Saatlik sayfa görüntüleme limitine ulaştınız. 1 saat bekleyebilir veya abone olup limitinizi yükseltebilirsiniz.
hunç “GİZLİ K B“'_ f!alda durmuyan - hercai Vig, TEnlyey, YULAN A büyük ;"ktrı.ı Eieonra Duze'yi vakti- V€ terketmişti. Şimdi ise onu i'de şaheser olan bin hey- lden üstün görmektedir. "Paristen yazılıyor: en, Manımın, belki de bütün çağların Üyük âşığı olan Gabriyel D'an - İt YO “pizli kitap,, adını verdiği bir bit ? Yazarak büyük bir açıklıkla aşk. k ıâ';“ hikâyesini anlatmıştır, Fev - Meraklı olan bu kitap haya zqslna ti Yâda Papa ve Musolini tarafından y?îk €dilmişse de Fransada — birkaç &SI vardır. türaf Azanova belki de daha çok kadın tik Afından sevilmiştir. Fakat hiçbir ka—da annunçşo yu seven kadınlar ı[a ? Yüksek ve parlakları tarafın - se"Tll'l'leuııqıtir. Ona kalblerini ver h“hşî:n kadıııla.r arasında İda Ru Yn, İzodora Duze - Fleonora, “kt n 8lbı gerçekten sehhar olanlar B“ gibi kadınlar onu. niçin sey - Ğil SD Una dair kitabının pek nüfuz edi IGbn “"rüelermden bazı şeyler öğreni | k":"hi €ği gibi hayatında — başından Epe $ Dlnn hâdisat bize bu hususta : Bi sunar. lîııd '""ll'lçyo hiç bir vakit güzel de. mç'hl ü ha genç yaşında iken kafası haj Olmuştur. Çağının en oriji - Yo e İti ve dramcısı olan D'annunç- * adının güzelliğini sarhoş edi- Tane kelimelerle söyliyebilirdi. $ka kendisi ateşin sözlerile Yapa Ç harbe sürüklemiş olan, tay -| torpitobotlarda harbeden, ö- ;“amıyüz defa karşılaşan bir hareket Na prens ünvanı verilmiş- endisi sadece Gabriyel D'an. almağı tercih etti. iş"!l'îııı:lan hiçbirisi, Eleora Gih ve S olan sevgisi kadar çok heye - Fin Yarlış, / Statmamıştır. Kadın, bü. Tam Mş, 1ğint kendisine vermekle kal: h"l AYni zamanda bütün sanati- | kıı"*ıl €serlerine vakfetmisti. Sairle 'lç Gş, MN sonra “Ladamo Ka . | dte İktnci * madam Tankörey,, bş h.lş:hü '“RUhlar,, ve-kendisine veril. âsiklerin —standard re - açık yazılmış olduğu için İ. | Prima Donna Lina Kavalieri'yi deşair, hayranlıkla sevmiş ve Fakat bacaklarının kısa olduğunu söyliyerek onu incitmişti... pertuvarlarından vazgeçerek kendisi. ni şairin dramlarındaki ”"La Jizonda,, “La Citta Morta,, “Françiska Rimini,, ye vakfetmiştir. Ve Eleonora'nin de. hasıdır ki şairin eserlerini İtalyadan dışarıya çıkararak onları bütün dün- yaya tanıtmıştır. Duzenin bütün sanat, ihtirası gü- zellik ve füsununu takdir etmiş olan D'annunçyo her kadından olduğu gibi ondan da usandı. Kadın yaşlanıyoh - du. Onu bıraktı ve “İl Fuoco,, “Ateş,, eserini yazarak bunda sevgisinin hi - kâyesini anlattı ve bir güzel- kadının yaklaşan ihtiyarlık alâimini tasvir et- ti. Bu kitap bütün dünyada öfke u . yandırdı, İlk önce Duzenin fena halde kalbi kırıldı. Sahneyi bırakarak bir köşeye çekildi. Sonra onü bağışlayarak bir | müddet için gene birleştiler, Şairin bir kadını bıraktıktan sonra onunla tek . rar birleşmesi bu vaka ilk ve sonun - cusu idi; kadını tekrar terketti. Ancak Duze şaşılacak derecede af- fedici bir karakterde idi: “Benim sev- |gililerime, ve ellerime dair yazmış ol. duğu şeylere nazaran sölmaktâ olan bir güzelliğin birkaç defa aldanmış ol masının ne ehemmiyeti var?,, diyordu. Şair bunları yazdıktan sonra Du -| zeye bir bakışı, hepsi şaheser olan bin heykele bakmağa beneztmektedir. Lâkin biraz sonra bu kadınla aşkı. nın en ateşli günlerinde onu çok seh - har, istidatlı ve ahlâk — düzenlerine ehemmiyet vermiyen iki kadınla nasıl aldatmış, olduğunu yazmakta ve ken- disini şöyle müdafaa etmektedir: “Aşk dolayısile biribirine sadık hiç bir çift yoktur. Ben aşk dolayısile sa- dakatsizim.Hattâ bu, aşkın icabıdır ! Çil gınca, ölesiye bir aşk bunu icap etti - rır.Aşk herhangi bir mahlüktan ayrı ya şayamamak demek değildir ve ben de ruhu etten ayırmam, Bundan başka de rim ki et her şeyden üstündür, İşte bu yalnız bu aşktır! HABER — Akşam postası KITABH “FİYUM,, UN İTALYA ARAZİSİNE İLÂVE EDİLMESİNE SEBEB OLAN MACERA DÜŞGÜNÜ İTALYAN ŞAİRI DANUNÇIYU'NUN AŞK ACERALARINI ÇOK AÇIK ŞEKİLDE ANLATTIĞINDAN YASAK EDİLDİ Ben kadınları ancak hayvani ihti. rasları için severim ! Onları bazan ilâ. hi yapabilirim, nasıl ki hayvan da ilâ. hiliğin bir şekli, hattâ onun en esrar- engiz bir safhasıdır. Bütün tecrübe .- lerime rağmen kadınların benim üze . rimdeki tesirleri yalnız dünyevidir. , “Dünyanın bütün mahlükları ara - sında tetkik edilmesi en lâzım olan ka dındır. Ben de bunun için inat ve 1s. rarla deyam ediyorum.,,, 'Lina Kovalieri için öpera sahnesi. nin en güzel kadını denmişti. D'an - nünçyo ona hayran — olmuştu. Fakat günün birinde bacaklarımın çok kısa olduğunu söylemek — “küstahlığında,, bulundu. *“Ona bir dans ve aşk gecesi dedim ki: Bacaklarınızım biçimleri çok gü - zel, hele çizgileri eşsizdir, yalnız üç yahut üç buçuk parmak daha uzun ol. salardı büsbütün güzelleşeceklerdi.Ka dın hiç âdeti olmıyan çok acı bir ses- le bana: “Aldanıyorsunuz dostum.Ba. caklarım şimdiki hallerile bana mü - kemmel bir surette hizmet etmektedir- ler. Uzun bacakların işime bundan da ha iyi yarayabileceklerini hiç sanmı - yorum,, dedi ve tapımnmağa lâyık sır . tinı çevirerek uzaklastı.,, İda Rubenştayn tiyatro sahnesinde bir eşei daha görülmemiş derecede sanatkâr ve usta bir — dansözdü. Bu kadının cazibesi harikulâde kuvyetli idi. D'annunçyo en büyük — ihtirasını ona karşt duydu fakat kadına bacak . larınin başı başma bir hayat olduğunu söylediği zaman ne kast etmiş olduğu | pek anlaşılamadı. Bu kadımma dair yaz. dıklarında şunları öküyoruz: “Aktrisi kendi tarafımdan inşa olu. nan.ne papaların, . ne kralların, ne Duçelerin ne de sultanların sarayla - rında bir eşi daha olamıryacak süsler - - Donunçiyonün en me, hur aşklarından biri nin - kahramanı olan İda Rubenştayn'ın çok “biçimli bacaklari var: Şair bunlar için “Kendilerine has ve imüstakil bir hayatları vardı,, diyor. le tezyin ettiğim bir sarayda bekliyo. rum. Bu kadında ulvi olan, gençliğin tanrısel zenginliğine benziyen bir şey. ler var. Danstan evvel sessiz oturdu. Göz: Jerini aşağıya dizlerine dikti, Bu ba . cakların hususi ve müstakbel — can . hlığma bir daha dikkat ettim. Ken- di kendine iki mahlük gibi yaşıyan, on ları taşımakta olan şahıslardan büzs. bütün ayrı olan, gören fakat kendi görünmiyen birisine aitmiş gibi gözler yok mudur? Bağlı bulundukları bilek , lerden ayrılmış gibi başlı başlarına hayat süren eller yok mudur? Kleopatra ve Şehrazad günlerini aşkı, âni bir fırtına ile taşmış bir ır mak gibi kalbime hücum ediyor. Ha - tırliryor musun? Aklma geliyor mu? Bütün o günlerin hatıralarını ve onun daygusuz ağzına konan ilk öpücüğü! Şimdi rüyamda saray gene boşal - diı. Aşk sözlerimi tekrar nasıl bula - cağım? Vücudumun tekrar bir yanar dağı krateri olduğunu nasıl görece - | ğim? * » 4 Zavallı bir kocanın galiba engel ol. duğu bir köy evindeki —macerayı şair şöyle anlatmaktadır: “Soyunuyorum. Tepeleri dört na - Ia aşarak henüz geldim. Nicin o kadın kapalı odayı buyruğu — altına almış? Neden onun hayalının bizzat özü ve kendi ahengi burada her seye hük - mediyor? Kadın banyoyu — dolduran suyün içinde, lâvanta damlaları vü - cuduna dokunuyor, hamam hayvlula - rınin kallarına c'ıı'ılruf— Onu sevdiği- mi sanıyorum, Bir gün San Morise gi. diyordu. Kendisini Iıııll rmın Aarası- na almıştım. Hiç şünhesiz onu daima istemiştim. Kocası birdenbire — odaya girdi bereket versin ki — biribirimizin tam vaktinde ayrılmış bulunuyorduk,, Bu da başka bir manzara: “Poiret terzihanesinin prova oda . ş | | Fransız mizah mecmuası Farr tasto'nun yaptığı bir karika- tür. Yaşlanmakta olan Danurr çiyo aşk melâikesi Küpidon'un kanatlarını takmış, yay ve ok- larını aldıktan sonra kendine çeki düzen vermektedir. “Meşhur dansöz İsadora Dun- kan da kısa bir müddet için Gabryel Danonçiyonun sevgi lisiydi... sındayız. Birinci salondaki manken . ler dolaşıp duruyorlar. Prova odası. AÂyna karşısına dikileceklerin esrarını faşedecek gibi duruyor. Terzi de ipek- lere bürünmüş. Prova odasından çıkmağa mecbur oluyorum. Çünkü incecik ipekten pan talonlar prova edilecek. Kendimi bi « tişik odada beyaz ve kırmızı kordelâ. lar arasında buluyorum. Araştırıya « rum. İçinden bakabileceğim bir anah. tar deliği huldum. Yatı çıplak kadımı görüyorum, Ya. nt başındaki mum heykele o kadar ben ziyor ki.. Demek ki cansız! Ne solük alryor, ne de yüreği çarpıyor! Çev « resinde yüksek ve müteharrik ayhalar var, Şahsmın bu aynalarda sayısız a. kisleri görünüyor.,, *&t D'annunçyo'yu pek çok kadın sev . di. Muzibin birisi de onun böyle anah- tar deliklerinden bakmak küstahlığın da bulunduğu için sevilmiş olduğunu söylüyor.