadi O emperyalizm bu işi pe” ra, endüstri, ticaret vasıtalarile harpsiz ve kan dökmeden yapmak İster; âskerf emperyalizm İse ayni hedefe ordu, de nanma ve hava kuvvetlerile, harbederek, varmağa çalışır, İki grup arasında müt hiş bir kin vardır.,, Abidin Daver bu vaziyeti uzun uza dıya izah ettikten sonra isyan neticesim de askeri grup Japonyanın idaresini büs bütün ele a'ırlarsa Çine ve Rusyaya kar. şı harpçi bir siyaset takip edilmesinden endişe olunabileceğini yazıyor. * Zaman, dikkati olsun | ——— Artık Velid Ebüzziyanm idaresi ek tmda çıkmadığını ilân eden Zaman ge zetesi, bizim talebe meselesinde sustu. ğumuzu yazmaktadır. Kendisine, birkaç gündür devam eden yazılarımızı dikkat,