Heyecan duymak için Fransada bir zenginin işlediği cinayete sebep budur! Fransanın Kaen şehi.nde And | re Martin adh zengin bir adam ge | çen hafta hiç sebepsiz bir cinaye işlemiş ve nihayet bunu itiraf et miştir. Andre Marten'nin dedelerin. den kalma konağa en yakın şehir Kaendir ve burada Raussel adlı karı kocanın işlettiği bir mücev- herci dükkânı vardır. Raussel ay ni zamanda civarda bulunan bü» tün çiftçilerin tefecisidir ve zaman zaman iş için çiftlikleri dolaşır. Bundan on beş gün evvel genc böyle müşterilerini yoklamak için gezmeğe çıkan Raussel ile karısı ortadan kaybolmuşlar ve bir daha görünmemişlerdir. Bunların yanın da en son görülen adam Andre Martin olduğu için sorguya çekil miştir. | Andre sorulan bütün sorgulara inandırıcı karşılıklar vermiş, hat- tâ av tüfeği konağında bulunmus olmasma rağmen gene jandarma- ları kandıracak bir sebev söylemiş. tir. Jandarmalar Andreyi tevkif edememişlerdi; çünkü ortada ci- nayete delâlet edebilecek hiç bir iz yoktu. Andre Martin jandarmalar böy lece kandırırken ve yaptığı cina- yetin hiç meydana çıkmıyacağını sanarak için için gülerken, eski - den kendi ahırlarında yanaşma o - larak çalışmış bir çocuk meydana çıkarak bütün işi altüst etmiştir. Cinayetten birkaç yün evvel Andre bu çocuğa sebze bahçesi - nin bir köşesine iki metre derin liğinde bir çukur kazdırmış ve bu- rayı bulaşık sularını akıtmak için yaptırdığını:söylemiştir. Çocuk yaptığı işten hiç şüp- helenmemiş ve o gün kendisine bir gün izin verilmiştir. Mösyö And- re de bulaşık kanalını yaptıktan Garip bir İngiliz muharriri Eden — Üstad! Niçin İtalyayı Ha - beşistana karşı müdafaa ediyorsunuz? Bernard Shaw — Piyeslerimi İtal. yada oynuyorlar, Habeşistanda oyna- meyorlar da onun için! ». 5 Yukariki karikatürde gördüğünüz sakallı zat, meşhur İngiliz muharriri Bernard Shaw'dır. Herkes ne derse kendisi onun aksini söylemek suretile gürültüler çıkarmış, bu O kurnazlıkla meşhur olmuştur. Bundan bir sene kadar evvel, Soy. yet tebaası olmak üzere Bolşeviklere müracaat etmişti. Çünkü, bu, adr et. rafında dedikodulara sebebiyet vere -| cek, muharrir, daha tanılacaktı, Bir Sovyet tehaasıma hiç yakışmı - yan bir harekette bulunuyor: İtalyan | istilâsını müdafaa ediyor. Bernard Shaw hâkkımda pek lâtif fıkralar an. latırlar. Bunlardan bir tanesi şudur: Amerikalı güzellik kraliçesi ken - disine telgraf çekmiş: — Beni alın! Çünkü herhalde ço . cuğumuz dünyanın en mükemmel in. sanı olur: Güzelliği bana, akıllılığı size çekecektir. Shaw cevap vermiş: — Alamam. Çünkü ya (çirkinliği bana ve ahmaklığı size çekerse?!. | Bir batında sonra çukürü kendisi kapataca ğını söylemiştir. Çocuk ertesi günü konağa dö nünce, sebze bahçesinin köşesin- deki çukurun başında Mösyö And renin çalıştığını görmüş ve onu ra hatsız etmemek için, is bitinciye kadar bir köşeye sinip beklemeğe karar vermiştir. Çocuk, Andrenin otomobiliyle Kaenden getirmiş olduğu koca ko- ca mermer taşlarını çukura köy duktan sonra çıkan toprağı tekrar doldurmağa başladığını görmüş ve hiç sesini çıkarmadan sonuna kadar beklemiştir. Aradan üç gün geçtikten sonra karı koca Tousselin ortadan yok olduklarını ve Andrenin kahve hanede jandarmalar tarafından sorguya çekildiğini işitince çocuk da doğru oraya gitmiş ve çukur meselesini anlatmıştır. Andre için için gülmekten vaz geçerek terlemeğe ve jandarma ça vuşunun: — Buna ne dersiniz * Suali karşısında kem ğe başlamıştır. 1 Bunun üzerine hep birlikte çur! kurun başına gidilmiş ve çocuk kazmayı almca orasını tekrar kaz maya başlamış. Daha üçüncü kaz mada Andre bütün soğuk kanlılı.| ğını kaybederek itiraflarda bu lunmuş, cesetlerin orada oldukla rını söylemiştir. Bu adam Roussel'lere karşi hiç bir düşmanlık duymadığı halde kendi konağında misafir kalmış olan karı kocayı heyecanlanmak için kesmiş ve cetetlerini parçalı- yarak ayrı ayrı çuvallara doldur muş ve bir gün evvel çocuğa kaz dırdığı çukura gömmüştür. Gece ahırda bir gürültü işitti ği için çukuru kapıyamamış, bu işi ertesi güne bırakmış, halbuki tesadüfen izninden erken dönen çocuk bunu görmüştür. Andre cinayet mahkemesinin vereceği kararı bek'emektedir Kendisinin deli olduğu sanılıyor. im gur On üç yavru gg voilunda bir köpek bun dan üç gün önce tam on üç yavru birden doğurdu. Fakat kö peğin sahipleri bu hayvanın on üç yavruyu birden istedikleri gibi bisliyemiyeceği için bunlardan be. şini doğduktan biraz sonra ılık suya sokarak suda boğdular. Geri- ye kalan sekiz gürbüz yavru ise şimdi anaları tarafından mükemr! mel bir surette emzirilmektedir. | Bu köpek kurt cinsi köpeklerin en iri ve en beslilerinden çok gü-| zel bir köpektir. Köpeğin sahip leri Asmalımesçitteki Alman bira» anesinin sahipleri olup köpek şim di yavrulariyle birlikte o biraha-| venin bir odasında lohosalık müd- detini geçirmektedir. İşin garibi, ayni birahane sahi" bi bayanın çok güzel ve çok sev- gili ve nadir bulunur bir tekir renk İ kedi yavrusu, köpeğin doğura cağı gece birahaneye gelen müş erilerden biri tarafından paltosu- un yan cebine sokularak çalınmış! ve neden sonra işin farkına varan| madam çok sevgili kedi yavrusu ia çin bir hayli ağlamış ise de sabaha karşı köpek tam on üç yavru bir den doğurunca bayan biraz kedi #'ni unutur gibi olmuştur. HABER — Akşam postası HALIÇ SOSYETESİNİN TOP ATMASI 24 SONTEŞRİN — 1985 mm nel ÜZERİNE ORTAYA ÇI<AN MESELE : Keresteciler - Eyüp hattı otobüsleri ne olacak ? Otobüsçüler dert yanıyorlar: “Sefer yapmaktan menedilirsek biz mahvoluruz. Hepimiz çoluk çocuk sahili insanlarız ,, Otobüsçüler muharririmize dert yanıyorlar Senelerdenberi yavaş yavaş Halici kemirerek öldüren Halliç sos yetesi de nihayet tam manasiyle topu atarak iflâs etti. Bu suretle: Elbette olur ev yikanın haner' viran! Darbı meseli tahakkuk etti, Şimdi sosyetenin eski direktör- leri ceplerinde biriktirdikleri pa- büs tedarik edebildik. Şimdi bin müşkülâtla ekmek parasını çıkar mağa uğraşan bizlere sefer yap- mak menedilirse o tam manasiyle mahvolacağız. Sonra biz otobüscüler belediye ye senede yüz bin lira, hazineye de yekünu bir hayli kabarık ka- raları başka sahalarda ne suretle © kat kat arttıracaklarını düşünerek memleketi terke hazırlanıyorlar. Artık İtalyaya gidip silâh fabrika- sı mı açarlar, yoksa Şimali Çinde Japon oyuncakları satacak bir ma» ğaza mı tesis ederler,- bu onlarm bilecekleri bir iştir. Biz, burada- ki vaziyetten bahsedeceğiz. Sosyetenin iflâsı sosyete meour ve işçilerini düşündürdüğü kadar, başkalarını da düşündürüyor. Bun. ların bir kısmı da Kerestecilerle Eyüp arasında işliyen ot i | lerdir. Çünkü sosyetenin iflâs *ebeple- ri sıralanırken, otobüslerin reka” beti de ortaya atıldı. Sözde Ke- restecilerle Eyüp arasında otobüs- ler işlemeğe başladıktan sonra sos yete fena vaziyete düşmüş ve ziya- na başlamış.. İflâs sebeplerinin en başında zikredilen otobüscüler, şimdi şir- ketin belediyeye geçmesi üzerine işten menedilecexlerinden kork maktadırlar Otobüscülerden Ahmet ve Ra- gip bu müşkül vaziyet üzerine $u sözleri söylediler: — Haliç vapurlarını işletme işi nin Akaya teklif edildiğini, fakal Akayın evvelemirde otobüs işle- tilmesinin menedilmesini istediği ni okuduk. Bu habere bir türlü i nanmak istemiyoruz. Hükümet el bette bir sosyetenin yüzlerce kişinin ve bunların besle- dikleri binlerce insanm aç kalma sını kabul etmez. Esasen biz otobüscüler fakir in. sanlarız. Kimimiz evini rehine koyarak, yahut satarak, kimimiz başka yerlerden borç alarak oto- Keresteciler — Eyüp hattında işliyen otobüslerden biri zanç vergisi veririz. Buna muka-| bil himaye edilen Haliç şirketi se nelerdir ziyan ediyorum diye hü- kümete beş para bile vermedi. Bundan başka Haliç nüfusunun evvelkine nazaran yüzde elli nis- menfaatini korumak için bu yüzden geçinen | 'betinde azalmasınm yegâe sebebi ilaliç sosyetesidir. Çok para kaza" nayım diye berbat vapurlar teda rik etti. Ve bunlara halkı balık istifinden daha sıkışık olarak do” durdu. Pek tabii olarak bu azaba uğ- ruyan halk da Haliç kıyılarında" göçetmeğe başladı. Eğer Haliç şir“ keti bu yanlış yolu takip etmesey” di, Haliç kıyıları boşanmaz, bilâ” kis nüfusu daha pzk fazla artar dı. Bu suretle hem o ziyan et* mezdi, hem de çoğalan halı ta“ şımak için baska nakil vasıtaları” na da ihtiyaç olur, bu sebepten da” ha pek çok kimselere iş çıkardı. Sonra bizim işlediğimiz mın taka da çok mahdut bir sahadır. Kerestecilerden Eyübe kadar. Hak buki Kasımpaşadan Sütlücsye ka” dar sağ sahil tamamen şirketin in“ hisarındadır. Bu süretle Haliç şirketinin iflâsına b sebep o” duğumuz iddiasının ne kadar çü” rük olduğu meydana çikar. Kerestecilerle Eyüp arasında işliyen otobüs sahiplerinin bu id* dialarınm ne dereceye kadar doğ” rü Olduğunu Liu e şam, gile mek istedim. Bir otobüse binerek Eyübe kadar gidip geldi Hayır; hayır.. K surette t© min ederim ki şirketin iflâsmdâ otobüscülerin zerre kadar tesiri olmamıştır. Çünkü Kerestecilerle Eyüp arasındaki yol o derece ber” bat, o derece berbat kö, otobüs yü? on metre manialı koşu yapıyor sa” Dört, beş defa sarsın” tıdan ayaklarım yerden kesildi Ve kafam tavana çarptı. Otobüf tekrar Kerestecilere varıp da ot©” nırsınız. büsten indiğim zaman vücudum Çoban Mehmetle güreşmiş gibi hurdahaş olmuştu. Kendi kendime: — Eğer, dedim, halk bu sıkıntıya da o katlandığı halde otobüsü vapura tercih ediyorsa, bu işin kabahatini herhalde müfli* Haliç şirketinde aramak lâzım 8“ lir. Murad SERTOĞLU Keresteciler — Eyüp hattında iş liyen otobüsler müşteri bekliyo