Saatlik sayfa görüntüleme limitine ulaştınız. 1 saat bekleyebilir veya abone olup limitinizi yükseltebilirsiniz.
-3 —— S SONKÂNUN — 1936 HABE.R — !*k*am past-m ' %»ı görüşüm L WYranlığından Garp fayranlığına G“Dhlaşmı-.k... Şâı—ki,ıık__ Çünun bir mecaz olması lâzım |- | *di. Fakât, son zamanda bazı €vverlerimiz, bu işi pek ileri l glll*dılıı.r, pek maddileştirdiler... |. Meselâ İsmail Habib, bugünkü ' h&“ imda, bizi Garplr camiasma ' klımk kaygusiyle, coğrafya te- ilerini bile değiştirmek Ana- ı“?ll Avrupaya sokmak istiyor: | hiq'l'll, Anadolunun batısında de | k!t tmalayadan gelen dağların Üği yerde tühkenir. Avrupa Ru- w 1 kıyılarında değ'l, Alp dağla- ı.l"?.".a'll.'t_ıgıı yerde biter. Ve Asva “Avrupa deniz suyiyle ayrılm ' dogu Anadolunun o ihi çeşit *&t bu iki ket' ayı granit düğüm: #!. £ birbirine ilmikley:p perçinle yESlih Rifkı Atay, Sadri Ertem Vhi muharrirlerimizin Çarplır hh Garplılasşmanın, Avrupalıl- he derece hararetl: müdafiler | “ldnnu ötedenberi malümdur Tardan da kaç tane misal gös ebilir. Üstad Ahmet Ağsaaoflır |.© dünkü yazısında ileri sördüğü ÜS de, zulmi'n menbamı Şark - F ğ?k göster'yor. Sanki Garp ka: | K tlâdanberi bundan münezzeh Ç Yl!mz iki kelime ile bunu red x *delim: L lz Enkizisyon? ggfs Namık Kemal n Arap İ$61 Son vılıaın . ı"lı ıslni yapanlar , Gayrımübadil bonolarını satanlar kazanç kan ununda unululmuşlar' Ticaret odası bunlardan yüzde yüz nisbetinde vergi alınması lâzımge'diği Son yıllarda şehrimizde en hkâr- lr işlerden biri gayri mübadil bo noları alım ve satımı olmuştur. Ev velce böyle bir iş mevcut deği! iken şimdi her yerde böno alıp satan- lar göze çarpmaktadır. Bono alı- cılarının bu kadar kârl bir iş yap tılc'arı İstanbul maliyesinin de na zarı dikkatini ce'lLetmiş ve kazanr kanununda bu işi yapanların ne kadar vergiye tâhi tutıacakları a- raştırılmıştır. Fakat bu araştırma boşa çık- mıştır. Çünkü kazanç kanunu ya- prlirken bu çok kârlı iş unutulmuş tur Bunur üzerine mal'ye, ticaret sdasından bono alıp satanlarin va- ziyetlerir.in tetkik edilerek ne ka dar vergiye tâbi tutulmaları lâzım geld ğinin tayin'ni istemiştir Oda yaptığı tetkikler sonunda bu kârlı işi yapanların kazanç kanununun kanaatınde gösterdiği en ağır vergiye tâbi tu- tulmaları lâzım geleceği kararını verm'ştir. Bu şekle göre gayri mü- badil bonosu alan ve satânlar yüz- de yüz vergi vereceklerdir. Fakat bittabi bundan ellerindeki bono- ları satan gayri mübadiller müs tesnadır Yaptığımız tetkiklere göre yüz kuruş kıymet'nde bir bono 18 ku- ruş üzerinden alınmaktadır. türbesi Külltör Bakalığınca tamir edilmesi kararlı ştırıldı Bu yıl yapılan ihtifalin 'e Na - ,mık Kema'in türbesinin pek ha - rap bir halde bulunduğu ve bu - nun orayı görmeğe ve ziyarete ge- lenler üzerinde fena bir tesir u - yandırdığı mevzuubahs edilm'ş, tamir edilmesi için — teşebbüsler yapılmasına karar verilmişti. b 2 Gladyatörler? M # & 4 h?eı’iââ “bü 'coğrafi kiltür tasni * pek ileri sitmemek daha uy- Sün Oluı- Medeniyet derecelerini gi u!”n doğduğu vahut battığı tara- Yasla de“il, “cemiyet sek'l!e | d"'“!ıfı Aarihine göre,, anlatma - k%s&rplı yahut falanca tek tâ ü ulâdasberi manen su ka- ' Yüksekti de, onun için bugün- Makine medeniyeti doğdu! mh“den bir telâkkiye sahip, ol. mdu Ve bunu aşılamak doğru de- w ı"î Bu, Garpıuya, adetâ mistik fevvuk atfetmektir ki “Carp “ » diye mecazen işaret edilen 'ı'-f!imcemn tam zıddı olsa ge- İr, l,lA',l'p hayranlığı yerine Garp W ış;:'*nllâmı koymak ise bizim n *Hik sandığımız eski zihnive- km“nnıkıyetme yakındır. Bu Tiyet, en maddi şeylerimize ka- tesir ediyor: q,“[Alnın şehirlerimizi Garplı- ( *$una gideceği tarza sokalım. Ük ğ t endişe Hüseyni Cahitin- E:ıhh*emm Falih Rifki Atayın. Snl Gl*de ileri sürdüğü şu teklifi t'lı bi $tirak etmediğim bu zihniye- T mahsulü buldum: Zetelerimizin - harflerini im! Zira, bir Avrupa ser- î '!İlrak edersek aykırı düşe XK ———_— T'P kütüphanesi th:' bbl Odası,, nn alt katın - hıı ükkânlar bozularak burası İ e Bhane hal'ne konu! muş - di bu kütüphanenin tan - apıl Mktıdn Kütüp'"ane (Vâ-üN) ' "lnı « ";ünınebetle bir de mera- "!ıhlq" Tacak ve ütün tıp men - Sağrılacaktır. günler'nde açı'acak - |- ültür Bakanlığı, müzeler ida - resi vaşıtasiyle, bu hususta tet'zik- ler yaptırmış ve bu tamirin derhal yapılmasına karar vermiştir. Namık Kemal Gel bo'uya oto - mobille yarım saatl'k bir mesafe- de Bolayır köyü yanındaki sırt ü- zerinde yatma'stadır. Bu sırtın ü- zetin'e Osmanlı hükümetini ku - ran Osmanın oğlu Süleyman paşa türbesi vardır. Namık Kemal bu türbenin bahçesinde gömülüdür. Kültür Bakanlığı Namık Kema- lin mezariyle birlikte Süleyman paşanın türbesinin de — tamir'ne karar vermiş bulunmaktadır. Ta- mire önümüzdeki ay başlanacal- tır. Yeni imdat otomobili Belediye dün yeniden bir sıhhit imdat otomobili almıştır. Bu oto- tır. 936 bütçesiyle bir üçüncü o - tomobil daha alınacaktır. Gene reddedildi Dükkân sahibi kundura boya- cıları belediyeye başvurarak pa- — zar günleri dükkânlarının açık bulundurulmasına izin istem şler: mobil yedek olarak kullanı'acak- | mete yeni Raayo Şirketi direktörü Ismail İsâ şirketin vaziyetin'n tayini için temaslarda bulunmak üzere Ân - karaya gitmiştir. İstanbul radyosunu işletmelste olan sosyetenin ımtıyaz müddeti önümüzdeki eylülün- dokuüzunda sona erecektir. Bu münasebetle şirket'n idare meclisi toplanarak Bayındırlık Bakanlığına bazı tek- lif'erde bulunmuştur. — Etrafında büyük bir ketumiyet muhafaza e- dilen bu tekliflerin ne gibi şeyler — olduğu nihayet meydana çıkmış - tır. kümete imtiyaz müddetinin tek - Radyo şirketinin hükü- İstasyon kuvvet!endirilecek;, fakat buna mukabil ş menfaatler temin edilecek Öğrendiğimize göre, şirket, hü-| teklifleri rar uzatılmasını teklif etmiştir. Yalnız şirket bu uzatma teklifiy- le beraber bazı — kayıtlar da öne sürmektedir. Bu kayıtların başmımda radyo a- bone'erini şirkete yıllık para ver- meğe mecbur edecek ve kaçak radyo kullananların ceza'anması- nı temin edecek bir kanunun bir ân evvel çıkması, kuvvetli bir rad- yo merkezi kurulmasının temini yalnız radyoda neşriyat yapmal: üzere hariçten art'st getirilmesi - ne müsaade edilmesi, radyo ma - kineler'nin gümrük resminden Mmuaf tutulması vardır. ' Fırıncılar cemiyeti- nin idare heyeti seçimi Fırmcılar Cemiyeti eski idare heyet'nin müddeti bitmiştir. Bu cemiyetin yeni idare heyeti seçi- mi pazartesi günü cemiiyetin Hav- yar hanındaki merkez'nde yapıla. caktır. Fırıncılar cemiyetinin seçimini d'ğer cemiyetler'n idare heyeti se- çi'm'eri takip edecektir. Hıfzıssıhha komisyo- nu dün toplandı Vilâyet hıfzıssıhha komisyonu dün sıhhat müdürlüğünde toplan. di. Belediye bu isteği reddetmiştir. mış, şehrin umumi srhhati etrafın da görüşülmüştür. Istanthullular ne kadar et ve balık yiyorlar Tutulan bir statistiğe göre, İs - tanbul halkı senede vasati olara! altı milyon kilo kadar balık, o: sekiz milyon kilo da et yemekte- dir. Nüfus başına 25 kilo et, dokuz kilo balık düşmektedir. Belediye hademeleri için sandık kuruluyor Belediye müessesatında çalı - şan kapıcı, hademe gibi müstah - demler için bir teavün sandığı ya- pı'masmma karar verilmişti. Bu iş- le uğraşmak üzere belediyede bir komisyon kurulmuştur. l İ lar bile dükkânlara doğru sokulurlar. kit, akşam saat 17 den sonradır. ' Bu tehlikenin kendisini en açık olaratk belli ettifi va- Dükkânlarından ve işlerinden çıkan halk ezasen dar ©- tan yavakaldırrmı büsbütün kaplar ve insan buradan rece ne kadar tâalcal bes Adefa tramvavın a'tırda kslmak tet-t'ter »sİni atlatır, ve lâakal on defa ya ayağına basılr veyahud da ŞEHRİN DERDLERİ İstanbulun en tehlikeli yeri İstanbulun geçilmesi ciddi bir tehlike olan yerlerinden birincisi Eminönünden Bahçekapısına kadar olan caddenin sol taraf yayakaldırımıdır. Tramvay hattı bu dar yayakal: dırrmin © kadar yanından geçer ki yaya kaldırımda olan- nişlet'lebilir. tramvay altında kalmaktan kurtulmak için kendisini du- vara doğru atan başkaları tarafından ezilir, kakılır. Ne yapmalı? Şüphesiz ne tramvayın buradan geçmesi menedilebilir. ne de buradaki dükkânlar ve binalar yıktırılarak ctadde ge- Yapılacak en basit ve dogru hareket buradan — yalnız lstanb ila giden tramvayları geçirmek, Beyoğlğuna çıkacak tramvavları ise Gümrüğün önündeki caddeden geçirmektir Bü d>' a bir »-k ner Üsefer güç'üt'erini halledebilecektir. Tramvay Şirekti bunu yapmalıdır. rkete bazıx Dost Sovyet orduları Sövyet konsolosu, Türk — matbuatr mümessillerinden bazılarını davet ede«e rek bir harp filmi göstermiştir. Abidin Daverin üzerinde bu film çok — müshet bir tesir yapmış. Şöyle —anlatıyor ve aşağıki malümatı da gördüklerinin üze- rine ilâve ediyor: Tayyare ile kıt'a nakli ve düşman gerisine müfreze indirilmesi görülen ve iş.tilen şeylerdi. Fakat binlerce paraşüt- çünün efsanevi bir şekilde havadan inişi tayyarelerin top, zırhlı otomobil ve tark getirip yere brrakmaları, ilk defa Save yet Rusya ordusunda görülen hir_yeni- 4 liktir, sanryorum. Çarlar zamanında Rus ordusu, mil« yonlarca piyade ve süvariden müreka kepti amma, İıızı.ıı askerin tüfeksiz ve sopalarla cepheye sürüldüğü ve geri- den gelen hücum dalvaları — efradınm, ölenlerle yaralıların silâh'arını alıp hü- cum ettiği görülürdü. O vakit “yol sis lindiri,, denilen bu ordu, teknik vasıta« ları ve mödern silâhları pek mahdut olan bir insan kalabalığı — olduğu için,; hakikati halde, bozuk bir silindirdi. Bıt« gün ise, mevcudü milvonlara — varan ö ordu gene vardır; fazla olarak modern harp tekniğinin bütün vasıtaları da... - Sövyet orduşunun barış zamanmda» ki mevcudü takriben bir buçuk mil: on- dur. 32 yaşına kadar olan, talim ve tere biye görmüş ihtiyarların — mevcudu 8 buçuk milyondur. 32 den d0 yasma kadar olan eeki ste nıflar efradı da birkaç milvon — tutw, Tayyare mevcudunun 4.300 old-#u 'ahe min edilmektedir. Muvazzaf — süvari ve piyade smuflarında aseari 2.000 H-*if makineli tüfek, 12.000 »Amr mek'-eli tü. fek. 8S0N homba topu. 1520 pivade tonu, vardır. Tonmcu ise 4700 sahra ve "-va topile 700 ağır tonla mü-ehhezdir. Tank ların sayısr en az 3"N0 dür. * Yer ve aök Sovyet filmine dair Peyami Safa da intibalarını şöyle söylüyor: Filmi seyrederken yanımda Yahva Kemal vardı. Atılan — bombaların ohiüs- lerin mehtaba ve yıldızlara isabet ederek ışıklarını söndürmesinden korkuyormuş gibi: “Ah, Pevami Safa, gökvüzü ne ba- le geldi!,, diye kulağımın dibinde inli- Ben sözleri vökvüzüne dikili bir şale vibi değil, yeryüzüne dikili bir rorranct vihi düsü-Aüm; kendi — kendime “Fela bir muharebe çıkmava pörsün. bövle tavvare fil>'arı altmda kimbilir yeryüzü ne hale gelecek!,, dedim. Estağfurullah ! İi li 'a ae Şaka çok mükemmel şeydir. Kakâ olmamak şartiyle... Gülün-lüğün ve güle dürücülüsün hududu, kıldan ince, kılıçe tan keskindir... Onun icin, ııhcı müsg- teari. hayli tehlikeli bir iddiadır. Benime sedikleri bu medlülü — beceremiyenlere halk, “soğuk,, diye bir de lâkap takar. Olursun dostum: Soğuk sakacı! Cumhuriyvet gazetesinde Ercüment Ektem Talu'nun — muavven bir töcesi vardı. Her sabah. o savfada, — bu üsta- dın piskin ve zar'f vazılarmmı.ağ-> #-4lle okmvun duürüyordük. Kendisini s#itrene dirdiTer ve paretevi terke mecbitr ettle — yordu. ler. Avni savfada Nadir Nardinin eenç kalemin'n canlır mahsulleri de erkardı. Onlar da kavholdu. Simdi. — kim otdu- Bunn RilaaAiSimiz Hir eağuk satser ae rız oldu. Bu “nagelzirhur,, — sahetvet, dün kendisinden — bahsetmemizi göyle kaydedivor: *Cavalacoz bir hahsi olup kar topuıı dan hüket vanar gibi....Tlh.. İstaSfurullah... Hem, daörüsn mathe vivetinize havranım . demale galtaftari, niza Tervacla ne nldeğunuzu kenAd!'nie Ma müdriketniz.. Fakat neyv leyim ki. &Ü. tunumda, sabah gazetelerinin varlarme Adan Hokhae marhışrum, Te KA Ü. zerime hu diletivor.. Siltnumu size (rmas tım ki Ârivet) vermister.. Made—ti aiz yazryorsunuz. « Cavalacoz da — olsanız, ara grra sirdan Bahge mecbur kalacım.. Okuyucuların cekecet'-5 var. (Hat — Sür)