hikâye Karşı karşıya kahvede oturur gölmeğe başladı; kahkaha nöbeti İ .siz neşesine şaşıran arkadaşına i zah etti: latmışlardı, o kadar tuhaf ki hâlâ gülüyorum. Arkadaşı: — Bana da anlatsana, dedi, be- raber gülelim bari:.. Öteki durakladı, başını kaşıdı İ ive cevap verdi: — Bilmem, unutmuşum! Piyes . güzel değil Piyesin birinci perdesinde yircilerden biri önündeki rica etti: — Biraz'gül Zekracığim! se zattan Edebiyatçı kız Sana bazan derler ki Haşarı, fırsatçı kız! Hem öyle severler ki Ah edebiyatçı kız! — Lütfen şapkanızı çıkarır mı | smız? Hi bir şey göremiyorum, | Adamcağız hemen şapkasını çı- kardı, Fakat biraz sonra tekrar o-| muzuna vuruldu, deminki gene rica ediyordu: — Lütfen şapkanızı giyer misi Bakışın ılık, süzgün Sözlerin ne de düzgün adam Her tarafta verdin ür Ah edebiyatçı kız! Gülünç larken birdenbire katıla katıla || geçince de, onun bu âni ve sebep- | | — Dün çok güzel bir fıkra an-| Müflüs zengin — Hiç olmazsa buz dolabı olarak kullanabilsem., — Hiç iddia etme, bahsi ben ka- zandım! Benim karımın daha güzel | niz. piyes güzel değilmiş! Baki, Nef'i ve Nedim Tapmaz acap sana kim? Sana feda her şeyim Ah edebiyatçı kız Çehren rüyama girsin Kızlar içinde birsin.. Baştan bBüşa şürain Ah edebiyatçı kız. Doktora teşekkür Doktur, kendisine teşekküre ge. len genci hiç tanıyamamıştı, sor- Anlıyana du: | - Tedavimden çok memnun ol | Mükellef J duğunu söylüyrosunuz.. Faka! b ij K ziyafet ben sizi tanıyamadım. Delikanlı cevap verdi: İzzet Muhiddini, cimriliğiyle — Beni tanımazsınız. Hasta o-| tanınmış bir ahbabı yemeğe ça - lan amcamdı... Ben onun mirasçı:| gırmıştı. Sofraya oturup kalkma - ları hemen hemen bir oldu, za - vallı İzzet bu ziyafetten bir şey anlamamış, sofradan yarı aç bir halde kalkmıştı. Geldiğine geleceğine pişman) İ biran evvel gitmeği düşünürken| ev sahibi: ' sıyım — Umarım, dedi, bize gene ge. İ lir, soframıza şeref verirsiniz, ek mek zeytin ne bulursak yeriz! İzzet dayanamıyarak taşı gedi: | ğine koydu: İ ! İsterseniz hemen| — Hayhay olduğuna inanmazsan o kabinesindeki Keder ne kadar) aslan avı Afrikada aslan avından dön - müştü. Maceralarını anlatırken orada bulunan birisi atıldı: — Aslan avı söylediğiniz gibi! zor ve tehlikeli bir şey olmasa ge-! rek... Siz aslanları nasıl avlıyorsu-! nuz? Aslan avcısı sinirlenmişti, ce - vap verdi: — Gayet basit!... Biliyorsunuz| ki aslanların bulundukları yerler kumludur. Büyük bir elekte kum- ları eliyoruz. Aslanlar üstünde kalıyor, o zaman hepsini birer bi-| rer yakalıyoruz! sü rer? — Bir daha bahçede uyuma! Kocası ölmüştü. Ölümün erte- si günü bir ahbabı taziyeye gitti- ği zaman onu şarkı söyler bulun-! ca şaşırdı: | — Maşallah! dedi, ben sizi ke- derli göreceğimi sanıyordum, hal- buki... | Dul kadın, ahbabmın sözünü| kesti: — Şarkı söylüyorum amma, bu- gün... Sen halimi dün görmeliy- Tıbbiyeli kız Sen birden tuhaflaştır.. sin diyeli kız? lerde dolaştın Güzel tıbbiyeli kız! Elinde neşter varmış Hep gönüller yakarmış Herkes sana bir yarmış | Güzel tıbbiyeli kız! delikleri say! sivrisinek saz, o anlamıyana i İ cağız hiddeti geçtikten sonra yap | ( — Neo, evinde yangın mi var? — Hayır, terzime saat altıda ran » devu verdiğimi hatırladun, saat altıya geliyor beni burada bulmasın! DR Çİ ei şimdi? | ; Yanlış olur! | — Yavrum, sana 2832 ile 14589! | rakamlarının yekânu nedir, diye — Yo olmazı yabancı malı et iste - mez. Yerli mahsulü korumamız lâ - sorsam nasıl cevap verirsin? — Muhakkak yanlış, babacı / Halıra defteri tutmağa n zazede — acaba evvelki gün ne yap » tum? din! Yavaş yavaş sokuldun Dedin! sen de tutuldun Derdimi kalpte buldun Güzel tıbbiyeli kız! Muhtacım merhamete Yazsana bir reçete! Razıyım ben evet'e, Güzel tıbbiyeli kız! «arı koca kavgası Polis memuru, karakolda ko zurna az! misere izahat verdi: Çocuğa dayak Yaramazlığı tahammül hudut- tarafından bir temiz dayak yemişti. Adam:| — Bu adamı, karısiyle döğü- şürken yakalayıp getirdim. Kavgacı adam lâfa karıştı: — Bu adamın hayatımı kurtar. dım deseniz daha doğru söylemiş larını aşınca babası olursunuz! tığına üzüldü, çocuğa: — Oğlum, dedi, seni dövdüğü- mün sebebi söz dinlemeyişindir. Böyle iskemleye O oturamıyacak hale gelince aklın başına gelmiş olur. | Çocuk ağlamasını keserek hay-| retle sordu: İ — Peki amma baba, benim ak-| İum oraya mı kaçmıştı? | Kehanet Falcı — Size pek yakin olan bir adam pek yakında müthiş bir ha yal inkisarınz uğruyacak... Müşteri — Hakkınız var! Para! cüzdanımı evde unutmuşum, size para veremiyeceğim | — Niçin denize girmiyorsun hanım teyze? evlâdım, bu yaşta kimin için denize gireyim?