Traş sabunla - Tının en mükem melidir. Fazla köpürür, ve kö- Püğü uzun müd det kalır, Cildi tahriş etmez, yu Muşatır ve gü - zelleştirir. Anti #epti hassasını haizdir. Cildin muhafa- Zasını Necip Bey Traş Sabunu tem üm tie ürkiye Cumhuriyet Merkez Bankasından : Ankara merkezimiz için gayet iyi istenoğrafi ve daktiloğ- ğ rafi bilen bir isteno daktilo alınacaktır. Taliplerin Kânunusa- Ü ni 936 sonuna kadar bizzat veya tahriren Umum Müdürlüğe veya İstanbul şubemize müracaatları. (392) sayer see sezseseııeme eş eERgRee tıra ae aeaeyererdegen:SiDEzERSerrEE ede MESSed2SEEEREE, HABER — Akşam postası Türk Antrasiti | Bilânço Tanzimi Münasebetile Tonu 24,5 lira üzerinden muvakkaten tahsil edilen bedelden beş tondan yukarı toptan satışlar için tonda & 7 3.5 lira fiatfarkı iade edilmekte olduğundan şimdiye | in eder. Her yerde bulunur. ıtalca sulh hukuk mahkeme. , Çatalcanın Yassıviran köyün - den Mustafa karısı Fatmanın ay- nı köyden Mustafanm kardeşleri ils Fatma, Vesile ve Emine aleyh- lerine ikame eylediği izalei şuyu davasmın yapılan muhakemesin - de: müdedialeyhlerden Eminenin ikametgâhı meçhül kaldığından | 20 — 12 — 935 cuma günü saat | onda mahkemede hazır, bulunma- #ını temin için gazete ile ilân ya- l Pılmışsa da yevmü muayyeni | mezkürda gelmediğinden hukuk usulü mubakemeleri kanununun 141 ve müteakib maddelerine tev. fikan müddeinin müddeialeyhler. den Emine hakkında beş gün zar- gide ve on gün müddetle giyap w#ayarrsayirarak * gazete'İle ilAN € tirilmesine ve bir e talim | divanhanesine talikma ve müddeialeyh Eminenin yedi gün zarfında itiraz etmesine La. rar verilmiş ve yevmü muhakeme 31-—1 — 936 cuma günü saat ö. na tayin kılınmış olduğundan teb-| liğat makamına kaim olmak üze. re ilân olunur. Istanbul Levazım Amir- ARİ dıl TE TL RİNNE Harbiye Okulu için 10500 kel Bulgur 27/1/936 pazartesi günü saat 14 te Tophanede Satınalma komisyonunda açık eksiltme ile almacaktır. Tahmin bedeli beher kilosu 14 kuruştur, İlk teminatı 110 lira 25 kuruştur. Şartnamesi ve nümunesi komisyonda görüle - bilir, İsteklilerin belli saatte ko - misyona gelmeleri. “376, “151, 184 PARDAYANIN ÖLÜMÜ dört mumu söndürdü. Sonra, yanı! den çıkarken gö: işte size bir adres: üşler.. Onlar heri- Alis; kadar bu farkları istirdat etmiyen sayın müşterilerin bir an evvel aşağıdaki adrese müracaatları. “> Yenicami iş han 9-10 emmi KAŞE Neokalimina Grip - Nevralji » Baş ve Diş ağrıları - Artritizm - Romatizma IYI BIR Terzi mi Ma Demiryolları VE Uk lll İşletme LalLllLıği GİYER İLLE Muhammen bedeli 7500 lira olan 6 tane motörlü yangın tulumbası 9/3/936 pazartesi günü saat 15,30 da Ankarada idare binzsında ka palı zarf usulile satın alınacaktır. Bu işe girmek isteyenlerin 562 li- ralık muvakkat teminat ile kanunun tayin ettiği vesikaları ve teklifle» rini aynı gün ve saat 14,30 a kadar komisyon reisliğine vermeleri lâ- zimdır. Şartnameler parasız olarak Ankarada malzeme dairesinde ve Haydarpaşada tesellüm ve sevk müdürüğünde ( dağıtılmaktadır. , (431) Elâziz - Diyarbekir arasında işlemekte olan yolcu trenlerinin 1/2/936 tarihinden itibaren Elâzizden Diyarbekire cümâ, pazar; çarşamba günleri Diyarbekirden Elâzize cumartesi pazartesi, perşembe gün- leri hareket edecekleri ilân olunur. (102) (278) arıyorsunuz ? iHSAN YAVUZ Sadın ve Erkek Terzisi istanbul - Yenipostane karşısında Foto Ner şamımda Letafet hanında GRiPiN PARDAYANIN ÖLÜMÜ 181 mi bilemezsin! Okuma, kocam, âşığım, kubbeye asılı bir yağ kandilinin hafif ışığiyle pek aydınlanan mihramın di, binde yatan bir insan gölgesine doğ- ru eğildi. Gu gölge, papaz Pani Garola Kraliçe elini opapazm O göğsüne koyarak kalbinin yavaş yavaş vurdu- ğunu hissetti, Elbisesinin cebinden bir şiş» cıkarıp bayılan adama koklattı, Bir kaç dakika kadar raşması boşa gitti. — Bununla beraber, sağdır... diye| mırıldandı, Nihayet papaz hafifce ( titredi ve Esmen gözlerini açtı Katerin koklattı- # ilâştan onun (dudaklarına bir iki comla damlattı, Bu, Rüğjiyerinin ha- y'oladığı ve Katerinin yüzlerce kere denediği bir ilâçtı. Kraliçe: — Daha iyi oldu. Ne bir şey gördü, ne de bir sey duydu... diye düşündü. Pani Garola ayağa kalktı. Ken- disini mezardan çıkmış sanıyordu. Hakikaten kraliçe tarafından kurta- rılmamış olsaydı bu baygınlıktan bir daha ayılmadan ölecekti. Katerin onu elinden yn A. lisin cesedine götür, : — Talisiz Markiciğim. Alis öldü Pen de önüne geçemediğim bu cina- yette hazır bulnudüm. Kont elinizde burusan kâğıdı görünce hemen kaptı okudu. Ömrümde böyle müthiş bir ha) görmedim, Bir kaç saniy: nde zn- vale kıreağızm vücudu gördüğünüz #ibi hancerlerle delik deşik oldu, Fa- Kat #izin de intikamınızı aldılar. Ma- ile bulunan jantiyom onu elinde hançer ve listü başı kan içinde kilise- bütün uğ-! fin beni öldürdüğünü sanmışlar, Şim- di, Mariyyakın cesedi de Sen nehrinin dalgaları içinde yuvatlanıyor. Allah- ısmarladık Marki, Bu kızm cansız vü- cudunu lâzımgelen dini töreni yapma- nız için size bırakıyorum. Allah onun taksiratını affetsin. dedi, Kraliçe yavaş ağır bir sesle konu. şuyordu. Papaz hiç bir harekette bulunma- | dı. Acaba Katerinin sözlerini duymuş muydu? Evet, şüphesiz ki duymuştu. Belki, bu kraliçe ile konuşmağa iğre- niyordu. Sebebini anlamadan ona kar şı pek büyük bir korku hissediyordu. O vakit Katerin, fenalık yapmak için çıktığı karanlıklara tekrar karı- şan bir cadı gibi geri çekildi. Birkaç saniye sonra; yapayalnız; hançeri e- linde, bir kahraman kadar korkusuz, kalbi dehşetle dolu, sakin ve (metin bir halde serserilerin karanlık yatağı olan 1ssız sokaklardan geçerek kona- ğına döndü. ... Pani Garola, yalnız kaldığı zaman Alisin cesedi üzerine eğildi. Hareket- lerinde hiç bir heyecan izi yoktu. Elini kızın soğuk ve çıplak göğsüne koydu. Kar gibi beyaz olan bu göğsün altında hiç bir hareket duyulmıyordu. Alis hakikaten ölmüştü. Papaz tekrar doğrularak birşey arıyormuş gibi etrafına bakındı. Ara» dığı şeyi bulmuş olmalı ki hemen mu- kaddes suyun durduğu abdana doğ- ru gitti ve mendilini bu su İle ıslata- rak cesedin vanma dönüp yavaş yavaş kanlarını silmeğe başladı. Karanlık adamakıllı olmakla bera- ber o sanki tamamen görüyormuş gi“ — Gel, gel! gidelim, kaçalım... Söz lerini söyledi. — Madam, bu adam kimdir. — Bilmiyorum.. Fakat bakımız, e Jindeki kâğıttan kim olduğunu öğre- ebilirsiniz. Kraliçe ayni zamanda: — Oh, ben onu tanıyorum. Bu Mar! ki dö Pani Garoladır. Burada beni bek Jiyecek olan papazın yerinde onun işi ne? diye bağırdı. Mariyyak eğilmişti. Papazın bu- ruşmüuş elinden kâğıdı alarak daha doğrusu bir kısmını kaparak titriyen parmaklarının ucuyla açtı. — Pani Garola ha! İyi ama, bu- adam benden ne istiyor? Bu anda iki bileği, bir mengeneye sıkışmış gibi zayıf, ince, yumuşak fa- kat demir gibi kuvvetli ve soğuk eli alt tarafından yakalandı. Alisin yüzü bur nunun ucuna kadar yaklaşmıştı. Ba- kışlarile karanlık, anlaşılmaz, müthiş duygularını biribirlerine (anlattılar. Alis, Aşığına sokuldu ve sık sık solu- yarak ancak duyulabilen bir sesle: — Okuma! diyehildi, — Alis, bu mektupta ne yazılı ol- duğunu biliyor musun? — Okuma! Gel, Kaçalım. Ölüm başımızın ucunda dolaşıyor — Alis, hakikat bu kâğrtladır. Jan Dalbrenin bildiği müthiş hakikat bun dadır. Annemin benden gizlediği ha- kikat bu mektuptadır. Ne söylediğinin farkında olmıya- rak söylüyordu. Ateşten bir o çember başını yakıyor, sıkıyor, eziyordu. — Okuma! Onu bana ver.. Beni peviyorsan ver, Seni ne kadar sevdiği-' sevgilim... Bu adamın kâğıdını oku- ma! — Alis, sen de bu adamı taniyor- musun! Şimdi seslerinde (tuhaf bir titre. yiş vardı, Onlar bunun farkında de. ğildiler. Alisin sesinde korku ve deh» şet, Mariyyakınkinde şüphe (toplan. mıştı, Zavallı kız, son ve umutsuz bir © mekle kâğıdı almağa (çalıştı, Mariy- yak ise Alisin bu hareketile kendisini kurtararak mihraba kadar çıktı, Par- maklarınn artık tutamadığı mektubu, dinin mukaddes eşyasının saklandığı sandığın üzerine koydu. Alis diz çökerek: — Ey benim âşığım, biricik sevgi- lim, elveda.. Ne kadar sevildiğini hiç bir zaman öğrenemiyeceksin.. Elveda... sözlerini mırıldandı; Ayni zamanda şahadet parmağın» da bulunan bir yüzüğün taşını ağzıma götürerek ( ısırdı. Ve sevgi, şefkat, yeis dolu gözlerini Mariyyaka dikerek ölümü beklemeğe başladı. Sandığın yanına konmuş olan şamdanm aydınlığında Mariyyak şu kelimeleri okudu: — “Ben. Alis dö Lüks, âşikım Marki dö Garoladan olan çocuğum eğer ölürse onu kendimin öldürdüğü. nü itiraf ediyorum. Eğer oğlumun cesedi bulunursa... Kont yüzünü çevirdi. O kadar de. gişmişti ki Katerin bile onu tanıyama» dı. Kralice, iki adım ötede hançerini elinde tuttuğu halde bu manzarayı seyrediyordu. Kont annesini göremedi. Alis, kendisine doğru kollarını