24 EYLÜL 1935 SALI Havacılık bahisleri - Öğretmenlerden hava seferberliği istiyoruz Bayın öğretmenlerimizin, soy- sal ilerleyişimizde ne kadar önem- li bir rol oynadıkları besbellidir. İyi huyu ve bilgi kuvveti ile hal- ktı kendine bağlamış olan öğret- menin bu rolünü değerlendirmek için, öğretmenli köyle aynı za manda, öğretmensiz köyü görmek lâzımdır. Halk arasına katışmış ve keti- dini sevdirmiş Bay ve Bayan öğ- retmenlerin okuladan tarlaya ka- dar her işte, halka danışmanlık etmekte olması ise, birçok büyük ulusal meselelerimizde, öğretmen- den yardım bekliyebileceğimizi anlatmalıdır. Bir gün evel ve hızla gerçek- leşmesini istediğimiz hava dava- mızı, bu büyük ulusal meseleleri- mizden biri olarak ileri sürmek isteğini duyuyorum.. Hava tehli- kesi hakikatinin, ortaya açıkça konduğu gündenberi geçen zaman bize açıkça göstermiştir ki büyük hava ordusunun maddeleşmesi, şundan bundan daha çok, artık tek çare olarak öğretmenlerimizin davaya sahib çıkmalarına, hava- cılığı ve havadan gelen tehlikeyi hakkiyle öğrenip halka gerektiği gibi anlatmalarına bağlı bulunu- yor, Havacılığı, köyde, kasabada ve şehirde, en çok konuşulan konu haline getirmenin başarı doğura- cağı yolundaki iddialarımız doğ- ru ise, köyden şehire kadar ya- yılmış, büyük ve değerli öğret- men kütlesinin bu işte yapabile- cekleri hizmet, kendi kendine meydana çıkar. Ötedenberi, hava hakikatini halka olduğu gibi anlatmak ve bu hakikati anlatmağa savaşacakla- tın da öğrenmek mecburiyetinden bahsederken en ileri bir başarı şartını şekillendirmekte olduğu- muza inanıyorduk. Halbuki bu bakımdan — yaptıklarımızım elle tutulacak kadar bile olmadığını söylemek lâzımdır ve bu, dilekle- timize geç varacağımızı anlatmak itibariyle, korkunç tarafı da olan, kötü bir durumun ifadesi sayıl mak doğrudur. Dünyayı biribirine katan an- laşmazlıklar, silahlanmayı silah- lanmalarda harb havasını yarat- tıktan sonra, şimdi, her türlü ya- vaşlıkların, yavaş yürüyen hazır- lıklarımızın — tehlikeli olduğunu söylemekte ne yanlışlık buluna- bilir? Herkesten iyi ve üstün olmak dileğimizi, ulusal savgada geri kalmamak diye anlamlandırınca, dünyayı saran tehlike önünde yüklenmekte olduğumuz büyük ve soravlı ödevin değeri kendi kendine meydana çıkar. Bugün kesin olarak ve içtem inanıyoruz ki, en korkunç - tehli- keyi önliyecek büyük kuvvet ©- lan hava ordusunu hızla madde- leştirmek, meseleyi halka en iyi anlatmak durumunda olan öğret- menlerimizin elindedir. Ve artık yaprlacak biricik iş, hava ordusu- nun değerini ve hava tel'ııgıeıini Bğretmene belletip ulusal davayı ona maletmek olmak - lâzımgeli- yor.. Kaç aydır, büyük havacılık ül. küsü peşinde göze çarpan hare- ketler iyice incelenince, doğru yolun, bundan başka bir şey ola- mıyacağını kestirmekte güçlüğe uğranılmıyacaktır, sanıyorum. Ve bütün bunlardan da şu so- nuca varıyorum ki hava mescle- mizin başarılması umudları artık en kuvvetli ve biricik çare olarak, öğretmenlerimizin — yapacakları hava seferberliğine sıkı — sıkıya bağlanmıştır. Yurdun iyiliği için işte bunu istiyoruz. Şakir Hazim GÖKMEN ULUS İÇ HABERLER İSTANBUL TELEFONLARI : Genel sayıma hazırlık İstanbul, 23 — Bugün istatis tik genel direktörü B. Celâl Ay- barla İstanbul nüfus sayım büro- suna gelen İsviçre nüfus genel direktörü şimdiye kadar yanpılan hazırlıklar hakkında bilgi almış- lardır. Sonradan B. Celâl Aybar urayda ilçebaylarla nüfus sayrmı hakkında bir konuşma yapmıstır. Para basımı devam ediyor İstanbul, 23 — Darphane bir liralıkların basımının bir haftaya kadar sonunu alacaktır. Abdurrahman Naci uçağ İstanbul, 23 — Abdurrahman Nacı adıma satın alınan uçağa 25 eylülde Yeşilköyde törenle ad ko- nacaktır. Rusyaya giden talebeler İstanbul, 23 — Rusyaya uçak- çılık öğrenmek üzere gönderilen talebeler biray sonra dönecekler ve geldikten sonra Küçük Çekme- cede Türkkuşu okulunda hocalık yapacaklardır. Vergi incelemeleri İstanbul, 23 — Bugün finans yönetgesinde yönetgerin başkan- lığında bir toplantı yapılmış, ver- gilerden ve hele bina vergilerin den yapılan sızılar gözden geçiril miştir. Festival grupları gidiyor İstanbul, 23 — Festival için İstanbula gelen Balkan ulusları gruplarından yarın yunanlılarla yugoslavlar, perşembeye de ro- manyalılar ve bulgarlar gidecek- lerdir. * Türkiye baş pehlivanı Kara Ali Dinarlı ile beraber Amerika- ya gitti. Parasız yatı sınaçları İstanbul, 23 — Bugün yapılan lise ve orta okulu parasız yatı sı- naçlarına 1000 kadar talebe girdi. 350 talebe alınacaktır. Bir hasta otomobilde öldü İstanbul, 23 — Dün Maslak yolunda bir jandarma bir otomo- bilde bir cesed görmüştür. Oto- mobili durdurmak i d sesini işittiremediğ' Sağlık Bakanımız döndü Cumartesi günü İstanbula gi- den Sağlık bakanı B, Refik Say- dam sosyal yardım genel direktö- rü B. Asımla beraber dün sabah şehrimize gelmişlerdir. Yeni bir lise kurulacak İtfaiye alanında yapılmakta ©- lan yeni orta okul binası bittikten sonra buraya taşınacak olan An- kara erkek orta okulunun lise ya- pılması düşünülmektedir. İstanbulda yeni açılacak orta okullar İstanbulda açılacak olan üç ye- ni orta okulun kadroları İstanbu! Kültür direktörü B. Mehmed E- minin bugün buraya gelmesinden sonra kesin seklini alacaktır. Otobüsler hazırlanıyor Şehrimizde 1 birinci teşrinde işliyecek olan yeni otobüslerde şoför ve biletçi olarak çalışacak olanların smaçları bitmiş ve atan maları başlamıştır. Ayrıca işliye- cek yeni otobüsler için lâzım ge- len diğer bütün hazırlıklar bitiril! miş bulunmaktadır. Anadolu çimento sos- yetesinin kârları Anadolu türk çimento sosye- tesinin kârlarını kliring anlaşma- sı olmayan memleketlere güney illerimizden hayvan satın alarak göndermek suretile dışarı çıkar- ması Bakanlar kurulunca onav- lanmıştır Acıklı bir ölüm Ankara eski sanatlar okulu direktörü ve “Nuri demir eşya,, fabrikası ortaklarından mühendis B. Kâmıran Sırrı İstanbulda al man hasta yurdunda kanserden öl müştür. Ahlâklı ve yurd sever bir zat olan B. Kâmıranın genç yaşında ölümü, kendisini tanıyanları çok kederlendirmiştir. Aylesinin acı larmı paylasır, bassağı dileriz. cesed Etfal hasta yurdunda yatan bir kadınındır ve hasta yurdundan evine gönderilirken yolda ölmüş. mamıştır. Polisin gerçinine göre | tür. Ankara stadyumu bitiyör Ankaranın en güzel yapılatından hiri olan stadyumun bitmesi yakınlaşmıştır. Yapr işlerinin 29 birinci veşrıne — kadar viteceği ve cumuriyet bayramının burada kutlanacağı umulmaktadır. İ Resimlerimizden sol taraftakiler üstte at B. Tahsin Üzer , Trabzonda Trabzon, 23 (A-A.) — Doğu il- leri üçüncü genel enspektörü B Tahsin Uzer beraberindeki danış- manlarla birlikte şehrimize gel- miş, törenle karşılanmış ve parti tarafından şerefine bir şölen veril- miştir. B. Tahsin Uzerin şölende başbakanın Trabzon ve Hinterlan- dının ekonomik işlerinin dirimi- ne birden yetecek olan ana tedbir- lerden liman transiti - ve gübre fabrikası isleri üzerindeki kesin kararlarından bahsetmesi halkı derin sevinçler içinde bırakmıştır. B. Tahsin Üzer işyarlardan ileri gelenlerini cağırarak temaslar vapımnakta, genel isler hakkında izahlar almaktadır. Genel enspektör yarın Erzu- rTuma gidecektir. Büyük bir yangın Balıkesir, 23 (A.A,) — Sındı gi ilçesinin Çorum kamununa bağ- lı Düğüncüler köyü büyük bir yan- gın felâketi geçirmiştir. Köyde 99 ev, 35 zahire anbarı, 19 samanlık yanmıştır. Köyün yanan kısmın- dan ayrı bulunan 12 ev kurtulabil- miştir. Felâket gören köylüleri mize yardım için ilbaylık Ankara kızılay merkezi ve şehrimiz şuhe- si derhal faaliyete geçmişler, açık- ta kalan köylüyü barındıracak ka- dar çadır gönder eri gibi kızıl ay merkezi ilk o 500, Balıke- sir şubesi de üç yüz lira yardımda bulunmuslardır. İ angın ye- rine giderek k durüumla- riyle vakmdan ilsilenmistir Dil bayramında veri- lecek söylev İstanbul, 23 (A.A.) -— T.D.K. Genel Sekreterliğinden: Dil bayramında Türk dili ku- rumu adına verilecek olan söylev Ankara radyosuyla birleştirilecek olan İstanbul radyo merkezinden 26 eylül 1935 persembhe günü saat 18 de verileçektir. - Bir arkadaşımız evlendi Basın genel direktörlüğü 1ş- yarlarından B. Ertuğrul Şevketin nişanlısı Bayanla dün Ankara u- rayında nikâhları yapıldığı habet almmıştır. Kendilerine iyi günler dileriz. AĞ dd n koşuları alanında Atatürke aid tribünle halk 'muıını'ıl göstermektedir. Sağ tarafta üstteki resim fstü yeşermiş olan ayak topu alanı ve slttaki de yapılmakta aolan eibünleri gösteriyor. SAYICA 3 İstanbul gazetele üÇti rinin başyazıları Z teki yazısında B cumu"yeı Abidin Daver dı yor ki: “Trakyanın memleketin ve rejimin General Kâzım Dirik'ten beklediği ve istediği Trakyayı en kısa bir zamanda, türkün medeni kabiliyetlerinin yüksek. Hiğini gösteren bir mamure halinc sok- maktır. Genel enspektörün iyi bir da. renin Üstünde bir çalışma, fevkalâde bir başarıcılık istiyoruz. Trakyada, son yıla gelinciye kadar kaybedilen — kıy metli zamanları telafi etmek gerektir Orada gelen soydaş göçmenleri, hemen işliyen, yetiştiren, bir hale koyup gös. terişten, süsten ve lüksten önce, Trak. yanm en büyük enreji kaynağı olan köylü ve göçmeni kuvvetlendirmek ge- rektir. Bu yapılıpta Trakyanın ovala. tında tmazlar gibi harmanlar yüksel diği, otlaklarında koyun, sığır, at sü. rülerinden geçilmediği, istasyonların. da yığılan ürünleri taşımağa vagonlar yetişmediği zaman, her valinin, —her enspektörün yapmak istediği güzel ve süslü şeyler, kendiliğinden olur. Trakyada yapılacak bütün işler ace- ledir. Orada 36 buçuk veya 37 derece. de hararetle değil 40 derece ile çalış mak ve programlı çalışmak, Trakyada bir bayındırlık ve medeniyet harikası yaratmak lâzımdır. Trakyanın ve Tür. kiyenin general Kâzım Dirik'ten bek. lediği işte bu herikadır.,, ZAMAN da, Zaman imzalr yazıda da şöyle deniliyor : “Eskiden daima Türkiyeye haka- ret edildiğinden, ve şimdi de türlü şe. killerde bu bakaretlere devam ettikle rinden bahsediyor ve diyor ki: Bunun en yakın ve acıklı misalini de, kaç gündür gazetemizde tafsilatımı yardığımız hâdise teşkil eder. Bu hâdise, elinde usulü dairesinde pasosu alan bir türk mekteb çocuğu. nun, — sahtekârlıkla — itham edilerek tramvaydan atılmış olmasıdır. Zavallı küçük yavru elinde pasosu olduğu hal. de gene bir türk tarafından sahtekâr- lıkla itham edilsin, Tahkir edilsin. Ve itile kakrla tramvaydan atılsın... Sonra şikâyet için telefon edince ayrıca da hakaret görsün. Bu kadarı artık fazla ve çok fazla dır. Değil mi? Bu hâdise artık bu me seleleri hallettirmek için bardağı taşı. ran damla mahiyetini almıştır. Ve bar. dak artık mutlak taşmalıdır. Telefon. da “ben türkçe bilmez,, diyen tatlı su frengi derhal şirketten atılacaktır. Bu. na başka çare yoktur. Bu adamın ismi - Baldisera . imiş. Hakaret dairesinin başında . Baldisera - isminde bir ada. ma ihtiyaç var mı? Memlekette tram. vayı hareket ettirecek türkmü yok? Üs- küdar tramvayların: kim işletiyor? Bat, diseralrlar, hansesler veya — gindorlar mı? Hem bu Baldisera ne kadar avlık alıyor? Ve bu paraları kim — veriyor? Siz, ben ve düm çocuğu tahkir edilen B. Hüsnü değil mi? Yüreğimiz yanaral yazdığımız bu satırları, İstanbul Nafra komiserliğinin bir daha gözü önüne koyuyoruz. Ve tramvay şirketine kar- $t direktöründen başlıyarak türk çocu. Bunu tahkire cüret eden türk bilete si de dahil olmak üzere bütün — mesulle. rin en şiddetle ceralandırılmasını bek- liyoruz. Fakat her şeye rağmen mazır görmek istediğimiz zavallı biletçi tec. riye edilir de, bu Baldisera denilen ». damla Gindford denilen diğer adamı bir şey yapılmazsa asıl 6 zaman yüre. KURU da da B. Asım Us diyor ki: “İtalyanın cevabının müzakere ka. pisini açık biraktığını — söyliyerek di- yor ki: Fakat şunu kabul etmek lâzımdır ki, Itatyanın açık biraktığı - ba müzakere pek dardır. Bu itibarla barışın, bozul. masında endişede olan her memleket kendine göre tedbirler almağa — başla- mıştır. Netekim İsviçre hükümetinin seferberlik hazırlıklarına girdiği riva. yet olunmaktadır. Avrupatım bazı mem leketlerinde sigorta şirketleri deniz nakliyatına aid primlerini şimdiden ar- rırmışlardır. Sözün kısası buzün. bot. tü bir saat içinde arsrulusal barıs boru- dabilir. Böyle bir durumda her devle. tin kendi menfaatlerini muhafara icin koruma tedbirleri alması pek tbliğdir.,,