21 Şubat 1936 Tarihli Haber Gazetesi Sayfa 12

Saatlik sayfa görüntüleme limitine ulaştınız. 1 saat bekleyebilir veya abone olup limitinizi yükseltebilirsiniz.

Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

W YA : A 301 — Askerler İvanoviçin hava gemisine ateş açtılar. 304 — İhtilâlcilerin reisi İvanoviçin yardımın- dan çok memnun oldu. kabele etti. 286 PARDAYANIN ÖLÜMÜ — Mucize.. Mucize! diye bağırdı. lar. — Bu inanılmaz bir şey,, — Fakat işte olmuş.. — Akdiken bu vakit çiçek açsın! — Evet, bu ancak bir mucizedir. — Bu Allahın bir işaretidir. — Gebersin Hügnolar! Bu ses bir kaç saniye kadar hava- / yı sarstı, | Sonra papaz Lüben duasını oku- duü. Bu sırada herifler kendisini sü- rükleyorlardı. Bu gürültüyü duyan öbür halk da mezarlığa girdiler. Mu- tize haberi süratle etrafa yayıldı. Bir sgürü halk mezarlığa koştu, Bir çeyrek sonra mezarlık büyük bir kalabalıkla dolmuş bulunuyordu. Herkes ağustos ta tiçek açan akdiken dallarınt gördü. Susmağa başlıyan çanlar daha kuvvet li olarak çalmağa başladılar. Lüben, bütün akdiken — dallarımı topladı. On kadar kuvvetli adam papa- zi omuzlarına aldılar. Bu adamların etrafı vahşi yüzlü bir takım katillerle " sarıldı, Alay hareket etti. O zamana kadar yetişerek büyük bir yekün — tutmağa başlıyan papazlar da onlara katıldı. Lüben, Jak Klemanın —annesinin mezarına diktiği yapma Âkdikenleri | elinde tutarak şanla ve şerefle Pariste dolaştırıldı. Geçtiği yerlerde halk büs bütün coştu. Katliâm büsbütün azdı. “Ahalinin vahşiliği çoğaldı. Çanlar gürlemeğe gürültüler artmağa, tüfek sesleri çığlıklar ortalığı sarsmağa baş ladı. İşte tarihin bile kaydettiği meş- htr akdiken mucizesi budur. Kanmak istiyen insanlar, kanacak ,;geyler icat etmekte çok ustadırlar. i Ni ç * ha Ğİ l YIRTİCİ KÖPEKLER İki Pardayan kurdukları plânı tat. bik etmeğe kalkıştılar. Mezarlıkta biraz dinlenmek böyle bir günde annesinin mezarını çiçekler le süslemek için gelen bu yetimin ha- li onları biraz ferahlandırmıştı. Hemen yola çıktılar. Fakat mezar lk civarındaki sessizlikten ayrılır ay- rılmaz gene bu canavar halkın akıntı- sına tutuldular. Bunlar, nehrin aşağı- sından yukarıya doğru çıkmak ister. lerken insan kasırgası zavallıları gene Luvr tarafına doğru attı. Burada da halk kütleleri sokaklarda sıkışıp kalmış vaziyetteydi. Pardayanlar, Luvrun kapıların- dan birinin açık olduğunu gördüler. Evet bir kapı ardına kadar açıl- mış asma köprü indirilmişti. Kemerin altında ise ateş etmeğe hazır iki top, topların yanında silâhlı adamlar, yanmış fitliller vardı. Sonra bunların hepsi bir anda gözden silindi. Baba oğul bütün güçlüklerini har- cayarak aksi tarafa doğru atıldılar. Elele vermiş oldukları halde bu azgın halkı göğüslemek istediler. Bir ân ka- dar ortalık karışır gibi oldu. Onlar yerlerinde durmağa muvaffak olmuş- lardı. Bir daha davrandılar, damarla. rı şişmiş, adaleleri gerilmiş — olduğu halde atıldılar, Tam yan tarafa rast- lıyan daha az kalabalık bir sokağın köşesini tutacakları vakit şiddetli bir sarsıntı, yukarıdan boşanıp gelen ye- ni bir insan cereyanı bunları yakala. yıp tam karşı tarafa rastlıyan başka bir sokağın afzma kadar fırlatıp attı. Orada dansediliyordu, 302 — İvanoviç de tabancasile bu ateşlere mu- 305 — Arkadaşlar harp istiyorsanız — benimle beraber geliniz. 303 — İhtilâlciler İvanoviçi büyük — alkışlarla karşılryorlar. | ; | 306 — İhtilâlciler İvanoviçin arkasından yü« rüyorlar. PARDAYANIN ÜÖLUMÜU ' >287 Evet, dansediliyordu. Üstü başı kanlı katillerle, kudurmuş kadınlar i- kişer ikişer dansediyorlardı. Gözleri faltaşı gibi açılmış olan — şövalye bu çiftlerden birisine dikkat etti, Bilhas- sa bu çiftin etrafında gülünüyor, el çırpılıyordu. Erkek dimdik sakallı dev vücutlu idi.Yüzünde insan olduğunu anlatan en ufak bir iz yoktu. Kadma gelince, bu korkunç hayal morarmış yüzlü, beyaz gözlü, katılaş- mış vücutlu başı sağa sola düşen bir vücuttu. Bu gaddar herif, kendi eliyle öl- dürdüğü bir Hügno kadıniyle dansedi- yordu. Bu halden tüyleri ürperen şövalye babasını çekerek oradan kaçtı.. O va. kit müthiş ulumalarla koşan başka bir canavar sürüsüne — rastladılar.. Sen Jeneviyev dağı eteklerinde bir protes- tan mâbedi keşfolunduğu ve buraya yüz kadar Hügnonun sığındığı haberi dolaştı.. Bu canavarlar hızla koşuyor. lar ve önletine gelenleri de beraber sürükleyorlardı. Bu sademe ile yeniden sürüklenen Pardayanlar birdenbire tahta köprü- nün ağzında ve sonra nehrin sol tara- fında bulunduklarını gördüler. İşte Sen nehrini böyle geçmişler- di. K Bu canavar sürüsü sola dönüyor- du. Onların arasından nasıl çıktıkla- rını, Sen nehrini nasıl takip ettiklerini kendileri de farkedemediler. Cesetlerin biribirine çarparak bi. ribirini iterek dalgaların arasında çır pındıkları kanla kırmızı bir renk alan Sen nehrinin karşı tarafında duman arasında Paris ve Luvr sarayı siyah birer karaltı halinde görünüyorlardı. O vakit bunlar Monmoransinin konağına giden yola saptılar, Burada da, nehrin sağ tarafında olduğu gibi çan sesleri, katillerin hay- kırışları, yaralıların iniltileri ortalığa dehşet saçıyordu. İki kahraman, ağzı açık, gözleri ateş saçarak, üstleri başları — yırtık, tüyleri dimdik olduğu halde ileriye atıldılar, Birdenbire küçük bir — meydanda ihtiyar Pardayan oğlunun elini yaka- ladı. Ve korkunç bir şey gösterdi. Şö- valye titremeğe başladı. Babası kısılan bir sesle: — Ortes.. Ortes Daspermon! Damte vil buralarda dolaşıyor! diye homur- dandı. Şövalye: — Allah belâsını versin! dedi. Bu anda oradaki evlerin birinden saçları perişan, elbisesi çıplak dene- cek derecede yırtık bir Hügno kadını çıkarak: — Merhamet, merhamet! diye bae ğırıp koştu. Onu o kadar cellât takip ediyordu. Genç ve çok güzel olan bu kadın OÖrtese rastlıyarak diz çöküp ellerini uzattı ve: — Merhamet ediniz, beni öldürme- yiniz.. Acıyınız bana! diye yalvardı. Ortesin dudaklarında müthiş biF gülümseme belirdi. Güzel kadının ÇIP* lak vücudunu bir saniye kadar seyrete ti. Sonra gözleri parlıyarak elindek kırbacı onun beyaz ve yuyarlak omuz” larında şaklattı, ve: — Haydi Plüton, haydi Prözerpin"- Haydi, haydi! diye bhağırdı. - O anda, ağzı kanlı iki büyük kö-

Bu sayıdan diğer sayfalar: