24 Eylül 1935 Tarihli Haber Gazetesi Sayfa 8

24 Eylül 1935 tarihli Haber Gazetesi Sayfa 8
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

ŞUNDAN BUNDAN HABER — Akşam Postam Almanyada bir yangını: sütle söndürdüler! Almanyanın Kirchen şehri ci-| varında bir köyde çıkan yangın sütle söndürülmeğe uğraşılmıştır. Kurak geçen yaz mevsimi yü- zünden kuyularda bir damla su kalmamış bulunduğu için köy ev- lerinden birinde yangın çıkınca köylülerin eli kolu bağlı kalmış- tır. Fakat şehre irdirecekleri sütler akıllarına gelince hemen güğüm- lere koşmuşlar, sütü su yerine kul- Janmışlardır. Gerçi ev ve mobilyası kurtarıl- mış amma, bu yangın zavallı köy- lülere çok pahalıya mal olmuştur . Çünkü köy her gün Kirchen şehri- ne tonlarca süt satan ve bütün ka- zancı süt yüzünden olan bir yer: dir. Mekteplerde dalga geçmek yok!.. Viyanada bir mektepte yeni bir takım tesisat yapılmıştır. Direk- törün odasından bütün sınıflara giden birer megafon yerleştiril - miş olup direktör bir söz söyledi! mi bunu bütün mektep ayni za- manaa duymaktadır. Söylendiğine göre bu tertiba- tın telebe üstünde manevi tesirleri iyi olacaktır. Çünkü talebe, di- rektörün şahsi nüfuzu altında bu- luuacaklardır Çok yemek yiyerek para kazanan adam! Pol Tot isminde bir Macar mu- allimi işsiz kalmış ve iş aramak i- çin Budapeşteye gelmiştir. Fakat günlerce süren araştırmadan son- ra kolay kolay iş bulamıyacağını anlayınca kendisine tabiatın ver diği çok yemek yemek hasletini kullanmağa karar vermiş ve bir gazeteye ilân göndermiştir. Birkaç gün sonra Budapeşte- nin en büyük lokantası Pol Totu angaje etmiş ve öğle yemeklerin- de yüksek bir yere çıkartarak hem! : müşterilerini eğlendirmek, hem de iştahlarını getirmek için olacak. müitemadiyen yemek yedirmeğe I başlamıştır. Pol Tot önüne gelen her yeme-! ği büyük bir iştahla yemekte, lo. ? kanta müşterilerinin verdikleri ye ; i mekleri hiç reddetmemektedir. İsmi “Yemek yeyiciler kralı. diye çıkan bu adam akşamları lo. kantada “iş, ini bitirdikten sonra Peştenin büyük aileleri tarafından çağrılılarmı yemekte eğlendirmek! için ücretle angaje edilmeğe baş. Harun lanmıştır. Daha iki hafta önce işsizlikten aç kalan bu adam şimdi karısını ve çocuklarını da yanına gekinsiği ve hayatından çok memnun oldu- ğunu söylemiştir. Pol Totun yalnız bir kaygusu vardır. Şişmanlamak, çünkü on! beş günde on kilo birden artmış- tır Dilenci doktor ve avukatlar Avusturya hükümeti yukarı A. vusturya vilâyetinde Tuna ırmağı üstündeki Şlögen şehri civarında bir toplama kampı kurmak sure- tiyle dilenciliğin kökünü kurut - mağa azmetmiştir. Bu kampta şim! d: 181 kişi yollarda çalışmak su- retiyle faydalı birer yurtdaş olma- ğa uğraşmaktadırlar. o Bunlarm hepsi sağlam ve elli yaşından aşa» İ altmışıncı yıl dönümünü kutlula- ğı kimselerdir. İstenildiği gibi güçlü kuvvetli olmıyanlara şimdi- lik ilişilmemektedir. Kampa gönderilmiş olanlar a- rasında iki sabık avukat, iki sa- bik doktor bulunduğu gibi ırgat, rençber, sabık mahkümlar ve di- lenmekten başka bir şey öğretil- memiş olan birkaç delikanlı var- dır. Çinde gizli cemiyetler Çinde gizli cemiyetler ilgasını istemiş olan Japonya bu işin im-! kâmsız olduğunu şimdi o anlamış bulunmaktadır. Çinin her şehir, kasaba ve köyünde orasını demir! pençe ile idare eden bir gizli ce miyet vardır ve bunların bazıları; ulusal bir biçimde kurulmuştur. Buz a ema Sürücüler kurt sürüsüne yakla -/ şirken nâraları attılar, Bu yaba - nice bağırış, eski savaş nâralarıy » dı. Boğazlar işlerken bir bzafins! ağır topuzlar iniyor, Sirkilerım! parçalıyor, kemikleri parça parça ediyordu. Şimdi kurtlar asıl gelmiş olduk) ları istikamete doğru irişilmez bir hızla tabanları kaldırmıştı. He. nüz kayakları kullanmasmı öğre- nememiş olan Eskimolar geride sürünün yanında bırakılmış ol - Tıentsin şehrinin en güçlü ku-; k rulu Tsai Pang cemiyeti olup bu; kuru! afyon kaçakçılığını, profes- yonel katilleri kontrol etmek şar.) tile hemen bütün zorlu işleri avuç-| larının içine almıştır. Zengin Çin- lilere himayesini satmaktadır. Japonya bütün uğraşmalarma rağmen bu cemiyetleri yok ede- memektedir. Iyi geçinmenin yolu Birleşmiş Amerikanın Kansas şehrinde geçen hafta evliliğinin mış olan seksen yaşındaki Mister Allen Lewis gazetecilere verdiği diyevde bu kadar uzun süren sa adetinin esrarını şöyle anlatmış - tır: “ Karım da, ben de ara sıra sinirlenir ve kızarız. Fakat hiç bir zaman bu kızgınlık ikimize birden ayni zamanda gelmez. Birimiz kı- Zınca ötekisi aşağıdan alır; düzen de böylece bozulmaz!,, Ali ismail Haydarpaşa hastanesi bevliye mütehassısı Urologue — Operatem | du. li 88 numarada her gün öğlede: sonra saat ikiden sekize kadar. | Kış gene bütün şiddetiyle her ye- | ' şefi Kuvalih gücünü yavaş yavaş | için yürüyor ve her gece kampa İ mak zamanı geldiğini anlamıştı. dukları halde gelip yetişmişler, | karların üstüne düşen kurtları öl. dürmeğe koyulmuşlardı, Bu hâdiseden sonra haftalarca müddetle yavaş yavaş ileriye gi » dildi. Bir gün öğle üstü sürücüler karların yumuşamakta olduğunu gördüler. Sonra tepelerin üstünde karlar büsbütün erimeğe, buzlar rrmaklarla akmağa, suların sesi de bütün ufüklarr “doldurmağa başladı. Yaz geliyordu. Artik i < lerlemenin imkânr kalmamıştı. e Yaz çadırları kuruldu. Sevinen köpekler koşumlardan çözüldü. Geyikler de yosun dolu büyük va: dilere salıverildi. Gebe geyikler de yavrulamıştı. Bu yavrular yol- da ölmüş olanların yerini tuttu. Ancak buralarda yaz çok uzun sürmez. Masmavi gök çok geçme- den gene bulandı. Adamlarla ge - yikler yeni baştan yola düzüldü - ler. Hayvanlar yazlık otlamadan şişmanlamışlardı. Buzağılar yolda biribirini boynuzlıyarak şakalaşı- yordu. Fakat bu da çok sürmedi. | re ve insan, hayvan herkesin kal- bine çökmüştü. Kışın tam ortasında eski kabile kaybetmeğe başladı. Artık yürü - yemiyor, sürükleniyordu. Kızağa binmiyecek kadar onorlu olduğu biraz daha geç geliyordu. Artık kendisine en son “iglu,, yu kur - | Bunu karısı Anakak da görüyor . Ertesi günü yürüyüş yapılmadı. Kabilenin âdeti böyleydi. Kamp - tan biraz uzakta münferit bir “ig. lu,, kuruldu mu, kabilenin bütün üyeleri kendi meskenlerine kapa - narak dışarıya cıkmazlardı. Ku - valih tek başına yeni “iglu,, ya doğru yürüdü. Karısı da onun miz! rağını, uyku torbasını ve erzakımı| taşıyarak arkasından takip etti. Bunlar, ölmek üzere bulunan a - dama, ruhlar diyarma yapacağı yolculukta lâzımdı. Kucaklaşmak, tokalaşmak, son sözleri söylemek, vasiyet bırak - — 19 2 EYLÜN — aa Çöllerinde 36 000 kilometrelik bir seyahat Ingilizceden çeviren: A. E. mak gibi şeyler yoktu. Yaşlı adam) “iglu,, nun alçak kapısından all nerek içeriye girinciye kadar ko - | cakarı arkasını döndü, #onra da| buraya kadar taşıdığı şeyleri “ig- lu,, nun içine koydu; önce hazır « lamış olduğu. buz kalıbiyle buz! kulübesinin kapısını kapadı. Buz! kalıbını kenarmda Kalan 'yarık ve açıkları yumuşak karla dikkat. lice tıkadı. Bunu yapınca artık Kuvarlih'e karşı olan uzun yılların en son hiz| meti de bitmiş oldu, Mühürlü ku - lübedeki ölüm ruhunun, peşinden takip edip de yaşıyanların “iglu,,- suna gelmemesi için arkasını dön.! dü ve kampa doğru yürüdü. Ku - varlih böylece mezarma kendi a - yağı ile gitti ve ertesi sabah uzun! yürüyüş tekrar başladı. Bu tarzda ölüme kendi ayağı ile gitmek ve buzdan yapılmış kapalı bir kulü- be içinde ölümü tek başına bekle- | mek çok ağı olmakla Beraber, Eg lar. Bahr buna aldırış etmedi. Et- se bile elinden birşey gelmezdi. Yeniden Eskimo bulmak lâzımge- liyordu. Bunlar bulundu ve bütün bir kışla yaz bu yeni Eskimoları yetiştirmekle geçiştirildi. Bu sıra da da sürüye, her nasılsa, yabani Karibu geyikleri karıştı. Mesele çok mühimdi. Çünkü bunlar yarı ehlileştirilmiş olan Ren geyikle - rini yeniden yabanileştirerek alıp kaçırabilirlerdi. İşte bunun önüne geçmek için binbir zahmet ve yor- gunlukla Karibular kaçırıldı. Fa- kat onlarla birlikte Ren geyiği sü- er büyük bir kısmı da dağıl- & Dağılan sürüleri toplamak için tam bir sene geçti. Bu iş adamla. rın bütün gücünü tüketmişti. Kış basınca tekrar yola çıkıldı. Fakat çok gidilmeden kampa cenupla Ren geyikleririden büyük bir sürü- nün dolaşmakta olduğu haberi geldi. Andi tekrar meclisi kurdu ve sadık Tag, Nur ve Gatı bu sü « rünün peşine gönderdi. Bunlar güçlü bir tipi fırtınasında yola çıktılar ve kampı muhafaza etmek için Bahr Eskimolarla yalnız ba « sma kaldı. Geriye kalan adamlar pek azdr. Nöbet müddetleri uzatıldı. İşin şiddet ve yeknesaklığı hepsinin düşüncelerinde fena tesirler bıra » kıyordu, Andi'ye karşı bir isyan ruhu ayaklandı. Uzak yerlerde * Ren geyiği sürüsü kimoların âdetleri düşünülmiye - cek kadar eski zamanlardanberi hep böyledir. »* 4 İkinci yaz da geldi geçti. Eski .! molar yorulmuş, bıkmış ve yurtla-! rını özlemeğe başlamışlardı. Ar - tık hiçbir kuvvet onları geriye dön mekten alakoyamazdı. Ayrıldı - Türk Hava Büyük BDiyangosu Şimdiye kadar zengin etmiştir. 719. cu tertip 6.ci keşide71 7.ci Teşrindedir Büyük Ikramiye : tanmmıyaz kabilelere hayvan ye- tiştirmek için neden karanlıkta, karda kıyamette ölesiye çalışs - lar? Burada buyruğun biricik mü» messili olan ihtiyar adamı öldür. dükten sonra kocaman sürüden kendilerine bitmez tükenmez zi- yafetler çekebilirlerdi. (Devamı va») Kurumu binlerce kişiyi 200.000 Liradır Aynca: 30000, 20.000, 15.000, 12.000, 10.000 liralık ikramiyelerle beheri (50.000 lira ) lık iki mükâfat vardır..

Bu sayıdan diğer sayfalar: