Saatlik sayfa görüntüleme limitine ulaştınız. 1 saat bekleyebilir veya abone olup limitinizi yükseltebilirsiniz.
İNYALŞUBAT — 1936 |Matbuat antolo,ıısını üdafaa ediyor ' t müdürü Vedad Nedim " : 'Uhıı gazetesinde şu yolda bir .h |heşretmiştir: â5 Evvelâ şunu söyliyeyim ki, *; #n antoloji bir mükemmeliyet lemlık iddiasında değildir. Da- , kırık bir heykele benzer. Bir Z sofrasında birçok nefis şey- ı""lılı'uıı'.nlu' Bu nefis şeylerin liği onun iyi bir çerez sofra- "Gm teşkil etmez. Bir millet için bir tek antoloji kâfi Müteaddit antolajiler ya- yolıdır. Bizim kabahatimiz, Ve biricik antolojimizi yapmış Mıdır. Sonra şu da bilinme- İ Fi: Her an antoloji sübjektif 'İ mahkümdur. Herkesi tat- ;g:“ebilecek bir antoloji kabili ! Pa AU Iı '& Pf değildir. Çünkü antolo- ,, ” seçme işidir. Bir antoloji :h'“ei eserleri, bir fert de seç- M bir heyet de seçse, ölçümüzde | “?a kollektif zevk olacağına 1 /|netice birçok kimselerin ' iL i tatmin etmiyebilir. Zevk- I| R, *renkler münakaşa götürmez. %“ “Ankara,, gazetesi çık- khub“!hldı:ı zaman bütün edib- İN !“ hangi eserlerinin ve hangi * H'H tercüme edilmesini is- 1 _“dl €ri sorulmuştur. Bu suale , la ’“!lnın cevap vermiş ol- Am, T siz de, bizim gibi, bilirsi- B% bir eserin yarancııı PL * hangi F ziyade | ““meye Parçasının en Ziy y mhmbetsızhk gös- | %hıhr Bu itibarla seçim işinde " q ktif bir mutlâkiyetle isabet y eı. güç biriştir. Bunu böylece u, Gmek insaflılık vecibesidir. ; konmızı bizimle birlikte hazır- | üri, bugün fransızca “Anka- | i '%fenm liyakatle idare eden Glebıyatı hakkındaki yazıla- ',ü “"'mş Avrupa mecmuaların- l! bulunan Türk ve Fran- iyatlarına ve dillerine vü- Müm olan kültürlü bir zat- | i azırlanacak antoloji 1908 ı""üıkı edebiyatımıza ait ola- ÇCrçeue, böyle tespit olu- Ve bu antolojinin methalin- thaten bildirilince artık Ab- Hâmit, Cenap Sahabettin, Rauf Ve saire gibi 1908 i'nesle ve mekteplere hferem şahsiyetlerden izin mahrum kalmasını icap etmez mi? n' ;l”u îf" ü ediplerimiz arasında llmıemıg ve girmesi lâ- $ahsiyetler yok mudur?,, ki, vardır. Burada € meseleyi bir misalle Blrçok muhterem şah- eğe davet etmek mec- * olan bir ev sahibi, ta- h':'l ki evi ve bahçesi var- ' 5.. uqz:"i birden davet ede- 4 N. Yetindedir, o vakit bu f* % he Yapar? Misafirlerini : ( Nq ı':'“"lnı:ı göre dört, beş ı'i » CYyrı ayrı zaman- ::: €der, Birinci ziyafe- _4_,."1 Ş "i mezınmıyanlar hiç bir h .. " er. Nitekim, bi- Vi *rimiz arasında, da ilk iyenlerin hiç biri göstermediler An- P. Jebiyat ve pmpaganda meselesi eddü,ı UIMGGUSunu tayinde| zat, Reşat Nuridir. (*) Re-k | altmer telefon hattr da bnıunler müdür tolojiye yapılan tenkitler arasında o kadar çirkinleri de vardır ki, on- lara, müsaadenizle, cevap vererek ben de çirkin bir harekette bulun- muş olmuyayım. Sözün kısası, Mat- buat Umum Müdürlüğü, vazifele- rinden birini daha yaptığına ka- nidir ve bu ilk antolojimizin bü- yük bir ihtiyaca kısmen olsun, ce- vap verdiğini görmekle de mânen müsterihtir. Bugünkü Türk ede- biyatından yabancılara bazı göre- nekler vermek maksadile tertip e- dilmiş olan bu ilk antolojinin ma- ruz kaldığı tenkitlerin hiç olmaz- sa yabancılar kadar kadirşinaslık- la ve müsbet bir tarzda yapılma- sını temenni ederdik.,, HABER : Yukardaki cümleler arasmdaki ziyafete davet misali bilhassa dik - katimizi celbetti. Demek ki, ikinci, üçüncü, dördüncü antolojiler de çıkarılacak. Bu izahat birinci kitabm bir köşesinde yer bulmuş olsaydı. an- toloji hakkındaki tenkitler yılnız bu kitaba alınan yazıların iyi seçi- lip seçilmediğine inhisar ederdi. Vedad Nedim Törün en mühim meseleye cevap vermediği de dik- katten kaçmamaktadır. Birinci zi- yafette alafranga ve alatur'ca ye- mekler arasında bir karışıklık ol- mürgtur * Yani, Manasandan Payami Safanin tercüme ettiği yazı, “Bir Türk edibinin eseri,, diye gene fransızcaya tercüme edilmiş ve Fransızlara sunulmuştu. Onun içindir ki, biz, Vedad Ne- dimin “bu ilk antoloji büyük bir ihtiyaca tekabül ediyor,, tarzında- ki izahını kendi hesabımıza yerin- de bulmuyoruz. Şehirlerimiz arasında telefon Şebekeyi daha genişletmek işlerine başlanmak üzere.. İstanbul telefonunu idare eden heyet azasından on beş gündür Ankarada bulunan Ankara otoma tik telefon direktörü Niyazi bera- berindeki mühendislerle beraber dün şehrimize dönmüştür. Niyazi Ankarada yeni konmuş olan ku- ranpartörleri tesellüm işiyle meş - gul olmuştur. Mühendisler bu te - sisatı uzun bir tetkikten geçirerek muayene etmişler ve raporlarını vermişlerdir. Bayındırlık bakanlığı Şark ve Cenup vilâyetlerini biribirine ve hepsini de hükümet merkezine telefonla bağlamak hususundaki projesini tatbik mevkiine koymak üzere olduğundan Ankara merke- zi büyük bir ehemmiyet kesbede- cektir. Bu sebeple bütün memle - ket şehirlerini biribirine ve bu şe- hirleri beynelmilel telefon şebe kesine bağlıyacak olan Ankara merkezinde yeni bir tesisat vücu- de getirilmiştir. Ankara ile İstanbul arasmdaki HABER — AKşam postasr — —— Yaralanan ölünce Yaralayanlar yakalandılar Tophanede oturan ve demirci Yaninin yanında çalışan Arif is - minde birisi ile seyyar koltukçu İsmail bir pantalon yüzünden ev - velki gün kavga etmişlerdi. Kavgaya Arifin arkadaşlarım - dan koltukçu Ali çavuş ile Hüse - yin isminde birisi de karışmış İs - maili bıçakla kasığından ağır su - rette yaralamışlardı. Yaralı imdadı sıhhi otomobili ile Beyoğlu hastahanesine kal - dırılmış, suçlular kefalete bağla - narak serbest bırakılmıştı. Yaralı İsmail dün gece hasta hanede ölmüştür. Bu ölüm hâdisesinden zabıta haberdar edilince Ali, Hüseyin. Arif yakalanmış, nöbetçi müddei- umumisi Sabri tahkikata el koy - Katiller bu sabah Emin'vet di rektörlüğüne getirilmişlerdir. Bu - gün mahkemeve crkarılarak tev - kif edileceklerdir. — Soyadı almayanlar Dahiliye Vekâleti soyadı cescil- leri için verdiği r- ” letin bt—- ©: üzere olmasına rağmen, birçok vatandaşların hâlâ soyadı alma - dıklarmı nazarı itibara alarak vi- lâyetlere yeniden bir tamim gön - dermiştir. -- | Tamim mücibitice Martra 'do-- kuzuna kadar soyadı almıyanla - rın birer listesi yapılarak Vekâle- te bildirilecek ve bundan sonra her hafta soyadı alanların da bir listesi gönderilecektir. ŞUBAT — 1936 " Hicri:; 1354 - Zilkade: 27 ;E*""" N REZDİ *875e 5,24 12,28 15,28 17,50 19.20 - 5,80 e& 11,30 680 9,38 12,00 1,81 11,20 GEÇEN SENE BUÜGÜN NE OLDU? Ereğlînîn en zengin kömür ocaklarını Hükümetçe satın almak üzere gelecek hafta müzakerelere başlanıyor Bundan iki ay evvel Ereğli kö mür şirketine ait ocakların satın alınmasına karar verildiğini ve bu hususta Ankaraya giden şirketin İstanbul merkezi erkânına tebli gat yapılmış olduğunu yazmıştık Şimdi Pariste şirket hissedarları ve Fransız hükümetiyle temas et- mekte olan şirket erkânı Şubat so nuna doğru Ankaraya gelerek mü- zakerelere başlıyacaklarını bir mektupla bildirmişlerdir. Esasen evvelce Ankarada ya pılan temaslarda şirketçe iki aylık bir mühlet istenmişti. Şu vaziyete göre Ereğli şirketiyle satın alma müzakereleri gelecek hafta başlı yacaktır. Şirkete ait kömür ocak ları Etibank hesabına satın alma- caktır. Ereğli kömür şirketi kömür havzasındaki ocakların en zen « ginlerine ve büyüklerine sahip bu- lunmaktadır. r Şirket 935 yılında Havzada çı- kan kömürün yüzde 32,81 ini yani 767,792 tonunu istihsal etmiştir. Havzada mevcut diğer 27 ocak « tan en fazla istihsal yapanım — ki Kozlu kömür işleri şirketine ait ocaklardır — istihsalâtı mevcu » dun ancak yüzde 16,33 üdür. — ' | Ereğli şirketi Havzadan hamu- le ve ihrakiye olarak verilen kö » mürün de yüzde 30 unu vermek suretiyle başta gelmektedir. Mem- leketimizden ihraç edilen kömü - rün yüzde 30,36 sı Ereğli şirketi ocaklarının kömürüdür. İtalyan yüksek — müdafaa — kömisyönu toplanarak mühim kararlar vermiştir. Afri, kaya asker sevkiyatı devam etmektedir. X Zam kazanan muallimler Geçen sene kıdem hizmetlerini doldurdukları halde maarif bütçe- | sinin darlığından dolayı pa.raları nı alamıyan 200 muallimin kıdem | zamları yakında verilecektir. Şeh. rimizde zam kazanan 27 mualli - min ismini sırasiyle yazıyoruz!: Maaşları 20 liradan 25 liraya çıkanlar: Haydarpaşa Lisesinden Fasih, Kumkapı ortamektebinden Dür - dane, Şaziye, Lütfi Hamdi. Maaşları 25 liradan 30 liraya çıkanlar: Kadıköy üçüncü ortamektebin den tarih ve coğrafya muallimi Melek, Üsküdar kız orta mekte binden Fransızça muallimi Cev - det, İstanbul Erkek lisesi tabiiye muallimi Osman. Maaşları 35 liradan 40 liraya — çıkanlar: Vefa orta mektebinden İhsan Cumhuriyet orta — mektebinder Türkçe mualilmi Kâniye, Nişan - taşı kız orta mektebinden Seniye Kandill; kız lisesinden Emine Be- hice, İstanbul erkek lisesinden ta- rih muallimi Lütfi, Erenköy kız lisesinden Emine Beraet, Hatice Meliha, kız muallim mektebi mu- allimlerinden Hüviyet Bekir ve Müveddet, Haydarpaşsa İlisesin « den Kenan ve Adem Nezihi, İs « / tanbul kız lisesinden Azize ve Ha- tice, Kabataş lisesinden Zeki, Ka- dıköy ikinci ortamektebinden Mevhibe. Maaşları 45 liradan 50 liraya çıkanlar: Vefa orta mektebinden İbra- him Hakkı, Haydarpaşa lisesin - den Memduh, Kabataş İisesinden Sami ve Sıtkı, Kadıköy ikinci or * tamektebinden Saadet. Maaşları 55 liradan 70 liraya çıkanlar: ş Heybeli ortamektebinden Ah- met Hamdi, İstanbul Erkek lise « sinden Şevket ve Necip Nadir, Kabataş lisesinden Salâhattin ve Niyazi. Kıdem zammı olan muallimle- re ait emir bugün kendilerine teb— liğ edilecektir. Remzi yazıyor: mektup veya paket çıkan emanetçiler MIŞ.,, y de ııletmeyo ıı;.ıluıkl:ır. _ — . Ka £ Ka İ '.-__ he" &. Taksimde Firuzağada oturan okuyucularımızdan — Geçenlerde HABER'de okudum; “Posta idaresi emanetcilerle mücadeleye girişmeğe karar vermiş. Para ile elden mektup götürmek yasak edilmiş, üzerlerinde Posta idaresi varidatını korumak için böyle bir karar al makta tabif serbesttir. Fakat kendim emanetci olmadı- ğımı, tanıdıklarım arasında hiç emanetçi de bulunmadığı halde ben bunun doğru olmadığını iddia edeceğim. Bakı. nız neden? İstanbul vilâyetinin Sile kazasının köylerin- den birinde bir tanıdığım var. Bu köyde postane y;oktur, bu köy ahalisinden birine gönderilen mektup Şile posta- nesinde sahibini bekler. Eğer köy ahalisinden biri uğrar. l sa köxdagla.nnı ait ınektuplan alıp zötüriir Uğramma SŞEHRİN DERTLERİ Firuzağalı kariimizin sözü mektuplar Şilede kayboluncaya kadar durur. Bu köye telgraf çekerseniz ayrıca Şileden köye kadar olan mesa. fe için bir “sürücü ücreti,, ödemeğe mecbursunuz, aksi takdirde telgrafınız kabul edilmez. 4 Bugün emanetçi gitmiyor, eğer gitseydi belki yasağa rağmen ben mektuplarımı emanetçi ile gonderecektmı; cezalandırılacak. maalesef yok! rakılmalıdır.,, _ddüerlm.. Postane olan yerlere emanetçilerin mektup gönder- meleri yasak edilmeli, fakat olmıyan yerlerde postane a. çılıncaya kadar, eğer giden varsa, emanetçiler serbest bı- Ayrı bir nokta: Geçenlerde mahallemize dair “Şehrin dertleri,,ne gönderdiğim mektupta var kuvvetile radyo calan bir komsudan bahsetmiştim. Bay Server adlIı çok hürmet ettifim koms<u bunu kendisi iein sanmış, mevzuu bahsolanın kendmi olmadığmı hsrih etmemı ııüsı.ad&ni- Ş Mi — v pi dliğ ğ ü A" y gaA F 4._ v — L sÜü—a —— d *F ma aa e GAŞ ŞG — — B S | ; |