Saatlik sayfa görüntüleme limitine ulaştınız. 1 saat bekleyebilir veya abone olup limitinizi yükseltebilirsiniz.
23 ŞUBAT — 193b di şubesinde en muvaffak mmğg__— —— z ei e C ı_ı—ı İstanbul Levazım Âmir- liği Satınalma Komisyonuilânları 360 bin adet Baba Perçin çivisi ile pulu 28 — Şubat — 936 Cuma günü saat 15,30 da Tophanede Satınalma komisyonunda kapalı zarfla — eksiltmesi yapılacaktır. Tahmin bedeli 10584 liradır. İlk teminatı 793 lira 80 kuruştur. Şartname ve nümunesi komisyon- ; A _;]_ olunmuş bir modeldir. da görülebilir.. İsteklilerin kanuni A altın Sonsuz hizmetinin baş- lıca vasıfları; zarafet, şıklık, hafiflik, sağlam-. * .. lık ve dayanıklılıkdır. Bir dolduruşta aldığı dü| mürekkep vasati ola- Çİ| rak 5000 ilâ 7TOOO MA — kelime yazmağa ki- fayet eder. İrridium kaplı yen bozulmaz. VOU — BAŞLIĞA KIRTASİYEC . , MAĞAZALARINDA ARAYINIZ. THE CONKLIN PEN CO. TÖOLEDO, OHİO, U. S. A, ; UMUM ACENTASI 9 Ha d e vesikalariyle beraber teklif mek - tuplarını ihale saatinden bir saat evvel komisyona vermeleri. (420) (816) Yedek Subay okulu için bin a- det yatak çarşafı ile bin adet yas- tık yüzü 28 — Şubat — 936 Cu - ma günü saat 15 de Tophanede Satınalma komisyonunda açık ek- siltme ile almacaktır. Tahmin be- deli cemam yekün 2300 liradır. İlk teminatı 172 buçuk İiradır. Şartname ve nümunesi komisyon- da görülebilir. İsteklilerin belli saatte komisyona gelmeleri, uçları kati- (422) (822) İstanbul Komutanlığı Satinalma Komisyonu İlânlari Gülhane Hastahanesinde yeni- den yapılacak olan bina kapalı zarfla eksiltmeye konmuştur. Mu- hammen bedel keşfi 32.610 lira - dır. İlk teminatı 2446 liradır. Ek - siltmesi 9 — Mart — 936 Pazar - tesi günü saat 16 dadır. Eksiltme- ye gireceklerin ilk teminat mak - Ix kanunun 2. 3 üncü maddelerin. deki vesaikle birlikte teklif mek - w “TEŞEBBÜS EVİ': (n]B EHİBİP[İSİHE —B—umau—) tuplarmı Vihaleden en az bir saat K GK T — Birinci Vakif han 47 (Yerti 2a6d8y <0 LA KA T “İSTANBULİ 296 PARDAYANIN ÜLÜMÜ dürülüyor, fakat yalnız kendisi öldü- remiyor, yakamıyordu. Dudakları bembeyaz kesilmiş, bı- yıkları dimdik olmuş olduğu — halde gür sesile emirler veriyordu. Eski plânında ısrar etmişti, Kapı- yı kırmak! Fakat bu sefer ağabeyisini hücumun şiddetile şaşırtmak istiyor- du. Kapıya vurulan sırığın kâfi gelmi- yeceğini anladı. O vakit kapının önünde palanga- larla bir tins mancmmık — yapıldı. Bu makineye, bir meşe ağacının — ucuna bağlanan üç büyük örs takıldı. Bu örsler oradaki bir demirci dükkânm- dan alınmıştı. Ayni zamanda, konağın sağ taraf binasile bitişik duvarlı olan bir eve gi- rildi. Kazmalarla bu duvar delinerek bir fıçı barut konuldu. : Damvil piyadelerini kapının sağ| ve soluna koyarak kapı açılınca he- men İçeriye atılmalarını emretti. Bu sırada öğle vakti olmuştu. Ma- kinenin yerleştirilmesi epeyce zaman kaybettirdi. Sokakta kısa bir sessizlik oldu. Damvil, herkesin yerinde oldu- ğunu gördü, Kolunu kaldırarak işare- ti verdi. On kişi tepeleri biribirine bağlı ve alt uçları birer metre — aralıklı ola- Yak dikilen dört direğin yukarısındaki Zincire bağlı demir kütleye — asılarak kapımın önüne kadar getirip — bıraktı- lar. Demir kütle havada bir kavis çi- Zerek kapıya şiddetle çarptı ve acı bir Sses çıkardı. İçeriye atılmağa hazırlanan piya- deler ve jantiyorular küfrederek dur- buz veya mektuplariyle 2490 No.. | Belediyelerin —amın ve hava hücumlarından korunma * Komisyonlarının nazarı dikkaline: Zevali ve tehlikeyi bildirmek için fabrıkamız. da muhtelif beygir kuvvetinde CANAVAR DÜDÜKLERİ imal olunmaktadır. Verilecek siparişe göre: düz sesli, otomatik veyahut ta ayarlı saatla işler, sedaları yükselir, alçalır ve düdüğün cesametine göre uzak me. seferlerden işitilir şekilde 3 boy yerli mamu. lâtı olan ve Avrupa Gdüdüklerine her cihetçe faik bulunan düdükler hakkında fabrikamızdan hemen tafsilât isteyiniz. ZUMRE ZADE A. ŞARKIR Türk Sanay'l Harbi'ye ve Madeniye Fabrikası İstanbul, Haliç . Karaağaç, Telefon: 4,3214 Umum Acentalığı: Salâhaddin ve Necati, Galata Mader han FM Sqn ayı ımlllmmımm“mıjnnn.ı.. UMUM DEPOSU, VS TANBUL YTAHTAKALE TELE- FON.SOKAK.N-ÖZ YELEFON:22B13 I$TİKLAL CAD- 4 'W 306 —307 TELEFON 144922 çat z LA lli a Acante araniyor. PARDAYANIN- ÖLÜMÜ 293 dular, Kapı mukavemet göstererek kı- Tılmamıştı. Yarrlmış olduğu halde ge- ne devrilmeden duruyordu. O kadar emek boşa gitmişti. Damvil hiddetin- den yumruklarını ısırıyordu. İçeriden kapmın önüne bir siper — yapılmış ol- duğunu anladı. Kendisi — hücum için hazırlanırken Fransuva da boş dur- mamış müdafaa için lâzımgelen ted- birleri almıştı, Hanri: — Oh, bu kalenin önünde daha ne- kadar vakit kaybedeceğim? diye ho- murdandı. Bu kale, Monmoransinin konağı, ba- bası Konnetablin eviydi. O vakit, aklına sanki bir şey gel- miş gibi elini alnina vurarak — sevinç. le haykırdı: — Ürtes! — ÜÖrtes yok Monsenyör.. — cevabı verildi. — Nerede? — Vikont köpeklerini gezdiriyor. Bir başkası da: — Köpeklerin karınları acıkmış! dedi. Damvil, vahşi bir gülümseme ile bu alayı anladığını belli etti, ve: — Buval! diye seslendi. — Emrediniz monsenyör. Bu isimde olan adam ileriye atıl- dı, Suval barut kullanmağı — Damvile hatırlatmış olan jantiyomdu. Hanri kaptnın sağ ve sol — köşele- rini göstererek: — Bir fıçı buraya, bir fıçı öbür ta- tarafa.. Anladın mı? dedi. Herif: — Anladım, cevabımnı verdi. He- men bu emir yerine getirilerek fıçılar yerleştirildi. Damvil eliyle fitilleri a- teşledi. Ve geri çekildi. Yirmi saniye kadar sonra, barut Pazar gecesi işlemeyle uğraşarak annesinin yanında otururken birdenbi re durarak gözlerini bir noktaya dik- ti. Uyuyor gibi görünen deli hemen doğruldu. Yüzü hayret ifadesi alarak : — Nihayet.. İşte! Oh! Acaba ne va- kit gelecek? diye mırıldandı. Belki, zavallı delinin — sözlerile genç kızın düşüncesinde bir benzerlik vardı. Çunkü Luiz titredi Sonra elleri ni gözlerine götürerek yavaş yavaş ağ lamağa başladı. Jan: —6eliyor! sözlerini tekrarladı. Luiz: — Heyhat! Nerede?., diye mirıl- dandı. Bu anda Marşal içeri girerek ilk bakışta hem tatlı hem de acı olan bu manzarayı gördü. ÂAnne ile kızı kol- larr arasma alarak sıktı. Jan dö Pi- yen gülümseyordu. Luiz gözyaşlarına yol verdi. Zavallı anne de belirsiz, kı- zında artık açıkça meydana çıkan bir düşünce ikisinin de dudaklarından dö- küldü: — Nerededir? Ne vakit geri döne- cektir? DARL.. 4 Sabahm saat ikisine doğru konak ta karakol askerlerinden maada her- kes uyuyordu. Derin bir sessizlik hü- küm sürüyordu. Jan dö Piyen ile Luwiz de bir odada yatıyorlardı. Marşal, her zamanki gibi saat ona doğru dairesine çekildi. Burada, o0 devrin — derebeylerine mahsus bir modelde yapılan konağınt plânını kısaca anatacağız: Konağın bir avlısı vardır, Bu avlı sokâktan sağlam ve kalın bir duvarla | ayrılmıştır. Bu duvara ise biri iki ka- natlı büyük, öbürü ufak iki kapı acıl- mıştır. Avlının sol tarafında bir bina | vardır. Burası muhafız askerlere mah- sustur. Altı ahır olan bu bina iki kat- lıdır. Bunun önünde İsviçrelinin ku- lübesi vardır. Avlının sağında — janti- yomların dairesi, en üst katı da uşak- ların, ahçıların, oda — hizmetilerinin yeridir. Avlının sonunda bu iki bina- dan ayrı fakat bunlara — yakın bulu- nan konak — yapılmıştı. Bu konağın en alt katında merasim ve kabul sa- lonları bulunuyordu. Bunun üstünde- ki kat çok süslü ve muhteşemdi. Bu da Kolinyinin konağına benziyordu ki o devirde bir çok senyörler bu usulü ka- bul etmişlerdi. Fransuva dö Monmoranzsi, ilk çan seslerile uyandı. Hemen — elbiselerini giyerek üstüne hafif bir zırh geçirdi, Muharebe kıltemı kuşandı., Beline bir hançer taktı. Bir pencere açarak dışa- rıya baktı. . Gökte henüz bir kaç yıldız — parlı- yordu. Parisin içinden tuhaf bir gü- rültü aksediyor ve yavaş yavaş yak- laşıyordu. Çanlar uğursuz haykırışlarını gök' lere çıkarıyorlar çığlıkları tüfek ses- leri ortalığı kaplıyordu. Marşal bütün bunları birkaç sani- ye dinledi. Yüzü mahzunlaştı. Şakak- Tarr şiddetle atmağa başladı. O vakit, Janla Luizin yattıkları odaya koştu. Luiz daha ilk çan sesin« de giyinmişti, Şimdi de annesini giydi- riyordu. Marsal: —— Kızım, kork — muyorsun ya? dedi, — Korlkmıyorum. — Fakat ne olu- yor? Bu çanlar, bu gürültü nedir? — Şimdi onu da öğrenirim sen he- men yol elbiselerini tivin ve her ihti- male karşı hazır bulun! " N