.. EYL o — 1935 HABEK — Aksam Kostüm Roman, şiir, hikâye kitabı neden okumuyorsunuz ? Kitapçılar kitaplarını ucuzla- | tamadıklarından, okuyucular iyi kitap bulamadıklarından şikâyet ediyorlar. “Kitap çok oku- nursa ucuzlıyacak ” ve iyi kitaplar mü nekkitlerin yazısı ile bol bol satıla- cakmış!,, Kitap satısına yarıyacak ilânlar belediye resminden ve posta ücretinden muaf tutulabilir mi ? | taydılar. Kitapçıların gözüyle ba- | kacak olsanız, ortada onları da Okun cağ bir kitabı de olsh almiz.., Ne, güzel değil mi2 Bu yazıyı, şu başlapiğışi tarzda yazsam, her halde şimdiye kadar bu iş Bagrin-| de yazılmış yazılardan farklı o - | lur. Fakat şimdiye kadar yazılmış! yi farklı birşey ortaya | koymak Beye Yarar? Doğru olan! yüz defa da tekrar etse - niz, eğer kof bir orijinallik sevda- sıra düşmüş bir adam değilseniz, her vakit faydalıdır, Bir dert iyi olmamışsa, onü dal zelmiş gibi görmek neye yarar. Kitap okuyacak vaktrmız yök | da, onan icin kitap ökümuyoruz| diyemeyiz. Bu, küçük bir mazeret.! tir, Kitap okumağa alışmış bir in- san için bunun belli baslı vakti o. lamaz. Va kitap okumak bir kül - fet de değildir. | Okunacak kitap yok dersek, bu- nu da biraz izahla ve yerini gös tererek söylemek lâzımdır. Belki bazı sahalarda okunacak kitap gerçekten olmıyabilir, Fakat ba -| zı sahalar da var ki, orada fayda. İs eserler çıkıyor, Fakat her kitap hrekesi ilizlemez. Mesele orada... Ve kitap okumik gibi bir mevzuu da çekiştirirken elbette, kitleyi, büyük kalabalıkları kasdederek söylüyoruz... “Okunacak kitabı pahalı da ol - sa alırız.» demeğe gelince; o ki - tabım da mümkün olduğu kadar ucuz olması elbette faydalıdır, bir kitap parasiyle iki ,tane neye okumayalım... Hem kitap alrmı çoğalınca, ucuzluk da kendiliğin- den gelecek... XXX Velhâsıl kitap okumk işi, hal - kımız mevzuubahiş olunca, henüz kotarılmış bir mesele değildir. Bunu şimdiye kadar halk bakt» mmdan, halka çatarak yazmak «, haklı çıkaracak bir vaziyet pek yok ya... Fakat ne de olsa, işi bir ! başka yönden, başka ışık altmda ,görüyor,,bazı yeni şeyler öğreni - yorsunuz,.. Size bir tuhaf hakikat söyliye- yim; Memleketimizde “kitabı en çok okunan,, birinin 1930 da 2000 tane olarak basılmış eseri henüz tamamen satılmamı$ş...Bunu basan kitapçı, “Dahada üç sene aynı şeyleri satabilirim.., diyor. Gördü. nüz mü işi!.. Yalnız İstanbulu düşünseniz bu kadar kişi varız... Ya memleket içi?... Onlar da mı almadılar? Biz neye almadık? Ki- tap pahalr mı? İyi mi değil?... * Xx * Görünüşe bakılırsa, kitapların temin ediliş şartları ile bunların sürülmesi arasında yakm bir ili - şik var, Fakat kitapçılık dünyası- nı o kadar karmakarışık ve kön - trolsuz eserler de sarıp bürümüş ki orta halli bir okuyucunun iyiyi kötüden ayrıdedemediğini söylü . | yorlar, Önüne gelen kitap bastırabili - yormuş... Üç satır şiir yazıp — sevgilisi ne “hulüs çakmak,, için mi ne - dir. — bunları kitap halinde bas - tıranlar varmış. Parayı veren dü - düğü çalıyor. “Eeserini,, kitapçı « ların camekânına da koyduruyor. Sistemli ve genel bir kitap tenki- di neşriyatı da olmadığı için, kim- se, bunların adı bile geçecek şey - ler olmadığınm farkında değil... Alıyor bir tane... Bir tane daha... Gene o cinsten... “— Yeni çıkmış birşey var mı?,, diye soruyorlar, .— Evet var, buyurun!,, Ve müşteriye yenilerden bir ki- tap veriliyor. Müşteri bakıyor ki| gene entipüften birsey... Ve belki de soğuyor. “Adam sen de,, diyip geçiyör. İyisi de bunun yanında kaynayıp gidiyor mu dersiniz?... Sonra eski yazıları tekrar tek » rar basan müellifler de bulunu - yormuş... Fiyatlar aynı fiyat... kuyucuya nevmitlik çöküyor... V kitaplar varmış ki, onun nam ver- | miş müellifi başlangıçta iyi ve iti- nalı yazarken, sonra işi çalakale- me bindiriyor, bayağılaşmaktan| çekinmiyor, hem kendini, hem o- kuyucusunu yalancı bir dünya | - | çerisinde geleceği bellisiz bir yol üzerinde sürüyüp gidiyormuş... “4 * “Münekkit az,, diyorlar, Az o- lan münakkide de bir kitabı “kö - tületmek olsun,, kabil değilmiş. Gerçi münakkit denen akıllı çaça- rona bir kitap verip de. onü kötü- letmeden' gazete sütunlarından kurtarmak pek kolay değildir. Fakat bu kötülemenin bile yol- ları vardır. “Bu kadar kötü bir ki- tap daha şimdiye kadar yazılma - mıştır. BİR NUMARALI BER - BAT!,, demekten bile insanda ga- rip bir okuma iştahı uyanabilir... Gerçi kötülüğü bir disiplin içerisi- ne köymak taraflısı değiliz am - ma, pek seyrek olan münekkitle- ri kandırmak, bülâsa, pek güç - müş... Halbuki tenkidin kitap sürü - müne faydası oluyormuş da. Bu - nu kitap satan biri söylediğine gö- re, münekkidin imzasindaki tesi - ri övmeyi düşünmekten ziyade hakikate bakacağız. Madem ki bunun faydası var, Neye tenkit yolunda neşriyat organize edilmi- | Yazan: Hikmet Münir i O-| yor? is a * Düşünülen şu: Bugün pahalı olan, iyi veya kö- tü kitap çıkar, sözü dinlendiği an-| laşılan münekkidin elinden geçer, | tenkit sütunlarında ameliyat gö « rürse, mukadderatı belli olarak derecesine göre sürümü başlıya « cak... Ke Kitap sürüldükçe, fiyatı düşebi- 2 ve 20 komprimelik ambalajlarda bulunur. Ambalaj ve komprime- Upuisiğiey isüyueg 4) nHokog “ip zisyyyrezvd öryws 34 mayo See ki “öryes myepızuaı OPEJeyAA apoppnığ oprojunSng yoppnur ağnpJo #runa uk urusep0 FATESLL ULİI 94yee 1, İAyUNİ “ztufpo opeymsi poaav ue alg Uopusokiyre) Uluryasrğ eanpeşrmeya NMMSO)9 'HYWINVAVS lecek... Bir kitapçı diyor ki: “— Bugün bin tane bastığımız meselâ bir romanın kaç tanesi sa- tılabileceğini biz kestiririz. Bu da çok defa 200 rakamından yukarı değildir. Bu yüzden hesabımızı ©- na göre yapıyor, 200 kitap üzerin den biçtiğimiz fiyatla masrafımı. zı gözetiyoruz... Ziyan edecek de- İ ğiliz... ! birer liralık kitabın hepsinin sa » tılacağımı bilsek bu kitap yarım li- radan satılabilir...., Münekkit, kötü kitapları ya « zanların da cesaretini kıracaktır belki... Yahut basılacak kitapla - rm, — parası olan birkaç hevesli- ninki müstesna — sıkt bir kontro- lü neşriyat sahasını okuyucuya bi. raz emniyet verecek hale soka caktır. Müellfiten satm alıp kitap ba - sanların, “edebi hakemleri, de, kitap, okuyucunun önüne çıkma - dan neşriyatın korunmasına bü - yük yardımı olacak adamdır. Mesele muhakkak ki iki taraf - lıdır: Kitabm, sanat, doğruluk ve- ya korku ve heyecan bakımından | değeri... Ve sonra okuyucu! Bunun arasındaki eleme, temiz-| leme ve sunma gibi vasıta soyun-| dan şeyler en dokunaklısından ol- mak ve iyi idare edilmek şartiyle bu işi bir ylouna koyabilir... Sonra başlı başına yazılar ister. | Kitapçıların da herhalde baş - | başa düşünmeleri lâzımgelen iş -| ler vardır. Yalnız bilginlerin, ki -| tap kurtlarının kendi başlarına is. tedikleri gibi yazılar yazmış ol - masiyle kanmamalıdırlar, Bügün bin tâne bastığınız | üzere birkaç muharrire yazı yaz « dırmayı denediler mi? Burada yazı yazanların maddi menfaatını gözeterek söz söyle « miyorum.Kitapların sürümüne hı vermek işi birçok cephelidir. Bir » » çok cephelerden okuyucunun be « vesini gıdıklamak, dikkatini bir ok gibi bir amaca doğru sivrilt « mek vardır. “Xx Kitapçıların reklâm. yapmak, memleketin tâ içlerine doğru bel Hi başlı kitaplar hakkında ilân da Zıtmak hususunda bir sızıltıları da var ki, o da posta parası ve be- lediye pul parasıdır. Bakın, bu, üzerinde durulacak bir meseledir. Memlebet rarir olmadıkları aslaşıln larm küçük broşür halin teleri, yahut bir kâğ kitap okumayı teşvik e: r hiyette basılı satırların le ket içinde her okur yazar yurtdasa pa rasız olarak gitmesi faydalı ol « maz mı acaba!?... Bu gibi 'lânlar pullardan muaf tutulamaz mı?... Herhalde okumak, okutmak is- çin Za - | tiyoruz. Okuma işi yüzünden zen- gin olmuş adamların, memleketin genel refahında yer almalarını is- tiyoruz. Neşir müesseselerimizin büyü « mesini, halkımızın bunlarla kay - naşmasını, kitap satırlarmın in - sancıl birer bakışla içeri hayatı - mizm gündelik ihtiyacı haline gel mesini istiyoruz... Mecburiyetsiz okuma İşi, bu gün çetin bir meseledir, Bunu gittikçe kurcalıyalım... Hem bir ticaretçi gözüyle, kitap| -——— okutmağa daha hız verebilecek sevimli ve öğretici yazılar yaz - dırtmalıdır. Kitapçılar, reklâmm pahalı ol - duğundan şikâyet ediyorlar. Acaba, kitap okutmak yolunda “endirekt, ve hem memleket için| faydalı bir propaganda yaptırmak | Satılık otomobil Kullanılmış fakat iyi bi: halde Beybi Ford otomobili satılıktır Fe- neryolunda Muhtarpaşa çıkma « zında (6) numaralı eve müraca » at,