ij 25 SONTEŞRİN — 1935 BARBAROSTA Tefrika numarası: 76 Le Yazan:(Vâ-Nâ) Papaslar bu kadını nerede bulmuşlardı?.. Sırma saçları çözülmüş, yerlere kadar sarkmışlardı. Mavi gözleri heyecanından dışarı uğramıştı. Yanakları penbe penbe olmuştu... Geçen kısımların hulâsası Marki Fernando, başpapazın odasındadır. Bir türlü gelemi . yen kadını bekliyor. Marki Fernando konuşulanları muntazam olarak dinlemiyordu. Aklı fikri hep kapıdan gelecek ka dmdaydı. Acaba Artaki teşebbü- sünde muvaffak olacak mıydı? Kadı getirebilecek miydi? İşte, koridorda gene ayak ses- leri işitiliyordu... Koşuşmalar var.. Herhalde mühim bir haber getiri- Yorlar.. Bari, bir kadın müjdesi olsa... Salonda bulunan diğerleri de bu hızlı adımlardan O kuşkulanıp kulak kabarttılar. Başlarını kapr dan yana çevirdiler. Sarı saçlı güzel kız Kanat, hızla açıldı:: : Beş altı rahip birden içeri gir- iz — Felâket! — Neo? —Türkler!,,. z “> — Ay.. manastıra “Baslkin mi verdiler? — Hayır!... Fakat, Baştarda- nın sahillerimizde gizli olduğunu keşfetmişler, Yakmda baskın ve receklermiş.. Bu gece burada kalmak kabil değil. Belki akşan üstü bile misafirlerimiz yakalanır. Onun için derhal kaçsılar.. Sinos, ayağa kalktı: — Mühim mesele... (Bizimde başrmiz belâya uğramasın... Gemi derhal hareket etmelidir. Koşun kaptanları uyandırın... Marki Fernando: — Eyvah... - dedi. bütün ümit. ler suya düştü. Kadın gene hava * landı, uçtu... Denize açılacağız... “8x hayata döneceğiz.. Simos: — Elimizden geleni (yaptık... Fakat mukadder değilmiş... Kusu- ra bakmayın... Hüsnü niyetimiz. den emin olun!,.. Bilhassa Gazan r reisin hazinesini unutmayın... Bu hazine, size, dünyanm bütün kadınlarını secde ettirecektir. Ve- Mediğe varmanıza çok kalmadı. Dişinizi sıkım... Artık saadete ka- Yuşacaksımız... Böyle konuştukları sırada, pa- handıras, kaptanlar da geldi. Uykuya henüz dalmışken w Yandırılmışlardı. Sersem sersem: — Baskma uğrıyacağız demek. Haydi derhal kaçalım.. o Burada yakalanmak hiç işimize gelmez. Saray müntesipleriyle selâm- laştılar, Sinos, iki kaptanla Mar- kiyi yer altı dehlizlerinin medhali- Ne kadar selâmetledi. Onları alın ân öptü. Her birinin üzeri: ne doğru haç çıkararak: >— Uğurlar olsun!... « dedi, lara şu sözleri söyledi: — Söylediklerimi unutmayın!.. lâzım... Bu fikri Venedikte herke" se aşılayın! Sonra, Marki Fernando'ya ye * şilkaplr kitabı bir daha hatırlatt Bu uğurda çalışacağına dair on. dan sıkı vait aldı. | Yol göstericilerle birlikte, sey- | yahlar, yer altı dehlizine indiler. | Kapak tam üstlerine kapanmış. tı ki, arkada bir konuşma, bir te lâş eseri daha hissedildi: Başpapas: — Ne o?... Türklere dair yeni bir haber mi? - diye sordu. — Hayır, efendim, kadını... Bulduk da.. * “Artaki önde, İvan arkada içeri İ girmişlerdi. Dev cüsseli papasın kucağında cidden bir kadın vardı. Çırpınmaktan sırma saçları çözülmüş, yerlere kadar sarkiyor- du. Mavi gözleri heyecanmdan dışarı uğramıştı. Yanakları pem- be pembe olmuştu. Kimbilir bu ,lât£ mahlüku nerede bulmuşlar sınız! - diye kaşlarını çattı. Fakat, kıza bir kere daha baktıktan son ra: — Odama götürün.. edeceğim! - emrini verdi.. İvan, kucağında kız, ilerledi. Arkada Artaki ile başpapas, şü- tunlu sofadan uzaklaştılar. Bir koridora vardılar... Yerde, zehirleri alınmış yılan- lar dolaşıyordu. Alışkın (o kediler gibi, papasların eteklerine dolanr yor, bacaklarına dolanarak vücut. larıma trrmanıyorlardı. Biçare Emine, neye uğradığını anlıyamamıştı. “— İsmimi nereden öğrendi- ler?.. Bana ne yapacaklar?.. Ya- rabbi... Bu halde başpapasın oda- sında neye uğrıyacağım? — Nasıl kurtulacağım? Allahım bana im- dat et!,, diye düşünüyordu. (Devamı var) Naşit — Ertuğrul Sadi Şehzadebaşı TURAN Tiyatrosunda Bu gece saat 20,90 da İstintak di; yatağından . tatlı tatlı. sabah İOnlar ermiş uykusunu üyürken mi aşırmışlar. dı?.. Sırtında bir tek gömlek var. dı. Dekolte yakasından nefis göğ” sü, yukarı doğru sıyrılan etekleri arasında ise, cidden mevzun ba” cakları ve birer güvercin yavrusu gibi pembe beyaz ayakları görü nüyordu. İ Yarabbi!... Bu kız buraya iki! dakika evel gelseydi — de, Marki Fernando onu görseydi ne yap - mazdı? Mutlaka çiy çiy yerdi! Artaki: — Kim bilir ne kadar memnun olacak?... Nerede? - diye sordu. — Gitti, — Kapağı açıp çağıralım, efen- dimiz?... Herhalde daha uzak. laşmamıştır. Sinos, kısa bir tereddüt geçirdi. — Uzaklaştı... (o Markiyi geri döndürmek olmaz.. Kaptanları kızdırır ve belki de Baştardanın yoluna mani oluruz... Yolcu yo- landa gerek.. Gitsinler, varsınlar.. Bu kıza gelince... Yanağını okşadı... — Ne cici bebek bu böyle.. Be- nim odaya götürün... Çok kork: muş yavrucak... Korkma, korkma, kızımı, Sana burada fenalık etme. yiz. Adm ne bakayım?... — Meryem... — lor. Artaki; — Evet! - dedi - Siz onun yak niz adını bilirsiniz... Hiç görme- miştiniz.... Meşhur Meryem bu kadının getirilmesini emir buyur. | muştunuz.. Bu da zeten gelecekti.. | Getirdik... “Bir taşla iki kuş vu- rulsun!,, diye... Sinos: , — Emrimi hayli yanlış anlamış muradına Vodvil 3 perde Nakili: Bediz Her tarafa tramvay. Telefon; 221277 İstanbul Belediyesi , ŞehirTiyalrosu Bugün saat 10 da Çocuk tiyatrosu Saat 15 te ve akşam 20 de İl İl Saz, Caz, 3 perde “ Yazan: Ekrem Tİ Reşit, Müzik; Cemal Reşit, İlk kânun içinde Pazartesi akşam. larında operet oyniyacaktır. MN HABER AKŞAM POSTASI IDARE EVI Istanbul Ankara Caddesi Posta kutusu : İstanbul 214 Telgraf adresi : istanbul HABER Yazı işler! teltofonu : 24872 idare ve lân : 24870 ABONE ŞARTLARI Türkiye Ecmebi Senelik * aylık mo ., İLÂN TARİFESİ Ticaret iânlarının satırı 12,50 Mesmi ilânların 10 kuruştur. Sahibi ve Neşriyat Müdürü: Hasan Rasim Us Basıldığı yer (VAKİT) matbaos Amerikanın altınbabası açlıktan öldü / YA aktile günde kendisine 186.000 lira getiren bir al. tın madeni bulmuş ve işletmiş o- lan bir adam geçen hafta Los Ar celosta yoksulluktan ölmüştür. Bu adam 1890 da Klondik ak tın bücumunda muazzam servet" ler bulmuş ve israf etmiş Jon Svan sondur; 65 yaşında ölmüştür. Bü. tün milyonları Amerikanın meş- İrur kumar şehirlerinde, oOkumar masaları başında kaybetmiştir. : Tevkif edilen operatör omanya kral ailesinin doktorlarından ve Bükre. $in en şöhretli (o operatörlerinden olan doktor Dimitri Gerota husu. si hastahanesinde genç bir kadma ameliyat yaparken polisler gire rek doktoru ameliyat masasından dışarıya çağırmışlardır. Dışarıda kendisine bir tevkif müzekkeresi gösterilerek karako. la kadar gelmesi söylenmiştir. Bu tevkif müzekkeresinde, kral Karo- le karşı hazmlanmakta olan sui kastta iştirakinden dolayı dokte run tevkif edilmekte olduğu yazı. Midi, Doktorun başladığı ameliyata asistanları devam elmiştir. HALK OPERETİ Bugün matine 16 da Bu akşam 20,30 da BAY « BAYAN Büyük operet - ; Son Hafta #5 Ji m em 3 Va 8 EN f e HALK OPERETİ Yazanlar: Mahmut Yesari ve Modi Rüştü. Müzik: Sezai ve Seyfeddin Asaf. Teisiztelgraf 40 yaşında “Tekiz telgraf icat edileli kırk sene oluyor. o Bu yıl dünümünü kutlulamak için Lenin gradda “kırk yıllık telsiz telgraf,, adlı bir sergi açılmıştır. Bu sergide telsiz telgrafın ilk gününden bu gününe kadar geçir. miş olduğu tekâmül çağları göste rilmiştir. Sergide bilhassa yapılmış olan bir havuzda mini mini birçok va- purlar görülmektedir ki bunlar u. zaktan gönderilen telsiz telgrafla işletilmektedir. ZON markasına dikkat numaralı Mazon ve Botton ecza deposu. M Deposu : Bahçekapı, iş bankası arkasında 12 Aç karnına bir kahve kaşığı alındıkta Kabızlığı def'eder Gişe gündüz açıktır. Telefon: 41ş19| Yemeklerden birer saat sonra alınırsa Fiyatlar : 25 — 50 — 75 4 100 Loca: 400 — 300 26 ikinci teşrin salt akşamı SEVDA OTELİ Hazımsızlığı, mide ekşilik ve yanmalarımı giderir. Ağızdaki tat. sızlık ve kokuyu izale eder, ADAPAZARI TÜRK-'TICARET-'BANKASI KUPONLU GIT: “VADELi:MEVDUAT