Saatlik sayfa görüntüleme limitine ulaştınız. 1 saat bekleyebilir veya abone olup limitinizi yükseltebilirsiniz.
î. Bir Türk gencinin Seylan adasında başından geçenler aa Ercüment ile Joe böyle koa- tişa konuşa uzun müddet yol- arına devam ettiler. Joe Ercü- nende Cuna ile giriştiği müca- leleden bazı sahneler — anlatı- sordu. Müthiş haydudu kaç de- a ele geçirmek üzere olduğun akat son dakikada nasıl _elın- len sığtılıp kaçtığını hikâye e- diyordu. — Hele bir kere hakikaten ele seçirmiştim. Şehire getirdim ve hapishaneye tıkdım. Bir çok kimsenin hayatına — kasdetmiş lduğuna göre kurtulmasına im ân yoktu.. İdama mahküm e- dileceği muhakkaktı. Ah fakat ve oldu, nasıl oldu bilmiyorum apishaneden kaçtı. Ah aptal- ır”kapa kısılmış — canavarı u- surdular. ; İJ Tam bu esnada ilerde bir at 'ışnemesı işittiler. Joe birdenbi- ze atını geriye çevirdi. İki yüz inetre kadar geride tozu duma- ta katan bir atın kendilerinden Ğızaklaşmakta olduğunu gördü- ler, Joe: —— Bunda bir sır var, dedi. Bu terifi yakalamalıyım. —Sen dur burada ben bir gidip bakayım. Atıni mahmuzlıyarak ileri Lürdü. Beş dakika içinde o da yözden kaybolmuştu. Ercüment aşakaldı, Yalnızlıkta neye başladı. Bu son haftalar düşün- :arfında başından geçmiyen şey talmamıştı. Fakat acaba bu atlı dam kimdi? Onları takip mi e- diyordu? Çalılıklar arasında bir hHışırtı şitti. Bir yürüme sesi.. Başını sağa çevirerek baktı: — Kımıldama dur;, diye bir ves gürledi. Elinde bir tüfek bulunan bir rahşi ormanlar arasından çıka- Yazan: N.M. rak, ilerledi. Ercümendin hay- vanının dizginine sarıldı. Şaşıran çocuk ilk defa ne ya- pacağını bilemedi. Fakat sonra metin bir sesle: — Benden ne istiyorsun, bı- rak beni, diye Zenci cevap çekmeye başladı. Ercüment dizgine sarıldı. Zenci atı daha kuvvetle çekti. — Bırak, bırak diyorum sana, diye haykırdı. Joenin onu işiteceğini ümit €- diyordu, Zenci: — Sus, dedi, yoksa... gösterdi. — Hem attan in bakalım.. Tuttuğu gibi Ercumendı attan itiraz etti. vermeden atı tüfeği indirdi; ve hayvanın başxm © şehire doğru çevirerek iki kır- baç vurdu. Sonra — Ercümendi kolundan tutarak ormana dal- dılar. Yürüdüler, yürüdüler, ne ka- dar yürüdüklerini Ercüment bile bilmiyordu. Ayakları ağrı- maya tabanları zonk zonk at- maya başlamıştı. Fakat zenciye de bir şey söylemek istemiyor- duü. Yola çıktıklarındanberi he- rif ağzını bile —açmamıştı. Er- cüment kendine bir kaç süal sor müuşsa da hiç cevap alamamıştı. Evvelce konuşmamış — olsaydı herifi hakikaten sağır — zanne- decekti, Böyle taştan — adama bir şey söylemek, yorulduğunu aczini itiraf etmek — para eder miydi ya?.. Hem de düşünüyor duü. Ne vardı? Ne oluyordu? Bu adam niçin bunü önüne katmış mütemadiyen: — sürüklüyordu? Nereye götürüyordu? (Devamı var) Mektepliler mi: No. 5S Yukarıda gördüğünüz resimler, müsabakamıza iştirak eden kücük okuyucularımızındır. Buna siz de iştirak edebilir ve res minizin çıktığı gün öğleden sonra idarehanentize uğrıyarak kediyenizi alabilirsiniz. Bundan başka bu isimleri yazılı olmr yan küçük okuyucularımızı tanıyıp bildirecek olanlara da he diyeler vereceğiz. İkinci listemizde neşrettiğimiz resimlerin kimlere ait olduğunu yazıyoruz: Birinci sıra söldan sağa: 1 — 285 numaralı Zihni Mocan, Mitatpaşa mektebi. 2 — 24 numaralı Necdet Yalçın, Yeni Nesil mektebi. 3 2713 Sabahat: Yükşel 48 inci ilkokul, & — 286 Yaşar Kıran 35 inci ilkokul, - İkinti sıra soldan sağa: 44 Nuri Üsküdar 22 inci okul; 206 Fatma, Istğnhul birinci ilkokul, 418 Necdet Tüzün Kadıköy 10 uncu mektep: 185 Münevver birinci okul. Üçüncü sıra: Soldan sağa; 4438 Dürdane 9 uncu okul. 376 Fehime Üsküdar kız orta mektebi, 476 Celâlettin Erkek lisesi. 463 Nermin Ba şiktaş 18 inci mekte, Şapka giyen aslan Siz hiç arslanların şapka giy- diğini gördünüz mü? Bakınız bu küçük arslanın başına bu şapkayı güneş çarpmasın diye mi giydirmişler dersiniz? Siz ne derseniz deyiniz. Fakat bir şey var ki o da işte arslanım şapka giydiğidir. Güzel olma - mış mı? Yakışmamış mi? Harflerle resim yapıyoruz HD Har- L (FİNDEN YİNEY BİR RESİM ÇİLTECEĞİM, ı._-——'k DNİN ETR FınNA BİR ikİ çııoı._ ” NVE İŞTE SÂN PiPo ıÇ.E-u 31 ADAM/ y — —. Biv EÇ ee D —M TANN L z 25 SONKÂNUN — 1936 $ * ;” M . » ... Her hafta cuüumartesi günleri HABER gazetesine ekli olarak parasız verilir. M iKki ARAYICI : 7 İBESRARENİ| K, Glü HAYDUTLA FUN TAHTELBA- HIRLI KORSANLAR | || OLDUKLARI |'MEYDANA || ÇIKMIŞDI ORSAM!- Ü LAR PARTiYI KAZANMIŞ! LÂAR0I ) GEML BOŞALI - | YORDU SEN SAKALLI 60Rıl.ım .SİZDL BEN)NN ES$İRLE İ RUMASINIZ. SUNUZ.. ÂN- HANGİ “?N D7 sakin C) r"“’“"m RLERDEN SLMAN"_' YA...BENİM ASKER BANHNS EDİYOR - xi'rAvsıYı—_ EDE- | _Lıvnmwo RUMJS R"'?"'/ PRgi Kapban..! d xı—wvnüa FAZLA SÖZ YÜK .BEŞ pnx.î î KADA GEMİYİ BOŞALTMAZSA, x_'“'l' NYAPURUNUZ DE - i NıLıN DıcıNL GİDE ÜLERİMİN SILAALARI Y TUNCOANDIR. MIKNA- (TIS TESİR ETMEZ.! şlMDıs“* (MESELEYİ | Aııı.AmM' î Mk_!N“MI'/“EL BENİi GÖRMECİLER...ŞİMO : BENDE TARTELBAY HiR TAYYARE ı İLE ONLARI -ırıı.-)_tn V ER N K FAKAT BAY HöÖDÜKTE GiTTi TAYYAREYİ NA: Sıl. İDARE Eoe:eeım BUİŞ ZOR OLACAK . *——_____7 —— İSATIRAYET ESRAREN- ĞİZ : < TAHTELBA. - HIR HAREKET OŞ MİTRALYÖZ DÜŞT Ü OŞ| ŞU HALDE KAPIYIDA | Ü AÇMAK KkABILOLA- bildirdi., — Hanzgi esirlerden — Gürlüyorsunuz ya mıknalıs. tesir etmez. denizin dibine gidecektir. — Ben sâaâkallit Gorilim, Adam kaptana kendisini şöylece bahsediyorsunuz, dedi, —— Sakin olmanızı tavsiye ederim, benim askarlerimin Korsanlar partiyi kazanmışlardı. Artık esrarengiz haydutların tahtelbahiri deniz üzerine tamamile çıkmış, yuüvalarından dışarıya fırlıyan karmcalar gibi birer birer ge. minin güvertesinde berilen haydutlar hemen gemiye tiırmanmaya baş. lamışlardı. Bunların önlerinde kâara sakallı maymun suratlr biri de vardı. Bu başına bir kaptan şapkası geçirmişti. Doğru gemi kapta, nının yanma geldi. Kaptan korkusşundan litremiyor kendisini cesaretli göstermek istiyordu. değildi. Fakat takdim etti ve yaziyeti şöyle Siz de benim esirlerimsiniz! Kaptan kendisinden beklenmiyen bir cesaretle: anlayamityorum. dedi. silâhları tunçtandır. Miki bu sön cCümleyi kamarasımdan işitmişt. Kendi köndine; — Şimdi meseleyi anladım, dedi. Sakallı Goril kaptana kafa lutuyordu: Fazla söz yok. Beş dakikada gemiyi böşaltmazsanız vapurunuz Az sonra gemi boşalmaya baş. 4 ÇOK YAKINDA. DA BANA XARDIM ETSE YDI. lamıştı. Bay Hödük vâpurun merdiveninden inerken: - Hangi şeytana uydum da buü işe karıştim, diyve döfünüyrodu. AZz sonra her şey bitmiş, emir neferi haydutların relsi Sakallı Garlle gemide kimsenin kalmadığını söylemişti. Fakat, aldanıyorlardı. Çünkü Mikinin kamarasını müuşlar ve onu görmemişlerdi, aramayı unut. — Mükemmel diyordu, şimdi ben de tahtelbahir tayyare ile onları Miki butdan çok memnundu: takip ederim. Ama birdenbire Bay Hödüğün de gittiği hatırına gelmişti. Tayyare yi nasıl |dare edeceğini düşünüyor ve bunun zor olacağını anlıyordu, Nihayet esrarengiz tayyare hareket etti. O hareket eder etmez de duvara yapışan mitralyöz düştü. Artık kapıyı da açmak kabil ola. caktı. Makineler mıknatısın tesirinden kurtulür kurtulmaz kendi ken. dine İşlemeye ve vapür hareket etmeye haşlamıştı. Miki bu vaziyetten dolayı memnundu. Ama büyük bir endişesi de yardı. Şimid koca ge. mide yalnız başma ne yapacaktı.? Güvertesinde ufak - hbir kaltyordu. Gemide ha vardı ha yoktu, Onun: nokta giti — Fakat ne olurdu, biri daha olsaydı da hana yardım etseydi de mekte yerden göğe kadar hakkı vardı. Bu sayfalarda yepyeni şeylerie karşılaşacaksınız. Gazetenizde ne gibi yenilikler görmek istiyorsanız bize bir mektupla bildınrııı B Ö MA ü D