İlecmualardaki küfür karışık gahsi “münakaşalar,, gibi WMânasız “spor,, yarışları da İçtimai bir kontrola tabi değil midir? — Samiye Burhan Cahidin ge- çirdiği kaza Tanmmış romancı ve Köroğlu #etesi sahibi Burhan Cahidin fcesi Bayan Samiye, bütün hal. hızı ve bilhassa kendisine mes. t sıhriyetiyle bağlı olan bizleri k müteessir edecek bir otomo- İkazasına kurban oldu: Yarışta 130 - 140 kilometre gir tken bir ağaca çarparak maki- âi parçalandı. Kaburga kemik. fi kırıldı, kol kemiği hurdahaş İu; yanındaki şoförün de gözü * olmak tehlikesine maruz kal- Kaza, kazadır amma, böylesi içok cihetlerden tenkit olunabi- İ — Böyle bir yarışın tertibine lüzum vardır? Gerçibenzerleri #pta yapılıyor, fakat bunlarda- maksadın yüzde doksan doku. otomobil fabrikalarının ma: htâtını mukayeseli olarak dene- #ktir. Bizde böyle bir sanayi hadığma göre, falanca ecnebi irka ile ötekini yarıştırıp . kol, #ak kırmakta maksat ns olabi- b 2 — Bari yeni ve yarışa müsait ! yol yapılsa da onu denemek |- i bu müsabakaya girişilse... Fa: |? , hayır... Türkiyenin kiç bir yo- 130 --140 kilometrelik sür'ate it değildir. 3 — Bu yarışa giren arâbe teksiyondakinin maddi ve ma- Wi sıhhatleri muayene edilmiş İdir? Bir insan, otomobilini ge- h sene 140 kilometre sürecek ali ruhiyede olabilir, İki değildir... Hattâ işittiğimize e, Bayan Samiye, hasta olarak MER hi noktaya dikkat Hebıyatımızı, edipleri- Zi hatırsız ve gönülsüz tanıtmalıyız ransada çıkan “20 nei asır Lârus,, ürk edebiyatından o bahsederken, ih Rıfkı, Yakup Kadri, Ruşen Eş- İ gibi isimleri unuttu diye sütün İran yazılar yazdık. Koca Lârya mü i üstünkörü iş görmekle ii - ettik; bu gibi o miülesseseleri ikaz a teşkilâtumız olmadığından sız. ik. Derken İstanbul Fransız Ar - Neji enstitüsü o “bugünkü (Türk ileri,, isimli bir kitap bastır - “Kurun,, o arkadaşımız bu kitaba n nesirlerin isimlerini (yazıyor. uk. Bu kitapta nâsir deye tanın $ olan Abdülhak Hâmit'ten Ab- Şinasiye kadar herkes var da, şliri kadar kuvvetli olan Akba- Yusut Ziya yok. Bize güzel türk — nazımda ve nesirde — çok örneklerini vermiş olan Vâlâ yok. Sahne dilinin pürüz - konuşmasını yaratan Vedat Ne . yok. Şair Nâzım Hikmet, Necip - var dabize Anadoluyu anlatmış | Sadri Ertem yok.“Bugünkü Türk reileri,, eserinden sonra bir nok - dikkat etmenin elzemleşliğini Kere daha anladık. Bu gibi eserler bu yıl : İline ea ERER NEİ. münasebetiyle — yarışa girmiş. Kendisine yarıştan sonra ameliyat yapılacakmış. 4 — Yarışta muhtemel bir kaza için kâfi tertibat alınmadığı, hat-| tâ kazanın çıkmasmdan (sonra, başlangıç noktasında mesele far - kedilmiyerek diğer bir yarışçı o - lan Bay Ziya'nın otomebili yola çıkmış... Kisacası: Bu iş, ne tarafından bakılsa çü- rüktür. Bayan Samiyenin pek va. him vaziyette bulunmadığını öğ renmemizin verdiği o inşirahtan başka bir iyi nokta yoktur. Spor namı altında yapılan manasızlık- ların da içtimaf bir kontrolu yok mudur?... “Hangimiz birbirimizin gözünü çıkarabileceğiz?, diye iddiaya kalkışsak, bize: — Yapmayın, etmeyin! - cek vok mudur? Gazete ve bilhassa mecmualar- daki küfür karışık çirkin : şahsi münakaşalar gibi bunlarda da vatandaşlar alabildiğine serbest mı bırakılmıştır? diye- (va-N0) b Samiye Burhan. i Cahldin sıhhati * Şişli Çocuk hastanesi baş he. kim doktor operatör Rıfat, Sa. ? miye Burhan Cahidin sıhhati i hâki..da bir arkadaşımıza şun- i i barı söylemiştir: “— Yaralının vaziyetinde ve. hamet yoktur. Dünkü hali de- vam etmekte ve iyiliğe doğru gitmektedir. Esasen başındaki yara ehemmiyetsizdir. Kabur- ga kemiğindeki çatlak da mü- him bir şey değildir. Ağır olan tarafı koludur. Kolda her kı- rıkra olduğü gibi şişlik elân ba. kid'r, fakat kan deveranı baş- lamıştır. Yaralının ağrıları din- miş, kırık tespit edilmiştir. Ha- rareti de akşamları otuz yedi buçuktur, ki vaziyetinin epi Sıvacıların idare idare heyeti Sıvacı ve boyacılar cemiyeti i « dare heyetinin istifa etmeleri do- layısiyle yeni intihap 27 eylül cu- ma günü Fatihte Malta çarşısın - daki cemiyet merkezinde yapıla . caktır. mii Haydarpaşa hattında otoray işletilecek Öğrendimize göre Devlet De- miryolları Haydarpaşa banliyö hattında otoraylar işletmek için tetkikat yapmaktadır. Bundan! üç yıl evel getirilen “ “otoray,, lar| Ankara ve Kayseri banliyölerinde çok iyi neticeler vermiştir. Eğer tetkikler müsbet netice © verirse “otoray,, lar şimdilik kalabalık ol. mıyan katarlar için ara servisleri yapacaklardır, nüz birçok mühim Ulusal iş kanununa itiraz ediyor 1 — Sekiz saat iş yogi sriaüsiri” azmııs, işçi birlikleri kurulrmamalı imiş, “birliği 3 — Küçük çocuklar, ceza kanu nunda bilememnuiyot olmasına rağmen geceleyin de çalıştırılmalı imiş Ulusal endüstri (milli sanayi) birli | ği iş kananu projesi üzerinde hükâ - metin getirttiği yabancı ve Türk mü - tehassislar tarafımdan yapılan etütler den sonra projenin aldığı yeni şekil için büyük bir itirazname hazırla - mıştır. Bu itirazname bugünlerde ya - pılacak umumi bir toplantıda tetkik edilecek ve ekonomi bakanlığına ve - rilecektir. Öğrendiğimize göre ulusal endüst- ri birliği iş bürosu (o mütehassısından aldığı izahata nazaran Projenin bil - hassa asıl noktasına itiraz etmekte - dir, İpek kaçakçılığı Gümrük muhafaza teşkilâtı tarafından meydana çıkarıldı Genel muhafaza teşkilâtı bü- yük bir kaçakçılığın ipuçlarını ele geçirmiş, ve tahkikata başlamıştır. Bu kaçakçılığın bütün memlekete şamil olduğu yapılan ilk tahkikat. tan anlaşılmış ve İstanbul mmta- kasi muhafaza (o başdirektörlüğü şeflerinden bazıları Bursadan baş- “lryarak Konya, cenup illeri ve ni- hayet Ankaraya gitmişlerdir. He- kaçakçılığın tahkikatı ikmal edilmemiştir. Elde ettiğimiz malümata göre bu büyük kaçakçılığın başlangıcı cenup hududundadır. Kaçakçılık mubtelif cinsten ipekli kumaşlar üzerinde yapılmıştır. Bu kumaşlar yıllarca önce cenup hududumuz- dan külliyetli miktarda geçirile. rek evvelâ cenup vilâyetlerine des! po edilmiş ve oradan da (O bütün memlekete yayılmıştır. Bu büyük kaçakçılığın O yapılabilmesi için bazı mensucat fabrikalarınm da bu işe karışmış oldukları ve kaçak | Kumaşların bu fabrikalarm ma- © mulâte gibi gösterildiği sanılmak. İ tadır. Kumaşların bütün memle- kette büyük bir şebeke tarafından satıldığı da anlaşılmıştır. Bunlardan biri) ıcisi kadın ve çocuk- ların gece çalıştırılması o hakkındaki memnuiyettir, Sarj vyiciler Türk sâ - nayii daha inkişaf” halinde olduğuna güre kadınların ve wn Üç yaşımı dol - durmıyan çocuklarız: geceleri çalışma” sna müsaade edilmeyini istemekle - dirler, Halbuki yalm; iş kanununda değil, Türk ceza Okovunundadaon üç yaşımdan”aşağı çoc tıkların gece - Jeri çalışması yasak edi Vniştir. Fakat buna rağmen İstanbul fawrikaları kü- çük çocuklarla doludur. Ulusal endüstri birliği kanunla yer alan işçi teşekküllerine de İtiraz i etmekte, Türk amelesinin patronla münasebeti gayet Iyi olduğuna o göre böyle bir şeye lüzüm görmemektedir. Birliğin en büyük (itirazı çalışma saatinin tahdidinedir. Bizde endüstri dünya endüstrisinin rekabeti karşı - sında bulunduğundan sekiz saat çalış- ma ile işin idare etmiyeceği (Okannati yardır. Şunu da ilâve edelim ki şimdi ekse- ri fabrikalarımızda amele sabah sa at yedide iş başma gitmekte ve akşam on dekuzda paydos etmektedirler, Günde on Üç saat amelesini çalıştıran fabrikalar da bulunmaktadır. Teklif ediyoruz: : İşçi için ucuz sigara vapıimalıdır Yoksa kaçakçılığın önüne geçilemiyecek Şehrimizde köylü sigarası kaçakçı - lığı son zamanlarda o kadar almış yü- rTümüştür ki bu kaçakçılarla mücade: le etmek hayli müşkülleşmiştir. Ex - çakçılar artık kaçak (osiyara sata — câkları yerleri kolay kolay paylaşa « madıklarından aralarında nüfuz mm- takaları ayırmışlardır, Şimdi İstanbul da her kaçakçının sizara (o satabile- ceği yerler aşağı yukarı muayyen bu” Tunmaktadır ve eğer bu kaçakçılar » dan“birisi diğerinin satış mıntakası- na girecek olursa o mıntakamn ge - diklisi onu öldürerek ortadan kaldır” makta tereddüt etmemektedir. Bunun en yakm misalini son bir ay içinde gördük, Biri Eyüpte, Akarçeşmede ve ondan bir hafta sonra da diğeri Si- livrikapıda iki köylü sigarası kaçak - çısı kendi mıntakalarına ogirendiğer iki kaçakçıyı öldürüverdiler, Esasen köylü sigarası satışının en çok satıldığı yerler en ziyade amele - nin tekâsüf ettiği fabrikalar ve tütün depolarının bulunduğu mahallerdir. Bunun da sebebi günlük (yevmiyesi ekseriya 50 kuruş etrafmda olan bir amelenin bir kilo ekmek parasından fazla olan bir siyara parasını ayırıp yerememesidir. Halbuki köylü sigara” sı 6 kuruşa olduğundan bunu amele alabilmektedir. Kamutay geçen yıl köylü sigara» smm şehirlerde de satılması hakkında Giresun saylavı Hakkı Tarık Us tara- fından yapılan teklifi (o reddetmişti. Alâkadarlar şimdi bir işçi sigarası çı- karılmasını tetkik etmektedir. İnhisarlar istihbarat © teşkilâtı ve ŞEHRİN DERDLERİ gümrük muhafazası son zamanlârda o kadar çok köylü sigarası kaçakçılığı yakalamıştır ki dokuzuncu ihtisas mahkemesi bu davalara O bakmaktan başkalarma bakamaz olmuştur. Fa - kat bu mücadele ile hiç bir vakit ka- çakçılar azalmamış < eksilenin yerini derhal bir diğeri işgal etmiştir. HABER: — Böylelikle, işçiler için ucuz bir sigaranm zaruret olduğu mey dana çıkıyor. Ya işçilere, taymha. Tinde, köylü sigarası satılmalı, yahut ta gene ayni tarzda bir işçi siğaYası ihdas edilmelidir. Taksim Stadı T.1, C. 1, İstanbul Bölgesi Başkan. lığından: Kurumumuz ile mükavelesini yeni- iemiyen Taksim stadyomunun mütte- fiklik sınıfının kaldırıldığı ve birle. şik kulüplerimizle o idmanerlarımızın bü stadda müsabaka ve idman yap « maktan menedildikleri ilân olunur, yy yg Milletimizin ileri atılmalariyle dolu olan, yaşama kudret ve hakkımı dün- yaya tanıtan bir devirde yaşıyoruz, İnkişaflarımızın ölçülmesi için içinde bulunduğumuz, üzerinde ehemmiyetle duracağımız işlerden birisini de mu « 20 ilkteşrin günü Pazar Yapılacak olan 3! nülus sayımı halledecektir, Başvekâlet Statistik Umum Müdürlüğü Mollagüranililerin dilekleri ” Çapa, Mollagürani, Şair M. Akif sokağında oturan Emine bize gönderdiği mektupta diyor “Biz Çapaya yakın Mollagüranide oturuyoruz. Bu- nün ne büylik bir talisizlik olduğunu imkân yok tah - ” sütununuzda bir defa da bizim derdimize tercüman olmanızı diliyece - nün edemezsiniz. (Şehrin dertleri) ğim.. Sayın belediyemizin sankiburayı âdeta memleket harici bir yer addetmektedir. Çöp tenekelerimiz dizi di. #i dolar, Çöpçü lütfen on beş veya yirmi günde bir uğ- rar, Sineklerden, Kokudan bu tenekelerimizi nereye ko- yacağımızı şaşırırı. Tabii bu pis şeyler evin içinde ka- lamaz. Bahçeye koywak, gelen piden mâsafirlerimizden utanıyoruz. Bu hal halkı zorla hifzıssıhha kaidelerine mugayir hareket çitixiyor.. Herkes çöpünü arsalara z| küyor, | ki: ler, beklersiniz. zel, pek | | | İ | cağız?, Sonrâ nakliye vasıtamız Topkapı hattı. Sabahın ve akşamın bir Hd saati müs - tesna yirmi dakika, yarım saatten eveel tramvay bu. lamazsınız, Maamafih sabah ve akşamın, arabaları sık olduğu saatlerde çıkarılan araba adedi o kadar ozd14 ki bundan da istifade edemezsiniz. > Demirkapılar niha - yete kadar kapalıdır, Durak yerinde melül ve mahzun elinizde paketiniz, yükünüzle ya sabur der bekler, bek- tabit tramvay. Meşhur Bizim halimiz ne olacak böyle? İstanbulun pek gi r olan bu semtinden birkaç aile istifade <imesin mi? Arsaların birer süprüntü diyarı olduğu, ne sokağı, ne geçidi belli olunan buralarla zaman himmet edip alâkadar olmağa Ne zaman hava biraz karanlık olunca kuyuya düşmek korkusundan, karanlık, batak tarlalardan — kurlula - belediye ne niyetlenecek?