14 Ekim 1935 Tarihli Ulus Gazetesi Sayfa 1

14 Ekim 1935 tarihli Ulus Gazetesi Sayfa 1
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

ON ALTINCI 'YIL No: S107 Adımız andımızdır — 14 İLKTEŞRİN 1935 FAZAR'TESI Son haberier Za ci sayıfada Her yerde 5 kuruş Habeş seferberliği tamamlandı CENEVRE'DE F.R. ATAY Cenevre'nin arsıulusal bir ku - rum olarak devam etmesinde fay- da var mıdır, yok mudur? Güney Amerikası ile uzak doğu harbla - rındaki tecrübelerden beri herkes kendine bunu sormakta idi. Bu ce- miyet, arasıra, bazı büyük devlet- lerin işlerini kotarmaktan başka bir işe yaramayan, hüküm ver - mekten korkan veya hüküm verse bile, üye devletlerden hiç birine hükümlerini tatbik — ettiremiyen, barış fikrinin kuru kuruya edebi - yatına hizmet eden bir organdan mı ibarettir, yoksa arsrulusal bir güven inancası mıdır? Cenevre, ilk defa olarak, habeş davasında kuvvetli bir Avrupa devletine karşı zecri tedbirler ka- rarı vermiştir. Bay Eden'in radyo- da söylediğine göre, harbı mene- demiyen cemiyet, harbı durdura - caktır. Yani zecri tedbirler. kara - rını, tatbik olunup olunmıyacağı- na bakmıyarak, kendi — şerefini kurtarmak için değil, italyan - ha- beş davası hakkındaki hükümle - rini yürütmek için almıştır. Cenevrede toplanıp kararlar verenler arasında, İtalya'nın ha « beş davasını tutanlar, İtalya ile sı- kı sıkıya dost olanlar, italyan - ha- beş meselesi ile uzaktan yakından hiç bir ilgisi bulunmıyanlar var - dır. Bu hal şunu gösterir ki üye - devletlerin hiç biri anlaşmazlıkla- rı harb vasıtası ile kotarmak Fik- rine eğgin değildir. Bundan başka karışık ve iztirabli. Avrupa'nın, harb tehlike sini önliyecek bir gü- ven unsurup | ihtiyacı vardır. Cenevre'deki zecri — tedbirler kararı alındığı günün, harbsonra-” de pek önemli bir yer tu- tacağına şüphe yoktur. Dikkat edi- lecek ikinci bir nokta da, Mançuri hadisesinde olduğu gibi, kendi hakkında menfi hükme varılmış olan devletin cemiyetten çekilme- miş olmasıdır. Son gelen gazeteler ve telgraf- lar, her tarafta harbı durdurmak azmi ne kadar kuvvetli ise, zecri tedbirlerle harbı genişletmek kaygusunun da o kadar kuvvetli olduğunu — göstermektedir. - Bir milyon 500 binle bir milyon 800 bin arasında satan bir ingiliz ga - zetesinin anketine cevab veren ingilizlerden yüzde 74, 80 i İtalya- ya karşı ekonomik tedbirler, yüz - de 83,22 si süel tedbirler alınma- sını doğru bulmadıklarını bildir - mişler, yüzde 96 sı da İngiltere - nin kara, deniz ve hava kuvvetle- Tinin artırılmasından yana çıkmış- lardır. Fransız gazetelerinin büyük bir kısmının harb başlangıcından beri İtalya'ya karşı takındıkları tavrın ne kadar dostça olduğunu görüyoruz. Süveyş kanalı şirketi, son Paris toplantısında, kanalın kapanamıyacağına karar verdik- ten başka, İngiltere'nin kanaldan geçiş resminin arttırılması hak - kındaki önergesini de reddetmiş- kir, Cenevre mekanizmasının har- bı önlemek için ne dereceye ka - dar işliyeceğini şimdiden hiç kim- se kestiremez. Mesele Cenevre hesabına daba ağır memliyetlere girişilmek gerektiği zaman, bu mesuliyetleri hangi devletin ken- di omuzlarına yüklenebileceğin - dedir. Mançuri d ingiliz gazeteleri (Sonu 6 cı sayıfada) Uçak bombardımanları devam ediyor İtalyanlar, Adisababa - Cibuti hattımı bombardıman etmiyecek Adisababa, 13 (A.A.) — Ne - güs, kıtalarından önemli bir kış - mına geçid resmi yaptırmış, impa- Telörlük sarayı önünden, harb şarkıları söyli - "e yerek, on bin - den fazla asker geçmiştir. Bun - dan sonra kıta- lar şehrin sokak larını dolaşmış - |» lardır. Dün sefer - berliğin son gü - nü idi. Erkekle - rin cepheye git- meleri dolayı - siyle, Adisaba - ba günden güne boşalmaktadır. İtalyan diplomatik kurulunun hareketi sırasında halk - taşkınlık göstermiştir. K ı remrammı eĞ Konuklarımızla ilk temas Jijiga, 13 (ALA.) — Buradan Ogaden cephesine doğru her gün binlerce habeş askeri geçmekte - dir. Bu askerler çok keyiflidir. Aralarında bîok kadın vardır. Harrar civarında — seferberlik hemen hemen tamamlanmıştır. Ogaden cephesinde yalnız mü- Teniste üstün gelen sovyet sporcuları futbolda da takımımızı 2-İ. yendiler İstanbul, 13 (A.A.) — Şehri - mizde bulunan Sovyet sporcuları ilk temaslarını bugün yaptılar. Ko- nuklarımız öğleden önce Taksim- de Cumuriyet anıtına çelenk koy - muşlar ve saat 11 de Kadiköyüne geçmişlerdi. Birinci karşılaşmayı ı_eıkil eden tenis müsabakalarına saat 12.45 te başlandı. Maçların yapıldığı Fenerbah - çe kortunda seçkin bir kalabalık toplanmıştı. Bu kalabalık arasın - da Sovyet Büyük Elçisi B. Kara - han, Parti İstanbul kurulu başka- nı B. Hilmi göze çarpıyordu. (Sonu 3. cü sayıfada) Bir maçta — oynarlarken sademeler olmakta ve fakat her an büyük - bir italyan taarruzuna intizar edilmektedir. Habeşistana gönüllü giden ametikalı zenci uçman Julian Adisababa, 13 (A.A.) — Ha« vas Ajansı bildiriyor: Ktalya hükümeti, habeş bükl- meti Adisababa — Cibuti hattın- dan mühimmat nakletmediği tak- dirde İtalya'nın bu hattı bombar- dıman etmiyeceğini habeş hükü- metine bildirmiştir. ll Habeş hükümeti müşbet ce - vab vermiştir. B. Kondilisin bir diyevi Atina, 13 (A.A.) — Atima a - jansı bildiriyor: Bay Kondilis Ati- na gazeteleri direktörlerine yap- tığı diyevde bugünkü hükümetin hiçbir partinin hükümeti olmayıp yalnız yurdsever bir hükümet ol - duğunu söylemiştir. Bay Kondilis geneloyun tam bir özgürlük içinde yapılmasını sağladığını ve kıral gelince, hü - kümetin istifasını kırala vereceği- ni ilâve etmiştir. Atina ile diğer şehirler şar - bayları, halk namına kırala tebrik- lerini sunmuşlardır. Kıral Konstantinin ölüsü de Yunanistana getirilecek Atina, 13 (ALA.) — General Kondilis, Kıral Konstantin ile kı- raliçe Olga ve Sofi'nin ölülerinin, kıral Yorgi memlekete döner dön mez buraya getirilerek yunan toprağına gömüleceğini söylemiş - tir. MAAARARANAAARARARARARAAARARAŞ. BUGÜN : İstanbulda Balkan haftası 2 Üçüncü sayıfamızda: Sözün gelişi, Spor ve atyarışı ğ haberleri Dördüncü sayıfamızda Komşularımızda neler olu- ; yor? Biliyor musunuz ki? cevab Ş $ ş Yabancı gazelelerde ııl.ıııhık—ğ $ ? Altıncı sayılamızı $ g $ İç ve dış haberler TARRARARAARARARARRARARAMAARAN! Dil hakkında Etimolojik ve Morfolojik II inci Anket I — İşik 2 — Parlak 3 — Sıcak 4 — Ateş 5 — Gök 6 — Su 7 — Yer 8 — Taprak - torpak 9 — Yıldız 10 — Yıl D Yukardaki kelimelerin ilk ve asıl kökleri nelerdir? ID) Bu kelimeler nasıl teşekkül etmişlerdir? ç HI) Bu kelimeleri teşkil etmek için köke ilâve olunan ek « ler nelerdir ve eklerin her birinin. mana ve farkları bakımından rolleri ne ol - muştur? IV) Bu araştırma neticesinde: , A - Türk dili kökleri, ve, B - Türk dili ekleri, ve, C- Türk sözlerinin teşek - külü hakkında bir ka . ide çıkarmak mümkün müdür? Sekiz günden beridir dil hak- kındaki birinci anketimizi tekrar etmiş olduk. Bu ankete iğ lan cevabların bir İlı—,:b;'d'.il ve diğerlerini de yazmakta devam edeceğiz. Bundan sonra gelenleri dahi memnuniyetle yazacağız. Bu günden itibaren ikinci an - ket listemizi yazıyoruz. Anketimize gelen cevaplardan Bir etimologi deneci Bir kelimenin etimolo'gisini yapmak için ele alınmasını gerekli gördüğüm sör gereçine, genel olarak şu iki nok- tadan bakılabileceğini sanryorum : 1. — Kelimenin tarihi; yani geçmiş zamanlarda, belli edilebilir yerlerde ve belli edilebilir dasan toplulukları ta: rafından kelimenin konuşuluş şekli ve kelimeye verilen değişik anlamlar, 2. — Kelimenin ardası; yani keli- menitn se$ ve anlam bakımlarından ken- di yakın benzerlerile bir arada olarak olgunlaştırabileceği kelime — grupu, E- timologi kaygısı güdülerek üzerinde çalışmlabilecek söz gereçimizin bugün- lük ele gelmiş durumuna, şahsiğ — ola- rak başvurabileceğim araçlara — ve be- nim henüz çok eksik olan hazırlanış düzeyime göre, şimdilik kelime tarihin. den ziyade kelime ardasından asığlana- bileceğim. (Ulus) un açtığı leri, yaln sin bir göründi Sabah anketteki kelime. e ve herhangi ke- itmiyeorek, sadece bana bi anlıyarak yazıyorum. Bu kelime için yakın akraba olarak şu kelimeleri toplryabiliriz: Sapak: İnhiraf ve tebeddül noktası, sapma mabhalli Savak: Defetme noktası. Bir ana su akıntısından yana doğru —herhangi bir kola gu salıverilen mokta, savma mahalli Şafak: Gecenin ettiği zaman. Tückçede yaşıyan bu üç kelimeyi fonetik bakrmından bir düzene koya, lm: Sapak - savak - şafak (Sonu 5, ci sayıfada) gündüze tebeddül

Bu sayıdan diğer sayfalar: