24 Eylül 1935 Tarihli Ulus Gazetesi Sayfa 1

ON ALTINCI YIL. No: 5087 Adımız, andımızdır. Z4, EYLÜL 1935 SALI Beşler komitesi, italyan - habeş anlaş- mazlığı dosyasını könseye verecek, konsey, de ya komitenin yetkisini genişletecek, ya« hut uzlaşma yapılamıyacağını bildirecektir. — Üçüncü Genel Enspektör B. Tahsin Üzer Trabzon'a vardı. Her yerde 5 kuruş Gündelik ALTINCI BALKAN OYUNLARI Önümüzdeki pazar günü bite- cek olan Altıncı Balkan oyunları- nın şimdiye kadar verdiği ve son gün vereceği teknik sonuçlar bah- simizin dışındadır: öolempizm ru- hunun genişlemesindeki faydalar üzerinde durmak istiyoruz. Sporla ve eski çağlar tarihiyle az çok ilgili olanlar bilirler ki Olempiyad'lar, yunanlıların - bu- gün, bir çok değişikliklerle, atle- tizm adını verdiğimiz - beden ve fikir hareketlerini dört yılda bir, Olimpiya denilen yerde kutlayış - larında yaptıkları törenlerdi ve bu törenler onların yaşayışında, öyle işti ki zamanı olempiyad'- Tarla ölçerler ve meselâ: “83 üncü olempiyadın üçüncü yılında fa - lanca anıt dikilmişti,, derlerdi. Ancak, o zamanki olempiyad'. lar, 1858 de Yunanistan'da ve bu- güükü evrenssl zokli ile, Alna'da başlamak üzere, dünya için, 1896 da, yeniden kurulduğu gibi, yalnız geniş ölçüde bir spor bayramı değil, bütün bir eğitim sistemine dayanan müzik, şiir, fi- lozofi ve en son, spor bayramı idi. Pelastr dedikleri beden hareket - leri alanı okulun içinde idi ve yedi yaşında oraya giren Atina çocu - ğu ünlü filozoflardan, tanınmış rebabcılardan, yenilmemiş atlet - lerden öğrendikleriyle, on sekiz yaşında, askerliğini yapar ve yir- misinden sonra şair, artist, filozof veya atlet olurdu. Platon, olempiyad'ların gaye- lerinden bahsederken: “Ruhla be deni geliştirmek için değil, yalnız ruhu geliştirmek ve onda yiğitliği müziği ve “mnastiği armağan et- mişlerdir,, “iyordu. Ellenist ”. Gloç, yunan tarihi. nin ikinci cildinde, Platon'un bu düşüncesini şu cümlelerle paylaş maktadır: “Beden eğitimi, bedene verdiği vezni ruha da nakleder ve böylece müziğin etkisini tamam lar. Kendilerini ona — bağlamı: olanları hakiki bir pehrizseverliğe sevkeder. Zevkten alıkonulmak, zora dayanmak, acıya katlanmak suretiyle erkeke yiğitliği, daya nıklıdlığı, disiplini öğretir. Şu hal- de bedeniğ kı ler, ahlâkiğ ka Htelerin dış belirisleridir: Beden ruhun bir parçasıdır ve ruh onun üzerinde en yüksek hükmünü sürer. , Bugünkü olempiyadların ku- rucusu olan Baron dö Küberten de, 1890 da, Sorbon üniversitesin- de, bu eski yunan kurumunun ye- ni baştan ortaya çıkarılması için ilk söylevini verirken, üniversite- lilere: “yalnız beyninize değil, be- deninize de hizmet ediniz,, diyor du. Beden ve zihin arasında, den ge, çağımız olempiyad'larının ana prensipi olmuştur. Yirminci asırda, pelastr'la jim- naz'ın yerini İise, üniversite ve stad almıştır. Yalnız Tise, yalnız üniversile veya yalnız stad genç - leri eksik bırakan kurumlar sayıl- malı ve lise veya üniversite ile stad biribirini tamamlamalıdır. Perikles devrinde — Atina'yı “Zekânm rüzgür gibi estiği,, şehir yapan bu eksiksiz eğitim sistemi, bugün Balkanlarda, barış içinde gelişmek isteyen ulusların, bu yo- Tu tutmuş gençlerini, Türkiye'nin en güzel sehrinde bir araya getir- miştir. Yukarda — bahsettiğimiz olempizm ruhu, bizce, ancak bu- dur. a N. BAYDAR Yaratıcı devletçiliğimiz —— Sovyet ağır endüstriaskomiseri türk ba - sınına ekonomik kalkınmamızın önemi - ni ve türk -sovyet dostluğunun değerini anlattı İstanbul, 23 (A.A.) — Kaysori kombinasının açılış töreninde bu- lunan Sovyet delegasyonu başka- nı B. Piatakof, bugün 11 de Para Ekonomik kalkınmamız karşısınaa duy- gularını anlatan B. Patiyaka palas ötelinde Anadolu Ajansı ve türk basını delegelerini kabul ede- rek kendilerine şu diyevde bulun- müuştur: -a “— Birkaç gayet enteresan ve hoş gün geçirdiğim güzel memle ketinizden ayrılırken türk hükü - meti ve Ekonomi Bakanlığı, Sü mer Bank, İş Bankası, Kayseri, Ankara, Eskişehir ve İzmit'te bu- lunan devlet fabrikaları gibi hü - kümete aid ve hükümete bağlı mü- essöseler, ilim müesseseleri kendileriyle karşılaşmaktan mem- nuniyet duyduğum yeni Türkiye ricali tarafından bana karşı gös- terilen büyük misafirperver!! gi, her şeyden evvel kaydetmek iste- rim. Tabiidir ki, bu kısa müddet zarfında, Türkiye'de slan biten * leri iyice öğrenmek imkânı olma dı. Fakat ben, sefirimiz L, M, Ka- rahan tarafından verilen bir ziy. fette söylediğimi tekrar etmek is terim: Türkiye'yi tetkik edecek kadar uzun müddet Türkiye'de bulunmadım. Fakat bulunduğum müddet, Türkiye'yi samimi bir surette sevmeme kâfi geldi. Yeni Türkiye'nin Sovyet Bir- liğine karşı beslediği dostluk duy- Yedi süel uçaklık bir romen filosu şehri - mize geliyor Uçakçı albayı Jorj ingresku' - un komutası bu ayın 2 mcı perşembe günü şehrimizi rse- miğ olarak görete varacak olan yedi süel uçaktan katınç bir ro - men filosu gelecektir. Filo subay- * larının üçü yarbay, altısı yüzbaşı ikisi teğmen ve ikisi makinisttir. Konuklar 26 eylül perşembe saba- hı Yeşilköy ve Eskişehir'de kısa duruşlar yaptıktan sonra şehrimi- ze gelecekler ve burada iki gün kalacaklardır. Birinci gün Anado- lu kulübünde ordu admna hava yö- (Sonu 6. 1nc1 sayıfada) ve gularının bütün samimiyet ve de- rinliğini kendileriyle görüştüğüm esnada hissettiğim Türkiye Cu muriyeti Başkanı Atatürk'e, türk hükümeti baskanı İsmet İnönü'ne ve Ekonomi Bakanı Celal Bayar'a karşı saygılarımı bildirmeği ken- dim için bir borç bilirim. Ve bi - zim de büyük komşumuza karşı beslediğimiz o nisbette derin sem- pati ve dostluğu, - bu sempati ve dostluk herkesce - bilindiğinden bunu söylemek belki zaid ise de - bir defa daha teyid etmek isterim. (Sonu 6. ımcı sayıfada) “Beşler,, dün toplandı Komite italyan ve habeş - cevaplarından şonra bir rapor hazılıyor - Konsey komi- tenin yetkisini genişletecek, yahut uzlaş - ma yapılamıyacağını bildirecek Cenevre, 23 (A.A.) — Kısa bir toplantıdan sonra, yaptığı bir bil- diriğte, beşler komitesi, “Habeşis- tan'ın müsbet cevabını kaydettiği- ni ve İtalya'nın cevabını ve düşün- celerini incelediğini ve elinde bu- lunan belgelerle türlü haberlerden cıkan dürum hakkında bir rapor yazmak kararında olduğunu,, bil- dirmiştir. B. Dö Madariaga, bugün öğ - leden sonra italyan ve habeş de - bgeleri ile görüsecetkri. ... Cenevre, 23 (A.A.) — Beşler Kızılorduda şahsiğ rütbeler olacak Deniz ve kara kuvvetler sınıflara ayrılmakta, ge- nelkurmayla mareşallık kurulmaktadır. ifrrnocutudan bir kıta ve dost Kükümetin Harb Komiseri General Voroşilor Moskova, 23 (A.A.) — Mer- kezi yürütüm komitesi ve halk komiserleri kurulu bir kararname ile Kızılorduda şahsiğ süel rütbe- ler kabul edildiğini bildirmekte, ordunun komuta kurulunun statü- lerini ne edir. Kararname, Sövyet Rusya'da sosyalizmin başarılarla dolu yıl - lart içinde 'dunun gerek tek- nik gerek bünyece !üluelmk ye- ni tekniğin her türlü zenginlikleri ile tam bir komuta kurulu ile ci - hazlanmış bir hale geldiğini be Tirtmekte ve ların bundan böyle daha ziyade gelişmesini el. de etmek yolunda komutanlıkları kanunla belli olan ertik halinc koymaktadır. - Bu sebeblerden dolayı kara ve hava kuvvetlerinde şu rütbeler bu- lunacaktır: - asteğmen, — teğmen, binbaşı, albay, tuğkomutan, tüm- ikinci sınıf korgeneral, birinci sınıf korgeneral, Deniz kuvvetleri rütbeleri şun lar olacaktır: — bi Teğmen, yüz! kıdemli yüz. baş., ikinci sıdıf yüzbaşı, birinci sınıf yüzbaşı, ikinci sınıf deniz ko- mutanı, birinci sınıf deniz komu - tanı, ikinci sınıf filo komutanı, bi- rinci sınıf filo komutanı, Merkez yürütüm komitesi ka. rariyle üsnomal hizmetlerden do- layt komutanlara verilmek üzere bir de “sosyalist Sovyet Cumuri - etleri birliği mareşalı, rütbesi | kabul edilmiştir. Merkez yürütüm komitesi, ayrı bir kararname ile bir “kızılordu | genel kurmayı,. kurulmuştur. Moskova, 23 (A.A.) — Kiyef manevraları sonunda B. Voroşilof tarafından çıkarılan bir ordu em- rinde kızılordunun yüksekliğin - den takdirle bahsolunmakta ve ordunun tinel ve sıyasal kıymeti gösterilmektedir. komitesi, uluslar sosyetesi konse- yine verilecek raporu hazırlamak üzere yarın bir toplantı yapacak - tır. Konsey, durumun bütünü hak-« Dün toplanan “Beşier., kında bilge almak üzere yarın ve yahbut öbürgün toplantıya çağrıla. caktır. Beşler komitesi, italyan ve habeş hükümetlerinin vermiş ol - cesinde bulunmaktadır. ... Cenevre, 23 (A.A.) — Beşler komitesi bildiriğinin, İtalya'nın red cevabından bal ve yalnız italyan cevabının ve dü - şüncelerinin komite tarafından in- celenmekte olduğunu bildirmesi dikkate değer. Bu suretle |- Roma bildiriğine ve bu bildiriğ - deki izahlara doğru ve kati ma - nayi vermemiş oluyor. Öte taraf- tan komitenin, İtalya'nın karşıt (Sonu 2. ci sayıfada) Yoldan: Bulgarlar - Bulgar uwusunun çok lehine olan bir noktayı açıklamak istiyo- rum. Bulgar köylüsü, krize rağ- men kalkınma halindedir. Gerek Rusçuk'tan Sofya'ya ve gerekse Softya'dan Vidin'e kadar, vagonun iki taral pencerelerinden yeni ya- Balkanlara giden arkadaştmızdan. Ti atılan binalar gördüm. Çoğu- nun kooperatifler tarafından ya- pıldığı seri halinde ve bir örnek oluşlarından anlaşılan bu köy ve kasaba evcikleri bir balkan mem- leketi için övünçle - gösterilmeye değer bir varlıktır. Bulgarlar, hiç (Sonu 2. ci sayıfada) Sofyada Nedelja meydamı.