$ SONTEĞRİN — 1935 İNEK TEYZENİN B ZE YETİŞEMEME Rİ İÇİN BIRÇAREĞ ULMAK TAŞI YOLA püşü İSEK ee Gö- v Tecrübe © Eminönünde, köşebaşında (TEK KOLLU CEMAL), Eminönünde (KADER), B emal tra bı a etmek © YazıttaKöşebaşında (JALE), Borsa karşısmda (TUNÇ AY), Karaköyde Köşebaşı istiyenlere: da (BAHTİYAR), Beşiktaşta 10 No. da (GÜR) piyango kişelerind en bilet alan parasiz nümune verilir. Hayatın neşesi Dinç olmaktır. Hromobin Yorgun vücutları zi <. Bıçak sanayiinde bir harikadır. “ "B Birkaç gün daha sabrederek bir © PHiLCO RADYOSU ALINIZ Bu makinaları yapan dünyanın en büyük radyo fı “ Philco Radio e Telvislon Gorp, Geçen sene içinde 1250,000 Radyo makinası satmıştır. Bu rakkam, bir tek Radyo fabrikaşının bir sene içinde yapmağ: muvaffak olduğu en çok satışı ifade eder. Bu rakkamın do; olduğunu ispat eden resmi vesika, adresi asağıda yazılı umun mümessillikte isteyene gösterilir. Helios Müessesatı, Istanbul - Galatö Posta kutusu 1400 - Tel, 41105 Tabletleri dinçleştirir Iktıdarsızlığı ve bel gevşekliğini giderir, yaşamak neşesini İade &- der. Eczanelerde bulunur. İstanbul- da fiyatı 150 kuruş.- Tafsilât için Galata posta kutusu 1255 Kültür direktörlüğünden: Olgunluk ve mezuniyet sınavlarında bir dersten kalanların y lamaları İkinciteşrinin 25 i ile 28 i arasında bir daha yapılacağını ilgil gençlerin şimdiden mekteplerine baş vurarak durumlarını $ tamaları ilân olunur. (6999) , o Eszanelerden 10 tanelik tüb isteyiniz. Çok kârlıdır. Me 312 PARDAYANLAR PARDAYANLAR 309 eümememmen mesini islediğini haber veriyor ve onu ya'ız, yeisli, zavallı bir çocuk ha - Jinje gösteriyordu. Başka bir seferin- de gelerek, çocuğun ıstırap çektiğini! ve ağladığını söyliyecekti, Daha sonra| bir gün belki de onun kederinden öl düğünü haber verecekti. İ Evet, papazın pilânı bu idi , Üyle mei'unca bir plân ki bunun tesiriyle Alis ea büyük acıları çekecek ve bel ki de kederinden ölecekti. Pani Garola birdenbire söze baş - adı: — İşte beni düşündüren de bu ço- tuktur. Pek doğru Alis. Size karsı müthiş intikamlar düşünmüştüm. Sizi her zaman acı ve endişe içinde yaşat -| mak istiyordum. Fakat O çocuğa acı çektirmeğe hakkım olmadığını düşün düm. Gerçi papaz oldumsa da Marki - Viğimden bir parçası bende kalmış - tır. Bilirsiniz ki o Marki çok merha - metli idi, Belki de gene (merhamete geldi. Çünkü size, Alis, çocuğunuzu. Çocuğumuzu görmek ister misin di yor... Alis ellerini bitiştirdi: —Ab, eğer bunu yaparsanız! Beni Affet Kleman, demin hiddete Okapıl. mıztım, Acı beni çileden çıkarmıştı. Artık bunlar geçti. Demek ki çocu - İtmu Törmeme izin vereceksiniz öyle Mİ? Ah Kleman eğer bunu yaparsanız, diyeceğim ki.. İ — Diyeceksiniz? — Siz bir peygambersini z diyeceğim Ve size öyle hürmet edeceğim. Pani Garola acı bir cesaretsizlikle başını önüne eğdi ve: — Bir peygamber! evet, şimdilik bundan başka bir şey timit edemem! diye murıldandı. — Ne demek iüyorsunuz Eleman? Yalvarırım ki düşüncenizi açık söyle * yiniz, Kapalı sözleri anlamıyacak ka dar zihin yorgunluğu içindeyim. — Demek ki fikrimi açıkça öğren » mek istiyorsunuz — Evet! —Hakikaten çocuğunuzu görmek is- tiyor musunuz? — Oh, bunun için lâzımsa canımı vermeğe hazırım Kleman| Alis bu sözleri kat'i bir samimilik ile söylemişti. Papaz, başındaki kukuleteyi arka ya attıktan sconra kollarını göğsü“ nün üzerinde çaprasvari kavuşturdu. Başı meydana çıktı. Yüzü, zayıfol. makla beraber güzel, çok güzeldi. Ken disini bir heykele benzeten bu papaz kılığı gençliğini güzelliğini de örte - rek tamamen gözlerden saklayamamış tr. — İşte düşüncem budur. Siz bana günahlarımızı itiraf ettiniz. Ben de si- ze itirafta bulunacağım. Bundan da * ha doğru bir şey olamıyacağına yemin ederim. Söyliyeceğim (sözlerden ba ztları ihtimal ki sizi hayrete düşüre - cektir, Sözlerimi sonuna kadar din - Teyiniz. Sonra bir karar veriniz. Alis sizi hâlâ sevmekte olduğumu söyle - mekle yeni bir şey öğretmiş olmıya . cağım, bunu zaten biliyorsunuz değil mi? —Evet,biliyorum..! —Pekâlâ. Bu da bazı beyhude | - zahlardan bizi kurtarmış olacak. Bu - nunla beraber Sen Jermen Sokserruva daki vakayı izah etmem lâzımdır. A - lis, o gece sizi öldürmüş olsaydım bu cinayete aşkım sebep olacaktı. Fakat bu bir türlü elimden gelmedi. Ve bu miz tfokmağını çalmak kâfi gelecek gi- bi pek basit saydığı şeyin ne kadar Zor olduğunu anladı. Yüz kere niyet etti; ve yüz keresin de de: — Haydi! dediği zaman bir türlü <esaret edemiyerek (yerinden kımıl . dayamadı. Tereddüt içinde duvardan aşmak veya buradan çekilip gitmekden han- gisinin daha iyi olduğunu düşüntürken kapı açıldı.. Bir fısıltı oldu. Papaz acı ve heyecandan taş gibi donup kal. mıştı, Korktuğu şey başma geldi. Gayet hoş bir öpme sesi duydu. Bu hafif , aşkın doğurduğu sönük ses kalbinde bir yıldırım tarakası gibi patladı. Üzerlerine atılmak üzere iken er - kek çabucak gözden kaybolarak kapı tekrar kapandı, Bu adam Kont dö Mariyyaktı, Pani Garola bir hayal gibi karan - Tıklarda kaybolan bu adamı bir saniye kadar bakışlariyle takip ederek: — Mutlaka sevgilisidir, şimdi mes” | ut ve rahat olarak sevinçle gidiyor. Ya ben.. Ya ben ne kadar zavallı, ne kadar sefilim! diye homurdandı. Zihni perişan bir halde uzun müd - det ayni yerde kalarak sanki İlk de - fa acıya uğrıyormuş gibi kıskançlığın verdiği bir ıstırap ile kıvrandı. Nihayet, bir saatten fazla bekle - dikten sonra bütün azmini toplıyarak kapıya doğru yürüdü. Tokmağı vura. cağr sırada kapı tekrar acıldı. Pani Garola ancak duvara yaslanacak ka - dar vakit bulabilmişti. Evden bir erkek çıkarak acele u . zaklaştı. Bu da, Marşal dö Damvildi. Papaz onu tanıdı. Hattâ Alisin evin- den birincisinden sonra ikinci bir er . keğin çıkışı bile dikkatini çekmemişti, 'Tam kapanacağı sırada kapıyı ite yek bahçeye girdi. Hanriyi kapıya kadar geçiren Lora öyle korkak kocakarılardan değildi, Alis dö Lülks gibi bir kadının kâhya. lık vazifesini gören herkesin başına gelebilecek şeyleri biliyor ve bunlara karşı hazır bulunuyordü. * Pani Garolayı bir bakışta tanıya « rak gülümsedi. Bunula beraber gö - rünüşte Alisin tarafını tutmak için im dat çağırmağa kalkıştıysa da papaz onun kolundan tutarak; — Sus! dedi. Kâhya kadın, kendisine hiç bir fe. nalık gelmiyeceğini bildiği için Kont dö Mariyyakla Marşal dö Damvilin çıktıkları eve papazı da soktu. .».» Marşalin Alisle Kont dö Mariyyak arasında geçen konuşmayı duymuş ol- duğunu ve Alisi bu sırrı meydana vur makla tehdit ederek Jan dö Piyen'e kızmın zindancılığına rat ettiğini o. kuyucularımız unutmamış olmalıdır. lar, Marşalin gidişinden sonra casus kız büyük bir yeise kapılarak: — Alçaklığın son derecesine ini « yorum.. Beni bu uçuruma böyle yuvar Janmaktan kim kurtaracak, kim? diye bağırıp diz çökmüştü. Pani Garola bu yeisli sözleri duy « muş olduğundan: — Ben! cevabını verdi, Alis, bu birdenbire gelişten hayret içinde kalarak bir sıçrayışta onyağa kalktı, Ve derhal ilk â dö Pani Garolayı tanıdı,