i HABER — Akşam postası Beşeriyete belâ olan fareleri imha ediniz Far Hasan Fare zehi Fare zehiri macunu İl Fare zehiri buğdayları Bir parça ekmek veya pastırma veya yağlı #serpiniz. gıdalara sürülerek farelerin bulundukları ye- fareleri re bırakınız. Bilhassa sıçanlar derhal ölür. Er ölürler. 25 Kuruştur 25 Kuruştur MACUN ve BUGDAY İKİSİ BİR ARADA Bazı fareler buğday zehirinden hoşlanır ve bazıları macun yemek ister. Bazı fareler sabah yediklerini akşam yemezler. Bunun için farelere her iki çeşidi vermek lâzımdır. Bunun İl Farelerin bulundukları Bilhassa küçük farelerle yerlere fındık ADEMİ iMTiDAR'<BEL GEVŞEKLİĞİNİ MİAMİ İİ TİMİ HORMOBİN-»» HORMOBIN DiMAĞ YORGUNLUĞUNU A iti) BiTKiNLiĞİNİ SUR'ATLE GiDERİR. Lele ie Türk TN Kurumu Büyük Piyangosu Şimdiye kadar binlerce kişiyi zengin etmiştir. 3.cü keşide 712. ci Kânun 936 dad. | Büyük Ikramiye : 50.000 Liradır Aynca: 20.000, 12.000, 10.000 liralık ikramiye- | mükâfat. vardır.. A ir it Pe re (20.000 ) tiralıkbir e) güzel Parisli bir kızdı. Her zaman Jâ- netle anılacak olan bu 15 RE RAMA Ki İİ ol PARDAYANIN sevesi sırasında geçen karanlık ve kanlı va- kalâr devrinde, mel'un düşünceli in- içindir ki her ikisini istimal eylemek çok muvafıkt ır ve -bu suretle farelerin ana, baka ve silsilesi muhakkak ve kat'i surette ölürler ve kok mazlar. İkisi bir arada 40 kuruştur. Hasan deposu: Ankara, İstanbul, Beyoğ! HTTMO kürsüde etrafa alev saçan bir Şey» tan gibi haykırırken içinden Mariyya- kı düşünüyordu. Rakibinin o öleceği, büyük bir katliâma sebebiyet verere- | Büyük tenzilât 2 ticaret! Anadoludan ayni şeraitle sipariş Mahmutpaşa Kürkçü han misk Diş hekimi Ratip Türkoğlu Ankara caddesi Kürk mantolarınızı ay vade ile ve kefaletsiz aneşinden tedarik edi kabul olunur. Tel, 21685 Mesirret & Karşısı numrara (88) AL > 0 e A TTO KREM SOLEY Güneşin ve soğuğun tesiri ile husule gelen yanıklıkları, çat laklıkları ve lekeleri izale eder ve cildin güzellik taravet ve leta fetini temin eder. Umumi satış mahalli: Şark Merke» Ecza deposu. Fiyatr! 50 kuruştur KR EA ARAMA | gününde Maltepenin Bostan sokağın- ! bulunduğu yerin Sıhhat Müdürlüğüne amanın ansamamasamaassanza ama Bu, kelimeyi, sırf başkasını bilme- diğimiz için kullanıyoruz. Çünkü biribirine çarpan, biribiri. ne karışan, bağlı bulunan ve sonunda z ZERAEERESEİ NEZLE GOMENOSTERiL VERİCİ VE KORUYUCU ILAÇ burun damlasıdır. Nezleyi derhal iyi eder ve teneffüs yolu ile geçen has talıklardan korur. 30 kuruştur. 2322257202072772020 26 75220078 500554 24 2520245242924 251 Istanbul Sıhhat ve İçtimat Muavo-; net Müdürlüğünden; Tıp Fakültesi ebe mektebinden al-; mış olduğu 22—3—1990 tarih ve 3317/1022 numaralı diploması 4—S— Muhabere ile Ders Gayet müsait şerait dahilinde mu bere ile fransızca ve ticaret dersi verilir, Arzu edilecek malümat bil ücret ve derhal verilir. 14 kuruş! pul ile İzmit posta kutusu 10 mü caat, daki evile birlikte yanmış olan Ebe! İhsaniyeye Sıhhat ve İçtimai Muave- net Vekâletince yeni diploma verilece- ğinden önemi kalmıyan eski diploması her kimin elinde görülürse alımarak adı yazılı Vekâlete gönderilmesi veya Göz Fiekimi Dr. Şükrü Ertan Babıâli, Ankara caddesi No, 60 Telefon: 22566 Sah günleri meccanendir.. yahut hükümet tababetine ve elinde tutulacak kimsenin de kefalete bağla- narak adının bildirilmesi ilân olunur. s9 PARDAYANIN ÖLÜMÜ anlattığı kadere boyun eğmek zataömı geldiği gibi artık bu sefer kat'i olarrk Allaha kurban gidecekti, Şimdi hazırlamakta olduğu Hüg- Sanlar arasında böyle bir meleğin bu-| gi, ve nihayet Alisin kendisizin ola» lunması inanılmıyacak kadar tuhaf. tır. Çünkü kendisi hakikaten muhiti. nin fenalığından Uzak, saf, temiz, yüksek kalpli bir insandı. Bulunduğu odaya girersek onu ço-| cuğunun beşiği Üzerine eğilmiş bir! halde görürüz. Çünkü lohusa döşeğin- den kalkalı henüz bir iki gün olmuş- tu. Bundan sonra artık yalnız yavrusu İçin yaşamak istiyordu, Bu ev ne kader Sakin ve temizdi. Ne kadar şık ve güzel döşenm kuzuncu Şarlin şehirli elbisesile vap- tırdığı güzel bir resim asılı bulunu- yordu. Kral çerceve içinde gtilümsü- yordu. Marinin bakışı da çocuktan | babasının resmine döndükçe gülerd.. | Sonra bu küçük yaramaz, Valova | hanedanının bu kücük yavrusu wya-| miyor, hağırıyor, annesi göğsünü aç rak çocuğu şefkatle kucağına alm or| ve emziriyordu. Yavrucuk da ellerile ve dudaklarile annesinin O memesini yakalıyarak emiyordu. Burada her şey sade ve gürültü- süzdü. Simdi de daha faal olan şahıslara geçelim. Pani Garola, manastırdaki hüc âihde Hügnoların mahvıni ve Mar yakın ölümünü (düşünüyordu. Bu i mansız papaz, aşk ve kin yüözünden| hiç farkında olmadan mukaddes En - Zizisyon cemiyetinin elinde müthis bir| âlet olmuştu. l cağı gün yaklaşıyordu. İşte hep bun- ları düşünerek mes'ut olacağını sâni- yordu. Dük dö Giz de bu büyük gün için hazırlanıyordu. Plânı müthiş ve sade idi. Kral, protestanları tamamen öl dürerek katolik dinini kurtaracak 0- lan mücadelelere engel (olacak gibi göründüğü için bu isyanın sonunda herhalde Paris sokaklarma (dehşetli bir çarpışma olacaktı. O vakit Giz kralı, Hügnolarla bir olmakla itham edecekti. (Kendisini katoliklerin başkumandanı ilân etti- recek katliâm başlıyarak Paris ye dığı, sokaklar kan denizine döndüğü, halk coştuğu zaman Luvr sarayıra hücum edecek, Hügno taraftarı olan kral hal'edilecekdi. Marsal dö Taven kendisile bir olduğu gibi Dük dö Dam- vil de yolda bulunan dört yüz tüfetii ve üç bin süvari askerini onun emri: e verecekti. Bastil müdürü Kitalan da dokuzuncu Şarl için zindanlarında en müthişini seçecek ve eğer kral mü- dafaaya kalkışırsa muhafız kumanda» nı Kossen elile efendisini tevkif ede- cekti. O vakit Giz, katliâmm önünü ala- cak ve busuretle de hem muhakkak bir ölümden kurtardığı Hügnoların gözü- ne girecek hem de katoliklerin hürme- tini üzerinde toplıyacaktı. Fransa kralsız olarak yaşıyamı- yacağı için zaten amcası olan Kardi- nal dö Loren de kendisinin Şarlman neslinden olduğunu gösteren şecereyi hazırladığından Hanri dö Giz kral o- Jacaktı. tarihin bize gösterdiği hâdiseleri hus| sule getiren düşüncelerin hepsini bir- den ancak o anlatabilir. Fakat bizim romanımızın kahramanları, isteğimi-| zin dışında olarak konmuş olduklar | rından geçecek vakaların da tama-! men doğru olacağı şüphesizdir. İşte uzun manevralardan sonra meydan müharebesinden bir gün evvel karşılıklı ver almış iki ordunun hali- ne çok benziyen bu genel (umumi) va- ziyete bir göz atmamız lâzımdır. Romanımız, tarihi bir vaka ile siki sıkıya bağlıdır. Biz gücümüzü şahıs- ları, vakaları yaratmağa değil — bir hayvanat bilgini nasıl bir belkemiğin- den nesli sönmüş bir hayvanın bütün iskeletini kurabiliyorsa — bir kelime, bir tavır, bir vaka üzerine kurmağa çalıştık, Bunu bir misal ile anlatalım: Meselâ tarih bize, Vikont o Ortes Daspermonun katili Sen (Bartlelemi günü sokaklarda Hügnoların üzerine köpeklerini saldırtarak gezdiğini söy- lemiş olsa, bize düşen vazife ancak bu adamın ruhi halini, sokağın görün! nü, halkın düşüncesini anlatmaktır, Mevzütimuza gelelim: Bu vakanın en mühim şahsı Ka- terin dö Mediçidir, Kraliçe ağır bir manevra ile, ayni zamanda bir tasla iki kuş vurmak üzere bulunuyordu. Çünkü, Hügnoların öldürülmesi âyni darbe ile oğlu Daodanın, Allaha verilmis çocuğun da ölümüne (sebep olacaktı. Gerçi talisiz delikanlı bir keresin- de ölümden kurtulmuş ise de isminin no katliâmını Katerin acaba çoktan- beri tasarlıyor muydu? Hayır! Çünkü onun hakikatte pek o kadar sofu olmadığını ve icabında: — Demek artık dualarımızı fran- sızen okuyacağız! diyecek kadar ka- yıtsız olduğunu görmüştük. Fakat kendisile Jan Dalbre a'a- sında kahredici bir rekabet davası vardı. Zavallı kraliçe Janın ölümüne kadar Katerin, Navar kraliçesinin Fransa (hükümdarlığı tahtını oğlu Hanri dö Navara hazırladığına kana» at getirmişti. Evvelâ maksadı, bu “e arnlı kadından kurtulmak olduğu ei ahalinin taassubundan istifade etme- ğe kalkıştı. Sonra, Hügnolar Parise girdikleri ve Katerin de onları pence- sine aldığı zaman aklına müthiş bir düşünce geldi. — Acaba bütün Hügnoların vöcü- dunu ortadan kaldırmak zamanı gel. di mi? diyordu. Fakat kendisi buna henüz kati surette karar vermeden evvel bu kat- Yiâm hazırlanıyordu. Katerin, Hanri dö Bearn hakkın. da kafasında büyüttüğü düşünceleri hakikat yapmağa gücü yeten Hügno- lardan korkuyordu, Ayni zamanda kral olmak için son derece bir heves ve istek beslediğini sandığı Gizden, günahının eseri olarak bu müthiş sırrı meydana çıkarıp ken. disini saraya, Fransaya, hattâ dün- yaya rezil etmesi ihtimali olan Deoda- dan çok fazla çekiniyordu. Roma ile daima haberleştiği için, belki fazla ötesini düşünmeden papa