Mr 21 ŞUBAT — 1986 HABER — Akşam postası vi 1 «| GENCLİĞE OY YEL YİN DAHA BE YAZ Ciğerler içir hava ne ise diş ler için de RADYOLİN odur. Hasta ciğerler kadar sağlam ciğerlere de hava Tâzım oldu. Zu gibi, bakımsız dişler ka. dar temiz ve beyaz dişlere de RADYOLİN lâzımdır. Ha- va kanı, RADYOLİN ağzı te- mizler. Havasız kalan en sağ lam vücut nasıl zehirlenirse RADYOLIN ile frrçalanma- yan temiz ve beyaz dişler de öylece sararmağa ve çürüme- ğe mahkümdurlar. « Çİ EMET Tep e YANI Z AC RİA N.Y TELEFON:228)3 Anadoluda Acante 2) i Ademi iktidar ve bel gevşekliğine karşı HORMOBİN Tafsilât: Galata P.K. 1255-Hormobin İSTİKLAL CAD- İN ET İRİ İML ZAYI KÖPEK. Sater Gordon Dok ismindeki ve 3832 markalı av köpeğimi bulup haber verenler memnun bırakıla « caktır. Devlet Basımevi Gereç işyarı HAYRI Pektorin Pektorin Pektorin.. —Öksürüğünüz mü var ? — Nezle mi oldunuz”? — Bronşite mi tutuldunuz? Pektorin'den şaşmayınız! Pektorin Pektorin Pektorin | 1g GEMMA Cİ ETMESİ siineti Radyolin Kullanınız! e rel MANA VENA ARAKAN Türk Hava Kurumu Büyük Piyangosu Şimdiye kadar bilnerce kişiyi zengin etmiştir. 5. nci keşide 77 Mart 936 dadır. | Büyük Ikramiye : 35.000 Liradır | Aynca: 15.000, 12.000, 10.000 liralık” ikramiye | lere (20.000 ) liralık bir mükâfat vardır. YAAA GE JASKALMIN MAVİ ETiKETL; MUTUDAK: HASMALMINI istEYiiz 288 PARDAYANIN ÖLÜMÜ pek kadının üzerine atıldılar. Zavallı.; €ik bir çığlık kopartarak sırtüstü yere | düştü, Köpekler üzerine çıktılar, Plü- ton onun boğazını kopardı. Pröjerpi-) nin dişleri beyaz ve müntazum göğsü.) nü paramparça etti. Pardayanlar, bir kaç saniye kudar taş gibi donup kalarak didiklenen et Terden, fışkıran kanlardan başka bir| sey görmediler ve iki köpeğin homur- tusundan başka bir şey duymadılar. © vakit, ölü gibi sararan şövalye, hiyi dimdik olarak Ortesin üzeri. ne yürüdü. Örtes gözlerini kaldırıp İki Parda- yenı görünce sevinçle haykırdı, Kırba- cını kaldırmak istediyse de vakit bulu. madı. Şövalyenin demir gibi o pençesi onun bileğini kavramıştı, Ortesin se- vinci korkuya döndü. Bütün kuvveliy- le çırpınarak kurtulmak istedi. Lâkin Şövalyenin pençesi bileğini büküyor, eziyor kımıldanmasına imkân vermi. yordu. Nihayet gevşeyen parmakları ara- sından kırbacı düştü. Şövalye bunu Yakaladı, Kırbaç havaya kalktı ve vn- Yiyarak Ortesin suratına İndi, Bu ca. Müvarın yüzünde boydan boya kanlı bir iz hasıl oldu. Kırbaç durmadan kalkıp iniyordu. Her inişte bir çığlık yükseliyor ve Daspermonun yüzünde yeni bir ix ha- il oluyordu. Yüzü kanlı bir yaraya dönmüştü. O ize hâlâ çabalıyor, köpü-| Tüyordu. Nihayet canımın acısiyle 8ön bir e bulunarak kendisini kurtar. O vakit gözlerinden ateş fışkıra- Fak yanmdakilere dönüp: — Hücum, hücum! işte bunlardır. —————————— Maydi Plüton, baydi Prörpin diye ba- gırdı, İki köpek, kana bulanan kadını bı rakarak biri şövalyeye öbürü babasına hücum ettiler, Örtesin malyetideki cellâtlar: — Haydi! Haydi! diye haykırıştı. lar. Bu iki aslanın yüzü o kadar mit. hiş bir hal almıştı ki bu korkak herif- ler dehşetle gerilediler. Parçalanan yüzünün acısından ve hiddetinden kudurma derecelerine ge. len Ortes hâlâ: — Öldür Pröjerpin, öldür Plüton! Cesaret köpeklerim! diye gürlüyordu. Kulağının biri yarılmış, bir gözü patlamış, burnu boydan boya yırtıl. mıştı, Yarılan yanaklarının altından hiddetle gıcırdayan dişleri görünüyor du. O anda birdenbire arkaüstü düştü. Kendikilerinden olmayan karma. karışık tüylü, zayıf bir çoban köpeği üzerine sıçramıştır... Pipo. Bu Pipoydu! Sevgilisi Prözerpini adrm adım ta. kip eden âşık Pipoydu. Köpeğin dişleri bir ânda Ortesin gırtlağına saplandı. Vikont oDasper. mon bir kaç saniye debelendikten son- ra kadının kanlı cesedinin yanmda ha. reketsiz kaldı. Gebermişti, Pardayanlar bu hali görmemişler- di. Plüton ihtiyar Pardayanım, Prö. zerpin şövalyenin karşısına dikilmiş. lerdi, Köpekler ufak bir tereddütten son ra düşmanlarınm #zerlerine atıldılar, Fakat Plüton ihtiyar askerin indirdi. nın apnesinin mezarına, Alis dü Lüks! ile Pani Garolanım mezarına düştü. Çocuk gözlerini kaldırdığı zaman şövalyenin ağlamakta olduğunu zöre-' rek sevinçle karışık bir hayret hisset- ti, Yavaş yavaş şövalyeye < yaklaştı. Küçük eliyle onun elini tutarak göz-! lerini gözlerine dikti, — Annemin mezarında ağladığını. Zı hiç bir zaman unutmıyacağım. İsmi nizi söyler misiniz? — İsmim Şövalye dö Pardayandır. — Şövalye dö Pardayan! Jak Kleman eliyle alami ve kal bini göstererek devam etti: — Bu isim buraya, yüzünüz de şuraya işlendi. Bir daha silinmez. — Yavrum. Dönüşte seni manas- İrra kadar götüreyim mi? — Hayır, hayır., o Korkmiyorum. Hem burada daha kalacağım.. Anne me söyliyecek bir çok (sözlerim var. PARDAYANIN ÜLUMU 285 Beni yalnız hrrakınız. — Allahasmarladık yavrum. — Gene görüşürüz şövalye dö Par dayan... İhtiyar asker, şövalyenin kolur- dan tatarak çekti. Bir kaç dakika son ra artık mezarlıktan uzaklaşmış bulu- nüyorlardı. Jan Kleman da annesile| konuşmak üzere yalnız kalmıştı, Bu sırada iki papaz, mezarlık ka- "pısmın yanında sabırsızlıkla bekleşi. yorlardı. Yarım saat kadar sonra Jak Klemünm çıktığını gördüler, Tibo he- men Lübene lâzımgelen emirleri ver- di. Lüben: — Demek ki bu kargaşalıkta gene Blüm tehlikesile karşılasıcağım öyle. mi? — Allah kendisine sadık olan kul- lari tatar ve onları korur. , — Ha evet, Ben Allahı düşünme- miştim. — Lüben, acele ediniz ve kuvvetli olunüz. Ben manastira dönüyorum Çocukla beraber gitmek lâztm Lüben,'derin derin içini çekti. Ya, nakları titredi. Tibo, Jan Klemanın elinden tuta» raks — Haydi Lüben tani zamanıdır, İşte çete de geldi! dedi. O sırada elli kadar ipten kasıktan kurtulmuş adam mezarlığa yaklaştı. lar. Tibo bunların yanından geçerken bir işaret vererek çocukla birlikte göz den kayboldu. Ni Lüben: # — Bu da ufak bir iş. Lökin şura sı muhakkak ki, Deviniyerdeki şarap şişelerini boşsltmak için olsaydı Tibo beni Allahın yardımına terketmekte bu kadar acele etmezdi. > Neyse, ben bir peygamber gibi o öleceğim. Çare yok.. Fakat hiç düşünmediğim halde meşhur olmak, hiç İstemediğim hale ölmenin yeisini de unuttaramıyor, di- ye mırıldandı. Sonra arkasından gelen ve mezar- bön giren kalabalığın o farkında de dilmiş gibi mezarlığa girdi ve doğruca Alis dö Lüksün mezarına gitti, , Sevimli bir sesle: : - Ne görüyorum. Akdiken dalları çiçek açmış! diye bağırarak diz çök. tü ve ellerini göğe kaldırarak avan çıktığı kada — Mucize! Mucize... Allaha şükür olsun! diye haykırdı. Oynanacak komedyayı evvelce ha- ber aldıkları şüphesiz olan elli kişi de: