ı Belediyelerin ve bava hücumlarından korunma Komisyonlarının nazarı dikkatine: Zevali ve tehlikeyi bildirmek için fabrıkamız. da muhtelif beygir kuvvetinde CANAVAR DÜDÜKLER imal olunmaktadır. Verilecek siparişe göre: düz sesli, otomatik voyahut ta ayarlı saatla işler, sedaları yükselir, alçalır ve düdüğün cessmetine göre uzak me seferlerden işitilir şekilde 3 boy yerli mamu. lâtı olan ve Avrupa düdüklerine her cihetçe faik bulunan düdükler hakkında fabrikamızdan hemen tafsilât isteyiniz. ZUMRE ZADE A. ŞAsIR Türk Sanay'l Harbiye ve Maderniye Fabrikas: Istanbul, Haliç . Karaağaç, Telefon: 4,3214 Umum Acentalığı: Salâhaddin ve Necati, Galata Mader han No, 15, 16. Telefon: 42894 Le eta PAT ll LEE TAT URİCE NEL 360 bin adet Baba Perçin çivisi ile pulu 28 — Şubat — 936 Cuma günü saat 15,30 da Tophanede Satınalma komisyonunda kapalı | zarfla (eksiltmesi yapılacaktır. Tahmin bedeli 10584 liradır. tik! teminatı 793 lira 80 kuruştur. Şartname ve nümunesi komisyon- da görülebilir.. İsteklilerin kanuni vesikalariyle beraber teklif mek - tuplarmı ihale saatinden bir saat evvel komisyona vermeleri. (420) (816) di şubesinde en muvaffak olunmuş bir modeldir. Sonsuz hizmetinin baş- lıca vasıfları; zarafet, şıklık, hafiflik, sağlam-. ge id lık ve dayanıklılıkdır. Bir dolduruşta aldığı mürekkep vasati ola- * rak S000ilâ 7000 Yedek Subay okulu için bin a- det yatak çarşafı ile bin adet yas: rma Ee İSOVYET İ ma günü saat 15 de Tophanede Satınalma komisyonunda açık ek- Dikiş — Nakış ve; Sanayi © siltme ile alınacaktır. Tahmin be- Makinaları 4 deli cemam yekün 2300 liradır. İlk teminatı 172 buçuk liradır. Şartname ve nümunesi komisyon- Fe rildium kapli da görülebilir. İsteklilerin belli pt saatte komisyona gelmeleri, altın uçları kati- (422) (822) yen bozulmaz. , kelime yazmağa ki- * fayet eder. EE ATA EET Satinalma Komisyonu İlânlar BAŞLICA KIRTASİYEC MAĞAZALARINDA ARAYINIZ... Gülhane Hastahanesinde yeni- den yapılacak olan bina kapalı l | yan zarfla eksiltmeye konmuştur. Mu- İUMUM DEPOSU hammen bedel keşfi 32.610 lira - Ve dır. İlk teminatı 2446 liradır. Ek - RAL siltmesi 9 — Mart — 936 Pazar - bl deler tesi günü saat 16 dadır. Eksiltme- bi İKİLİ ye gireceklerin ilk teminat mak - buz veya mektuplariyle 2490 No.. hı kanunun 2. 3 üncü maddelerin. deki vesaikle birlikte teklif mek - | toplarını ihaleden en az bir esat i komu- THE CONKLIN PEN C0. TOLEDO, OHIO, U.S. A... ISTIKLAL CAD» Yİ ek ğe - n ye İLET Tri “TEŞEBBÜS EV)” (The Enlerprising Bursali) AMR Birinci Vakıf Kan 47 dTelfi 298A8) © “ISTANBULİ 29 PARDAYANIN ÖLÜMÜ mke dürülüyor, fakat yalnız kendisi öldü- remiyor, yakamıyordu. Dudakları bembeyaz kesilmiş, bi-i yıkları dimdik olmuş olduğu (halde gür sesile emirler veriyordu. Eski plânında ısrar etmişti, Kapi- yı kırmak! Fakat bu sefer ağabeyisini hücumun şiddetile şaşırtmak istiyor- du. Kapıya vurulan sırığın kâfi gelmi- yeceğini anladı. O vakit kapının önünde palanga- larla bir cins mancınık yapıldı. Bu makineye, bir meşe ağacının ucuna bağlanan üç büyük örs takıldı. Bu örsler oradaki bir demirci dükkünim- dan alınmıştı. Ayni zamanda, konağm sağ taraf binasile bitişik duvarlı olan bir eve gi- rildi, Kazmalarla bu duvar delinerek bir fıçı barut konuldu, Damvil piyadelerini kapının sağ ve soluna koyarak kapı açılınca he- men İçeriye atılmalarını emretti, Bu sırada öğle vakti olmuştu. Ma- kinenin yerleştirilmesi epeyce zaman kaybettirdi. Sokakta kısa bir sessizlik oldu. Damvil, herkesin yerinde oldu. Zunu gördü. Kolunu kaldırarak işare- ti verdi. On kişi tepeleri biribirine bağlı ve alt uçları birer metre (aralıklı ola- Yak dikilen dört direğin yukarısındaki zincire bağlı demir kütleye asılarak yim önüne kadar getirip “bıraktı. ar, Demir kütle havada bir kavis çi- Zerek kapıya şiddetle çarptı ve acı bir 8e$ çıkardı. İçeriye atılmağa hazırlanan piya» deler ve iantiyomlar küfrederek dur- dular, Kapı mukavemet göstererek kı. rilmamiştı. Yarılmış olduğu halde ge- ue devrilmeden duruyordu. O kadar emek boşa gitmişti. Damvil hiddetin- den yumruklarmı ısırıyordu, İçeriden kapımın önüne bir siper (o yapılmış ol- duğunu anladı. Kendisi e hücum için hazırlanırken Fransuva da boş dur. mamış müdafaa icin lâzımgelen ted. birleri almıştı, Hanri: — Oh, bu kalenin önünde daha ne- kadar vakit kayhedeceğim? diye ho- murdandı. Bu kale, Monmoransinin konağı, ba- bast Konnetablin eviydi. O vakit, aklına sanki bir şey gel- miş gibi elini alnina vurarak sevinç. le haykırdı: — Ortes! — Ortes yok Monsenyör.. o cevabı verildi. — Nertde? — Vikont köpeklerini gezdiriyor, Bir başkası da: — Köpeklerin karınları acıkmış! dedi. Damvil, vahşi bir gülümseme ile bu alayı anladığını belli etti, ve: — Suval! diye seslendi, — Emrediniz monsenyör. Bu isimde olan adam İleriye atıl- dr. Suval barut kullanmağı o Damvile hatırlatmış olan jantiyomdu. Hanri kapının sağ ve sol Oköşele- rini göstererek : — Bir fıçı buraya, bir fıçı öbür ta- tarafa. Anladın mı? dedi. Herif: — Anladım. cevabını verdi. He- men bu emir yerine getirilerek fıçılar yerleştirildi. Damvil eliyle fitilleri a- teşledi. Ve geri çekildi. Yirmi saniye kadar sonra, barut PARDAYANIN : ÖLÜMÜ 293 Pazar gecesi işlemeyle uğraşarak annesinin yanmda otururken birdenbi re durarak gözlerini bir noktaya dik- ti, Uyuyor gibi görünen deli hemen doğruldu. Yüzü hayret ifadesi alarak: — Nihayet. İşte! Oh! Acaba ne va- kit gelecek? diye mırıldandı. Belki, zavallı delinin (sözlerile genç kızın düşüncesinde bir benzerlik vardı, Çunkü Luiz titredi Sonra elleri ni gözlerine götürerek yavaş yavaş ağ lamağa başladı. Jan: —Geliyor! sözlerini tekrarladı. Luiz: — Meyhat! Nerede?. diye mirıl dandı, Bu anda Marşal içeri girerek ilk| bakışta hem tatlr hem de acı olan bu manzarayı gördü. Anne ile kızı kol-! ları arasma alarak sıktı. Jan dö Pi- yen gülümseyordu. Luiz gözyaşlarma yol verdi. Zavallı anne de belirsiz, kı- zmda artık açıkça meydana çıkan bir düşünce ikisinin de dudaklarından dö- küldü: — Nerededir? Ne vakit geri döne cektir? Sabahm saat ikisine doğru konak ta karakol askerlerinden maada her- kes uyuyordu. Derin bir sessizlik hü-' küm sürüyordu. Jan dö Piyen ile Veiz! de bir odada yatıyorlardı. Marşal, her zamanki gibi saat ona | doğru dairesine çekildi. Burada, o devrin — derebeylerine mahsus bir modelde yapılan korağınt plinmı kısaca anatacağız: Konağın bir aylısı vardır. Bu avlı #okaktan sağlam ve kalın bir duvarla ayrılmıştır. Bu duvara ise biri iki ka- natlr büyük, öbürü ufak /ki kapı acıl. mıştır. Avlınım sol tarafında bir bina ' vardır. Burası muhafız askerlere mah- sustur, Altı ahir olan bu bina iki kat- hıdır, Bunun önünde İsviçrelinin ku- lübesi vardır. Avlının sağında o janti- yomların dairesi, en üst katı da uşak- ların, ahçıların, oda (o hizmetilerinin yeridir. Avlının sonunda bu iki bina- dan ayrı fakat bunlara (yakın bulu- nan konak (yapılmıştı. Bu konağın en alt katında merasim ve kabul sa- lonları bulunuyordu. Bunun üstünde- ki kat çok süslü ve muhteşemdi. Bu da Kolinyinin konağına benziyordu ki o devirde bir çok senyörler bu usulü ka. bul etmişlerdi. Fransuva dö Monmoransi, ilk çan seslerile uyandı. Memen elbiselerini giyerek üstüne hafif bir urh geçirdi, Muharebe kılıcını kuşandı. Beline bir hançer taktı, Bir pencere açarak dışa- rıya haktır. . Gökte heniz bir kaç yıldız parir. yordu. Parisin İçinden tuhaf bir gü- riltü aksediyor ve yavaş yavaş yak» laşıyordu. Çanlar uğursuz haykırışlarını gök lere çıkarıyorlar çığlıkları tüfek ses- leri ortalığı kaplıyordu. Marşal bütün bunları birkaç sani- ye dinledi. Yüzü mahzunlaşir. Şakak. ları siddetle atmağa başladı. O vakit, Janla Lwizin yattıkları odaya koştu, Lwiz daha ilk can sesin. de giyinmişti, Şimdi de annesini giydi. riyordu. Marşai: — Kızım, kork omuyorsun ya? dedi. — Kerkmıyorum. . Fakat ne olu yor? Bu çanlar, bu gürültü nedir? — Şimdi onu da öğrenirim sen he- men yol elbiselerini giyin ve ker ihti- male karsı hazır bulun!