28 Kasım 1935 Tarihli Haber Gazetesi Sayfa 11

A BU: AĞACIN Om ADIM BU VFARLI Ay İLERİSİNDE HAZİNE z K“ YANLIŞ YOLDA İSTE YORSUN.? AĞAÇ çor ARAŞDIRMA YAPIYORUZ En tesirli ilâçtır. ALGOPAN Harici tesirlerden korunmak O için madeni kutulara konmuştur. İsim ve markasına dikka * Havalar soğudu, sıhhatinize dik- kat ediniz. Ehemmiyetsiz görülen bir hastalık büyük ve vahim neti- celer doğurabilir. AGRILARA - SIZILARA Nezleye, Soğuk Yİ mısınız, vie LGOPA Romatizmaya, Baş Anadoludaki eczaneler kışlık ihtiyaçlarını şimdiden temin et- ve Diş ağrılarına: melidir. Toptan İstanbulda ZAMAN ecza deposunda satılır. KOÜ Lİ Vakıf Paralar Direktörlüğünden : Sl Etli hana nsinde Dördüncü Vakıf hanınm ikinci katındaki yönetğemizin bu Ke Ah ge katında cadde üzerinde hazırla nmakta bulunan Büyük Daireye 5 R1/af Ahmed Gözberk Hi | li münasebetile ayın 29 uncu ve 30 uncu Cuma ve Cumartesi gün (3 (oC. Halk Fırkası sırasında kız Ni alı bulunacağını ve birinci kânunun ikinci Pazartesi gününden i sesi karşısında 32 numarada. Mua- gripten baş, ve diş ağrılarından i i Dai ME - mi e rene saatleri saat 15 ten 18 e kndar Koruyacak en iyi ilâç budur. e, Dairede öd 1 j yene saati üne Killirle, beee eN (BAS), il İ ismine dikkat buyurulması Sizi soğuk alğınlığından, nezleden —— 1936 ECE MUHTIRASI ÇIKTI Aradığınız doğru takvimi ve lüzumlu malümatı yalnız (ECE) muhtirasında bulabilirsiniz. Muhtelif boylarda 10 siki it üzerine hazırlan mıştır. Bütün kırtasiyeci ve kitapçılarda bulunur. Deposu: Ankara mm Afitap Mağazasi Mehmed Sadık vi emek 388 PARDAYANLAR a a Artık mahzende (yapılacak bir iş kalmadığı için amca ile yeğen merdi. vene doğru gittiler. Daima önde yü . rüyen Jil, ayağını merdivenin ilk ha- samağma basar basmaz gözleri, aşa - Eıya inerken ardına kadar açık bırak. mış oldukları kapıya döndü. ağzından bir dehşet sayhası fırladı, Çünkü ka» pı kapalı idi. Acele ile kendisi (tarafından ka - panmış olması ümidiyle bir kaç sıç- rayışta kapıya vardı. Fakat yalnız kapanmış değil, iki kere de kilitler" miş olduğunu anladı. Kendileri içeride cesedi ararlar. ken anahtarı birisi çevirmişti, Fakat acaba bu kimdi? Kim olabilirdi. Merdiveni çıkan Jillo: — Ne oldu? Biye sordu, — Ne mi oldu? Artik bürayaka. pandık, Bir hırsız, bir serseri, bir şey- tan konağa girerek bizi buraya kapa . dı. Burada şimdi biz de öteki gibi öle- ceğiz. Jilloyu bir ürperme aldı. Alrk alık etrafma bakımdı, Bu sırada kapının arkasından bir kahkaha yükseldi. Alaylı bir ses: — Jillo, kulaklarını muhakkak ke. &eceğim! diye bağırdr. Jillonun saçları dimdik oldu, Çünkü bu sesi tanımıştı. Bu, ölünün, Parda - Yanm sesiydi . Amea ile bitkin müthiş bir korku . ya kapılarak merdivenin alt (başına kadar yuvarlanıp baygın bir halde Üzerine yuvarlandılar. ... Kahkahayı koyuvererek, zavallı Jilloyu korkutan hakikaten Parda - | yandı, Kendisini gıda namıma yalnız bir domuz pastırması kaldığı sırada bırakmıştık. Kıtlığa uğrıyarak açlık. tan öleceğini düşündükçe Okıvranıp duruyordu, Son pastırmayı yedikten sonra bir çok kereler mahzeni aradıy sa da bir şey bulamıyarak ölmekten başka bir çare kalmadığını görünce nihayet şu kararı verdi, Mümkün olduğu kadar şarapla yaşıyacak, açlık ıstırabı son dereceyi bulunca ve hiç bir kurtuluş ümüdi kal maymca, hançerini kalbine saplayıp intihar edecekti, Pardayan bu düşünce ( İle bekledi, Şişe yığınının yanına uzanmış olduğu halde uzun zamandır ağzına hiç bir şey koymamıştı. Acaba hemen haya - tını sona erdirmek daha İyi olup ol . mıyacağını düşünüyordu. Birdenbire kapınm arkasında bir gürültü duyar gibi oldu. Bir siçra- yışta ayağa kalktı. Heyecanla mer - diyene yaklaşarak dinledi. Duyduğu şey onu son derecede sevindirdi. Jil ile Jillonun (o komuştuklarını duymuştu. Pardayan, hançerini çekerek tahta - lardan yapmış olduğu siperin altma girdi. Bu sırada (dışarıdan, yığılan şeyleri yıkmağa uğraşıyorlardı. İhtiyar kurt, düşüncesini değiştir. di. Merdivenin alt başında bir köşe- ye saklandı. Jil ile Jillonun onun fki adım yanından geçtiler. Bunların u. zaklaşmasmı bekledi. Sorra yavaşça yukarıya çıkıp kapıyı kapadı. Hemen uzaklaşmak istediyse de konakta kim- senin bulunmadığı aklına gelince, ba iki mezarcı herifin ne yapacaklarmı ve kimseyi bulamayınca ne söyliyecek lerini öğrenmek merakma düştü. Nnhayet amca ile yeğenin kapıya PARDAYANLAR 185 —ş2 ma. onu seviyorum. ve sermek her zaman sevmek de isterim, Şüphe temiz kalplerde böyle şid . detli duygular doğurur. Mariyyakın! düşüncesine göre Pardayan ile kra - liçe nin tavırları ispat etmeğe mec - bur bulundukları bir şey bildiklerine fakat bu şeyin her halde çok müthiş olduğuna delâlet ediyordu. Deoda, bitkin ve yorgun olduğu halde misafir bulunduğu eve giderek bir kaç saat kadar uyudu. Uyandıktan sonra, Navar kraliçesi. nin huzuruna çıktığı zaman Jan Dalb. re Mariyyaktaki ıstırabın son derece - yi bulduğunu anladı. Ve: — Felâket haberini aldığı ozaman kimbilir ne yapacak? Ah acaba bu ha. beri ona hiç vermemek mümkün de gil midir diye düşündü. Kraliçe, Alisten hiç bahsetmiyerek hemen o gün hareket edilmesi için e » mir verdi, Sözünü bitirirken: — Evvelâ Blavaya gideceğiz. Kral Şarl, bu şehri buluşma yeri oolarak seçtiği için teklif ettiği konuşmadan vazgeçmek istemem, Gerek kendim ve gerekse bütün tebaam için lâzrmgelen sulh vasıtalarına müracaat etmeden evvel, bu sefer pek kanlı olacak olan son bir harbe girişmiyeceğim. Bluva" dan sonra Parise gideceğiz. Konuşma. nın sonu ne olursa olsun düşüncem budur, eğer sulh yapılırsa resmen yapılmazsa gizlice Parise gireceğiz, dedi, Kont, cevap vermeden hürmetle e - gilerek yol hazırlığı görmek üzere çık- tı. İki üç saat kadar sonra Mariyyakın|! kumandası altında bulunan yüz Hüg. nonun muhafazasında olarak hareket: İ edildi. Hemen ayni zamanda, kral do. kuzuncu Şarl ile Katerin dö Mediçi » de Bluvaya gitmek üzere yola çık . mışlardı. Bir atlı ile kendilerine ha. ber gönderilen Hanri dö Bearn, Ko » linyi ve Konde de onları takip etmiş « lerdi, Sie ğa JIL İLE JİLLONUN ŞAŞKINLIĞI” Dokuzuncu Şarl Bluvaya gitmek i£. zere Paristen çıktığı zaman, yanında bulunanların Hügnolara son derece düşman olan katolik senyörlerinden ibâret bulunduğunu nefretle gördü. Bunu kraliçe Katerine (söylediği zaman, sulh konuşmaları sırasında harbe taraftar senyörlerin yanların. da bulunması Jan Dalbreyi barış bak. kındaki niyetlerinin doğruluğuna i « nandıracağı cevabını aldı. Dük dö Giz, Marşal dö Damvil de bunların arasında bulunuyordu. Han- ri hareket gününden bir gün evvel vekilharcı Jili yanına çağırarak Lâ . haş sokağındaki mahpus kadmlara da ir uzun uzadıya görüştü. Son söz olarak: — Bu hususta yalnız sana güveni » yorum, Kısn bir müddet sonra her şey düzelecektir. O vakit kral, istedikle . rimden bir kısmını yapacak ve kahra « man ağabeyim de sindanda çürüyecek tir. İşte o zamana kadar dikaktli dav. mak lâzımdır, dedi, Jil Marşalin dönüşünde mahpus kadınları yerlerinde bulacağına dair yemin etti, — Ha iyi ki aklıma geldi. Konağı. mm mahzeninde bir ceset vardır, Bu. nu da bir şeye benzet..