ON YEDİNCİ YIL. NO: 5206 Başbetke PAMUK ISLAHİ KEMAL ÜNAL İçerde ve dışarda, bir endüstri kurmakta olduğumuz sık sık sorulur. Buna en çok şu ce- Yabancı endüstri maddelerin e türke satıyor. cendi fabrika- le, iyi bir yaşama hakkını tezgâhtan ve motörden alacal Bu cevabda milli endüstri fay- dalarının dar bir görünüşü vardır. alarımız yalnız çatılar al çalışanlarmm yaşayışını dü - zeltecek değildir. Milli endüstri '€n güç şartlar içinde bile bizi muh- taç olduğumuz şeylerden mahrı. 1 kmıyacaktır. Bu da onun fay: dalarından biri, Fabrikalarımızın — sağlıyacağı 'en büyük ve geniş fayda üretim- alanında olacaktır. Dokuma en düstrisi pamuğu, şeker fabrikaları pancarı, merinos fabrikası bu cins koyunları ıslah etmek yolundadır Üretmen tarlada, kırda bunların etişmesine çok emek ve; ndüstrinin kendine hazır- yüksek değeri ve onun çe kuvvetini duymaktadır. Fabrika; ödediği yüksek de ger karşılığında, ilk - madde yetiş- tirenden tek kalitede, iyi vasıfta mal bekler. Bu malı, bilgili ve di. siplini bir çalışma Devlet yimdiden böyle bir çalışmaya ön oluyor. Üretmene-iyi tohum, cins KA Ak P. Genyönkurul toplantısı (. C.H. P. Genel Sekreterliğin - den Bugün mutad toplantısını yı pan C.EH.P. Genyönkurulu gün - | demindeki işleri görüşerek karara | bağlamıştır. Son Türkiye - ispanyol tica: Taşmaları hakkında tafsilâtı havi is 'daki hüküm Kurdoğlu ve upanyol müzakere heye ti ULUS Adımız, ândımızdır. KOMPLOCULARIN MUHAKEMESİ Müddeiumumi için evrakı tetkike devam tekrar istedi Muhakeme ayın otuz birine kaldı Büyük Önder Atatürkün aziz şah- sına yapılmak istenen komplonun muhakemesine dün devam edilmiştir. Alınan bütün tedbirlere rağmen sa- lon ve koridorlar dün birinci ve ikin- ci celselere nazaran çok Celse açılınca müddei umu ai “tevsil — tahkikat” — hakkın daki — talebini — serdederek — vali B. Tandoğandan bir mektup aldığını söyledi ve mektubu okudu. - Mektub “mühteviyatına — nazaran Tandoğan şimdiye kadar adliyeye intikal etme- lan bir. hâdiseyi zikredeceğini bildiriyor ve hâdiseyi şu suretle anla- tiyordu: akşam geç vakit Üzeyir ve arkadaşlarının celdi- 2 -birinci teşrinde #inin ertesi sabah, Toros ekispresile Ali Saibin gelerek Atatürkle MISIR. KABİ KURULAM, AM Hll Vafd küçük grup - larla kabine kur - mak istemiyor Kahire, 23 (a. A.) Vafd Di dörleri nin dün akşamki toplantısı kabine kurulması hak - kında kati bir ka- rara/ varılmaksı z — dağılmıştır. Bugün müttehid milli cephe — ileri gelenleriyle gö - rüşerek tekrar bu akşam - toplanı ması ve bu top lantıda — partinin a hattı — hareketi Vafd partisi reisi hakkında ka ti — Nahas Paşa bir karar verilmesi kararlaştırılmış (Sonu 3. üncü sayfada ) ir yaptığı bir konuşmayı havi iyfasını ve bu anlaşmaya dair ispan- yol gazetelerinden alınmış birkaç rex mi koyuyoruz. "La Noche", ikı Kurdoğlu ile yaptığı konuşmayı uzun- sad müsteşarımız mek istediğini ve filvaki o gece gö- rüştüğünü, geçtiğini bilmedi; umum müdürünün ertesi sabah ken- görüşülürken “ne sözler ancak emniyet türk'ten Üzeyirin kendisine teslir dilmesini ve Üzeyiri söyletebil söylediğini - ve Atatürkün de buna kendisine müsaade etmiş olduğunu, bu hususta dahil linceye kadar Üzeyirin bir vaziyete girdiğini ve 'artık Ali Saible görüştürülmesine lü- zum kalmadığını söylüyor ve bu hu- usun istenildiği takdirde incelenme- ni müddeiumuminin reyine bırakı- yordu. söz alarak Ali S de olan mülâkatının ne şekilde geçtiğini ve A- li Saibin Atatürk huzurunda neler söylediğinin bilinmesi mahkeme için faydalı olacağından bu hususun memu- riyetlerine yazılan bir tezkere / ile Adliye vekili kanalından geçmek ü- zere incelenmesini istedi. (Sonu 4. üncü sayfada) “Uîuq un Dilimizin s 1Dün, “düşünmek” yaparak manasını tespit etmiş, dilindeki türlü - kullanışlarına ahındadır). HL DÜŞ lüz üş — Üğüdüş düş| 11 Üçüncü unsur da/ katılarak te- şekkül eden ve zekânın faaliyeti oldukça geniş bir sahaya yayıldı gını gösteren sözün de Türk dilin- de benzerleri çoktur. “Düş” kelimesi doğrudan doğru- anlamınadır. üt güdüş ya “rüya' “düşüm- de gördüm; düş gördüm” - sözleri pek maruftur. Eski divan — şairle- rinin en çok arapça ve farsçaya değer verenlerinden olan (Nef'i) bile bir beytinde. Düşte fikreylerim evsafını, biydar olıcap zağmeli kilk Hem yazar, hem tutarım diye “düş” sözünü “rüya” anlamı- na kullanmıştır (2). Düş sözünün (d) si (t) olarak L) İkinci cüzün sonundaki (.) bir vokal alınca (d) oluyor. Bu de- ğişme olmıyarak ( tüş) şekli de var dır. 121 Kamüsu Türki; Süheyl v Nevbahar; Radlot, I1 “Osmanlı | ve Kırım leh; Kara, Dea Türküi Fe Ibgati 'ca kır Yunus Emre divanı tinler Korkut kita! Divanı Türk dili asit; V enlerinden bir gurut ile sözünün eti molojik şer Yeni Sıvas saylavı C.H.P., açık olan sıvas saylavlı na emekli General Akif Özteki namzed gösterdi P - Emekli General Akif Öztekin Sıvas saylavı Hüsrev Geredet generi Parti Genbaşkurca parti namzedi o- larak onaylanmıştır. Sayın seçi CH.P. Genel Başkan vekili İsmet İnönü Dil Ya7ıları I)ıısunmek z kurumundaki o gösterir bir analiz jinaliteyi I, ni göstermiş, analizini sonra bu sözdeki elemanların Türk geçerek “üğ” ana kökünün ve 'üğüt” şeklinin Türk lehçelerindeki şekil ve anlamlarını göstermiş şimdi sıra 3 üncü elemanın da katışmasiyle husule kurulan tüş kelimesi de yine “rü- (Başı 2. inci sayfada) Paris, 23 (ALA.) — B. Löbrön, 10 da B. Heryo'yu kabul etmiştir. sant B. Heryo, yeni kabineyi kurmağı ka- bul etmemiştir. B. Löbrön, bundan sonra — mebusan meclisi radikal sosyalist grupu reisi B Von Delbos'u kabul etmiştir. Paris, 23 ÇALA.) — B. Löbrön, es- ki başbakanlardan B. Saroyu saraya 24 SONKÂNI! Fransada kabine krizi ' Kabineyi B. Saro kuracak CUMA Son haberlerimiz üçün- cü yfamızdadır. Heryerde 5 ku: y Fıkra v 40 yıl Hilmi kitaphanesinin çalışkan sahibinden çevirme ve yazma 15 “Bugün kitaphanem 40 ıncı yıl dönümüne erişmekle — bahtiyar- —— dır. 25 inci yıldönümünü kutladı- ğım zaman Akşam gazetesinde —— hakkımda pek değerli biz. makala * yazmıştınız. İşte bu önemli maka- lenize on beş sene sonra d0 nci —— j | mekle teşekkür ediyorum.,, Hilmi en eski kitabçımız değil- se de, basıcılığı Fikir ve hizmet ışi sayan tektük adamlarımızdandır. Çocukluğurtuzda, bir zamanlar, yahudi ve rum isimleri arasında türk olarak yalnız onun adını du- —— yardık. Ordunun ve sivil mekteb- ler gençliğinin Fikir terbiyesine en çok yardım edenlerdendir. Kura- nn türkçeleştirilmesine başladığı zaman, bu hareket, ileri bir inke- Tâpçılıktı Herhi ir memlekette neşro- lunan eserlerin kalitesi üstünde basıcının oynadığı rol küçüksene- mez. Hattâ bir takımları, hiç kim- senin aldırış etmediği büyük de- iğerleri karanlıktan kıırlıvlınm leketlerinin edebiyat ve rihlerinde yer tutmuşlardı Börle bir cesarette bulunmak için, sana- tına yalnız kâr değil, hizmet bakı- mından da bağlı olmak lâzım ge- ir. Basacakları kitabı yalnız: — Ne kadar satabilirim?,, diye #etkik edenlerle, “— Memleket i- çin faydalı midir?,, suabi - ile kar- — sılaştıranlar, heryerde, memleketi- — mizin Hilmileri kadar, az - bula- Basim hayatımısın terihi e ha dar uzun değildir. Onun i, lekve meşreb Jeıııı.mııbîı'ı.” kark yıl kendini bu işe veren Hilmi kuru- cularından olarak da nlıımlıyıı biliriz. Her meslekte sebat, cesaret ve gösterirse, sosyal nizam, umduğu- —— 4 muzdan daha az zamanda durluk bulur. ARE Paris, 23 (AA.) — Veni kabineyi kurmaya B. Saro mermir edilmiştir. Mu- maileyhin merkez cumuriyetçilerin düş- manca hareketleri dolayısiyle yeni hü kümeti kurmaya muvaffak olamıyacak- tır, (Sonu 5. inci sayfada) ue Parlamentonun ne sağ, ne sol cenahlarına yaragamtliğlii Bay Lavalin bu vaziyetini gösteren biplllkatür