MAKEDONYA İhtilâIi Komitesi Balkanları ölüm tuzağı ve pusu yeri haline getirmiş olan teşkilâtın iç yüzü 28 m Te'rika No; Bunun üzerine Çernozemski Bulgar polisi tarafından yakalan- mış ve Sofyanm beşinci belediye mıntakası tevkifhanesirdeyken, orada gene bir katilden dolayı bekletilmekte olan diğer bir Vm ro tethişçisi onun koluna bir ku - ru kafa ile çapraz iki kemik döv- müştü, İşte bu kol dövmesinden Fransız polisi Marsilya faciasın * da ilk ipucunu elde etmişti. Çernozemski ile yakından ah - bap olmak güç bir iş olacaktı. Çün kü bu adam söz söylemez, sakin, çekingen ve burnunu kitaptan hiç kaldırmazdı. O ne cigara, ne de! içki içmediği gibi et de yemezdi.| Tuhaf değil mi? Eti kesmek su - retiyle hayvanlara zulüm yapılı » yor diye ağzına koymazdı. Kendisi orta boylu, esmer ve geniş omuzlu olmakla beraber ci- lız, ufak tefek bir adam gibi gö - rünürdü. Sol ayağı anadan doğ » ma kısaydı. 1939 da Naum Tomalevski'yi öldürdü. Bu adam 1928 yılına ka dar İvan Mihailofun dış işleri mü- şaviriydi. Fakat o yıl aralarında aşağıda anlatacağım! anlaşmamaz lık çıkmıştı. Çernozemski'nin adiyle Marsil yada öldürmüş olduğu Yugoslav Kralı birinci Aleksandr'ın adı a rasında çok tuhaf bir vardır, Slav dilinde Çerrazemsk: “kara toprak,, demektir. “Kara - yorgiyeviç,, de gerek türkçe, ge » rek rumca (“Kara Yorgi,, yahut “targğyi;kara sürücüsü,, anlami. benzerlik va gelir. Çernozemski 1899 yılında İştip yakınlarında Patrik adir bir köy da doğmuştu. Bu köy ikinci Bal kan savaşında tamamiyle yakıl - mış ve bir daha yapılmamıştır. Katilin karısile babası şimdi! Bulgaristanda muhacir olarak ya-| şamaktadırlar. Marsilya faciasın - dan on sene evvelisinlen beri Çer nozenski Makedonya ihtilâl ko - mitesinin üyesi idi. Aleksandroff Vrhroyu diriltir diriltmez ona il - tihak etmişti. İlk önce Stefan Petkof Sirketo| kumandası altındaki Veless bök gesi çetesinde komiteci irli sonra da Todor Aleksandroffun kendi çetesine almarak orada bizmet etti, İhtilâl komitesinin idama| mahküm ettiği adamları öldürmek te gösterdiği kurnazlık ve yiğit - lik için Aleksandroff onu Vmro - nun cezlarni tatbik eden fırkası- na yükseltmişti, Makeüonya karışıklığı Ivan Mihailoffun kırık dökük Makedonya arabasını 5Trmeğe büş yalı üç sene olmuştu. Mihailofi komünistlerle olan kozunu paylaş- mıştı. Gerçe Viyanada kendileri- ne “Birleşik Vmro,, adını vere ve “Federation Balcanigue,, diye bir çok lisanlarda siyasi bir mec- mua neşreden küçük bir grup var- dı. Lâkin Makedonyada iş gör - mekte olan Vmro asil ve gerçek komite idi ve İvan Mibailoff bu Vmronun başkanı idi. Petriç vilâyeti içinde tüfek men ziline yakın hiç bir yerde bir ko- münist yüzünü göstermek kaba - Mayılığmda bulunamazdı. Bun - dan başka Sofyada Resseu'lu An- dre Liyapçeff başvekildi ve bunun den, günü gününe tam * üç sene da cok manası vardı. Yazan: Stoyan Kristof Vmronun yeniden kurduğu nü- fuz ve salâhiyet büyüdükçe deli - kanlı şefinin de adı büyüdü. Bu a- dam çevresine hep adı işitilmemiş gençleri topladı ve bunları kendi sine en yakın yardımcı yaptı. Mi. hailoffun böyle kuvvetleşmesile yeni yeni dahili çarpışmalar da baş gösterdi. 1924 kışı başlangı- cmdaki buhranda Vmronun göv - desine ameliyat yaptığı zaman gövdedeki kangranlı parçayı ke- sip atmamış, sadece yarayı dike- vek kapamıştı, İşte 1928 baharında patlak ve- ren buhran bu kesilip atılmıyan kangrandan çıktı. Mihailoff hiç de istmiyerek yarayı yeniden açtı ve tekrar neşter vurdu. Ancak bu defa vurulan neşter srk sık bıçak yemiş olan ihtilâl teşkilitma pek ağır geldi. 1928 baharında komiteci işle- rinde bir durgunluk görüldü, En son büyük cinayet kânunusanı a- yında Mara Buneva adlı kızm Üs- küp vali muavinini öldürmesi olmştu. Sofya kahvehanelerinde ve siyasal çevrenlerinde Makedon ya ihtilâlcıları arasında kavgalar yapılmakta olduğu fısıldanıyor - du. Gerçekten da bir takım rahat- sızlıklar baş gösterdi. Merkez komitesinin müddeti bitmişti. Şubat aymda bir kongre için hazırlıklar yapılmıştı. Toplan ma tarihi Mihailoffun ittifakla Aleksandroff yerine seçilmesin - sonraya tesbit eilmiş bulunuyor - du. Faiat nisan ayı olduğu halde kongre dJaha; toplanmamıştı. General Protogeroff yeniden baş ağrıları veriyordu. İvan Mi - hailoff 1924 te Yukarı Cumada yapılan temizlikte bu geheralı da yok etmemiş olduğundan kendi kendini bir türlü affedemiyordu. Hava çok ağırlaşmışlı ve ortalıkta bir fırtma patlaması yakınlaşmış gibi görünüyordu. Yeni buhranın inkişafını ya - kından takib etmek için Sofyada kalmak istiyordum. Fakat Şikago Deyli Niyüz gazetesnin Avrupa di rektörü Pavl Seatt'dan aldığım telgraf derhal Selâniğe gitmemi emrettiği için oraya gittim. O şehirde mayıs başlangıcında | Yunan hükümeti Naneff ve Kula. | liata adlı iki komiteciyi idam etti- ği gün ben de Nivyork Heraldın Parist çıkan nüshasını almıştım. Bu gazete Sofyadan aldığı bir tel- | grafa göre İvan Mihailoffun öldü! rülmüş olduğunu bildiriyordu. | Vmronun iç durumünu çok ya | kmdn bildiğim için bu telgrafa inandım. | Havadis meğerse mahsus orta.) lığa yayılrış ve Belgrad dahiliye! vekâletinde ulusal müdafaa kıs -| mı direktörü Zhika Laziçin öldü- rülme teşebbüsü dolayısile ortaya ! böyle yalan bir şayia çıkarılmıştı. | Bu zat ulusal müdafaa şefi sı- fatile Makedonyalıları bilhassa takib ediyordu. Laziç kumandası altında İstanbulişki taraftarlarım- dan binlerce kişi Makedonyalıla- ra rahat vermiyordu. Laziç günün birinde İvan Mi - hailoffa kendi ilâcından vermek istedi, Yani Mkedonyalıların kul- landıkları ayni yolu tutturmak is- tedi. Belgrad hükümetinin istih - dam etmekte olduğu Bulgar siva- İSHAK FERDİJLİİİ “Kaltak, seni Perkerin odasındayız... Neclâ yatakta yatıyor. Tom ayakta. Parker yumruklarını #rkarak bağırıyor: — Kaltak! Bu parayı banka- dan alamazsam, seni dişimla par - çalıyacağım. Tomla benden gili bir yere mektup mu gönderdin. Bu iş neden altüst oldu? Zabıta neden mezarlıktaki cesedi muha - faza altma aldı? Bugün Hopkin - sin cesedini mezarlıktan kaçıra - caktık... Mezar bkçisi ile uyuş - muştuk. Birdenbire mezarı polis - lerin sardığını gördük. Bu işte se- nin parmağın Yâr mı? Sonra Toma döndü: — Seni de polise yakalataca - ğrm.. Alçak köpek..! Dün saat iki- de burada yoktun.. Aradım, bula - madım.,. Nereye gitmiştin? 'Tomun birşeyden haberi yok - tu. Parkerin telâş ve hiddeti hiç de yerinde değildi. Tom: — Ben size fenalık yapamam... Bu, elimde değildir, dedi, beni radığmız saatte süt almağa git - miştim. Ben Neslâya kapılacak bir adam mıymm? Siz beni yeni mi ta- nıyorsunu? Neclâ bir aralık bu iki haydudu biribirine tutuşturmayı düşündü. Böyle bir rol çevirecek olursa, bel- ki de bu mahpustan yakasmı kur- tarabilecekti; Fakat arlı haydut - ların daha müthiş işkencelerinden korktu. Ağzını açıp bir şey söyle- yemedi. Zavallı Neclâ, günler geç- tikçe artan büyük bir ümütsilik içinde krvranıp duruyordu. Çok muztarıptı.. Mütemadi - yen ağlıyordu. Başını kaldırdı... ve Parkre gözlerini dikti: — Demir kafes içine bir kuş gibi kapadığınız bir insandan ne şüphe ediyorsun? Ben sana fe - T SONTEŞRİN — 1985 “ rk Kızı Haydut Parker yumruklarını sıkarak, Neclâyâa: dişlerimle parçalayacağım!, diye bağrıyordu. Polisler, mezarlıktaki cesedi tarassut ediyorlardı! ralık yapacak bir vaziytte miyim? Sonra Toma döndü: — Sen çok'dürüst ve namuslu! bir adama benziyorsun! Ben sana Mister Hopkins hakkında bir şey söyledim mi? Haydi, doğrusunu söyle., Diye yalvardı. Tom başını salladı: — O beni çok iyi tanmr.. Ona fenalık yapmak, benim elimden gelmez.. Diye cevap verdi. Parker hiddetinden yerinde dura. mıyordu. Polis müdüriyeti o gün (Hop- kins cinayeti) etrafmda yeniden tahkikata girişmişti. Parker bu yeni faaliyetin se - bebini anlıyamıyordu. Dört saattenberi Miş Margrit de gelmemişti. Halbuki Margrit bir saat içinde, gittiği yerden dö- necekti, Acaba Margarit yakayı ele mi ! vermişti? Parker, Neclânın odasmı kilit- liyerek Tmla beraber, kendi oda - sına çekildi. Margaritin gecikmesi Parkeri çrldirtryordu. Margarit yakalanmışsa, Tom - son onu, muhakkak ki, işkence sandalyasına oturtarak herşeyi öğ renecekti. Margaritten kolay kolay lâf al- mak kabil değildi. O, ağzı srkı bir kadındı. Parkr onu az mı dene - mişti! Fakat, Tomsonun (işkence san- dalyası) na oturan insanda kuvvet ve cesaretten eser mai kalırdı? Margarite gelinceye kadar, ne meşhur ve azılı caavarlar bu san- dalyaya oturunca, bütün yaptık - larını bülbül gibi söylemişlerdi. Parkerin endişesi saatler geç - tikçe artıyordu. Bir aralık dışardan akseden Vmro komitesileri pusuda sal mülteciler arasında İvan Mom çiloff adlı bir adam vardı. Bu a - dam aldığı vazifelerde sadakatle hizmet etmiş olduğu için yanında bir kaç kişi ile birlikte Mihailoffu öldürmek üzere Makedonyaya gön derildi. Bu işi gördükte: sonra şayet yaşamakta devam ederse Belgrada dönecek ve bir milyon dinarirk bir mükâfat alacaktı. Momçiloffa lâzım olan pasa-! port ve para verildi. Belgrattan ir) karak Ma'"adonyaya girdi. Ma'tas tırda şöylenilen bir adam'an birl tabanca aldıktan sonra Yunan Wakedonyasma gitti. OBura'an! Trakyaya geçti ve beş yıl önce 8'- yasal en olarak terkettiğ! Bulgaristana girdi. (Devamı var) | garip ssler işitti, Tomu gönderdi; — Git, bak.. Evimizin el da yabancılar dolaşıyorsa, bodruma inelim. ai Tom üst kattan alt kata !” Etrafı gözden geçirdi. Arasır# çuşan gece kuşlarından başka şey göremedi. Parker bu sadık adamms katma indi. Evin he tarafm! cessüs etti, O da arkadaşı 7 gibi, ufak bir gölge bile gör” — Tomu eyhude yere hs! dım. Bu adam bana nasıl fe” yapabilir? Beni ele verirken, * disinin de kanunun pençesine şeceğini düşünme mi? Diye mırıldanarak tekrar karıya çıktı. 'Tomun yüzüne dikkatle b#” — Ben burada yokken, evimizi sararsa ne yapacaksın! Tom gülümsedi: e Bunu her gün sorm usanmadın mı? Ufak bir kollarmı bağlayıp bodruma 1 mını kıracaksın! Ben uaktan » rada bir tehlike olduğunu be İ retten anlıyacağım. — Evet, Bodruma indikten” ra, eski su yolu haznesine izimi kaybedeceğim. — Böyle bir tehlike ile k#İ laşırsan, Neclâyı su hi saklar ve beni (Jüli) nin oda” ararsın! — Şüphesiz. Parkerin hiddeti geçmeğe ? ladı. Tomun ensesine bir tokat du: ji — Merak etme.. Paşanın ! derdiği paralar bizim cebimiZ€ recek, Zabıta memurlarile makta devam edersek, Jüliyi i bula kadar göndereceğim. — Yaman adamsın, Park Bne detektif mektebince okusaydım, senin yanında bu “ duğum günler içinde gördüğ derseri göremezdim! — Daha bilmediğin ve diğin ne dersler var ama.. Hef dn önce kafanı törpüemek yü — Herşeyim senin linde duruyorsun? Törpülese”n€- — Bu törpü marangoz * süne benzemez Tom! Zabıt. latmak ve yakayı le verme | çin, şeytanları bile kaçırtan hiş bir zekâ lâzım. di Tom şaşkın şaşkın vt” yüzüne ba'ınırken, Parker pr” nu yaktı; — Ben bu gece Margori Me” dedi- 0-6 i Yinin olasma kadar Yavdi görey'm seni... talimatı unutma! (Devamı