> Siz galiba 46 yaşındasınız? — Nereden anlıyorsunuz? e” Yari aptal olan damadım tam Voşında da... Zarar yek! Avramaçı ailesi hep birlikte Fleryaya gitmişlerdi. Tam tren - den indikleri sırada ailenin genç ikazı telâşla haykırdı: — Eyvah, bütün mücevherle - İ evde masanın üstünde unut- tan, halbuki her zaman çekmece- Ye kilitlerdim. Annesi, kızmı teskin etti: e Zarar yok kızım, hepimiz « kendisine alacağınız çorabı bir tek Min, Ayağının birini tramvay kesti! İyi örneki >— Oğlum, sen çok yatan söylü in. İyi bil ki yalan çok fena “ai bu huyundan vazgeçmeli- >— Peki babacığım. > Aferin oğlum.. Şimdi git bak *PI çalınıyor. Eğer terzi ise be tim burada olmadığımı söyle! > Garson bana getirdiğin nedir? > Koyun beyni! d N 7 Sr git ahçıya söyle de bana type Teki Bir koyunun beymini yolla - Hasta kö pek da, ykarayda çok güzel bir ka- » kucağındaki mini mini bir kö! i seviyordu. Kadınm yanında 3 #ırada oturan bir çapkın ma şöyle söz atı: ; aya oğinizin yerinde olmak adi ee > Mölüm İzak, kocanız beni yolla. >> Pekâlâ iyi etmezdiniz! Çün m Köpeğin hasta , baytara götü- | Fikri 2 Kl a) pek ml kıt? — Her gece yatmadan evvel fikirlerimi bir deftere yazıyorum. — Ne kadar zamandanberi? — Dört sene oluyor. — O halde defterin birinci say fasını doldurdunuz demek! ği — e 15 AR Saatinizi burada kaybettiğinize emin misiniz? — Hayır canım! Saati burada kay betmedim ama burası daha aydınlık da onun için arıyorum! Roller değişmiş — Hani bir daktilon vardı. Mek tuplarmı ona dikte ettirirdin. — Şimdi her şey değişti. O ba- na dikte ettiriyor. — Ya? Ne vakittenberi? — Karım olduğundan beri! w — Böyle olur mu vat Niçin tskem. lenin üstüne bir garete olsun koymu - yorsun? — Lüzumu yok ki efendim, iskemle kâfi derecede yüksek! İki ortak Iki ortak sinemaya gitmişlerdi. Tam filmin yarısında biri öbürü- nün kulağma eğildi: — Eyvah! Ben kasayı kapat - mayi unuttum. — Zarar yok, ikimizde burada- — Garson'bir kürdan getir. | — Bir dakika müsaade. Şimdi| hepsini kullanıyorlar. Boşalınca ge - üririm! Bir taş — Bugün ayın 23 ü olduğu hal! de neden mektubun üzerine 29| tarihini atıyorsun? | — Mektubu postaya sen vere - cek değil misin? — Garson! Bir kaç dilzüne tahtakı» rusunuü nerede bulabilirim? —27? — Otelin nizamnamesine göre o - dayı bulduğum şekilde bırakmam lâ. zımmış dal. Sebebi var — Darılma amma birader, s8 nin karm çok konuşuyor. — Hakkın var. Fakat ne yap * sm? Geçen gün hir kutu gramo - fon iğnesi yuttu. n vey — Elbiseniz pek açık... Sizi karako- Ja götürmek zevkini bana o vermenisi rica ederim! — Azizim yüz Hraya İhtiyacım var, gözüme uyku girmiyor? — Yahu, ne diye daha evvel bana söylemedin? — Teşekkür ederim, yüz lirayı vere. ceksin demek? — Hayır, gayet mükemmel bir tuy ku İlder tavelye edeceğim! “Yalnız senin için, — Yolda bulduğun plâtin yü- züğü neden polise vermedin? — Artık lüzumu yokda om dan! — Nereden anladın? — İç tarafında için,, cümlesi yazılı. “yalnız senin muharrir! FT iile N İki delikanlı konuşuyor: | A3 — Ben de sizin gibi kalem ile geçiniyorum. — Ya! Siz nereye yazı yazıyor- sunuz? — Babama yazıyorum, o da ps- ra gönderiyor! Saatçi, çocuğunun beşiğini salla - mak için böyle bir usul buldu? Çukulata harfler — Ben oğluma harfieri öğret- mek için çıkulâtadan harfler al» yorum. Böylece alfabeyi daha kolay öğreneceğini umuyorum. — Güzel fikir! Yalnız galiba aldığmız çıkulâtalarm cinsi iyi muşsun! Kış da yaz gib! İşine zilzurna sarhoş gelince, patrona şu mazereti söyledi: — Hava pek sıcak da biraz se rinliyeyim dedim! — Ya! Demek kişm içmezsiniz? — Kışım da biraz ısmmak lâzım değil mi? —Azisim şa daklkada zengin oldum? — İlham mi geldi? — Arkana dönüp baksana, amca » N min miraşına konacağım! i Namuslu adam Hâkim — Demek hırsızlığı ya!- nız olarak yaptığınızda israr edi- yorsunuz. Hırsız — Evet.. Çünkü pek iyi biliyorsunuz ki bu asırda başkası na itimat etmek güçtür. Namus- Kadın (Hırsızın üstüne yürüyen lu adam pek az bulunuyor! kocasına bağırarak) — Aman kocacı. ğım, tabanca dolu değil! Son arzu İdam mahkümunun $#on saati gelmişti. Hücresine girip son ar. zusunu sordular; — Bir cigara ister misin? — Hayr! — Yemek mi istiyorsun yoksa — Hayır! — Küçük kırmızı balığı gördün mi? Her tarafında siyah siyah lekeler ver, — Evet, kınl hastalığına yakalar miş? Kibar davetli Kibar bir davette yemek yi - yordu, Dördüncü sınıf lokantalar. da yemek yemenin verdiği itiyatla önündeki bardağı peçetesile sil - di. Sofra hizmetçisi bunu görünce İ hemen bardağı alıp başka temiz bardak koydu. Adamcağız gene peçete ile bardağı sildi. Bu hal bir kaç defa tekerrür edince ni - hayet hizmetçiyi azarladı: — Evin bütün bardaklarını ba na temizletmek niyetindesin ga - yetindeyiz. Ne istiyorsunuz söyle - yiniz, — Bir ecnebi dili öğrenmek istiyordum, meselâ İngilizce. CANBAZ AİLESİ — Bu yumurcak ailemizin şerefini bozacak, Dört yaşına geldi hâlâ her * kes gibi yürümüyor!