Saatlik sayfa görüntüleme limitine ulaştınız. 1 saat bekleyebilir veya abone olup limitinizi yükseltebilirsiniz.
TOPRAKALTI, KRALİÇESİ DŞ 312 — Tam vaktında Jorj motörü hareket ettirdi. İ Ve kraliçenin genmisini sürüklemeğe başladı. İyri 313 — Jorj halkın gösterileri önünde gemiyi sa. D hile kadar götürdü. 314 — Kraliçe: — Ne istersen iste! Hayatımı sen y kurtardın! dedi. 406 PARDAYANLAR PARDAYANLAK 407 İhtiyar tilki, bu işte Katerinin bir| ları adamı hayretle seyrediyorlardı. .kendisine dair bazı emirler verdiğine| takip eden süvariler tarafından dol . — — A Z ü u. e Bf 1 Ğ N İ ” T dalaveresi bulunduğunu sezer gibi ol muştu. Bununla beraber, bu manzara onun-pek ziyade hoşuna gidiyor, eğle. niyordu. Katunun şarabının yardımi- le kendini göstermekteki zararı unut- muştu. Birdenbire ötede beride dolaşan bakı. gı kendisine bakan bir çift gözle kar- şılaştı. Pardayan bir küfür savurarak: — Marşal dö Damvil! dedi. Ayni zamanda tatlı gülümseyişi ve kahramanca tavrile Marşali selâm - ladı. Damyil şiddetli bir ürpermeye uğrıyarak atını durdurup — konağının mahzeninde öldüğünü sanarak cese « dini Sen Nehrine atmaları için emir verdiği Pardayana gözlerini dikti. Ölmüş sandığı bu adam sağ ola - rak karşısında duruyordu. Bu sırada ihtiyar kurt: — Oh. oh,.. Eğlence tamam — oldu. ' Bütün katillerim bana — bakıyorlar. Haydi bakâlrm baba Pardayan, top - lan! diye mırıldandı. Gülümseyişlerini ve selâmlarını art. tırdı. Haikkaten üç dört atlı da Damvi - İin yaninda durmuşlardı. . Bunlardan birisi: - — Meyhanade kebap ettiğimiz a - dam! diye bağırdı. “Öbürü: — Şövalye dö Pardayanla — beraber , kavrularak ölen ihtiyar domuz, de - di. — Ölmüş, kebap edilmiş, kavrulmuş » olan bu herif iştegene karşımızda sağ - Glarak durüyor. İ —. 0Dük Danjunun maiyeti olan bu sü- —. vâriler, Kelüs, Sen Megren ve Moröver idiler. Şimdi bunlar, ölmüş — sandık - Bu sırada kendisine dikilen bakış « lardan istifini bozmıyan — Pardayan kendi kendisine bu rastlayışın — fena bir şekilde sona ereceğini söylüyordu. Halkığ arasına karışarak gözden kaybolmak için iskemleden inmek is- tedi: : — Müösyöler, bana pek fazla bakı . yorsunuz, Büyük hürmetiniz yüzümü kızartacak, dedi. : Fakat etrafındaki halk o kadar sı. kışmıştı ki iskemlede kımıldanmadan durmaktan başka bir şey yapamadı. Bütün bunlar birkaç — saniye sür « müştü. * Pardayan, boş yere iskemleden in. meğe çalıştığı sırada Dük Danju ve geriye dönerek jantiyomlarının bir. coklarının durduğunu gördü, Kelüsü vanına çağırdı. Kelüs ona meseleyi kısaca anlatınca veliaht muhafız ku. mandanına bir işarette bulundu. Bu hareketler, ne kadar çabuk ge- çerse geçsin Pardayanın — gözünden kaçmamıstı. Yanındakileri hayrette brrakarak yüksek sesle: — İşler feııa!aşıyor! dedi. Sunu da söyliyelim ki, yalnız is . kemleye çıkan Pardayan değildi. Bu. nun solunda bulunan bir masanın ü. zerine yedi sekiz seyirci çıkmıştı. Da- ha bir çok iskemleler de vardı, Parda. yan, aklına gelen son çareye başvur - du, İskemlesinin muvazenesini boza - rak yere düşürdü., Halkın hiddetini o. nun kılığı ve belinde asılı kocaman kı. İrer yatıştırmağa kâfi gelmişti. Lâkin bu kalabalık arasından çık « mak ve hemen gözden kaybolmak lâ . zımgeliyordu. Çünkü Pardayan Dük Danjunun muhafız kumandanına M e İ gaA dti!'-'— di emin idi. Onun için dirseklerile ahali- yi itip kakarak kendisine yol,açmağa başladı. Bu anda halk açılacak yerde-şid .- detle geriye doğru gitmeğe — başladı. Pardayan sürüklenmemek için ö'- nünde durduğu evin tokmağını. ya - kaladı. Acaba ne oluyordu. Kral alayının bir ksımının geri dön. düğünü ve yirmi kadar atlınm hizla, kadınların bağrışlarına, ahalinin kü - fürlerine aldırış etmiyerek koşmakta olduğu görüldü. Herkes kaçışmağa başladı. Hâlâ kapı tokmağını elinden bırak mıyan Pardayan sebebini anlamadan ahalinin bu kaçışına bakakaldı. Niha - yet yapayalnız bulunduğunu — gördü. O vakit tokmağı bırakarak geri dön - dü. Şiddetle bıraktığı tokmak, kapıya mıhlı yuvarlak demire çarparak evin içinde boğuk bir uğultu hasıl etti. Pardayan geri dönünce alıklaştı. Kendini büyük bir yarım daire içinde . gördü. Bu varım dairenin kutrunu so. kağın evleri, çevresini de bir sıra üze- rine dizili duran süvariler teşkil edi . yorlardı. Orta yerde ise, uzun boylu, siyah sakallı, sert — bakışlı bir adam, kral orduları başkumandanı Dük dö Damvil Monsenyör Hanri Monmoran- si duruyordu. Bunun yanındaki kötü kötü gülen ve Pardayanan dik dik bakan adam i. se, Marşali karşılamağa koşmak için atına binerek alaya karışan; Vikont OÖrtes Daspermondu. Sağ tarafta Mo- röver ve Sen Megren sol tarafta Ke. lüsle Mojiron duruyorlardı. Bunların arası ise Dük Danjunun emrile onları durulmuştu. Pardayan doğruldu, Zayıf ve uzun yücudu daha uzamış — gürünüyordu. Gözleri bu adamlara döndü, Ükçeleri sol elini kalçasına dayayıp sağ eli'e ve bacakları bitişmiş olduğu — halde de şapkasını çıkararak bu — adamları selâmladıktan sonra ftekrar — gitti. Ve sert, gür bir sesle: — Merhaba katiller! dedi. Süvarilerin sırasında vahşi bir mr. rıltı gezindi. Yalnız Damvil metane « tini muhafaza etmişti, İçlerinden bi , rinin yaptığı bir işaret üzerine hep « si sustular. Bu adam Dük Danjunun muhafız kumandanı idi. — Kılıcınızı teslim ediniz. mösyö dö Pardayan dedi, — Ama yaptın ha! Kendini Serho. sın yerine koyarak lâf — söylüyorsun. Ben de kendimi Leonidas farzederek cevap vereceğim. Mademki kılıermrı istiyorsun, gel de al! “ Ayni zamanda kılrcını çekerek bir saniye kadar başının üzerinde tuttuk- tan sonra ucunu çizmesinin burnuna dayayıp biraz eğildi. Sonra doğrula « rvak kollarını göğsünün üzerinde ka- vuşturdu. Bu anda aklından şunlar geçiyor- du: y — Ancak Monfokan — veya Grev meydanında asılmak için çıkabilece « ğim bir zindanda çürümektense bu « rada ölmek ve bu kepaze — heriflere cesaretin ne demek olduğunu göster « mek daha iyidir. Bu sırada Mojiron söze karışaâ we rak : — Mösyö o kadar çabuk pişmiyor, derisi de ateşe pek dayanıklıdır. E - ğger öyle olmasaydı Troanderi soka -