22 Şubat 1936 Tarihli Haber Gazetesi Sayfa 12

Saatlik sayfa görüntüleme limitine ulaştınız. 1 saat bekleyebilir veya abone olup limitinizi yükseltebilirsiniz.

Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

5 sırası gelince okurlarımıza esasen malümat vermek düşüncesindey - | dik; M. S. Yalçın imzasiyle aldı - — ğımız mektup üÜüzerine meseleyi — bugün anlatmak istedik. - “Diyabet,, dediğimiz şeker has- — talığı vücudün şekeri elverişli ve — Mmiessir bir surette yakamadığın - — dan ileri gelir, Bundan taşka vü- cutte kâfi miktarda “irsubin,, bu- Tunmaması da şeker hasztalığı ya - , par, j Şeker hastalığının "*Pankreas,, — güddesiyle münasebsati 1682 de (l keşfedildi. Hastalık daha ziyade şehirliler arasında olur. Köylüler - depek nadirdir. Hastalık hiç bir yaş müstesna olmamakla bera- ber ekseriya 50 — 60 arasında o - lur. Erkeklerde kadınlardan daha çoktur. Esmerler bu hastalığa, be- — yazlardan daha az istidat göste . rirler, Zayıflar da şişmanlar ka - dar bu "hastalığa — tutulmazlar, Hastalık kendini nasıl gösterir?. Fazla susuzluk, aclık hissedi - lir. Zayıflama, boyuna kilo kay - betme ve dermansızlık görülür. İdrar çok sık sıktır. Şeker kanda — birikir, ancak idrarla çıkar. İ Vücut yalnız şekeri değil, yağ- | Jları da normal bir surette istihlâk edemez. Bu haller görülünce he - men idrar tahlilleri yapılmalıdır. Hastalığın izleri bazan hiç hisse dilmediği halde bile idrarda şe - ker bulunabilir. Şeker hastalığı Patiyyen müzminleştirmeğe gel - mez. Hemen başlangıçta tedaviye uğraşılırsa şifa bulması ihtimalle- ri yüzde yüz denecek kadar kuv - vetlidir. _ İlerliyen seker hastalığınm ne — tesirleri görülür? Evvelâ gözley müteessir olur; görüş kuyveti gittikçe azalır. Deri hastalıkları çoğalır, cak her hangi bir yara geçmemek ve hiç kapanmamak istidatlarını gösterir, sonra da kangrene çevi - rir. Şeker hastalarında zatürreeye ve vereme karşı hiç mukavemet yoktur. Ciğerlerde tehlike baş gös. terir. Hazım cihazında, böbrek - lerde bozukluklar olur. Kalp has- talıkları meydana cıkar. Nihayet derin bir baygınlık olan “Koma. hali gelerek ölümü intaç eder. Koma gelince idrar ile idrarda- | ki şeker büisbütün düşer. Ya kabız yahut da sürgün olur. Başlangıçta bu Koma'dan ziyade umumi bir bitkinlik halinde tecelli eder. Da- ha sonra hasta mutlak bir surette “Komatoz,, dur. Hastalığın yürü - yüşü bu kerteye gelince deri ile solukta tatlı bir Eterimsi koku ha- sıl olur. Bu hal 24 saatten üç güne katlar sürer ve sonunda ölüm mu- hakkaktır. ila (4 Şeker hastalığı “Komatoz,, ha- le getirilinceye kadar bekletilme - * den pehrizle pek iyi idare edilir; pehriz de hastayı zayıflatacak ve ağırlık kaybettirecek şekilde şid - detli olmamalı, daima kâfi mik - tarda kalori verilmelidir. “Potein,, in kâfi miktarda a - fenabilmesi için et, yumurta ve 'süt ııga!t İıadfe' n dalıı ı.şağıya in eli Deride ola-| CÇ F VT T '1:-'--—-3'- Te HABER — 'Akşam postası aağlık Ugütlcrl - Şeker hastalığı arızaları ve tedavisi Bu çok mühim hastalığa dair | bo hidratlarla yıilar biribirne karşı muayyen nisbette olmalıdır. Eğer bu nisbet içinde yağlar daha| fazla olursa vücutte zehirli “Asc - ton,, ların teşekkülüne sebebiyel verilir. Şeker hastalığı için eczahane - ler tarafından hazırlanmış yemek: lerden ziyade tabit ve mevsim ye - mekleri alınmalıdır. Pehrizin in sana usanç verecek şekilde yekr>- sak olmasına hiç de lüzum yoktur SŞeker hastalığı hafif ise peh - rizle pek güzel tedavi edilebilir; pehrizi hastayı gören, tabiat ve yapısını iyice bilen hususi doktoru tertip etmelidir. Ağızdan öğütle - re, “filân hastaya iyi gelmiş!,, gibi sözlere hiç kulak asılmamalıdır. Şeker hastalığı ağır ise muhak- kak “İnsulin,, nin şiringaları ya - pılmalıdır. Ağızdan alınacak “İn- sulin,, nin tesiri yoktur, şiringa lâzımdır, Bu şiringalar günde iki defa, birisi kahvaltıdan 15 ilâ 30 dakika evvel, ikincisi de akşam yemeğinden önce yapılır, Bazı hastalara günde yalnız bir şiringa kâfidir. Çok ağır vakalarda ise üç şiringaya kadar çıkılabilir. Dut yaprağı ve buna mümasil kocakarı ilâçlarından vazgeçmek ve bir doktorun nezareti altında muntazam tedaviye girişmek en sağlam ıgldur. : ; DOKTOR suçiyle arandığı halde tam iki se- —ne pol'slerin elinden kaçan ve ni- hayet yakayı ele vererek iki bu - çuk yıl hapse mahküm olan Corç Breard Fransanın sol yıllarda ye- tiştirdiği dalaveracı ve sahtekâr - ların en ön srasında gzlen bir a - damdır. Pariste ona “Züppe Don Juan”, “Aşk Staviskisi” “Elli ni - şanlısı olan adam,, gibi birçok lâ- kaplar takılmıştır. Bu adamın tam da polis mü - dürlüğü ile cinayet mahkemesi karşısındaki küçük bir otelde o - turduğu halde iki sene yakalana - mayışı pek tuhaftır. İş yalnız bu kadarla kalşa gene fazla ehemmi- yet verilmiyece: amma aranmak- cinayet mahkemelerine girip da - vaları sami sıfatiyle dinlemesi ve boyuna taharri memurlarını gö - zetlemesi Parislileri epeyi hayre- te düşürmektedir. Breardın yaptığı sahtekârlık, asırlardanberi devam edegelmiş olan bir dalavereye müracaatten ibaretti; yani sadece güzelliğin - den, ve malik olduğu cinsi cazibe. den istifade ediyordu, Polis kayıt- larına göre tevkif edildiği sırada tam elli tane zengin “nişanlı,, sı vvardı. Bu kadınların hemen hepsi de nişanlandıkları adama kendi - ta olduğu bu iki yıl içinde her gün | kurması için bütün paralar nı ver- mişlerdir. Don Juan bir kaç sene bütün bu kadınları büyük bir ustalıkla ida. re etmiş ve her birisine de ayrı ay- rı yalnız kendisini sevmekte oldu ğu kanaatini vermekte büyük mu- vaffakiyet göstermiştir. Polisin yaptığı tahminlere göre kendisi - nin bu kadınlardan kandırarak al dığı para Türk parasiyle 2 milyon 500,000 lira tutmaktadır. Nişanlılarından Kontes dö Ra- mellasdan 812,500 Türk lirasmı nasıl sızdırmış olduğu tuhaf bir hâdisedir. Paris yüksek sosyetesi nin mümtaz simalarından olan bu kontesin Matmazel Lallemand adIı bir kız kardeşi vardır ki, ta - nınmış bir falcıdır. Breard bir gün matmazele ge - lerek girişmek üzere bulunduğu büyük ticaret işinde muvaffak o - lup olmıyacağını sormuştur. Mat. mazel fala baktıktan sonra bu iş- te büyük muvaffakiyet göründü - ğünü — söylemiştir. Aradan bir müddet geçtikten sonra Don Juan Matmazele çok parlak bir mek - tupla birlikte bilgisinden, kendi - sinin pek çok da istifade ettiğini bildirmiştir. Fakat falcıya bu işin | kız kardeşinden 130.000. İngiliz | İirası sızdırmak olduğunu söyle - Aşk Staviskisi Fransada kendieine bu lakap takılan bir adam Elii nişanlı tedarik ederek bunlardan iki buçuk milyon Türk lirası sızdırmanın yolunu bulmuş ! Kadınların itimadını suiistimal | lerine zengın bir yuva ve istikbal) memiştir. Brğard'ın ara sıra ileriye ıüf b düğü bir iddia da Habsburg hane- danına çok yakından mensup ol - duğu ve saltanatın bu aileye iade- si için lâzım gelen masraflara te - kabül etmek üzere para toplamak- ta olduğudur. Yaptığı bu hizmete karşılık kendisine — Avusturya ve Macaristan ormanlarında geni$ imtiyazlar verileceğini söyliyar * du, İmtiyazı işletmek için toplrya: cağı sermaye yüze bin nisbetinde kâr bırakacaktı, Breard Belçikaya sık sık yaptı- ğı seyahatler esnasında nişan!ıla: rıma mufassal mektuplar gönde * rir, İmparatoriçe Zita ve Arşidük Otto ile yapılan mülâkatların u * zun uzadıya tafsilâtını yazardı. Fakat kadınlardan birisi yatır: dığı sermayenin henüz bir nemâ getirmediğini söyliyerek endiş? | gösterdi mi, kendisine hemen sa * bırlı olması ve Habsburgların tah: ta çıkmalarını beklemesi öğüdü verilirdi. Bu sahtekârlığa sağlam bir esa$ kurmak için, hürmete şayan bif Fransız zabitiyle evlenmiş haki“_f eski bir Avusturya Düşesi de işt sokulmuştur. Kadın o kadar ıîî hizmet etmiştir ki, polisler onu — suç ortağı olarak yıkılıınfş bu / lunmaktadırlar. | Cellâdın can sıkırtıları A merikada işsizlikten hiç a- çıkta kalmıyacak bir adam varsa, o da Nevyork, Niyojersey, Masaçuzet, Pensilvanya ve Dela - ver devletlerinin resmi cellâdı Bay Robert Elliot'dur. — Robert bu sene altmış yaşımı bi- tirmiştir. Şimdiye kadar tam 200 mahkümu idam etmiştir. Haupt - man'nın idamına karar verildiği takdirde 2000 voltluk cereyanı da bu adam salrverecektir. Gerçi cel. lâdı polis epeyce korumakta ise de Lindbergin çocuğunu öldürmüş olan adamın bazı meçhul arka - daşları ona tehdit mektupları yağ- dırmaktadırlar. Bu tehditler birinzi değildir. Bundan evvel de Sakkp ve Van - zetti'nin idamlarında cel'âdın e - vine bir bomba atılmış, lâkin ken - dişine bir şey olmamış!tı, Eden bir fitm kahramanı imdi Holivutta kahramanı İngiltere Dış İşleri Bakanı Mösyö Eder. alacak bir film mev- zuu tetkik edilmektedir. Senaryo- yu yazmış olan Çarls Kenyan, genç diplomatın parlak mesleğini | kuvvetli kalcmile tasvir etmiş ol - makla beraber İngiliz devleti ve bilhassa Dış İşleri Bakanlığı bu duşünceye şiddetle muhalefet et- kar -| ıı!ej:tedır. B '. .' JF'L»"',— ü e. _ı“lv İ Dünyanın en büyük oteli Ş ikago şehri, ziyaretçilerine dünyanın en büyük otelini takdim edebilmekle övünmekte - dir. Amerikada her işin en büyü- ğünü yapmak âdettir. Yeni otel gerçekten kocaman bir şehri an- dırmaktadır. Tam üç bin tane ©- dası vardır. Akılları hesaba eren- ler diyor ki: Bu odalardan her birisinde bi- rer gece yatmak gibi tuhaf bir dü- , şünceye kapılacak Bir adamım, dü şündüğünü gerçekleştirmesi için tam sekiz sene lâzım gelecektir. İşin asıl garibi şurasıdır ki: geçenlerde bir Fransız seyyahı yir mi dördüncü katta mevcut olan yüzlerce odadan bir tanesini tut- mak isteyince kendisine iki gün sonra müracaat etmesi söylenmiş- tir. Çünkü o günlerde Şikagoda toplanmakta olan konserveciler kongresi dolayısiyle 3000 yatak o- dasının hepsinin tutulmuş olduğu anlaşılmıştır, Bir çift kulak için 480 lira! M eksikada lâik ve sosyalist tedrisat yapmakta olan mual limlerden bir çoğu Meksikalı fa - şistlerden mürekkep bir çete tara- fından taarruza uğramışlar ve hepsinin kulakları kesilmiştir. Meksika hükümeti muallimler- den birisine kaybolan kulakları i- çin 3.000 peçeta (biz'm paramız- la 480 lira) tazminat vermeği ka- / rar altına almıştır. eli ivar v ',ye girişmiştir, Yirmi yıl sonra... F' ransanın en yüksek mahke - mesi olan temyiz makinesi bundan — yirmi —sene evvel harp içinde hasta bakıcı Ca - vell'i Almanlara ihbar etmiş ada- mın hüviyeti hakkında şimdiye kadar süregelmiş olan ihtilâfları | . kati bir surette halletmeğe davet olunmuştur. Hasta bakıcıyı Almanlara bil- dirmekten suçlu ve 1919 da harp divanınca mahküm olan Goston Küyen adlı bir Fransız — temyiz mahkemesine müracaat ederek bu işin hallolunması için istida ver - miştir, Küyen nasılsa idam hükmün - den kurtulmuş ve müehbhed hapse mahküm edilmişti. Geçen Hazi - ran ayında ise hapisliği müddetin- ce göştermiş olduğu iyi ahlâkın - dan dolayı affolunmuştur. Küyen harp esnasında Belçikada Alman.- lar tarafında yakalandığı halde serbest gezmesine müsaade edil -| Kral Jorjun cer K miş ve tam o gunlerde Fransa hü- kümeti hesabına casusluk yap - makta olan hasta bakıcı Cavell ile arkadaşları Alman'ar tarafından yakalanarak idam edilmişti. Şüpheler o zaman Küyenin üs. tüne kümelenmiş ve bir kolayı bu- lunarak adamcağız Fransa top - raklarına kaçırılmıştı. Az kalsın idam ediliyordu. Şimdi kendisini temyize çıkarmak için mücadele- Jorjun cenazesi ise 2  v pardarı B S yi llilk Maraton şampiyonu a o mitesi Yunanistanın M*" ton köyünde tutuşturulacak bi " levle Berlin stadındaki meşııe"? yakılmasını karar altına ılnıliuf' Bu alevi götürecek olan a44 ti ' Yunan atletizm kamitesi tayin ğ miştir. Bu zat 1896 da Atîl'd yapılan ilk olimpiyatlarda M'f; N ton koşusunu kazanmış ada” İlk Maratos koşusunu k"':m Luvis bir çobandı ve lı_oyu“" #i peşinden koşmaktan başka b;;ıa"' limpiyat oyunları 1936 ka “ ' trenöman yapmam'ştı. 427 , | metreyi koşarken bir bll'd'k ’ | rap içmek için karşısına çı ' i her moyhınede durduğunu de epeyce antrenman mi beş rakibini gerido | birinci gelmişti. -3 | masarifi da cenaze barık yekünlar tut'n':uıt“' ' devlet hazinesi ödeyece*” 1910 senesinde K"'l 700 Edvardın cenaze mas'? fı K!’; frank (56.000 lira) Wwom“ Mvı H (160.000 Türk - lll'&“) S ll —-—r" D - b ' gea ı * —I ral Jorjun Londra ve Vi.ğ,ıı" | —— ei

Bu sayıdan diğer sayfalar: