ON ALTINCI YIL. No: 5067 ULUS Adımız, andımızdır. Gündelik EYLÜL TOPLANTISI İtalyan yarım adasının üst par- çasında 500 bin asker manevra yaptı; 100 bin asker kıral ve Mu- solini'nin önünden geçli; 200 bin asker yeniden silâh altına alın- maktadır. Buna bir de Habeşi kapılarında yerleşen 200 bin kişi- lik italyan ordusunu katınız. Ulus- lar sosyetesinin eylül toplantısına ne kadar bel bağlamak doğru ol- duğuna hükmedebilirsiniz. Cenevrede italyan delegesi memleketinin genişlemek ihtiya- cından bahsedecek ve Habeşista- nın ancak sömürülmeğe değer ge- ri ve barbar bir memleket olduğu- nu söyliyecektir. İngiliz delegesi ise paktları ve barış davasını mü- dafaa edecektir. Uluslar sosye- tesinin, Habeşistanı kendi içinden atarak, İtalya'ya hak vermiyece- ğine ne kadar şüphe yoksa, İtal- yaya karşı sert ve kesin kararlar alamıyacağına da o kadar şüphe yoktur. Fransanın İtalya ile bo- guşmağa değil, bozuşmağa bile niyeti yoktur. İngiltere harb et. mez. Avrupa kıtasında, uluslar sosyetesinin cebir ve zor emirleri- ni yerine getirebilecek hiç bir or- du kuvveti de yoktur. Meselenin ruhu şudur: İngil- lere için Akdeniz ve Afrikadaki italyan tehlikesinin hakiki ölçüsü nedir? İtalya, İngiltere ile silâhlı veya silâhsız bir kavgayı ne dere ceye kadar göze alabilir? İlk verilecek hükümlerden bi ri, Fransa ile İtalya arasındaki an- laşmanın sanıldığından daha cid- diğ olduğudur. Bu anlaşmayı Fran- sa elinde olanı tutmak için, İtalya ise yeniden almak için kullanmağı düşünmüşlerdir. İşin Fransa tara- fi basittir: Çünkü tehlike bellidir. Tehlikeye karşı tedbirler kolay hesaplanabil'r. İtalya tarafında mesele değişi /or: Bu memleketin genişleme ve büyüme davasının önündeki tehlikeler belli değildir- ler ve bu tehlikelerden her biri karşısında Fransa, İtalya kadar i- leri gitmek istemeyebilir. Yukarki iki soruya şunları da eklemek lâ- zım geliyor: İtalya Akdeniz ve Afrika davalarını başarmak için Fransayı ne kadar zorlıyabilir? Fransa İtalyayı nerede ve ne ka- dar bırakabilir? Paristen ayrılan Berline gidi- yor: Herkes Fransaya karşı aymı tehlikeyi, alman tehlikesini kulla- nıyor. Acaba bu tehlike İngiltere- nin elinde mi, İtalyanın elinde mi daha büyüktür? Acaba bu tehli- keye karşı İngiltere mi, yoksa İ- talya mı daha kuvvetli bir inanca olabilir? Fakat bir de Asya ve U- zak denizler Fransası var. Uluslar sosyetesinin eylül top- lantısını Lavalin de Negüs kadar kaygu ve tasa ile beklediğine hük- medebiliriz. İngiltere ile İtalya adımlarını biraz geri alarak, uluslar sosyete- sini kurtarabilirler: ancak ingiliz - italyan davasını kotarmış ol- mazlar. Kavga 1914 den önceki u- sullerle devam eder. Bir Afrika harbının bir Avru- pa harbı demek olduğunu düşü: mek doğru değilse de, geniş ölçü- de arsıulusal bir egemonya ve em- peryalizm savaşının çoktan baş- Tamış olduğunu görmemek yanlış olur. Yeni dünyada Amerika, As- yada Japonya, Âkdeniz ve Doğu - Afrikasında İtalya yalnız bir im- paratorluğun, İngilterenin zararı- na ya kuvvetlenmişlerdir, ya kuv- vetlenmek istemektedirler. Japon- ya Mançuride durmadığı gibi, bü- yümek isteyen İtalyanın da Habe- şistanda duracağına Londrada hiç kimse inanamaz. Devrimizin —meraklı dönüm noktalarından birindeyiz. F.R. ATAY Bayındırlık Bakanı B. Ali Çe - tinkaya dünkü sayımızda yazdı - ğımız gibi, sabah saat 9,5 da Kay- seri trenine takılan özel bir - va - gonla doğu gezisine çıkmıştır. Ba “anın beraherinde, Devlet Dem' Dün doğu illerinde bir geriye çıkatı Tfa: yındıtlık Bakanımız B. Ali Çetinkaya. l | yolları Genel Direktörü B. Baybo- ra; Yol Direktörü-B., Fuad, Cer Direktörü B. Sodad, Sağlık Baş- kanı B. Vehbi ve özel büro direk- törü B. Nejad vardır. Bakanı; An- kara durağında, birçok saylavlarla bakanlık ileri gelenleri uğurlamış lardır. Nerelerde etüd yapılacak? Gezinin Ankara'dan Sıvas'a kadar olan kısmı şimendüferle ve ilerisi otomobille yapılacaktır. Sı- yas'tan sonra Erzincan, Erzurum, Sarıkamış, ve Kars illeriyle bu çevre içinde geziye devam edile - cektir. Bakan, gidiş. veye dönü: şünde, Erzurum'dan Trabzona ka- dar olan bölgeyi de dolaşacaktır. Dönüş aynı yoldan ve Kars — Sa- rtıkamış — Erzincan — Erzurum — Sıvas yönetinden olacaktır. Devletin, doğu illerinde geniş ölçüde bir yeğritim plânının esas larını saptadığı bu sıralarda Ba - özel bir önem verilmektedir. Do - ğu illerinde yapılacak bayındırlık işlerinin esaslarını ve genel hatla- ——— aa eee — — —— T. Tarihi Araşlırma Kurumu Alacahüyükte kazıya başlattı İstanbul, 3 (A.A.) — Türk Ta- rihi araştırma kurumu Çorum il- baylığına bağlı Alaca - höyük'te kendi unsurları ve kendi araçlari- le kazıya başlamıştır. Kurum, bu kazınm ulusal tarihimiz için çok önemli belgeler vereceğini um - maktadır. Burada bundan önce 908 de İstanbul müzeleri adına Makridi tarafından küçük bir araştırma yapılmış ve iki Sfenks ile bazı kabartmalar bulunmuş - bur. Buranın eski bir Eti tapınağı - nı ihtiva ettiği tasınlanmaktadır. Makridi, burada aynı zamanda Firikya kitabeleri de bulduğu için bu kazının Eti ve Firikya kültürle ri arasındaki bağ ve devamlılığın saptanmasına çok yardımı olaca- ı umuluyor. yındırlık Bakanının bu gezisine | - * Bayındırlık bakanımız dün doğu gezisine çıktı B. Ali Çetinkaya doğuda ne yapacak ? rınıt saptayacak olan bu etüd yol culuğunun konularından bazıları mı öğrenmiş bulunuyoruz: Erzurum - Kars yolu Erzurum'la Kars arasında işle- mekte olan ve büyük harbta yapı- lan demiryolunun işleme kapasite- si ve bugünkü durumu üzerinde (Sonu 2, inci sayıfada) e ea ee BecADLAERAAAOLEE OKUT ! Yargıçlar kimi B. Eden bırakığ olmıyacağını söyledi Sağda İtalya askerle Londra, 3 (A.A,) — Deyli Ekspres gazetesinin haber verdi - ğine göre, Adisababa'daki italyan elçiliği taşlanmış ve gürültü ara - sında Harrar gümrükleri şefi, ru- ç Nearyan - habeş yargıç -komisyonunda beşinci yargıç B. Politis velver attığı için imparator tara - fından Adisababa zındanında zen- cire vurulmuştur. İki italyan evi de aynı suretle taşlanmıştır. Diğer taratfan, İtalya elçisi, imparator sarayına giderek elçilik Acıklı bir uçak kazası Paris, 3 (A-A.) — Maten ga - zetesi, Los - Anjeles uçakçılığının yas tutmakta olduğunu haber ver- metkedir. Kaliforniya'da iş günü- nün kutlanması sırasında on beş yolcu, bir pilot, bir radyocu ve bir hizmetçi kadın taşıyan bir uçak şehir alanından havalanırken yük- sek tansiyonlu bir kablaya çarp - mış, derhal ateş almış ve bir evin damına düşmüştür. Uçağın içinde bulunanlar, kurtarılamıyarak yan- mışlardır. Eve geçen yangın baş - ka kurbanlar vermeden söndürüle- iilmiştir. Benadir kıyılarında bir kuyu açıyorlar, Sonlda; Sarftıç .-- göonlarile gelen - su dağıtılıyor. 4, EYLÜL 1935 ÇARŞAMBA Fransız firmaları milyonlarca kila ü- züm ve incir almak için Türkofise baş- vurdular. — B. Ali Çetinkaya dün doğu illerine hareket etti, — Belcika kıraliçesi dün gömüldü.. Her yerde 5 kuruş « . . . Bulgar basınının birge isteği “Biz Türkiyenin en içtem dostları olmak istiyoruz,, Sofya, 3 (A.A.) — Sofya ga iki memlekette istenen aksi uyan- zeteleri, türk - bulgar dostluk ilgi- | dıracağını umuyoruz. İki hükü - leri hakkında Doktor Tevfik Rüş- | met, her türlü hoşnudsuzluk - se - tü Aras'la B. Köseivanof tarafın - | beblerini ortadan kaldırmak — için iyi arzudan esinlenmektedirler. Türklerle bulgarların anlaşması ve dan yapılan diyevi müsait surette yoramakta devam ediyorlar. Novodni gazetesi diyor ki: dostluğu, Balkanlarda — barışm “ İki dış bakanın birge diye - | ve Balkan ulusları genliğinin sağ- vini sevinçle karşılıyor ve bunun | lam temeli ve Balkan medeniye - S | tinin başarısıdır.,, Zabla gazetesi yazıyor: “ Türkiye ile Bulgaristan ara sındaki ilgiler en sıcak güven ve dostluk havasına girmişti başka türlü olması da imkânlı de gildir. Bu kadar karışık bir zaman şöyle dursun herhangi hallerde olursa olsun Türkiye ile Bulgaris- tan arasında güvensizlik uyandı - rabilecek halleri asla hoş gör « memelidir. Doktor Tevfik Rüş!t Aras, Bulgaristan'ı Türkiye'nin en yakın dostları arasında görmek istiyor. Biz de Türkiyenin en iç - tem dostları olmak istiyoruz..,, “Lâbülgari,, gazetesi, kesin içtemlik havasını — kaydettikten sonra diyor ki: “ Türk - bulgar dostluğu, Ba - kanlarımızın - birge diyevinde de berkitildiği gibi, hiç bir za - man nomal yolunu gütmekten uzak kalmamıştır. Bundan ötü- (Sonu 5. inci sayıfada) vXe e saL GAT AAAT TTTT AAT B 5 haklı çıkardılar? e İngilterenin arka kuriyesinin silâhlanmasında görü- len bazı düzensizliklere karşı pro- testoda bulunmuştur. (Sönü 8. inci styifeda) Yoldan: Köstence'de göçmenler Bavulumu vapurdan - çıkaran hammal gibi beni şehirde dolaş. tıran arabacı da türktü. Gezerken konuştuk, anlatılacak — derdleri vardı: Köstence'de son zamanlar da biriken türk göçmenler, Ro- manya hükümetinin eski anlaşma- ya uymayan yeni bir kararı yüzün- den, gitmelerine izin verilmediği için, orada kalmışlar. Varını yo- ğunu terkedip, eşyasını satıp sa- dıp gitmeye hazırlanmış olan köy- | düler, şimdi, on beş gündür rıh- tımda yatan iki türk vapuru gibi dost hükümetten lâzım gelen iz- nin çıkmasını bekliyorlarmış. A rabacıya sordum: “Sen de gidecek misin?,, diye. Cevap verdi: “Gö. türseler hemen. Bugün.,, Ayrılırken tekrar yalvardı, “A. man, konsolosa, elçiye söyle de bunların bir çaresine baksınlar.,, diye. Sanki onlar bu çareyi bul | mak için haftalardanberi uğraş- ı divenleri ne zaman götürülecekle- rini sormaya gelmiş insanlarla do- luydu. Ve kendilerine kimbilir ( Sonu 2. inci sayfada) İ ça miyorlarmış ve sanki derd asıl on- ların derdi değilmiş gibi. Kansolosluğun bahçesi ve mer- Köstence: Şenrsr çenel M