A ml ER 10 mi vi Türk - Rus tenis maçları (Baştarafı 9 ncuda) Bizim takım ise, Suat, bugün çok fana bir gününde idi. Sedat Suattan biraz daha iyi. Birinci set de ancak üç geym alan Türkler, 6. 3kaybettiler. İkinci set daha iyi oynandı. Bi- zimkiler biraz daha gayret ettiler. Fakat bu gayret de uzun sürmedi. Neticede Ruslar 6 - 4 kazandılar. Bu suretle çift müsabakada da Türk takımı 6 « 3, 6 - 4 yenilmiş oldu. O.M.K. 0 e a Şİ sâfeyi koşamaz. Koşmağa kalkış- sa bile dört beş turdan #onra ök-! sürüxkler içinde kalarak baygın! bir halde sahadan çeklimeğe mec-| bur olur, Bana öyle geliyor ki hasta bir koşucuyu bu halde koş- turan bir antrenör tecziyeye bile lâyıktır, Gelgelelim Hüseyin Şükrü ile Raşide, Biri en iyi uzun atlayıcır mız, diğeri iseeniyi mania ko. şucumuz olan bu iki gencin ise bü- tün spor hevesleri kırılmıştır. Kırık bri yürek taşıyan bir ka- biliyet ise, ne kadar büyük olursa olsun hiç bir zaman tam verimini veremez, Bana kalırsa, bu kadar fena idareye rağmen atletlerizimin can la başla uğraşrak (oaldıkirı bazı! iyi dereceler, sırf Türk ırkının ka- biliyetinden doğmaktadır. Şimdi önümüze Berlin olimpi-! yatları var. Balkan devletleri a- rasmda sonunculuğu kazanan Türk atlet takımının dünya atlet-| leri arasında alacağı netice O şim- diki idareciler iş başmdan ayrıl. mazlarsa elbetteki sıfırm altında olucaktır. “Dünyâya Türkiye denilen yer- de de atletizm olduğunu, ve Türk urkmın da bu işte kabiliyetli oldu- ğunu anlatmak için yapılacak şey,! şimdiki delikanlı antrenörlere pa- saportlarını vermek, bunlardan ta. sarruf edilecek ayda 400 lira ile mümkün olduğu halde çok ehem- miyetli temaslar yapmak birkaç atletizimi muntazam surette çalış tırmak ve bunları—başlarında ida rerilerini hiçbiri bulunmamak şar» tile — Berline göndermektir. ! Tekrar ediyorum, bu işte mu- “ weFfakıyet, ancak şimdiki idare - nin değşimesiyle kabildir. Evelee “yazıp ceplerinde taşıdıkları isti- fanamelerini lâtif bir (Almanya gezisinden sonra takdim edecek idarecilere simdiden el geçtirilme- Midir. Çünkü bunların on sene- 'denberi atletizmimizin ilerleme- sinde hiç bir muvaffakıyet göste- rerredikleri sabit olmustur, İdare- leri müddetince günden güne sö nen atletizm ateşini yeniden alev. İiyebilmek için geniş göğüsler, ve bilgili eller lâzımdır. Doğrusunu isterseniz bu iş hemi parasız, hem de fahri olduğu, ve kendilerine istifa etmeleri bu ka- dar ısrarla teklif edildiği halde atletizm federasyonu azaları niçin hâlâ yaldızlı koltuklarından kendi ayaklariyle inmediklerine hayret ediyorum. Bu kadar dikenli b yerde niçin oturmakta devam edi- yorlar Sen de zavallı Türk atleti, düş- müş başmı kaldır! Çökmüş omuz. larmı ger! Alnmdaki çizgiler, göz- lernideki yaşlar silinsin! o Hayır! Bütün hallem içinden kopan bu hü cumlar (osana karşı yapılmıyor. Sen bir takım bilgisiz, (Ca. kacı ve palavracı) ellerin idaresi Yirminci HABER — Akşam Postası asırda bir esir pazarı Esir ticaretinin lağvedildiği senelerden evveiki manzarasını hiç değiştirmemiştir Simsiyah suratir, bembeyaz sa- kalir, beyaz uzun cübbeli bir adam bir taşm üstüne çıkarak duaya başladı: — Allah kölelerin ipek w zatsın! — Amin! — Allab onları hiç bir hastalır ğa uğratmasın! — Amin! — Allah kollarındaki kuvveti, dimağlarındaki şuuru eksiltme- sin! — Amin! —TAllah kendilerini satın ala- cak kimselere faydalı etsin! — Amin! Simsiyah suratlı, bembeyaz sa” kallı adam daha birçok şeyler söy. ledikten, . uzun uzadıya (dualar ettikten sonra esir panayırının Al- lahm izniyle açılmış olduğunu ilâ" ve ederek Izşın üstünden indi. İner inmez de taşın üstüne tatl: ahve rengi derili bir genç kız çı- karıldı. Bu panayırda satışa çıka- rılan ilk sirdi. Derhal etrafta geniş bir daire hasıl oldu. Öndekiler yere bağdaş kurdular. Sakallı olanlar sakalla» rm sıvazlıyarak, bıyıklı olan-! lar bıyıklarini bükerek genç kizi seyre başladılar. Tatlı kahve rengi derili olan bu kız çok güzel ve çok şirindi. Çok| munlazam ve beyaz dişleri, biraz kalm olan dudaklarının arasında sıkışmiş kalmiş iri taneli bir inci gerdanlik gibi zaman zaman gö - rünüyordu. Saçları arap saçı gibi çok kıvırcık değil, dalga dalga. daha doğrusu bukle bukle, he - men hemen beline kadar sarkmış- tr. Üstünde hafif krem renginde bol, fakat çevikliğini gizliyemi - yen bir esvap vardı. Esirci, malının yaptığı iyi te * siri müşterilerin gözlerinde gö - rüp kâfi derecede emin olduktan sonra malını methetmeğe başladı. — On altı yaşındadır. Yemek yapmasını, çamaşır yıkamasını, Eve bakmasını, dikiş, nakiş bilir. İyi çalgı çalar, iyi okur, iyi rak- seder, haydi, satıyorum, Kıvır kr vır saçlı, kara gözlü incimi satı yorum. Mauski adasından gelen bu incinin talibi yok mu? Harraç! Yok olur mu? Titriyen dudak- lar, baygın gözler, çöl ateşinin & sasen kızdırdığı kanları (oyüzüne vurmuş başlar birçok talibin mev. cut olduğunu ispat ediyordu. — Haydi satıyorum! Kızım bi- raz gülde dişlerini görsünler... Hepsi tamamdır. Hiç bir hastalr ğı yoktur, kendisine hiç bir el değ- memişlir. Daha anasının koynun- 0 mmm altında olduğun halde gene fırsat; buldukça varlığını gösterdin! ; yüzünü kızartmasın! Bu madalya senin kabiliyet itibariyle sonuncu olduğuna değil, göğsüne bu ellerin, sonuncu defa olarak değdiğine işarettir. : “Evet, sabah olacaktır!,, Şimdilik bu kadar! Murad SERTOĞLU dan bir süt kuzusu iken alınmış tır. Haydi! Pey süren yok mu? Bu sözler üzerine, orta boylu ve orta yaşlı bir adam bağdaş kurup oturduğu yerden kalkarak bir e linde kamçı taşıyan sivri sakallı, şeytan suratlı esirci ile (beraber tatlı kahve rengi derili esir beye doğru yaklaştı. Anlaşılan kızı yakınen tetkik! etmek istiyordu. Evvelâ bir defa etra'nda dolaştı, sonra bir adım daha atarak yaklaştı. Bir adım daha attı, sol elini yavaş yavaş uzatarak satılık kızın yerde sürü- nen eteklerinin altından sokarak ayak bileklerini muayene etti. Esircinin çenesi hiç durmuyor” du: — Kolları, bacakları, sağlam - dır, Sabahtan akşama kadar yol yürür, iş yapar, ve hiç yorulmaz.. Halis Mauski malı... Erbabı kıy- metini anlar, haydi harraç! Birdenbire satılık kızın tam kar şısında yere bağdaş kurmuş olu » ran yetmişlik bir ihtiyarın o soba borusundan çıkar gibi kalın sesi! duyuldu: — Üç yüz lira! Bu söz, genç kızı yoklıya yok- lıya muayene eden adamı elekt- rikle vurulmuş gibi durdurdu. Ya» vaş yavaş geri çekildi ve halkanın içinde kayboldu. İbtiyar adam partiyi kazanmış- t&. Esirci başka talip çıkmadığını görünce genç esir kizin satılmış olduğuna işaret olmak üzere ba şına, örtünmesi için beyaz bir ba- şörtü verdi. İhtiyar adamın ya nında kâhyası olduğu © anlaşılan bir adam ayağa kalkarak esirciye doğru yürüdü. Kendisine bir iki şey söyledikten sonra satılmış kızı peşi»e takarak halkadan çıkardı. Bı sefer taşın üstüne on iki ya» şmda kadar hadım ettirilmiş bir çocuk çıkarıldı. Diğer bir köşede kâtip kılıklı iki kişi kamış kalem- lerini cizırdata cızırdata yâzıyor- lardı: “Maaski ırkndan 16 yaşında bir hatun kişinin 309 lira mukabi: linde bütün hukukunun devredil diğin! mübeyyin senettir, Mevli sahibine ve kendisine uzun ömür: ler ihsan eylesin; amin!,, # Yukarda okuduğunuz gibi bir dua ile açış töreni yapılan bu esir panayırı bundan dört beş ay ev: vel Arabistanın kızıl deniz kıyıla- rma yakın şehirlerinden birinde açilmişti. Ve tesadüfen orada bu. lunan iki seyyah bu insan satma,! satm alma muamelesini. bütün in» celiklerine kadar takip emil di. Arabistan dünyanın en büyük esir “istihlâk,, daha doğrusu itha: &den memelektidir. Fakat esirler | satılmak için Arabistana sevke | dildikleri vakit büyük bir sevinç! duyarlar. Çünkü onlar Arapların çok iyi kalbli, ve merhametli ol - duğunu biliyorlar. Müslüman A rapiar kölelerini kendi sofraların da oturtup, onlara aile efradından biri imiş gibi baktığı gibi ayni za» manda büyük bir ekseriyetle satın diğ yer alla a aldıkları esirleri azat etmekte, ya- hut da kendileriyle evlenerek e- sirlikleri kaldırılmaktadır. Bu sebeplerden dolayı Arabis» tana gönderilen bir esir çok sevi- nir. Bunun aksine olarak Arabis- tana götürülmiyerek bazı müstem lekelere gönderilen esirler ise dün- yanm en büyük felâketini o çek- mektedirler, Bu müstemlekelerde insan alım satırm tamamiyle serbesttir. Ve as. len Avrupalı olan bir çok kimse ler, kakao ağaçlarında çalıştırmak için mukavim vücutlu esirler sa tm almaktadırlar. Bunun için yediğiniz tatlı çi- kolâtaların yapıldığı (o kakaonun her parçasnda bir parça esir katı ve teri vardır. Murad SERTOĞLU Iş kanununa hazırlıklar Ankara, 13 — İş kanunu lâyi - hasını tetkik etmekte olan Kamu- İ tay muvakkat komisyonu yarın sa- bah toplanacaktır. Kamutay Ge - nel Sekreterliği lâyiha etrafında Kamutaya gelip de encümene ha- yale olunan temennileri ve her tür lü evrakı komisyon âzalarına ver- miştir. Bu evrak arasında lâğvedil miş olan Âti-iktrsat meclisinin de bir raporu vardır. Bundan başka yün ve pamuklu mensucat imaline mahsus Türk Anonim Şirketi, Tür kiye Madenciler Birliği, Istanbul Marangozlar Sosyetesi, Süel fab- rikalar direktörlüğü, Ereğli: kö - mür havzası amele birliği iş kamu- nu projesi hakkındaki mütaleala- rmi birer muhtıra ile Kamutaya bildirmişlerdir. Sovyet Rusyada Çek kolonileri Völkisceher Beobachter'in Prag özel aytarından aldığı bir habere göre, Çeklerle Sovyet Rusya ara - sında birçök Çek ailelerinin Rus- yada iskânı için konuşmalar ya - pılmaktadır. Çekoslovakyada iş - sizliğin fazlalığı hükümeti müş - kül mevkilere sokmaktadır. Bu yüzden komünist olan işsiz ailele- rinin Rusyada iskân: düşünülmüş tür. Çek kolonileri kendi okasa - balarını inşa edip, kendi mektep - leri olacaktır. Yegâne müşkül bu muhaceretin kur'a adedini azaltmasıdır. Fakat Prag hükümetinin kanaatine göre küçük devletler için selâmet haki- ki müttefikler teminindedir. Bu sabah altında ezildi Bı sabah saat sekizde Topha- nede bir kızım ölümüyle neticele- nen bir kaza olmuştur: Galatada Mumhane caddesin- de 1735 numaralı evde oturan Fat- manukızı sekiz yaşında Ayse! Tpohansde Kapriçi karakolu önün de esddenin bir kaldırımdan karşıdaki kaldırıma geçerken Ka raköy cihetinden gelen 2145 nu- maralı otomobil çarpmış, kız yere yuvarlanarak tekerlekler altında | Spor Haftası mecmuasında okudu v İLKTEŞRİN — 193 — 1935 gi m |. Türk-Rus eskrim müsabakaları (Baştarafı 9 ncude) Eenver « Klimof 5. 0 Enver kame dı, Kâmil - Arkadlef 5 . 2 Kâmil & zandı. Enver - Mardorin 5 . 1 Enver a” zandı. © İlhami - Arkadief 5 - © Tihamik#” zandı. Kâmil » Klimof 5 < 3 Kâmil kazai” a Enver - Arkadiet 5 0 Enver vii Kâmil - Mardovin 5 - 1 Kâmil il zandı. Ilhami - Klimof 5 : 3 Ilhami .” zandı. Kılıç müsabakasında Enver, yapi” ğı beş müsabakada hiç yenil 3 hattâ bu karşılaşmaların yalnız bir mesinde aleyhine tek tuş kaydedili” rek birinci geldi. İkinciliği 4 galibiyet ve 1 mağlili yetle İlhami, Üçüncülüğü 3 galibiyet ve 2 mağlb biyetle Kâmil, Dördüncülüğü 2 galibiyet ve 3 » Tâbiyetle Klimof, Beşinciliği 1 galibiyet ve 4 mağ biyetle Mardovin kazandı. t O.M.K. Gariptir hali âlem, bilen söyler, Hİ miyen söyler... diye “pek meşhur w söz vardır. Şu altıncı Balkan oyunları fi başını yemek üzeredir... Bulgar teşkilâtının en büyük adamı, İvanofun ölümü altıncı Balkan larında Bulgarları hemen hemen sabaka karici edince kabak bizim yaklar mayıs da yapılan maraton şusunda kazandıkları 11 sayı ile dördüncü mevkide birakıverdiler. Bulgar takımının bu müsal girmeyişi, bir milletin kudreti de alacağı sayıları eşe dosta ğa yardım etti. Atletik sporlardaki kuvvet ve retleri malum olan milletlerin ha: de kalanlara yarayan bu sayılar, Balkan oyunlarındaki curcunayı d du demekte tereddüde mahal Balkan oyunlarında çok defa şa kaldığımız Romanyablara raklarımızda yaptığımız mi da çok yaklaşmış olmaklığımız ri endişeleri doğurdu... Türk takımı mada yapılan bir müsabakada ri yalıların kazandığı ve bir amir sırtımıza yükledikleri 11 tüyi Vİ namaz mr idi Jâfı o kadar uzadı ys bize kadar dokundu dürdü... j Bu sebeple cuşu huruşa gelen 7 güzetelerin adeta bir anket neşriyat: yine bu sütunlarda yi gibi âcirleri tarafınözn İleri “©. bir fikir olarak söylenip durmaktit Atietik sporlarda her taşm | kafamı arayanlar; endişelerini © Heri götürmüşler ki İstanbul âti** heyetinin başında kulüp gayzeti yısile duran Ömer Besimi; federasyonu başkanı olmağa ade görmektedirler. Eh ne yapalıt iğ il akk spor işleri a ile olmadığın! Bir kız otomobil er yenice ir 4 kalmıştır. Kazadan sonra mi? otomobili o durdurmuş, kan b çinde yerde yatan kız hemen * taneye kaldırılmak üzere bir otomobile konmuştur. 7 Beyoğlu hastanesine gö: si yolda ölmüştür. » Şoför Sadettin yakalanm!f & zanın olduğu yerde keşif yaP ” tır. Bu kaza yüzünden İar yarım saat kadar işliye” tir. (60) ( y vii ei ip