e Heybeli .. .. tıların tesiriyle bazı küçük deniz vasıtaları yollarını değiştirerek Marmara sahillerine düşmekte, bu yüzden devrilmeler, batmalar olmaktadır. Bir kaç gün evvel iki sandal Müdanyaya kadar gitmiş- ti. Sandalda bulunanlar İstanbula dönmüşlerdir. Dün de gene böyle bir kaza ol- muştur! Galata su iskelesi kayıkçıların- dan İnebolulu Halil dün sabah| Kadıköyünde sucu Kegama ait 36 damacana suyu kayığına doldur - muş, Kadıköyüne götürmek iizere iskeleden ayrılmıştır. Sandal Sa- rayburnu açıklarından geçerken rüzgârın tesiriyle Adalara doğru yol almıştır. Halil kayığın istika- metini Kadıköye çevirmek üzere çok çalışmış, muvaffak olamamış ve Kınalıada önlerine düşmüştür Kanter içinde kalan Halil bir yan- danda bağırdığı gibi bir yandan da gene kürek çekerek kayığı Kı- nalındaya yanaştırmak istemiş, fa. kat rüzgâr bu seferde kayığı Mal tepe önlerine atmıştır. önünde görününce .. Ada polisi yaptığı araştırmada Halili bitkin bir halde devrilmiş kayığın sırtında buldu Dün Büyükderede de Fransız sefarethanesinin kotrası devrildi Başkâtibin kızı ile oğlu kurtarıldılar Son günlerde rüzgâr ve akın ( rilmiş, damacanalar denize dö- Maltepe önlerinde bir müddel denizde bocaladıktan sonra dev tirmek için Azaltılacak olan vapur bilet ücretlerine, külmüştür. Kayık ters çevridiğ' için Halil üstüne çıkmış, feryada başlamıştır... Aradan birkaç saat geçmiş, de- nize dökülen damacanalar Heybe Tiada önlerine gelmiştir. Sandal- cılar, bunları görünce bir kaza ol- duğunu tahmin etmişler, Ada po- lisini haberdar etmişlerdir. e Bu- nun üzerine polisler bir motöre bi- nerek denizde araştırma yapmış- lar, Maltepe açıklarında Halilin kayığmı bulmuşlardır. Halil san- dalın kenarma yapışmış ve bitkin bir vaziyette bulunmuş, motöre alınmıştır. Denizdeki damacanalar toplan- maktadır. Dün saat on beşte Büyükdere önlerinde Fransız sefarethanesi müsteşarı Le Buyyeye ait kotra devrilmiş, içinde bulunan müste- şarm oğlu ile kızı ve diğer iki ki- şi denize düşmüşlerdir. Kazayı Sahil Sıhhiyeye ait An- kara motörü görmüş, hemen kaza yerine giderek denize düşenleri kurtarmış, kotrayı da sahile çek- miştir. (1544) - Adaları güzelleş- (s0) yeniden eklenecek bir kısımla varidat temin edilmesi düşünülüyor Bu suretle dört ada da imar edilebilecek İkinci Teşrinin başından itiba - Jen Adalara gidip gelme ücretle « rinin hayli ucuzlayacağını evvel « ce yazmıştık, Birinci mevkide o - tuz yedi buçuk kuruş olan bilet üc- reti otuz kuruşa, ikinci mevkide- ki yirmi sekiz (kuruş olan bilet ücreti yirmi kuruşa indirilecektir. Bu kararın verlmesi üzerine A- dalarda oturan zenginler arala - rmda görüşmüşler, Adalarm ima- rı için bu fırsattan istifade ede - rek şöyle bir çare düşünmüşler - dir: Vapur ücretlerine tenzilât ya » pildıktan sonra birinci mevki üc - retine altmış para, ikinci mevki ücretine kırk para zammedilmeli 45000 çuval Şimdiye kadar yaptığımız incir üzüm ihracatı budur İzmir, 3 — İzmir üzüm ve in- cİrinin en aşağı fiatmın, Avrupa ve dış piyasalara bildirilmesi ü- zerine Avrupadan ve dış piyasa: lardan sürekli sürette sipariş tel- grafları yağmağa başlamıştır. Bunun neticesinde borsada da darhal bir canlılık başgöstermiş- tir. Şimdiye kadar yapılan ihracat 48.000 çuvaldır. Daha gerek Al- manya, gerekse Rusya pek çok in- cir ve üzüm alacaklarda 7 Bir kadın tramvay- UY. ve bu paralar adalarm imarına harcanmak üzere Adaları Güzel - leştirme Kurumuna verilmeli., Se- nede toplanacak sekiz, on bin lira ile Büyükadadan maada diğer üç adada hazırlanacak büyük bir ba- ymdırirk proğramı ile kısa bir za- manda imar edilebilir, Ada zenginleri buldukları bu çareyi bir çok kimselere de söyle - mişler ve yerinde bir istek olaca - ğına kanaat getirmişlerdir. Zen- ginler aralarında bir mazbata do- laştırarak imzalattıracaklar ve bi- letlere birer zam yapılmasını Eko- e Bakanlığından isteyecekler» ir, dan düştü Başıyarılan kadın | hastahaneye kaldırıldı Bugün saat on birde Aksaray - da bir kaza olmuş, bir kadmın ba- şı yarılmıştır. Sirkeciden Topkapıya giden 813 numaralı vatman Şevkinin idare- sindeki tramvay arabası Aksaray- da durmuştur. Bu sırada arkadaki romorkun sahanlığında bulunan 50 yaşmda! Fatma isminde bir kadın sahan - lıktan düşmüş, başı yarılmıştır.. Yaralı 2533 numaralı otomobille Cerrahpaşa hastahanesine kaldı - rılmışter, -(6*50*) (2564) * HABER — Akşam Atinada bir casus yakalandı Şaşılacak şey: Alman hizmetinde Yahudi! Atinadan bildirildiğine göre o - yada isminin Mehmed Zeki oldu » ğunu iddia eden tehlikeli bir ca * sus ele geçirilmiştir. Fakat bu a- dam Türk olmadığı gibi ismide Mehmed Zeki değildir. Kendisi « nin umumi! harbte büyük roller oy- nayan ve üç defa gıyaben, bir de- fa da vecahen ölüme mahküm €- dilen Romanyalı yahudi casus yüzbaşı Nelken Valderk olduğu » na dair vesikalar ele geçmiştir. Ayni zamanda Alman casus teşkilâtında (o 47 numara İle mu- kayyet olan bu adam umumi harb başlangıcında evvelâ garb, sonra da şark cephesinde yani Balkan » larda mühim roller oynamış, Bir ara İstanbula gelmiş ve burada bir rum kıziyle evlenmişse de &onra foyası meydana çıkınca Ârjantine kaçmıştır. Orada da bir kaç sene kaldıktan sonra gene Balkanlara gelerek casusluğa başlamıştır. Bu tehlikeli adam yanında gü - zel bir kadın bulundurmakta ve bunu ölmüş bir konsolosun karısı olarak perezante etmekte idi. Yunan polisi kendisini ele geçi- rince bu kadın kaybolmuştur. 47 numaralı casus Atinada hiç bir şey yapmağa muvaffak olmadı» ğından hudud harici edilmekle ik- tifa edilmiştir. - “Akbaba, Muvakkaten kapatıldı Ankara, 3 (A.A.) — Dost bir devlet şefi aleyhinde neşriyatta bulunduğundan dolayı (Akbaba) İ gazetesi icra vekilleri heyeti kara- rınca muvakkaten kapatılmıştır. ei işi Çukurovanın limanı Mersin mi, yumurta- hk mı? Duyduğumuza göre hükümetçe Çukurova için bir giri ve çıkı li- manı yapılması üzerinde etütler yaparken bu limanın Mersinde de- gil, Yumurtalıkta yapılması üze rinde durulmaktdam. Yumurtalık Mersine nazaran Adana Çukuro- va için daha tabii görüldüğünden yeni limanın burada yapılması muhtemeldir. —o— Hamamcılar topla- namadılar Hamamcılar Cemiyeti Yeni İ- dare heyeti seçimi ayım ikisinde yapılacak iken o gün ekseriyet ol » madığmdan seçim yapılamamış - tır, Seçime yarın devam olunacak ekseriyet olsun olmasın bitirile - cektir, Seçim Dördüncü Vakıf banm - daki Esnaf Cemiyetleri müşterek bürosunda yapılacaktır. iyi Tepebaşında konser Türk Hava Kurumu perşembe günü akşamı Tepebaşı Şehir ti- yatrosunda saat 21 de bir alturka konser müsameresi tertip etmiştir Müsamerenin güzel olması için her türlü tdebir alınmış, hiç bir fedakârlıktan kaçınılmamıştır. İsveç elçisi Yalovaya gitti İstanbul, 4 (A.A.) — İsveç el - çisi B, Wınther dün, bir kaç hafta! dinlenmek üzere Yalovaya git- miştir, Burada bulunmadığı zamanda elçilik sekreteri B. Tarım işgüzar sıfatiyle kendisine vekâlet ede - cektir. 4 EYLUL — 1935 Belçika kraliçesi merasimle gömüldü Brüksel, 3 (A.A) — Kraliçe Astrid, Laeken kilisesindeki krallar makbe- resine defnedilmiştir. Kral, Leopold Leakene kadar tabu- fun arkasından ağlıya ağlıya yürü- müştür, Makberede yapılan son törende yalnız kral ailesinin üyeleri hazır bu- lunmuştur. Vatikan, 3 (A.A) — Ölen Belçika Kraliçesi için perşembe günü dini â- yini bizzat Papa yapacak ve törende bütün kardinallar, elçiler hazır bulu- nacaktır, Dün Beyoğlundaki Sent Espiri ki- lisesinde. Belçika kraliçesi Astridin | ruhunun istirahati için bir dini tören yapılmıştır, Çok kalabalık olan törende şehri- miz ilbay ve kumandanları, bütün el- çiler, konsoloslar, refikalariyle | bir- likte bulunmuşlardır. Kilisenin içerisi tamamen siyaha bürünmüştü. Sütunlerin Üzerine kra- Jiçenin isminin baş harfi olan (A) konulmuşmuştu. Ortada kraliçenin tabutunu temsil eden bir sanduka bulunuyor ve bu- nun etrafında 66 mum yanıyordu. Törene Rum ve Ermeni patrikleri de gelmişti. Büyük bir ilâhi heyeti, mizmarlar okumuş ve törenin 80- nunda bunu bir Fransız bayanı tara- fmdan okunan “İsanm haça geril- mesi, ilâhisi takip etmiştir. Belçika ve İsveç kolonisi tamamen kiliseye gelmiş bulunuyordu. Şehrimizdeki Fransız eski muha- ripleri başkanları hay L5 Gof ile bir- likte gelmişlerdi. Bundan başka eski Belçika elçimiz. bay Nusret Sadullah da gelmişti. İl- bay, törenden sonra, Belçika elçiliği- ne gitmiş ve taziyet defterini imza- lamıştır. Deniz harp okulundan 30 genç n oldu Deniz okulundan çıkanların diplomaları verilirken Bu sene deniz harb okulundan 30 genç mezun olmuş, ve dün. w kulda törenle diplomaları veril « miştir. Tören deniz bandosumun çaldı - ğı, ve talebenin hep bir ağızdan söyledikleri İstiklâl marşiyle baş- lamıştır. Bunu müteakip genç yar» subaylar üçer üçer ilerliyerek Türk sancağını tutarak yemin etmişler, ve okul komutanı tarafışdan dip- Jomaları verilmiştir. En sonra güzel bir geçid resmi yapılmış, ve mektep gezilerek tö - rene son verilmişitr. Bu seneki smıf Barbaros smıfı diye anılmaktadır. Ve30 gençten 20 si güverte, 10 u makine kısmın- dan mezun olmuşlardır. Bulgar gazeteleri Bizimle dostluğu kuvvet- lendirmek için çalışıyor Sofya, 3 (A.A) — Sofya gazeteleri, Türk — Bulgar dostluk münasebet-| leri hakkında doktor Tevfik Rüştü | Arasla B. Köse İvanof tarafından ya-| pılan diyevi mllsait surette tefsire! devam ediyorlar. Novodni gâzetesi diyor ki: “İki dış bakanın müşterek diyevini sevinçle karşılıyor ve bunun iki mem lekette istenen akisi uyandıracağını umuyoruz. İki hükümet, her türlü hoşnutsuzluk — sebeplerini (ortadan kaldırmak için iyi arzudan müllem- dirler. Türklerle Bulgarların anlaş- ması e dostluğu, Balkanlarda barışın ve Balkan ulusları genliğinin sağlam temelini ve Balkan medeniyetinin muvaffakiyetini teşkil eder.,, > “Türkiye ile Bulgaristan arasında-| ki münesebetler en sicak (güven ve| dostluk havasına girmiştir. o Bunun başka türlü olması da mümkün de ölldir. Bu kadar karışık bir zaman şöyle dursun herhangi ahtalde 6- lursa olsun Türkiye ile Bulgaristan arasında itimalsızlık uyandırabilecek | hallere asla müsamaha etmemelidir. | Doktor Tevfik Rüştü Aras, Bulgaris- tanı Türkiyenin en yakın dostları a- rasında görmek istiyor. Biz de Tür-| kiyenin en samimi dostları olmak İs- tiyoruz. | —Lâbulgari— gazetesi, mutlak sa-| mimilik ve saffet havasını kaydettik- ten sonra diyor ki: “Türk — Bulgar dostluğu, bakanla rımızın müşterek diyevinde de teyit edildiği gibi, hiçbir zaman normal yolunu takipten hell kalmamıştır. Buna binaen, B. Rüştü Aras ile B. Köse İvanof'un kesin sözleri haki- katta, iki ulusu sevkeden genel hissi- yatın sadık tercümanıdırlar, Bu söz- ler, iki komşu ulus halkın ruhunda şiddetli bir akis uyandıracaktır. İki ulus, karşılıklı tanışmayı, hürmete ve anlayışa dayanan iyi komşuluk münasebetleri idamesinin lüzumunu tarihten öğrenmişlerdir. e Bugün bu lüzum, her tamankinden daha ziyade şiddetlidir.,, Gazete makalesini şu suretle biti- riyor: “Bakanların iki memleket basınına yaptıkları hararetli hitap hiç .şilphe- siz işitilecek ve bu basin, tanı inkişa/ halinde bulunan uluslarımz kuvpet- lerinin gelişmesi için çok lâzım olar teskin ve anlaşma eserine (erişmek için mes'ul hükümetlerin ve entellek- tüel mahfellerin uğraşlarına yardım edecektir.,, Slovo gazetesi neşrettiği bir betke- de diyor ki: “İki bakanın müşterek diyevi önem li bir styasal hareket teşkil eder, B8 diyevin gelecek bazt hareketlere ke pılmanın önüne geçmek için iki ülke kamoyu oruntakları tarafından tem mânasiyle takdir edilmemesi imkân sızdır. Bu kapılmalar, — geçirdiğimiz derrede ve orsuulusal durumu genel ihtilâtalından, barış, rahat ve güven” ayni derecede ihtiyacı olan iki mem lekeitn münasebetlerinde yersiz gü vensizlikler ihdas etmeketdir...