“kacaktır. Diğer taraftan da ha Öyare vanıtasiyle daha çabak- kadastro — yaemak için tetkikler yapıyoruz. Bu iy. / madedilmesini rica ederim.. SAYIFA 4 Kamutayın dünkü toplantısı Arazinin acele tahriri ve nebatları hasta - hıktan koruma kanunla,; (Başı 2. inci sayfada) törü lsparta) — Arazi tahriri en ziyade köylerde olacaktır. Büyük köylerde sile meseleleri veya herhangi sebeblerle fev- kalüde satış olabilir. Maksadımız böyle satışların tahrire esas olmamasıdır. Hü- kümetin ve encümenlerin istediği normal aatış kaymetidir. “alelâde,, tabiri kalkar: a fevkalide satışların mahzorlâriyle karşı karşıya kalırız.., Bundan sonra re- ye konan madde bu şekilde kabul edildi. Kadastro meselesi Kanunun diğer maddeleri — görüşül- dükten sonra Kemal Ünal (Tsparta) Söz *“— Arazi vergisinin kadastroya müs- tenid olması bütün medeni memleketler. de esastır. Bu işin birde de tatbiki uzun yıllar, para ve teknik işi olduğundan bu- gön bu kanunu kabul etmeğe mecbar brakmıştır. Bu kanamu: kabul/ etmekle keadastro fasliyetinin durmamasmı te - menni edeceğim. Maliye Vekâleti lve, ve orta - tahsili bizirmiş olan gençlere bum bir iş hazır Tamak hem de onları bu sahada yetiştir. imek için kuralar açarak tedbir alırsa k: dastroyu süratlendirmiş olur. Bunu bir Maliye Vekili Fuad Ağralı — Kadas tre hakkında izhar olunan temenninin ebemiyeti ve mevzuu için söz söylemeğ: anid addederim. Vekâlet bu iş için ted bürler almıştır. Kadastro mektebi açtık ve bunü Ankaraya - naklediyoruz. Her devrede yirmi beş talebe — yetiştirmeği tahmin ederken otuz. kırk hattâ gelecek yıllarda 50 - 60 mezun almak imkânı o- dan tay- İler üzerinde çalışmakta olduğumuza iti. ae — Nebatları hastaliktan koruma encümenden gelen on dör. ü maddesine ve Türkiye ile Yu- arasında münakid 30 ilkteş- 1930 tarihli ikamet, ticaret ve fain muahedesine ek olarak 26 1935 tarihinde imza olunan mü- anlaşmanın tasdikine dair pro- —it görüşülerek kabul edilmiştir. Askeri ve mülki tekaüd / kanunu- söz alan Refik İnce bu kanu- Tuhu / tezvirin önüne geçmek i- hazırlandığından çok mühim bu- u, ölen bir askerin veya zabi- ç şekilde tefsir milli müdafaaca tesbit e- beraber fazla maaş vermek hazine ile de alâkahı ol- olması ve.. ğine, harb olacak ve yok, Böyle bir şey hiç işitmedim. Chamberlain — Treitschke günlerinden- beri... Metternich — Hayır, — hayır — Chamberlain! ben İngiltereye gelmeden, Treitsehke hakkında hiç bir. şey işitmemiş- - Trcitsehke, Almanya'da hiç bir şey ifa- le etmez. O. crl n bir adamdı ve önüne ge- n veya Kayzer'in, bilhassa bizimle harb istediğini, ben de aklımdan geçirmi- “yorum. Hele Kayzer'in harb isteğinde oldu- hiç sanmıyorum. Benim korktuğum /— Şey, memleketinizde, harbın önüne geçilmez — olduğu düşüncesinin gün geçtikçe büyümek- Metternich — Matbuatınızın yaptığı tel- kinler de, bundan başka bir şey değildir. Chamberlain — Bu telkinler ve Alman- yada yayılan düşüncelerin efkârı umumiye- iz üzerinde yaptığı tesirler! her iki millet- bu böyle olduğu gibi, alman gencli- geçilmez bir hal- de olan anlaşmazlık için kendilerini hazırla- maları lâzımgeldiği tarzında, öğütlerin ve- rilmekte olduğu da apaçık bir hakikattir. Metternich — Fakat, Almanyada böyle Öğütler verildiğinden benim hiç haberim vı kabul edildi avukatının bulunmasının çok tabii ol- imu ve bunü ahzı asker şübe re edebilece- müdafan (Kocaeli) Şehidlik meselesinin mahkemede halli kendi- lerine fazla menfaat istiyen alâkalı- ların talebile olacağından hazine avu- katının bulunmasının geçen sene ma liyeyi alâkadar eden meselelerde zine avukatının bulunmasının şart ol: duğü hakkında kabul edilen bir k: 'nun hükmüne göre de zaruri olduğu- u izah etti. Şehidlik vaziyetlerini izah eden Mükerrem Ünsal ( İsparta) dedi ki” — Şehid vaziyetinin tesbitinde ba- z açık gözlerin köy köy dolaşarak ol- miyacak adamları şehid göstermek süretiyle swüstimal edilmek istenilen bir. hâdiseyi önlemek bakımından Milli müdafna vekâletine verilmekte fayda vardır. Ne iker şube re- karar almak yolunda faydalı yacaklardır. Çünkü ahzı asker reisi mesele hakkmda bir şey lemiyeceğinden mahkemede ne söy- liyecektir? illi Müdafaa vekili Kâzım Öz- alp (Balıkesin laşlar bu me- selenin yüksek meclise arzedilmesine asik olan mesele senelerdenberi de- vam eden muharebeler dolayı: hid olanları lan maaşın kabili istinad kayıdlar al- tına alınmasıdır. Malümdur ki bir mu- harebe zayiatının tesbit edilip kimle- rin şehid olduğunu kıtalar yazar. Ya- zılmadığı zamanlarda tahkik eç meydana çıkarılır. Bugün milli müda- faa vekâletine sekiz yüz kadar müra- caat vardır. Bunların içinde şehidlik iddin edilen tarihlerde harb bile ol- yattâ bunların içinde ha- bulunduğu tesbit e Kötü bir maksada atfedilmese BB lll (askl. maonmmale yapılmasının imkânsız olduğunu Tatabilmek için şehadet hâdisesi —milli müdafaanın tesbitiyle mümkündür. Mil- müdafaa şehadet tarihini tesbit et- medikçe maaş tahakkuk ettirmemek- tedir. Zaten vesaika müsteni dan müamele yapılsa bu çıkmak imkânı yoktur ve birçok fu- zuli maaşlar tahsisine sebebiyet verir. dosyalarından istifade ederek bu ve- sikalarla mahkeme huzuruna çıkar- '«« faydalı olabilir. Yoksa muharebe tarihini nasıl tesbit eder ve nasıl mü- dafansını yapabilir?. Adliye encümeni raportörü Salâh Yargı — (Kocaeli) nin talebi / üzerine madde adliye encümenine verildi. Kamotay pazartesi günü toplar caktır. Numat profesörü idi; kendi: dolduran dinleyici mr ile karşılanıyordu. Mister temayülde olduğunu ter lene hakaret ediyordu. Fakat, hiç nüfuzu yoktu. Chamberlain — Bu dedikleriniz. benim görgülerime uymıyor. Hiç şüphe yok ki, o, çılgın bir adamdı. Onun ders takrirleri liyordum. Ve dediğiniz gibi, herkesi tahkir ediyordu; fakat en çok Koburglılarla / ingi- lizleri aşağılıyordu. Lâkin o, aşırı derecede sevilen bir çılgındı. Onda, halka hitab eden bir kimsenin, her türlü kusurları bulunduğu halde, Berlin üniversitesinin en çok sevilen in saldırışları, salonu ri tarafından alkış tufa- Bununla da bitmiyor. Aynı kışkırtmalar mekteblerde de devam ediyordu. Ben bun- ları, ev sahibimin on dört yaşındaki çocuğu- — tel nun, mektebten eve taşıdığı meselelerden biliyorum. Tabit, benim tecrübem yirmi yıl eskidir. Lâkin bugünkü Almanyayı tanıyan dostlarım, bana, Almanyanın terbiye siste- minden dolayı, baştan aşağı herkesin aynı n ediyorlar. Vaziyetin ciddi otduğu hakkında sizi: ULUS A T T 25 SONKÂNUN 1926 € YENİLEŞEN DOST MEMLEKET h Pehlevinin kuvvetli akkiler hakkında bir ingiliz gazetesi nele 18 sonkânun 936 tarihli Deyli Te- legraf gazetesinde Vasudeo B. Metta AVRUPA KILIĞI Bugün herkes Avrupa kalığı - giyi imzasiyle yazılan bir yazıda denili- | yor. Hükümet ulah edilmiştir. Hükü- yer hit metin maliye teşkilatı şeyhler ve itaat Eskiden Persiya adını verdiğimiz | altına alınmış olan kabileler de dahil ve şimdi İran dediğimiz ülkede sene süren kudretli ve kifayetli idare; bütün bir bünyeyi — yenileş miş bulunuyor. 1925 yılı ilkkânununda almı Hakikatte inkıl za Şahın yaptı; den sonra başlar hükümet . © günlerde iranlılar, bol cübbeler büyük sarıklar giyiyor, öyle geziyor. Ahmed Şah sürülmüş, onun yerini Rıza Şah 1921 yılında Ri- darbesin- 'on | olduğu halde herkesten vergi toplar. ür | — Rüşvet alan, vazifesini iyi görmi- ir- | yen memurlar azledilmiştir. Ordu ve jandarma ıslah edilerek haydudluk ortadan kaldırılmıştır. İran sösyetesi demokratlaşmakta- dır. Çünkü şah, bütün lakabları ve upuzun unvanları kaldırmıştır. 4000 kilometre uzunluğunda vi smıf, 6000 kilemetre urunluğunda da ikinci sınıf yol yapılmıştır. Otomobiller, kamyonlar, ve Trans lardı. Aran demiryolu, eski atlarla katırla- Tahran'da, yahut lsfaban'daki yer- | T yerine nakil / vasıtası ini diler n bir yahudiyi, yahut bir | zörmektedir. İran'ın, her tarafında rine gayet büyük elkab ile hitab et- mek mecburiye Sözün kısası, hüküm sürüyordu. vardı. On dört sene evel İranda pek az düzgün yol, 300 tane otomobil 25 mil Yol- iyle memlekette / seya: uzunluğunda der suzluk d hat kolay olmıyordu. iryolu / var Yalnız erl birkaç mekteb ile pek eski leri idi Memleketin her tarafını haydud- için mal ve can leler ve şeyhler, hükümeti tanımaz, müstakil lar kasıp kavurdui selameti yoktu. Kal merker yaşarları Tahran'ın dar sokakları © kadar halk, bundan ko- giymek ve tozlu idi in sırtlarına aba idiler. Şehrin büyük sokaklarında birkaç şler, geceleri buraları atlı tramvay sönük fenerlerle aydınlatılırdı. Bir hükümetin bundan daha fazla | (ç der, memurlar kendi vazifelerini ih- mal ederek güzel sanatlarla uğraşır. dardı. Ne onlar, ne kendilerine / bol bol arazi verilmiş olan aristokratlar, de şeyhler hükümete vergi vermezler di. (ıF'MBlyRLEYN N HATIRALARI Türkçeye çeviren: Hikmet TUNA 'nız mi? din- sının bize ada bir derebeylik k çocuklarına mahsus de ir üniversite, İran'ın iftihar edebile- ceği biricik madern terbiye mücssese- bir fikirde oluşuma, yahut da, memleketiniz- de olan biten şeyleri tesbit edişimize şaştı- Tehlike, anlaşmazlığın önüne olduğu hakkında, alman gencliği telkin edilerek büyüyen inandadır. Ve böyle bir inan da almanların kafalarına yerleşecek olursa, o zaman, tekmil Bismarek politika- caktır. Ben, Bismarck'ın Avusturya'ya karşı 66 tarihinde, Fransa'ya karşı da 70 deki ha- reket tarzını itham etmiyorum. Bunu, yalnız göz önünde bulunduruyorum. Bir devlet, ki bu suretle, “önüne geçilmez anlaşmazlık” doktrinini iki defa telkin eder ve buna, bü- ir sabır ve metanetle hazırlanır, hattâ eleri de üzerine almaktan çekinmez ve ondan sonra da, kendisine en elverişli ge- len bir anda, anlaşmazlığı fevkalâde haretle kullanı çınu yüklerse, böyle bir devlet, ine geçilmez anlaşmazlık” ı telkin et - meğe ve bunu hazırlamağa - başlayınca, ha- kikaten korkunç bir muarız olu. bugünün ihtiyacına uygun mektebler açılmıştır ve Tahran'da tam manasiz- le bir üniversite vardır. İran kadınları Türkiyedeki kız kor- lerinin irinden — yürümektedirler; bircok yerlerde çarşaf kaldırılmıştır. Erkeklerle beraber arabaya biner ince yerlerine gi- tahsil ve terbiyesi de ilerlemektedir. On iki yıl önce Tahranda iki tane kız mektebi varken bugün bunlarır sayısı elliye çıkmıştır. Kadınlar a başlamıştır. İran'ın türlü delegeleri şarkta ya- p'an birçok kongrelere gitmektedir. der. Tahran, modern bir şehir olmuş- tur. Sokaklar genişletilmiş, düzeltil. miş, güzel tarhlar ve ağaçlarla lenmiştir. Şehrin bulvarı olan Lalezar'da şık mağaza vitrinleri göze çarpmaktadır. Güzel otobüsler ve elektrikener deri eski atlı tramvaylarla petrol lam- balarının yerini almıştır. Büyük bir mikdarda oteller ve lo- kantalar açılmıştır. GEÇMİŞLE İFTİHAR İslam dini, artık, İran'ın kafa ufuk- larını tahdid etmemektedir. Bugün- kü İran'da islamlıktan evel Asyanın büyük bir kısmını elinde bulunduran dlamlıktan evelki Dara devirleriyle yar edilmektedir. İslamlıktan evelki devirle iftihar duygularını uyandırabilmek için şah, tahta çıkınca © zamanki İran dilinin 'adı olan Pehlevi kelimesini kendisine soy adı almıştır. Bugünkü İranlılar, çocuklarma a- rabça adlardan ziyade eaki İran isim. '€n şık ve modern Bugünkü / iranlılar, geçilemez ine bile bile Tet ettiği şeyler vuku bula- me- muarızına da mütecaviz su- incü bir dim. idaresi altında İranın g € zıyor ? F y mişleriyle bütün tedirler. Artık İran'da garblılara, eskiden olduğu gibi, “sahib” lakabı. verilmi- yor; onlar eveline bir mösyö getirilan ayle adlariyle çağrılıyor Şah, bu sosyal inkılâbları, halkın n karariyle yapmış de- bunları zorla yapmıştır. Bu kararlara itiraz hakkı verilme- ristir. Halk, kendilerine verilen em- yerine gteirmek mecburiyetindedir. der. Dinlemiyenler hemen cezaya çar$ pulır. kesinek- itiklerini İRAN'IN İSTİKBALI Bu vaziyet, belki de bir garblıya ilk bakışta tuhaf görünür, Fakat İran- mokratlaştırılmış bir sıyasaya / geçe. bilmek için almacak epice yel vardır. Çağri Gümrük ve lahisarlar Encümeni ( 27.1.1936 ) pazartesi günü saat (10 ) da toplanacaktır. Çocuk Esirgeme Kurumu- nun kutlama telgrafları Çocuk Esirgeme kurumu / genel merkezi — tarafından — hazırlanan — ve süreti bususiyede Viyanada bastır. lan bu çok zarif ve süslü “Lüke” kut- lama telgraf kâğıdları her telgraf Mmerkezinde bulunmaktadır. Kutlama kelimesini yazmanız ve telgraf para- smdan ayrıca 15 kuruş fazla verme- 'niz kâfidir. Bu kâğıdların geliri ta- mamen yurdumuzün yoksul yavrula- rının bakımına ayrılmıştır. Kutlama telgrafınızı bu süslü kâğıdla alan mu- hatabınızın fazla sevinç duyacağına ve zarafetinize hükmedeceğine şüphe yoktur. Konforlu Kaloriferli Kiralık daire Yenişehir, Yugotlavya Sefare - di yanında, 3 odalı KONFORLU, KALORİFERLİ, MANZARALI kiralıktır. “Telefon: 2250 Hayri 1—200 Metternich — Fakat bunlar, biribirinden tamamiyle ayrı şeylerdir. Prusiya, Alman- 'da hegemonya kurmak isteyince, Avus- turya ile harb etmek lâzımdı. Keza, Almanya il için, Fransa ile harb etmek gerekti. Ancak, bugünkü günde “öni mazlık” mevcud değildir. Chamberlair yadaki yahut diyebilirim ki, her iki memle- ketteki efkârrumumiyeni dan korkuyorum. İşte asıl tehlike burac'adır. Şimdi, bir buçuk saate yakın bir müna- kaşa da bulunduk; ben de gitmek rimden kalktım. Lâkin Metternich, biraz da- ha oturmamı rica etti, ve tekrar umumi va ziyeti ileri sürdü. Önce konuşulanlara yı bir şey katmadan, bu münakası da bes on dakika sürdü Konusmayı su sözlerle Metternich — Bir lâkin bugün artık değilim. Chamberlain — Ben de değilim. Bekle- mekten başka bir şe) edelim ki, her iki hükümet de dikkatli dav- ransınlar. Biribirimiz hakkında, kabil oldu- Bu kadar az seyler bugünkü hal ve şartlar içinde! cevabmı ver imali sirleşmesi cenubi Almanyanın tüne geçilmez bir anlaş. — Güzel ama, ben, Alman- takındığı - tavur- için ye- alık optimisi Temenni apamayız. lim.. Hiç olmazsa (Sonu var)