TE TA 00 TN SPS PNG Mi. ge eki! 4 t i Sl Pe RE MR Rİ ERİ EM BR Bal 7 — Mühendis Los kâinatta meçhül bir yerden bazı işaretler almıştı. 10 — Profesör Gri: sxoviç Merih yıldızımda in- san ve hayvan olmadığını iddia ediyor. di. PARDAYANIN OLUMU nin gaddar emirlerine boyun eğiyor-| du. Gizler vasıtasile o Hügnoları o ve| Hüznolar vasıtasile Gizleri. mahvet-| mek, oğlu olan Mariyyakın vücudunu ortadan kaldırmak, Romada kendisi- ne pek kuvvetli bir mevki kazanmak. İşte onun düşündükleri bunlardı. Bunların sonu da, dokuzuncu Şar” in vaktinden evvel ölümünden sonra Dük Danjuyu tahta çıkarıp onun na- mına istediği gibi hüküm sürmekti. İşte bütün bu müthiş düşünceler hakikat olmak üzere idi. Alis ve Pani Garola vasıtasile Mariyyakı o elinde bulunduruyordu. Korkak ve vesveseli olan dokuzuncu Şar, Hügnoların Ken di aleyhinde suikast hazırladıklarına İnanmış ve o da annesinin elinde bir ilet olmuştu. Gizler her zaman silâhlı olarak hücuma hazır bulunuyorlardı. Onun için, Katerin her vakitten fazla mes'ut ve rahattı. Sabırsız'ığı geçmiş,müthiş saatin gelişini sakin sa- kin beklemeğe başlamıştı Kraliçeden Kont dö Mariyyaka, anadan oğula geçersek, Deodanın bu birdenbire gelen sevinç ile iki yönden mes'ut olduğunu görürüz. Zavallı delikanlı, nihayet annesi. nin kalbini yumuşattığını sanıyor ve Katerin de onu bu suretle oyalıyor. du. Bundan başka, Kont Alis ile se- viştiklerini artık gizlemiyordu. İl Ara sira onu üzen bazı bulanık) düşünceler artık tamamen dağılmıştı.) Bundan sonra Alisi daha fazla artan bir aşkla sevmeğe başladı. Çünkü on- dan emindi. Evlenme günleri © yaklaşıyordu. Mpp onunla evlendikten sonra ne yapacaktı, Kalbinde kendisini zorladı- ğı gibi Fransa krallığı sarayında mı kalacaktı. Yoksa nişanlısınm isteğine kapılarak Fransadan uzaklaşacak mı idi, Henüz bir şeye karar vermemişti, Bildiği bir şey varsa o da Alisin saf olması, kendisini sermesiydi. Şüp- hesiz böyle bir saadetin göz kamaştı- rıcı ışığı her şeyi karartır. Bununla beraber bu saadete, Jan Dalbreni i ölümtiyle büyük bir matem karışmış- tı. Kontun o âna kadar hürmet ettiği, taptığı, hayatının felâketten saadete dönmesine sebep olan bu kadın artık hayattan ayrılmıştı. Fakat Deoda, bir anne ile bir ni- şanlıya kavuştuğunu düşündükçe bu acı da yavaş yavaş geçmeğe yüz iu- tuyordu. Alis dö Lükse gelince, Jan Da'b- renin ölümü en büyük bir endişesini ortadan kaldırmıştı. Çünkü kendisini konttan ayırmak Jan Dalbre için en büyük bir emeldi. Kraliçe Tan ölürre Alis bu engelden kurtulduğu için ra- hat bir nefes aldı, Katerin dö Mediçi, kendisine etti- ği hizmetlere karşılık o umduğundun fazla bir mükâfat vadetmişti. Alis Kont dö Mariyyakla evlene- cekti, İşte bu kız da, bir çok fırtına- lardan sonra o kadar güçlükle elde etmeğe çalıştığı saadete nihayet eri- siyordu. Dokuzuncu Şarl ise, annesinin va- dettiği büyük vakayı sabırla bekliyor- du. Ne olup biteceğini tamamen bil- miyordu. Yalnız bu vakanın kendi hâ- kimliğini sağlamlaştıracağına emindi. Artık hiçbir gürültü, hiç bir sıkıntı, hiçbir muharebe kalmıyacağını anlı yordu. Bundan sonrr ormanlarda 8 — Gazeteler dünyanın diğer telsiz istasyon. larından da ayni işaretlerin alındığını yazıyorlardı. 11 — Fakat dinleyicilerden biri ayağa kalkarak Merih yıldızmda insanların mevcut olduğunu söyle- tü ediyorlardı. e 19 öm BELEŞ KANE ç MAPÇ 9 — Profesör Grigoroviç Merihe dair konfe- ranslar vereceğini ilân ediyor. PARDAYANIN ÖLTMÜ 91 koşarak rahat rahat domuz ve geyik! avlıyacak ve ara sıra, acaha maiyetim- deki avıclardan biri beni öldürecek mi? diye düşünmiyecekti, l Bundan sonra, ufak bir heyeeam-' la kendisini müthiş bir hale sokan buhranlara tetulmıyacağını düşlini. yordu. Artık itirazsız hüküm sürecek yani istirahat, bütün bir milletin ser. vetile, zekâsile, fen ve sanatile temin edecekti. Edebiyattan hoşlandığı için şairlerle, ince sanatlara meraklı ol- duğu için kuyumcularla, avı sevdiği için avcılarla düşüp kalkacak, bunlar. dan birisinden bıktığı zaman öbörile uğraşarak vakit geçirecekti. Ne Müz. nolat, ne katolikler, ne muharele ve| kan kalacaktı. | Adi bir şehirli elbisesile yalnız ba- Şına Parisi dolaşacak, ara Sira bazı tenha kır kahvelerinde oturacak ni- hayet bu dolaşmalarıma derin ve bit! mez bir aşkla sevdiği Mari Tuşenin e- vine gitmekle son verecekti. İşte henüz yirmi yaşımda olan bu çocuğun hülyası bu idi. Öbür işleri için der danışman (wü- şavir)leri, parlâmentosu, vekilleri bu-| lunduğundan hükümeti onlar o idare edeceklerdi. Katerinin oğluna (o vadettiği yeni şeyler bunlardı. Bununla beraber kral o kadar emin olmadığı halde ge- ne bekliyordu. Çünkü eğer bu şeyler hakikat olursa sonucun kendisi sini hayırlı olacağını düşünüyordu. Fakat, annesi vadinde (pek ciddi! olduğundan herhalde çok büyük bir şeyin hazırlandığını seziyordu. Bu gibi düşünceler kafasında do- Taştıkça daima gülümsüyor, Hügao- Tara, annesine, nefret etti; kardeşi Danjuya, korktuğu Hanri dö Bearna, kendisini öldürmek istediği oOKa' tarafından söylenilen Kolinyiye karşı hep gülümsüyordu. Şarl artık tama- men mes'ut olduğu gibi gülülmseyişi de çok samimi idi, Yüzü de nomal (ta- bii) halde bulunuyordu. Yani hiddet yahut korku ile mosmor kesileceği yerde kansız, renksiz duruyordu. Gözlerinde bir azamet ışığı parla- dığı görünüyordu ki bundan da etra- fında bulunanlar şaşırıyorlardı. Giz biraz. korkuyor, Katerin ise bundan tuhaf manalar çıkarıyordu. Luvr sa. raylıları, küçük Şarlın bu uzameti. nin neden ileri geldiğini, bu talisiz çocuğun neşesine sebep ne olduğuru, ince hıyıklarını niçin öyle sivrilterek dikleştirdiğini biribirlerine soruyor. lar ve herkes bunun sebebini anlamak için kafa patlatıyordu. Fakat bütün saray halkının bilmes diği bir şey geçmişti. MariTuse sağ. lam, sevimli, güzel bir çocuk doğur» muş ve dokuzuncu Şarl da bu surefie baba olmuştu. Voluva hanedanına mensup yeni bir çocuk doğmuş olduğu için kral bu- na nasıl bir ünvan verilmesi lâzımge. leceğini düşünüyordu. (1) Mari tuşe kralı sevdiği o hâkimi. Einden endişede bulunduğu, rahat bır ömür sürmeği, Şarli bir kral deği! bir âşık gibi görmeği istediğinden, sonras dan üzerine kin ve dilşmanlık topla» maması İçİn çocuğa bir ünvan veril. mesini istemiyordu, Fakat kral gülümsedi.. Onun is tediği oğlunun saltanat tahtında bir hakkı olmasıydı. Şimdi Mari Tuşenin evine hir güz gezdirelim. Mari Tuşe, son derece zarif ve (0) Bu çocuk Dük Dangalendir.