SAYIFA 2 İstanbul mektubu İSTANBULDA BALKAN HAFTASI Eylülün son 15 gününde İstan- bul balkanlı dostlarını ağırladı, Bu on beş gün içinde dost balkan memleketlerinden İstanbula gü- veşçiler, atletler, genc üniversite- Tiler, filo ve seçkin bir kalabalık geldi. Dostlarımız * İstanbulda neler gördüler, neler dinlediler, kimler- le konuştular, neleri beğendiler, neleri beğenmediler? Bunları dost- larımızın hesabına konuşmak bize düşmez, Yalnız herkes gibi ben de İs- tanbulda dostlarımıza, meselâ; — Türkiyede spor — telakkisi, — türk sporunun bugünkü durumu ve sebebleri, Yahut; — Ulusal türk dansları, ulusal türk musikisi, Yahut; — Balkanlar ve Türkiye, türk- lerin balkanlarla dünkü ve bugün- — kü münasebetleri, türklerin bal- X kan uluslariyle harsi münasebet- heri. ilh ilh.. Diye konferanslar verildiğini, çoğu üniversiteli olan balkanlı misafirlerle İstanbulda entelektü- el bir tanışma yapılmadığını, hat- tâ işin bu tarafının düşünülmek bile istenilmediğini biliyorum. —- Niçin? Lüzum mu yoktu, faydası mt olmazdı? Festival için, şandan bundan, — Aceleye geldi, hazırlanama- dılar, Diye özürler dinledim, — Gelecek, öbür seneler için tecrübe olur, Diye sevinenler de vardı, ace- le! Acele ile Beylerbeyi sarayında olduğu gibi bahçe yolunun temiz- Tenmesi unutulabilir, gardrobun önünde yüzlerce insan — saatlerle bekletilebilir, davetliler için az sandalya ısmarlanmış olabilir. Fa- hşve.ieluvllimmnch— lerbeyi sarayımda verdiği hıloyı gittim. Galiba erken gitmişim, kapıdan içeri sokmadılar, kolum- B — yı da almadılar, e — Açılsın, ondan sonra! Dediler. Yüz kişi kadar vardık. — Biraz konuşacak, derd yanacak ol- — duk, onu da dinlemediler, 5i — vapur geldi - — Usulü bozamayız, aldığımız emirden dışarı çıkamayız, Diye, biraz da kafa tuttular, bekledik. Emir geldi, - emir değil kapı açıldı. ve bin kişi Beylerbeyi sarayının ön salo- — mima omüz omuza — Ne olacak şimdi? Kimise bilmiyor, kalabalık git- tikçe artıyor, herkes soyunuyor, lı /-saraya mı gireceğiz? — Hayır! Diyorlar, bahçeye! — Ters iş, niçin bu vaktiyle — söylenmez, bilseydim, şapkamı kağt ere t K Ya kadmlar!.. — Artık gülüyoruz ve tozlu, ber- bat bir yoldan, Beylerbeyi sarayı- — nmn üst bahçesine çıkıyoruz. h. h. — Komite bari belediyeye ha- ber verseydi, yolu düzelttirseydi, Bu sefer de başkaları gülüyor- - lar, ayol dıyorlır. — Bu işi yapan belediye! 'Tozlu, alaca karanlık yolda - herkesin ayakları renk değiştiri- / yor. Beyaz ipek kadın iskarpinle- Ti esmer, siyah rogan erkek terlik- — leri beyaz oluyor, fakat gece; kim- se ayağının bu renk değiştirme- — sinden şikâyet etmiyor, r — zun taşları üzerine yerleşiyorlar, — hayatımda ilk defa, ? — Bari sivri taşları sökseydi- leri.. Ve seker gibi yürüyorlar. — Aceleye geldide efendim! Ça Üst bahçede havuzun başında ulusal dansları seyredeceğiz. San- dalya da yok, — Ne kadar sürer dersiniz?.. Sandalya bulamıyanlar, havu- fraklardaki kuyruğun bir işe yaradığını bura- da gördüm, erkekler kibarca kuy- ruklarını yana uzatıyorlar ve ka- dınlar bunların üzerlerine oturu- yorlar, gülüyorlar ve seviniyor- Tardı. Islak, boğaz gecesinde, eylü- Wân son haftasında, ipek tuvaletli kadın bahçede havuzun taşına o- turamazdı. Havuz kenarı, bahçenin dekoru- nu tamamladı. Suda, binbir renk, bin yüz neşe ile oynadı ve oyun- lar bu neşe içinde başladı. Bulgarlar, yunanlılar. romen- ler, yugoslıvlar ve bizimki zel, hepsi sesleriyle, motifleriyle ©o kadar biribirinin içinde ki, ter- cih bile yapamıyoruz, oturduğu- muz yerin rahatsızlığını bile dü- şünmiyoruz ve avuçlarımız patla- yıncıya kadar alkışlıyoruz. — Sandalyanızı verir misiniz? — Vermem! — Misafirler için de! — Buyurunuz. Fakat verilen bir, on, elli san- dalya misafirlere yetmiyor, dost filo subayları önde, arkadakilerin önlerini kapıyarak, arkada bir şey görmiyerek, üzülerek, özürler, af- lar dileyerek, ileri, geri yorgun ha- reketler yapıyorlar. Konuşmalar çoğalıyor. — Camım kendimizden vaz geçtik, misafirleri düşünseydiler! — Ayıb, çok ayıb. 'Tare bir kadın sesi yemin e- diyor, vallahi diyor, — Bilseydim gelmezdim. — İnşallah efendim, inşallah gelecek seneye, bütün bu eksiklik- ler tamamlanır efendim. Aceleye geldide! — Tnşalalh efendim!.. v Sarayda çiftler Suyu boşaltıl- maş mermer havuzun içinde dans- ediyorlar. — Orijinal bir buluş, vaktiyle Hamid de burada buma benzer şeyler yaparmış... Gülüyor ve geçiyoruz. — Ne içersiniz? — Viski. —- Garson iki viski, — İki viski, — Kuzum iki viski verir misi- niz?.. Garsonda inadıma vermiyece- ğim diyen bir hal var. Yüzüme ba- kıyor, işaretler yapıyor ve Iı.ıç- yor. Kızıyorum ve garsona sanki kızarsam bir şeyler yapabilirim hissini vermeğe çalışarak bağır- yorum. — Baksana iki viski! Garson pis ıslak elini bir ta- bağın içine daldırıyor, iki parça buz alıyor, bardaklara koyuyor ve bize uzatıyor, Bu sefer de arkadaşım mersi, ea 1 Diyor. Ben iç diye ısrar ede- miyorum. Ne yapsam... ne yap- sam... kadehleri garsona bırakı- yor, gidiyor, “salâhiyettar za- te,, şikâyet ediyorum, “salâhiyet- tar zat,, “teminat,, veriyor, — Büfeyi Löbon yaptı fakat belki aceleye geldide iyi hazırlı- yamadı... Diyor, artık dayanamıyorum, be birader diyorum; — Şehir namına davet — yap- mak, köy döğününe pehlivan ça- ğırmağa benzemez, Herkes bize bakıyor, dudakla- rımı isiriyorüm, artık söyliyemi- yorum, ve saat on birde balodan çıkıp gidiyorum. Alman gazeteci arkadaşlardan birine Berlinden bir mektub gön- dermişler; dikkat et gelecek yıl biz de Berlin'de olimpiyatlar mü- nasebetiyle arsrulusal bir davet yapacağız. Faydalı göreceğin şey- leri bize yaz demişlerdi. Arkaı şımın balkan festivalinde neyi be- ğendiğini Berline neler tavsiye ettiğini pek öğrenmek isterdim. vöt Balkan olimpiyatlarında en ge- ri notu her yıl olduğu gibi bu yıl da bizim aldığımızı bilirsiniz. Bu , Ğ ULUS DİŞ HABERLER Kont Vinci artık elçi sayılmıyor Adisababa, 13 (A.A) — Dö Gröne- yi kovalryan polisler onu üzerinde bir rovelver olduğu halde demiryolu du - rağında bulmuşlar, silahını — aldıktan sonra italyan elçiliği memurlarını gö - türen trenden sonra kalkan ilk trene zorla sokmuaşlardır. Artık italyan elçisi sayrlmıyan kont Vinci Adisababâda — kalmak istediğini ve ancak kuvvet karşısında baş eğece - ğini dış işleri bakanlığına bildirmiştir, Kont Vinci, konsolosların gelmesine kadar kendisiyle birlikte kalmasını al- bay Kolderiniye emretmiştir. Habeş hükümeti, fransız vi konsa- losu Demülyerden başka herkese elçi « lik binasına girmeyi — yabak etmiştir. Elçilik binasının kapısı muhafaza ıl tındadır. Bina içinde neler olmakta olduğunu anlamak üzere duvara urmanmıya ça - hşan bir yabancı gazeteciyi polis yaka- lamış ve kendisine kötü muamele etmiş, İmparatorluk asrayından telefonla veri- len emir üzerine gazeteci bırakılmıştır. Habeşistana giden yeni italyan askerleri Napoli, 13 (A.A.) — 20 subay ve 300 askerle bareket etmiş olan Toskano va- puru Mesina'da, Silo tümeninden 2000 kişi yükliyecektir. Mesina'dan biklirildiğine göre Piye. mento vapuru doğu Afrikasına götür - mek üzere 150 subay ve 2700 — nefer Raema, 13 (A.A) — Dün ve bugün doğu Afrikasına bir çok vapur hareket etmiştir. Vapurlar 8000 kişi ile mü- him mikdarda malzeme yüklüdürler. LEHİSTAN'DA: Kültür bakan vekili: Konspautin Şi - Hnaki, 'Tarım bakanı: Jül Poniatovski, Tecim Bakanı: General Roman Gdreki Münakalât bakanı: Mişel Budkieviç, Soysal yardım bakanı: Ladislav Jas. czolt, P. T. 'T. bakanı: Kalin&ki. SA A niçin böyle oldu, kronometreler Amerikadan, rozetler İsviçreden ahbab ve yarana paso- lar verildiği i ıçın mi? Bereket versin, ortaya daha enteresan italyan - habeş haberle- ri çıktıda şimdilik yalnız bir ga- zetenin yaptığı bu münakaşa dal- Tanrp budaklanmadı. Kış&ı bu işi de festival komi- tesi hazırlamış olsaydı, onün için ne yerinde, ne yakışıklı bir özür olurdu. K — Aceleye geldi yetiştireme- dikte ondan efendim ! ; Ne kadar doğru bizim atletiz- mimizi anlatırdı. — Niçin kazanamadık? — Nasıl kazanabilirdik kil.. Dostlarımızdan yunanlılar İs- tanbula getirdikleri bir avuç atle- ti memleketlerindeki 50,000, ro- manyalılar 12,000, bulgarlar 15,000 yugoslavlar daha fazla atletin içinden seçmişlerdir. Bizim fede- rasyona kayıtlı 150 atletimiz bile yoktur. Atletizm, mektebe girmeden, Türkiyede en az 50,000 genc ken- dini budavaya vermeden nasıl mu- vaffak olıbıhnh'k?.. Bereket versin ki, kronometre " Amerika'dan, rozet İsviçre'den getirilmiş, birkaç ahbabm gönlü paso ile hos edilmiş, hiç olmazsa bunlar yapılmış. Kronometre, rozette mi fena olmalıydı?. Balkan haftasında bir tek yüz ağartan şey pehlivanlarımızdı. Bari onlar güreştiler kazandılar da biz övündük ve avunduk. Ya onlar da kaybetselerdi?!.. Wöset Hati ATAY Habeşistanın Londra elçisinin e-| Bir italyan amirali lııgıhendın gulları pilet olarak çalışacaklar. Londra, 13 (A.A.) — Habeşistanın Londra elçisi Dr. Martenin biri 22 öte- ki 23 yaşında bulunan iki oğlu da Adi- sababaya gitmiylerdir. Bu delikanlılar orada pilet sıfatile habeş kuvvetlerine kaydolunacaklardır. karşı bir gösteri Londra, 13 (A.A.) — Çelside açık. ta tertib edilen bir toplantıdan dönmek- te olan “2.060 kişi, habeş elçilik binası- gin önüne gitmişlerdir. Ellerinde üzerinde: “Harbı durdu- run. Kahrolsun faşizm..,, ihareleri zılı bayraklar taşıyan halk orada bir tabe okuyup, bunun bir suretini elçi Dr. Martene vermekle beraber bu gös- teriyi tertib eden ve imzaları vesikanın altında bulunan sol yan emekçi ve fi- kir adamlarının dostluğunu ve yardı. mını kendişine teyid etmişlerdir. Elçi kıta bir cevab vermiş ve gerek imparator ve gerek kendi namrna te- şekkür ederek demiştir ki: — — “— Bu teşekkürlerimiz sade — size değil, memleketim hakkında pek çok gayretler gösteren ingiliz hükümetine de racidir.., Tecim bakanının amerikan çıkatçılarına tavsiyeleri Cleveland, 13 (A.A.) — (Amerika) 'Tecim bakanı B. Roper amerikan ihra- catçılarından şahsi kâr elde etmek sev: kiyle italyan . habeş harbınım uzaması- na yardım etmemelerini istemiştir. Yeniden askere çağırılan sınıflar Roma, 13 (A.A.) — Resmi gazetc, bava hücümlarına karşı koyacak — süel örgütten küçük subay ve neferlerin se- ferber edilmelerini emir ve 1914 sınıfı. nın terhisini geri bırakan bir buyrultu neşretmiştir. aldığı nişanları geri verdi Roma, 13 (A.A.) Amiral Gulya- no Pini kendindeki ingiliz nişanlarını geriye vermiştir. Duçeye gönderdiği bir mektupda, amiral şöyle demekte- dir: “1902-1904 yıllarında, Molla bizim elimizde sryasal bir yem olabilirken, İn- gilterenin sadık ve dürüst bir dostu o- lan İtalya, ingiliz Somalisinin yola ge- tirilmesi için bu devlete donanmasile yardım etmişti. Bugünkü ingiliz devlet adamları bunu unutmuş gibi görünüyor. lar. Onun için, ingiliz hükümetinin ba- ha o zaman vermiş olduğu nişanı iade etmek ödevimdir. Her türlü şükran ve doğruluk duygularından mahrüm bir memleket uğruna italyan denizcilerinin canlarını tehlikeye koymuş olduklarını esefle hatırlıyorum... Eski ispanyol kıralının düşüncesi Lizbon, 13 (A.A.) — Eski İspanya ktralı 13. Alfons (Diario de Notcas) ga- zetesinin Roma aytarına demiştir ki: “— Herşeyin düzeleceğini sanıyo- rum- Âteş Avrupayı sarmıyacaktır. İ. talya, hak iddiz ettiği bölgeleri işgal eder etmez, görüşmeler - başlıyacaktır. Dün Duçe ile beraberdim. Kendisini çok sakin buldum. Dünyayı saran kara bulutların nisbeten çabuk dağrılacakla- TINI UMUYOTUM.... Avusturyada Habeşistan lehinde filmler yasak edildi Viyana, 13 (A.A.) — Avusturya hü- man fî’mknw- habeşlerin lehinde bu. lunmasıdır. Halyada deniz harb akademisi kuruluyor Roma, 13 (A.A.) — Hükümet yük- sek bir deniz harb akademisi kurulma- sına dair bir buyrultu neşretmiştir. SON DAKiKA 2000 Somalili habeş tarafına geçti Harrar, 13 (A.A.) — Habeş | karşı müdafaası yeniden birçok mahfilleri, Somali şeflerinden Sam | toplarla kuvvetlendirilmiştir. Bu Atarri'nin 2.000 taraftariyle bir- | toplar tepelerdeki gizli yerlere likte geçtiğini bildiri- , Bunlarla, alçaktan u- yorlar. Keza, bir çok Somalinin i- | çan italyan uçaklarına ateş edile- Habeş gü el karargâhı olan Hm%îıgıuw italyanlar Harrar” Cibuti, 13 (A.A.) — İtalyan çevenlerinin bildirdiklerine göre Asabdan kalkmış olan italyan or- a yaklaşmadılar mı ? dusu, Ras Nasibu'nun müdafaa et- mekte olduğu Harrar'dan 80 kilo- metre uzakta bulunmaktadır. Uçak bombardımanl.m devam ediyor Roma, 13 (A.A.) — İtalyan ga- zeteleri, doğu Afrikasmın bütün cephelerindeki italyan ordularının hareketlerine devam etmekte ol- duklarını bildiriyorlar. Somalide italyan uçakları, Vebbeşebeli ır- Mağı üzerindeki Dageris istihkâ- miyle, müstahkem Degalanko kö- yünü kırk dakika bombardıman Tıgre cephesuıh habeşli şef- ler ve bunların ardı sıra da birçok oymaklar italyanlara teslim ol- maktadırlar. n Adigratı almış olan general Santini kolu Tigre'nin doğusuna doğru yapmakta olduğu ileri ha- reketine devam etmektedir. Ras Guksa italyanlarla eskiden dostmuş . Roma, 13 (A.A.) — Decas Ha- ile Selasiye Guksa'nın teslimin- den bahseden Ciornale Ditalya, İtalya kıralının 1932 yılında, Erit- Teye yapmış olduğu gezi strasın- da, aralarında Ras Guksa'nın bu- lunduğu, Tigreli başlıca şefleri ka- bul etmiş olduğunu hatırlattıktan sonra Ras Guksa'nm İtalyaya tü- — bi olmak arzusunu daha o vakit belirtmiş bulunduğunu söylemek- . tedir. İtalyan elçisihâlâ hapiste Adisababa, 13 (A.A.) — İtal- yan elçisi Vinci ile Kalderini'yi sınıra kadar götürmek üzere iste- nilen özel trenin gönderilmeme- si bildirilmiştir. Vinçi ve Kalderi- ni hâlâ Ras Desta'nın ikametgiâ- hındadırlar. Kimsenin bunları görmesine izin verilmemektedir. Yabancılar Adisababa dan gidiyor Adisababa, 13 (A.A.) — Çoğu yunanlı ölmak üzere yeniden bir yabancılar grupu b sabah -büra- dan Cibutiye hareket etmiştir.