Tefrika Not Vmro sola gitmeyince Viyana hp illeri olan Dimitri Vlahof- bi *tro Şoleff orada (komünist W Viro vücude getirdiler. Buna ya, Birleşmiş Vmro,, adını taktı - Bu teşkilâr gerçekten adı gibi irleşmiş bir cemiyetti, içinde lüle yoktu ki: Çeşit çeşit ihti- ler, siyasal © sergüzeştçiler. P ve gaye bazirgânları, is- 3a edecek hiç bir sebepleri olmr- da siler, işsiz kalmış devlet a- beli ları ve daha nice ne idikleri ir8z kişiler... yü Birleşmiş Vmroya üye olmak iÇ bir pasaport, yahut hüvi- Ve Varakasına lüzum yoktu. Bura- Gy Tek için lâzım olan şey: ye Yumruklamak ve İvan Mi. baya Vrosuna okkalı bir iki savurmaktı. iş Vmro çok geçmeden di ve döğüşmeler neticesin- yalağıldı ve Vlahofu Viyana kah ha elerinden Makedonya kitle- ha ayaklandırmak için tek başı a 1. Hâlâ ayni işi yapmak. olan Vlahoff üçüncü enternas - yötale girmeden evvel Bulgar hü- kürüetinde mühim bir çok memu - Klerde bulunmuştu. Sırbistanın « Bulgar orduları tara- ndan işgali sıralarında cenubi bistanda Yenipazar vilâyetinin Valisi idi, Vlahoffun Viyanada birinci Tidimcısı Petro Şoleff vaktile A- Ak androf ve general Protoge - mtif birlikte Vmro'nun merkez ” azası idi. Şoleff bir iki Sene Avrupa paytahtlarında dola- ag hem Bolşeviklerden para, de Vmrodan maaşını almışt» Meksandrofria Protogeroff ken Yİ Miükedoryaya durmadan ça rmış ve bunda israr etmişlerdi. heat 0 her defasında bir mazeret larak yurduna bir türlü dönmek gitmemişti. Bunun üzerine Vmro unda idam hükmünü imzaladı. o, Mikailofun elinin yetişe- Buy, di ne Makedonyada ne de Taristanda bulunmamakla be - Su: Vnronun intikamcı rençe- til Uzanamıyacağı bir yerde de- kol, 3“ pençe Prağda Rayko Das oiPu da gebertmişti. ha tr Şoleff, Vmronun yasala- 1. PS iyi hilliğinden kendini Dağ ik için tedbrler aldı. Vya - bağa çkerak Italyaya gitti. Ma - Diş aya ibtilâl adaletini tatbik PR der zifesi omuzlarına düşen “ikarlı onu Milanoda bir kah “ku Vag bularak idam hükmünü a3 . ki» Dimitri Stefanoff 23 birinci 1924 te Şoleff'i öldürdü. Bu vü . On altı ây.sonra 1926 Ni. Kar, *a mahkemeye çıkan katili &nin en şöhretli iki avukatı etti, Hapishanede Stefa- karı of Mag Blyanca öğrenmişti. Mahke. hale, Hâdesini İtalyanca vererek Ya, Sİ şaşırtmıştı. Mahkeme - Yanları anlattı: N ilden beş hafta evvel de 5 ks Di İtalyaya gelmiş; Mi madığı rı dolaşarak hep bu tanı i ve hiç görmemiş olduğu Aramış; öldüreceği adam yide daima bir fotografı taşı- ie Milanoda bulamıyan Ste- k ya gitmiş. Orada bo- em Yaşmda bir Makedonyalı | MAKEDONYA : İhtilgı Komitesi Balkanları ölüm tuzağı ve pusu yeri ne gelirmiş olan teşkilâtın iç yüzü 25 .cm | veleri, lokantaları ve! Yazan: Stoyan Kristof şuboşuna aradıktan sonra, Şolef - fin Milanda saklanmakta olduğu- nu duyunca tekrar buraya dön - müş. Günlerce müddetle büyük Piazzada kahvehanede oturarak bep gelip geçenleri gözetlermiş, Bir sabah nihayet Şoleff'i ta - nımış. Ayağa kalkarak peşine ta kılmış ve ona on metre kadar yak laşmış, fakat başka bir kimseyi öldürmek yahut yaralamak korku sile kurşun atmamış. Duomoya ge. lince Şoleff tramvaya atlıyarak gitmiş. Ertesi sabah Stefanoff yine kah venin taraçasında oturmuş. Şolef- fin geçmekte olduğunu görünce tekrar ayağa kalkarak peşine ta: kılmış ve gelip geçenlerden kim- seyi yaralamamak için kurşun at - mamış. Böylece Verziere caddesi- ne kadar varmışlar. Burada Şo - Kadınlar da Vmro'da vazife a- larak çalışmışlardır. Bunların ba zıları komiteci çetelerine kuman- danlık bile yapmışlardır. Yukarda gördüğünüz kadın Tetovolu Mara Buneva'dır. 1928 yılının Şubat a- yında Yugoslavyenın Makedonya vali muavini Velimir Perliç'i öl dürmüştü. leff kahvehaneye girerek köşeler- den birine oturmuş. Stefanoff da girerek kendine bir kutu cigara alıp dıtarıya çıkmış ve beş dakika nra tekrar kahvehaneye döne rek dosdoğru Şoleff'in masasına yürümüş, bütün bu sirada gözleri- ni öldüreceği adamın yüzünden a- yırmamış ve masanm üzerine yak- laşınca: — Petro Şoleff sen Aleksand- roffu öldürtmüş olduğun için ge bertileceksin; ölüme hazırlan! Dedikten sonra tabancasını çı- karış ve tetiği çektiği gibi şar- jurdaki bütün kurşunları onun göv desine boşaltmış.. İtalya mahkemesi Makedonya gizli hükümetinin verdiği idam hükmünü infaz ettiğini ve bu katli kendi istek ve arzüsile yapmadığı- nı, verilen hükmün ise Makedom- ya resmi hükümetlerinin verdiği hükümler kadar muteber sayıla- bileceğini ileri sürerek Stefanoffu beraat ettirdi. Muhakeme dört gün sürmüş ve bütün İtalyada bü- yük bir heyecan uyandırmıştı Hükmü işiten Makedonyalılar: “Yaşasın İtalyan adaleti!,, Diye bağırdılar. Komünistler ise: “Kahrolsun Faşist adaleti!,, l Çığlığmı bastırdılar, * Milano kahvehanesindeki ka - tilden altı ay sonra Makedonyalır ———— 4 SONTEŞRIN — 1935 O gün bütün Nevyork gazeteleri büyük bir skandaldan bahsediyorlardı. ( Neclâ ) diye tevkif edilen kadının, zengin bir Amerikalının metresi olduğu anlaşılmıştı! İğ Polis müdüriyetin- de bir skandal Önce polis müdüriyetinde bü- yük bir skandal oldu.. Tomson, ilk tahkikata bizzat kendisi başlamak istiyordu. Neclâyı odasında sorgu- ya çekmişti. Fakat, tevkif edilen kadının yüzüne iyice bakmca, ev- velâ sol yanağındaki beni göreme. di.. Cebinde taşıdığı resme benzi» yorsa da, Türk olmadığı mubek « kaktı. Genç kadm, kendisinin aranr lan kimse olmadığı için, soğukkan lılığını muhafaza ederek mütema: diyen gülüyordu. O zaten Çinliler mahallesinde, mühendis Bruk diye tanıdığı ada- ma da bunu söylememiş miydi? Biraz sonra, genç kadınm âşı- kını da sorguya çekmişlerdi. Bu adamın da Nevyorkun ma - ruf zenginlerinden biri olduğu an- laşılınca, Tomson utancmdan ne yapacağını şaşırmıştı.. Maznunla- ra mütemadiyen özür diliyordu. Tahkikata nezaret etmek üzere gece.yarısı,müdüriyete.gelen u - mum polis şefi de bu skandal kar- şısmda, çok güvendiği meşhur po- lis hafiyesine: — Teessüf ederim... Demekten başka bir söz bula - mamıştı. Maznunlar derhal serbest bıra. kılmışlardı. Cim, ustasının yanma girmeğe cesaret edemiyordu. Tomson, Cimin bu utandırıcı skandallara ilk defa şahit olmr- yordu. Bu rezalet onun beşinci yüz karasıydı.. Fakat, nedense, Tomson bu muavininden bir türlü ayrılamıyordu. — Bu rezalet, şimdiye kadar meydan verdiğin skandalların en büyüğüdür. Artık, seninle bir bü » roda çalışamam. Demişti. Cim ise: — — Ne söylseniz hakkınız var! a lar Avrupalılara bir facia daha gösterdiler. Bu sefer öçlerini kıta. nm daha yukarısında aldılar, 8 mayıs 1925 te Viyananın belediye tiyatrosunda İbsenin Pergunt pi - yesi oynıyordu. Pergünt'ün ana « yurduna dönmek için binmiş oldu ğu gemi batarken, Makedonyalı genç bir kzs localardan birinde aranamesi olarak küçük bir piyes oynadı. Bu, canlı Makedonya dra minın kakiki idi, Genç kız el çantasından küçük bir tabanca çıkararak önünde o » turan adamı öldürdü. Tabancanın sesleri batmakta olan geminin pa. tirdı ve gürültülerine karıştı ve orkestranın gök gürültüsünü andı- ran nameleri tiyatroda bulunanla. rm bir paniğe uğramasına engel oldu. Bu incecik esmer kadın şimdi sahnelerinden **4 Bu rezaletten sonra beni kolum - dan tutup atsanız da, sesimi çı - karmağa hakkım yoktur. Fakat, bana bir kaç gün daha mühlet ve- riniz.. Üzerinde yürüdüğüm Nec. lânın izini bulup meydena çıkar - mazsam, o vakit ben kendiliğim - den bu mesleği terkedeceğim! dedi. Tomson âmirlerini temin ve teskin ederek, Cimi bu sefer de affetmişti, Tomson, ertesi gün gazetelerin bahsettiği bu müthiş rezaleti okur- ken, hiddetinden titriyordu. Fa » kat, Cime söz vermişti.. Kendisine bu işin iç yüzünü soran muharrir- lere: — Bu bir skandal değil! Fakat, siz bildiğiniz gibi yazabilirsiniz. Yakmda göreceksiniz ki, bu işim esrar perdesini Cim kaldıracaktır. Diye cevap veriyordu... * ... Cim, önce, Macestik lokanta - sındaki misafirlerinin odavetine koşmaktan kendini alamadı. Kendisini onlara bir dost gibi tanıttığı için, bu dostluğu birden - bire ve bilhassa onların şüphesini uyandıracak bir tarzda kırmaktan çekindi. Onlara her zaman ve her yerde rastgelebilirdi. Lokantadan içeriye girdiği za- man, tevkif ettirdiği kadını âşı « kından”önce gelmiş buldu.. He - men masasına sokuldu: — Geçmiş olsun, Mis! Dün ge- cedenberi nasılsınız? — Nasıl olduğumuzu, bugün gazetelerin bahsettiği rezeletten elbette anlamışsınızdır! — Evet. Teessürle okudum. meşhur polis hafiyesi Tomsonun zekâsından bunu beklmezdim!. — Haydi canım.. O ve onun muavinleri dünyanın en aptal a - damlarıdır! Ne yazık ki Nevyor - kun en mühim ve dalavereli iş . lerini onlar takib ediyorlar. — Muvaffak oldukları ve mey dana çıkardıkları bir çok işlerde vardır, Mis! İvan Mihailofun karısı olan Mel- pomen Karniçeva'dır. Öldürülen de Makedonyalı Voyvoda Todor Panitza id. Pantzanın boynunda 1907 senesindenberi bir idam hük. mü aşılı duruyordu. O yıl Sofya sokaklarda ro - mantik Boris Saraffofla İvan Gar. vanoff'u işte bu Voyvoda öldür- müştü. Öldürülenlerin her ikisi de o günlerde Vmronun elebaşıların- dandı. Müteassıp genç kadın Vi- yana tiyatrosunda o eski idam hük münü değil, fakat yeni bir suçun cezasım infaz etmişti. Bu eski tedhişçi için Makedon- ya meselesi bir kazanç işi olmuş- tu. 1908 meşrutiyetinde genç Türk ler kısa bir müddet için komiteci. lerle sarmaş dolaş kucaklaştıkları zaman ona Drama civarında bir malikâne vermişlerdi. (Devamt var) — Nevyorkta yaşıyan bir Türk kızının izini takib ediyorlarmış. Bir kadın, bu kadar budalaca ta kib edilir mi? Cim terini silerek cevap verdi: — Gazetelerde okuduğuma gö- re, bu, içinden çıkılmaz bir mu - ammadır, Mis! Bir zabıta memu- ru, böyle bir işi takibe başlıyacağı zaman, elinde küçük bir delil bu- lunmalıdır. En mühim cebir mua. delelerinin bile halledilecek bir açik kapısı bulunur, R Genç kadın güldü: X — Ayol bu muadelenin dör ka- pist da açık amma.. Mister Tom » son ve onun adamları, bu açık ka- piları bırakıp damdan ve bacadan içeriye girmeğe çalışıyorlar. — Bu hadise beni hiç alâkadar etmez. Fakat, gazetelerin verdi « ği meraklı haberleri okuyarak, bende de garip bir merak uyandı. Hangi açık kapılardan bahsetmek istiyorsunuz. Biraz daha izah e « der misiniz? ; — Ben de sizin gibi, sabahtan beri bu mesele üzerinde zihin yor maktan kendimi alamadım. Bu ka dın mademki Nevyorka gelmiştir., —, Yatın ilk girdiği ve demirlediği noktadaki liman amelelerinden bu İşi soruşturmak mümkündü. Dahası var: Gazeteler bir sah. te Hopkinsten bahsediyorlar. Za - bıta, bakiki Hopkinsin katillerini bulmakta bu kadar gecikmelimiy . di? — Hakkınız var amma. şey. Nasıl söyliyeyim?! Hususi duydu- ğuma göre milyoner Hopkins ha yatta imiş. se — Ya morgdaki ceset..? — Onün hakiki Hopkinse ait olmadığı tesbit edildi. — İşte bu tuhaf! Demek ki iki aydanberi Nevyork zabıtası akın tıya kürek çekmiş,. Cim içini çekerek itirafa mec bur oldu: — Öyle olsa gerek. Genç kadın, uzaktan gelen âşı- kını görerek mevzuu değiştirmek istedi: — Kocam geliyor... Dün geze sizin de bizimle beraber cok ra - hatsız olduğunuza ve üzülü ze canı sıkılmıştı. Bana Bruk gelirse, sakın ben ge bırakma!) diye tenbih etm ki davetimize icabet cir cikmediniz! Bu srada gene kadının âşılı masanın başına gelmişti. Cimi gö- tünce, candan bir dost #amimiye- tile elini uzattı: — Hoş geldiniz, Mister Bruk! İnanın ki buraya gelinceye kadar hep sizi düşündüm. Ne idi o dün geceki rezalet, azizim?! Ufak bir benzeyiş üzerine hepimizin raha- tını kaçırdılar, Keyfimizi bozdu. lar... Va'lahi bu gece sizi brakmı vacağlım! — (Devams var)