ON YEDİNCİ YIL. NO: 5207 Fransada kabine buhranı bitti B. Saro kabineyi kurdu Yeni kabine yarın ilk toplanlı: nı yapacak, perşembeye de sena ve parlamento huzuruna Yeni fransız başbakanı B. Alber Sato Paris, 24 (ALA.) — B. Saro, Elize den çıkarken, kabinenin kati şeklini şu sürette bildirmişt Başbakan ve İç Bakanı Devles. Bakar Sar, Pol Bonkür, Büşbetke FRANSIZ BUHRANI, Laval, hiç şüphesiz, vazifesi, yapmıştır:. Bugün bir hükümet buhranı varsa, Laval iş başına gel- diği zaman, Fransa, bir rejim buh- ranına doğru - sürüklenmekte idi. lâhlı parti gençliklerinin, bir za- manlar Almanyada olduğu gibi, sokaklarda nasıl çarpıştığını bili- yoruz. Zaman oldu ki / ihtilâl ha- 'vası, Burbon sarayının dış merdi- ven basamaklarına kadar yanaştı. len kurtarmak, de korumak li zımdı. Tek yol, arkasında - dikta- torya tehlikesi olmayan otoriteli bir hükümet kurabilmekti. La meclisin kendine emniyet ettiği büyük salâhiyetleri iyi kullanmış- tır. Partilerin silâhlı kuvvetleri da- Bitılmıştır. Finans ve ekonomi sarsıntılarını önliyecek tedbirler, yaktinde ve yerinde alınmıştır. İskandal dedikoduları durmuştur. Parlamento, halk ağzından kur- tulmuştur. şeyler olmadığını düşünmek gelir. Fakat, bilhassa italyan hâdise- sindenberi Fransada, içten içe, buhran nöbetleri başla; Lavalin Cenevre politikasının düşmanı, yalnız sol partiler değil- di. Radikal sosyalistler de ikiye ayrıldılar, hattâ merkez cumuri yetçilerin grup reisi şiddetli ten idlerde bulundu. Eski başbakan Tardiyö, bu gruptan çekildi; gene eski başbakan Heryo, radikal sos- Bunların ehemiyetsiz Daladye reis seç lerdeki münakaşaları da unutma: mak lâzım gelir. Nihayet radikal sosyalistler bakan arkadaşlarını kabineden çekilmek için zorladı lar. Heryo ile radikal çekilmesini istiyen icra kararında deniliyor ki: "... (İcra komitesi) başvekilin — fikirlerile metodlarının, Vagram kongresin e tarif edilmiş olan doktrine mut- lak surette - ve bâhusus dış barışı Milletler cemiyeti paktına dayanı- (Sonu 5. inci sayfada) bakanları komitesi ikac Tüze Bakanı — : Delbos, Diş Bakanı — < Flanden Finans Bakanı — : Marsel Renye Sü Bakanı General Jorj, Deniz Bakanı — : Pietr Hava Bakani — * Marsel Deat Kültür Bakanı — > Gernü, Tecim Bakanı — : Jorj Bönne, Bayındırlık Bakanı: Şotan, Tarım Bakanı — : Telye, P.T.T. Bakani — ; Mandel, Müstemleke Bakanı: Jak Stern, İş Bakanı Prosar, Sağlık Bakanı — : Nikol, Deniz tecimi Bakanı; Şapdölen, Tekaüd Bakanı — : Rönebres. Paris, 24 (ALA.) ni kabinede P.T.T. den başka Alsas (Sonu 5. inci sayfada) B. Mandel ye- Adımız, andımızdır DİŞ MEMLEKETLER VE İNKILÂBIMIZ |Pariste Türkiye D hakkında bir W konferans Paris, 24 (ALA) — Anadolu A- jansının hususi — muhabirinden: B. Hanri Laport dün akşam" Ye- ni Türkiye” üzerine çok ehemi ns verdi. Bu konferansı Vaşington'la ve Şarlmany'la ü Atatürk'ten hayranlıkla bah- setti. Türkiye Cumuriyetinin sıyasa- da, finansta ve ekonomideki başar larını takdirle anlattı. Hatibten son- ra söz alan ve konferansa başkanlık eden büyük eli B. Suad Savaş da bu tetkiklerin değerini anlattı ve söy- levinde — türk - fransız — dostluğunu belirtti. Eski bir fransız muharibi Gelibo- luda tanıdığı milletimizin asil ka- rakterini, eşsiz büyüklüğünü heye canla anlattı. Konferans salonunu dolduran din leyiciler hatibleri hararetle — alkışla- dılar. İkinci beş Toplanan heyet işini bitirdi - Bn, Reşide Bayar ve B. Celal Bayar bir şölen verdile KĞ yıllık plân B ASA İkinci beş yıllık plânın ana çizgilerini çizen heyet toplantı halinde İlinci beş yıllık endüstri — plânının esasları hakkında düşünceleri dalanılmak üzere, toplan! yet, dün, saat onda, iında, Ekonomi Bakanı B. Celâl Ba yar'ın reitliğinde son toplantısını yap mmıştır. Tâli komisyonlar, ilânci beş yıl dık plânda bulunacak noktalar üzerinde düşüncelerini bildirmişlerdir. Umumi h yet, tetkiki lâzım gelen mevzular üze rinde, doğrudan doğruya, karar vermi yerek, yalnız anahatları çizmiş ve bun lar üzerinde raporlarını hazırlamak üze re, raportörler seçmiştir. Seçilen bu va- portörler, mart ortasına kadar raporla rını hazırlayıp, Bakanlık makamına — ve receklerdir. Bakanlık. raportörlerin - bu üzerinde son kararını verecek ve icabedenleri yapacaktır. Ekonomi Ba- yaporl BALKAN PAKTI EKONOMİ Bir teblıaçıkarıldı Bükreş, 24 (A.A.) — İşlerini biti: ven Balkan ekonomik konseyi aşağı- daki tebliği neşretmiştir. Müstakbel tasrihine tahsi kara toplar filiyata konmasına Bükreşte başlan- maştır. Konsey üç komisyon kurmuştur. (Sor la) irliği prensiplerinin olunan Atina ve An- larından sonra, bunların 8. inci savf' kanlığı, en son, hazirana kadar ikinci beş yıllık endüstri plânımızı ilân etmiş bulu- nacaktır. (Sonu 3. üncü sayfada) J Nasibe geçecef olan Rar İTALYAN - HABEŞ HARBI Şimalde kanlı bir harb başladı Cenubta Ras Nasibu general Graziani'ye karşı taarruza geçti. Fıkra Eskiden bizde bir Reisüşşuara vardı; İngiltere'de şür büyükle- rinden birine imparatorluk şairi dendiğini biliyoruz. Fakat Japon- ya sarayında bir Şiir Bakanlığı ol- duğunu bilmem siz de benim gibi yeni mi işitiyorsunuz? Kuni Matsuo'nun japon edebiya- t hakkındaki eserinde söylediğine göre en eski zamanlardan şimdi- ye kadar, imparatorluk sarayında bir Şiir Bakanlığı vardır. Şiir yaz- mak veya şiir çağırmak melekesi, iaponlar arasında pek yaygındır. Yalnız malümatlılar değil, şöyle böyle adamlar arasında dahi bunu yapamıyan kimse yoktur. Bizde sanat ve edebiyat terbiye- sinin gittikçe - zayıflıyarak, gör düklerini ve duyduklarını gelişi güzel yazmanın, hattâ eser - oku- SETLİN US eee B dığı, hele ş a i r der yatebacalıklar Tenkerili B bin kusurlardan - yoğrulma bir tip hatıra geldiği zamanlarda bu sözü garibsiyecekler bulunabi- lir. Bilmem niçin dilimizde ha yal , belki his gitgide biri yalan'a biri sinir bozuk- Tu ğ u'na yakın kelimeler olmuş- tur. Halbuki insan zekâsını yeşer- ten nem, hayal ve histen gelir; ku- raklıkta yalnız ot değil, akıl da bitmez. Hayali kuvvetli. olmuyan, büyük adam yoktur. Bu sözlerle, şüphı —Edebiyatmı dak bükenlere yeni bir “Ulu Arşıtekt -Mimar Ü 25 SONKANUN 1936 CUMARTESİ — ULUS F "lerimiz üçün- famızdadır. — | Heryerde 5 kuraş — “ Şiir Bakanlığı , ” vuz. Bir gün, iki dostum — ve ben, bir fransız kimya profesörü ile — yemek yiyorduk. Adamcağız, sof- rada, uzun uzun Vagner'in musi- kisinin hususiyetlerinden bahsett Kendi kendime, gazetelerimizde Bilirerammın llmen SAA kadardı. Acaba, gezdiği ve gördi gü şeyleri, bizim hemen mu har- vir veya hatib sıfatlarını yapıştırabileceğimiz kadar iyi imıyan ve anlatamıyan bir frenk tasarlıyabilir misiniz? d Yazabilmek ve anlatabilmek, — bir sanat sahibi olmak değil, sa- dece düşünebilmek demektir: İm- di cümleyi tersine de - oku) Düşünüpte anlatamamak ancak — hoca Nasreddin'in zıddını da ha- tırlatabilir. M Biz okuma buhranından değil, — okuma zevki yoksulluğundan şi- kâyet etmeliyiz. Çünkü, kafa ku- ruluşumuzun temelinde edebiyat terbiyesi yoktur. Ki ra keyfi verebilseydi, tütün masra- — fımızın onda biri ile her yıl bin- lerce eser neşredilmesine sebeb lurduk. ; Bütün — mekteblerde, bü sözüne dikkat ediniz, mü ve madencilik mektebine hepsinde, iyi yazma ve iyi maile anlatmağı öi başlıca vazifelerimizden dır. . Arkh. archos, itect Ön. tekt ön. iğmar, — mimar » sözle: drehiti Kelimenin orijini olmak üzere kompozedir: Arkh 4 itectön. Nouveau Petit Larousse ta keli- V) Larousse du XX. öme siğcle Londra, 24 (ALA.) — Röyler a. jansı bildiriyor: Şimal cephesinde gerek itiyanl zerek habeşler kendi a bü- yük bir zafer kazandıklarını ve düş. mandan binlerce kişi öldürdüklerini iddin edi inde habeş kaynak rde Ras Ni sibu'nun general - Graziani'ye karşı ta arruza geçtiği bildirilmektedir. Royter'in Adisababa'daki muha- birininb bir telgrafına göre, geçen pa zar günü şimal cephesinde italyan ta arruzuyla başlıyan büyük muharebe ktedir. Habeşler uzünü kardıktan sön darından alınan habi külü dev va mukabil taarruza miyetli bir kaç atrı mişlerdir. Muharebe Makalle ci- varında bütün şiddetiyle d in etimoloji, fonetik ve semantik bakımından analizi (Sonir 8. inci vaytade) morfoloji Ca e S0 Ce iyorz “Archos 4 tektön”, M Arkh - itectön — maitre H constructer Archos 3 tektön — chef | rier (2). K eleri Türk imlâsiyle olojik şekillerini - a L Arkh, Archos B (D (2) (3) () L—Arkh zağ H ar 4 ak | olü 1L — Arehos sağ t ar Pak Fo İki kelimede ayrı ayrı son harflerdir. Halbı (ğ. V. B. £, h), Türk lehçelerinde (s, z, $...) ye tahavvül eder. Onun için itibariyle burada (h — 3) tir. (1) Ağ: Kendinden sonra gel söz unsurunun vokali ile kaynaşa- rak düşmüş olan köktür. Manası burada “büyüklük, yükseklik, l-ılı Na ret” demektir. / — Sayfayı çeviriniz — — | 12) Litre tügatinde kelimenin etimolojisi — şöyle - gösteriliyor: arho — kumanda etmek (arhont kelimesine bakınız) | tekton — — | genel olarak işçi ve özel olarak doğramacı: “architecte" kelimesi de doğramacılar ustası manasına- dır. 'Dictionnaire etymologigue de * | a langite İrançaise" de kölimenin Öi fransızcaya 1510 tarihinde girdiği, Tâtince arehitectus, areli cus, arehitecrura'daniğğil grekçe arkinitetön'dan geldi tectönlün tahta üzerinde çalsar demek olduğu yazılıdır.