7 SONTEŞRİN — 1955 Benim görüşüm” Telefon zilı “Bizim meslekteki bir insanm telefonu olması, ne bile- meselâ akar su ve elektrik kar mühimdir. Doktoru hastaya gibi, gazeteciyi de tam ak- Yemeğine oturacağı sırada, i- tâbı için matbaaya çağırabi- pre da bintürlü sebep ke Ni Z Tel de bir telefonum var yatağımın başucuna kur» m, Fakat, kurulurken bir şey i celbetti: > Uykum hafiftir. Zilin bura- ası lâzım gelmez. Kapı da olsa gene işitirim. Lüt- 'on buraya, zil dışarıya ta Çünkü, tatlı rüya'ar görür- azla gürültü ile nahak yere bire hoplamıyayım... Hem özleri oturduğum oda, yata- uzak olduğu içın çalma i Oradan duyulmıyacak. Zil o mın dışımda takılırsa bu P9 ortadan kalkar... ur, cevap verdi: aalesef, zili telefondan an- yu buçuk metre uzağa kura- Nizamnamemiz böyledir. e > Ne münasebetsiz nizamname * Elektrik cesisatında bu gibi telin ha bir buçuk metr ile pe , ha altı buçuk metre ilerisine ış. Bundan müşteriye tay- Mabilir. Şirkete zara: olamaz. > Bilmem, efendim. Nizamna- iniz devletçe tasdik edilmiştir bale bir hikmeti olacak ki Yapmışlar. ; * » yin geldi, oda kapısmı teshi» dolayısiyle kapatmak mecbu- e kaldık. Telefon zil de uz odadan iştilmiyor. için ikinci bir zil yaptırma- bur kaldık: kuruş tesis masrafı ve her ayrıca bilmem ne kadar Si. NE UE yi NE a e, 77 re rini LAR ö yi” w p yi : ws / # pg j > > » Telefon şirketi, çok şükür ki, geçmiştir. Fakat artık, sırf para koparmak için tertip bu tuzaklı nizamname deleri de ortadan kaldırıtma- Y (Vva-NO0) i'unanistanda Meclisin feshi meselesi Yünadan bildiriliyor: man Başbakanı General Kon- Mi gkümetin meclis* feshede») havadisini tekzip etmiş ve bu > ait olduğunu, fakat İönünce bu bir taraflı meclisi ği kendisine (krala) tek- gini söylemiştir. an dış baka: şinın ziyareti İ . tan ve Hindistan mrük anlaşması ln kmış radan bildiriliyor: ii Deiden bildirildiğine gö- Şam Dışişleri Bakanı Kâzimi Yanımda İngilterenin Tahran bulunduğu halde 21 İlkteş- *ni Delhiye gidecek ve Hin Zenel ilbayının misafiri ola- İğ siyaretin sebebi, İran ile tan arasında bir gümrük an. Yapmak ve ayni zamanda İi ile Zahodan arasmdaki açılış töreninde bu- Eczacılar şikâyetçi Yeni pul vergisinin tatbik şeklinden cezalanıyorlar Eczanelerdeki ilâçlara pul ya- pıştırıldığını . evvelce yazmıştık. Eczane sahipleri bu pul yapıştır * ma işinden şikâyette devam edi - yorlar. Bu hususla alâkadar yük - sek makama da başvurarak dert - lerini anlatacaklardır. Kendisiyle görüştüğümüz bir eczane sahibi bu pul işi hakkın » da diyor ki: “.— Geçen ayın on beşinde bii- tün eczanelere tebliğat yapıldı ve sekiz gün içinde alâçaiara yapıştı- rılacak pulların tedariki . bildiril di Sekiz gün içinde bir eczanede ki binlerce kalem ilâca pul yapış- turmak O(okabil (o olmadığından pul müdürlüğüne gittik. Bütün ec- zane sahipleri buraya hücum etti- ler. Buradan islediğimiz kadar pul alacağımızı sanıyorduk, Hal» buki iş böyle olmadı. Bin pul is- tiyene 200, beş yüz istiyene 100 pul verildi. “Tehacüm günlerce devam etti. Her eczane bu suretle az pul aldı. Ayın yirmi beşinden sonra tekrar başvurduk. Bu sefer de “müddet geçti. Bekleyin. : Eczanelerinize müfettiş gelecek. pulsuz ilâçları tespit edecek, ondan sonra ceza- hı olarak pul vereceğiz,, diyorlar. Halbuki pul almakta bizim kaba- hatimiz yok. Az pul verildi. Şim- di de ceza istiyorlar.,, Diğer taraftaa İstanbulda nüfu- sun çoğaldığı nazarı dikkate alr- narak yeniden beş eczane açılma. sı meselesi de eczacıları meşgul etmektedir. Bugün İstanbulda 135 eczaneyvardır ve bu eczaneler nü fus kesafetine ve ihtiyaca göre şehrin muhtelif yerlerine dağıtıl - er, İddiaya göre, eczaneler, bun - dan senelerce evvel olduğu gibi artık çok kazanç temin edemiyor. lar. Bu vaziyet karşısında yeniden beş eczane açmak demek, mevcut eczaneleri zarara sokmak olacağı gibi, onları da bu akibete sürükle mek olacaktır. Bundan başka gene bir iddia- ya göre, büyük bir ecza deposu müdür mesul tedarik ederek, yani muvazaa ile eczane açmak te- şebbüsüne girişmiştir. Bir çok eczanelerin borçlu oldukları bu firmanın bu teşebbüsü eczaneleri büsbütün zarara sokacaktır. Ec- zane sahipleri bu teşebbüsün da önlenmesini istiyorlar. Çocuklar HABER, sizin için er cumar- tesi günü bir ilâve veriyor. Takip ediniz! Mahmut Esat ere Elele! rin çoğaltılmasına lüzum görülmedi Mevcut 84 eczane şehrin ihtiyacına kâfi görülüyor Istanbul vilâyeti ve şehri nü - fusunun artması üzerine, 927 yılı nüfusuna göre tanzim edilmiş o- lan, eczaneler miktarmm da art- ması icap edip etmediğinin düşü. nülmekte olduğunu yazmıştık. Öğ- rendiğimize göre eczaneler ispek- terliği bu hususta tetkikler yapmış ve mevcut vaziyete göre şimdilik böyle bir ihtiyaç olmadığı netice- sine varmıştır. Eczanelerin tahdidi hakkında- ki kanuna göre heron binnü- fusa bir eczane açılması icab et - mektedir. İstanbulda şimdi 84 ec- zâne vardır. Son sayım şehir nüfu- sunun 738,000 olduğunu gösterdi. ğine göre mevcut nüfusa nazaran eczane adedi çoktur. Bu çokluk da şehrin dağmık olmasından dolayı ihtiyaç görülen, fakat nüfusu kâfi olmıyan bazı mmtakalarda da ec- zane açılmış olmasmdan ileri gel- mektedir. Yeni yapılacak bir teşkcilâtla ka za halini alacak olan Eyüpteki yeni bir eczane açılmıyacağı an- laşılmaktadır. Çünkü Eyübün iki eczanesi olduğu gibi Rami ve Topçular halkı kendilerine yol iti- barile daha yakm olan Edirnekapı eczanesinden istifade etmektedir- ler. Ispanyaya gidecek heyetimize Londrada da Şu günlerde bir heyetimizin, yeni Türk - İspanyol tecim anlaş. ması için son konuşmaları yap - mak ve anlaşmayı imzalamak üze re, Madrite gideceğini yazmış - tık. Duyduğumuza göre bu heyete çok önemli bir vazife daha veril - mektedir. Heyet, Madritteki konuşmaları bitirdikten sonra Ekonomi Bakan- lığı müsteşarı Faik Kurtoğlu ile heyet azalarmdan bazıları Londra ya gideceklerdir. Ekonomi müste- şarrmızm başkanlığı altmdaki he- Gayrimübadiller heyet seçti Gayri mübadiller cemiyeti ida- re heyeti dün bir toplantı yapmış, Ankaraya gidecek murahhasları seçmiştir, Bunlar saylavlardan Mit hat Şükrü, İsmail Muştakla cemi- yetin genel sekreteri Şahaptır. Heyet Gayri mübadillerin is - tibkaklarının tamamlanması için para tevziatı yapılmasını ve bo - noların kıymetlendirilmesini isti- yecektir. Bozkurt Kabineyemi girecek Son Posta gazetesinin bildirdi ğine göre, eski Adliye Bakanı Mahmut Esat Bozkurdun kabine- ye girmesi şayiaları dolaşmakta. dır. Kendisi İzmirden Ankaraya gitmiştir. vazife verildi ler üzerinde İngiliz hükümetinin tanıttığı bazı endüstri grupları ile dan bazı azaların iştiraki de mir temeldir. Londrada yapılacak bu endüst. rieltemaslarm asıl sahası üzerinde şimdilik fazla malümat verilme - mektedir. Yola çevrilecek arsalar Yola çevrilmesi belediye tara- fından kararlaşan arsalardan is » timlâki kespi katiyet etmiş olan larm bedelleri belediye tarafından arsa sahiplerine verilecektir. Yak nız belediye ilk parti olarak de - ğeri bin liraya kadar olan arsala- rm bedelini vermektedir. Bundan yukarı kıymette olanlar ikinci bir partiyi teşkil edecektir. Ümmi Şeker kaçakçılığın- dan mahküm olanlar Evvelki gün gümrük sekizinci ihtisas mehkemesinde şeker kaçak çılığı yapmaktan dolayı mahküm olan Salâhattin Rifat, Galip ve Burhanettin mahkemenin bu ka. rarını temyiz ederek esastan nak- zımı istemektedirler, İtiraz sebep- lerini ihtiva eden temyiz istidası “ İ bugün gönderilecektir. ŞEHRİN DERDLERİ Buraya kaptan paşa mı karışır Köprüden yeni yapılan hâle kadar sahilde bir çok iskeleler var: Yemiş, Hasır iskelesi, çöplük, Limon iskelesi, So- van iskelesi, Yağ iskelesi, Rali iskelesi ve nihayet Mer vehoş.. Bu sahillere hergün yüzlerce kayık mavuna ya. naşır. Bir sürü meyve, sebze, zahire doldurulup boşal- tılır. Bu arada çıkartılıp yükletilen şeylerden bir kıs mı da denize dökülür, Senelerce devam eden bu hareketten dolayı bu sa - hiller dehşetli surette berbat bir vaziyete taaffün eden bu kavun, karpuz, sebze çürükleri bara- mesi, bu semtte rin hiç bir farkı vasi yapmıştır. gelmiş ve i fikrinde midir? larını nefes almamıyacak bir hale getirmiş, mikrop yu Bu sahillerin hiç olmazsa senede birkaç defa ayık Isnması ve temizlenmesi lâzımdır, buraların temizlen | i saat sürmüş ve Romen musikişinasla” çalışan insanların sihhatiyle alâkadar dır. Cadde ortasında patlıyan bir lağımla bu sahille yoktur, belediye burasını neden görüp temizlemeyi düşünmüyor. Yoksa * — Burası denizdir. Buraya kaptan paşa karışır! 3 Şimdilik bu kadari Kömür ve oduna narh konmalı! Ne yazık, ne yazık ki facialar yalnız tiyatro sahnelerinde cere - yan etmiyor. Hayalın tâ içinde, çıplak odalarda boş masalar kar- şısında öyle hâdiseler cereyan © der ki, bunler tiyatro sahnelerin de oynıyan faciları, insanın kasık» larını kısıp katıimcıya kadar gül: dürecek birer komediden farksız bırakır. İşte, gene kış geldi. İşte, gene fakirlerin cehennem mevsimi başladı. Fıkara insanlar yazın köşe baş" larında para vermeden ağızlarını dayayıp kana kana içebilecekleri terkos muslukları bulabildiklerine göre, bir ekmek için çalışırlar. Fa- kat kış öyle değildir.Kışın midele- ri kadar derilerini de düşünmek mecburiyetindedirler. Onun için kazandıkları ekmek parasmı ikiye bölerler. Yarısiyle ekmek, yarısiy- le de ısınmak, soğuktan ölmemek için odun veya kömür alırlar. Fakat havalar soğudukça kö » mür ve oduncular insafsızlaşırlar. Yazm köylüden kilosunu bir ku- ruşa alıp istif ettikleri kömürleri kışın havalar biraz soğuyunca ye- di kuruşa, çekisini elli kuruşa al: dıkları odunu dört yüz kurusa sat maktan çekinmezler. Kışın halkın yemeğe olan 'hti yacı ile, ateşe olan ihtiyacı müsa' vi derecededir. Belediye ekmeğe nasıl narh koyuyor, ekmeği mu: ayyen bir fiyattan daha yukarıya sattırmıyorsa, kömür ve odün i- çin de ayni şeyi yapmalırdır. O. dun ve kömür tarlada yetişmiyor. ki kıtlık mevzuu bahsolsun. Bu i- şin ticaretini yapanların depoları nı yazın doldurdukları ve kışın nakliyat yapmadıkları, yapsalar bile bunun fiyatlara tesir etmiye ceği göz önüne alınırsa havanın biraz soğumasiyle fiyatların bir » denbire yükselmesi ihtikâr keli - mesinden başka bir kelime ile ifa - de edilemez. Belediye buna nasıl müsaade ediyor, anlamıyorum. Kömür ve oduncularm halkın boğazından, ve damarlarmdı dolaşan kanların ateşinden sömürülmüş paralarla kat kat apartımanlar yapmalarma meydan verilmemelidir. Şimdilik bu kadar! Murat SERTOĞLU e ği eğ Sk El lan Bir Türk çocuğu Bükreşte piyano konseri verdi Bükreş 5 (Hususi) — Dün Dellâs salonunda binlerce dinleyici huzurun. da, 12 yaşında bulunan Mari Üstat bir piyano konseri verdi. Küçük sanatkâr bu konserde garp musiki üstatlarının en meşhur klâsik parçalarmı büyük bir muvaffakıyetle çaldı ve çok alkış landı. Tiyatro salonunda Romanya hükâ * meti erkânımdan bir çokları ve Türki- ye sefaret erkânı ve Romanya musi - kişinaslarından tanınmış bir çok kim * seler hazır bulunuyordu. Küçük sa natkâr sahneye çıktığı zaman göğsün- de Türklüğü temsil eden kırmızı — be yaz kordelâsı vardı, ; Konserden sonra Türkiye (o elçisi Suphi Tanrıöver küçük sanatkâr biz. zat tebrik etmiştir. Konser iki buçuk rı, bu küçük yavruyu ayrı ayri teb - rik etmişlerdir. Mari Üstadın verdiği konser Roman- ya musiki âleminde büyük takdir ve hayretlerle karşılanmıştır.