EYLUL ÇARŞAMBA! 1935 İ SAYISI 5 KURUŞ Mimi, EN BUGÜN Zindde ; Peyami Safa'nın fikras : Kırılaym kermesi ” — Or han Selim'in fakresr t “Sıra beklemek ” — Siz me der- siniz ? — Şehir haberleri. İüncüde; © Ankara telgrafları — Niza meddin Nüzlifin yazısı : “ Bir Atina gazelesine ce. vap » — Felek'in fıkrası “Futbel aleyhinde bir kaç i : #üncüde ; Hüdai Akdemir'in tef- ; * Bizde casusluk “ — Sağlık öğüdü. 8 incide : Son haberler — İcmal incılz 5 Memlekette TAN — Sat ; rang. çi Mide » Dünya gözetelerine göre hâdiseler Buncuda ; > Kazan Hi gün- leri — ilgiler — Hürâye Konsey Görüşmeleri Başlarken... Uluslar Kurumu konseyinin $ekizinci içtima bugün Cönevrede açılıyor. Bu içtima- da görüşülecek yirmi beş kadar Mesele arasında en önemlisi, İalya Habeş davasıdır. Ital- Ya - Habeş davası, Uluslar Kuru Mu konseyinin önüne birinci olarak gelmiyor. Bundan Önce mesele iki defa konsey ta- müzakere edilmiştir. Fakat bu defaki geliş ile bun- SA Kn. ti efisakasalar âtnem büyük fark vardır. Italya - davası, bundan evvel, U- islar Kurumu tarafından ancak Walval kuyuları etrafında bir Şarpışma şeklinde incelenmiş- tir. Hatırlardadır ki bugün Ulus Kurumunun üyesi olan bir etin erkinliği ile alâkadar Slari dallı budaklı mesele, ge- yılm sonuna doğru Valval Tarih Eserlerini Korumak Ulusal Borçtur 4 Y1135 — 3438 On Birinci YIL SAHIP ve BAŞMUHARRİIRİ Mahmut SOYDAN | ISTANBUL GENE KARŞILIKLI PROTESTOLAR VAR Habeşliler italyan Elçiliğini Taşladılar italyanların Habeş hududunu geçtiği hakkındaki haberler doğru çıkmadı,Habeşistanda galeyan var Paris, 3 A.A. — Eden ve Laval ayni trenle Cenevreye hareket et - mişlerdir. Yarın bilhassa henüz ta- mamen kotarılmamış olan mes€le - ler hakkındaki noktal nazar teati - lerine tekrar başlıyacaklardır. © Bugün İngiltere ve Fransanm üç ler konferansı hakkında müşterek bir bildirig, verip vermiyecekleri me- selesi mevzuu bahsolmaktadır. Eden yarın Baldwin'i görmek ü- zere, Aix-les Bains'e gidecektir. Adisababa'da İtalyan Eiçiliği taşlandı Londra, 3 A.A, — Daily Express güzetesinin haber verdiğine göte, Adisababa'daki İtalyan elçiliği taş lanmış ve gürültü arasında Harrar gümrükleri şefi, rövelver attığı için imparatör tarafından Adisababa zin danında o zencire vurulmuştur. İki İtalyan evi de ayni suretle taşlan- mıştır, Diğer taraftan, İtalya elçisi, im - parator sarayına giderek elçilik ku- riyesinin teslihinde görülen bazı in- tizamsızlıklara karşı protestoda bu Tanmuştur. Adisababa, 3 A.A. — Reuter-ajan Deniz Ordümuza Laval, Eden sının haber aldığına göre, Adisa - baba'daki İtalyan elçiliği, elçilik binasının müdafaası için 200 Afrika İt askerin getirilmesine müsaade et- mesini Habeş hükümetinden istemiş TArkası $ incide) Katılan Sübaylar Gençler Diplomalarını Aldılar Sen dehilen kuyular etrafında İtai- Sa âskerlerile Habeşler arasm- Yapılan bir çarpışma şeklin. * başlamıştı. İtalya, bunun üze Habeşistandan birtakım Metalibatta bulundu. Habeşis - İtalyan metalibatmı haksız Uluslar Kurumuna şi- de Kurum konseyi i Meseleyi ikisi Habeş, ikisi de İalyan olmak üzere dört dele- bir komisyona havale etti. misyon bir taraftan görüşme ie devam ederken, diğer ta- R da Mussolini Habeşistan #erinde İtalyanın beslediği e- i açiğa vurdu. İtalya bü- ikyasta askeri hazırlıkla- ladı. Diğer taraftanda komisyonunun görüşme i meselesi üzerinde çı- aşamamazlık yüzünden Şıkmaza girdi. İşte bu durum ki Uluslar Kurumu kon- temmuzun sonlarına doğru 1. Bu toplantıda Habe- ile İtalya arasındaki da- tabi genel heyeti görüşülmesi 1, sayılırken İtalyanın ısrari- sele iki kısma ayrıldı. — Kurumun incelemekte il ve komisyona havale c- Valval hâdisesi etrafında- amamazlık. talyanın Habeşistan hak Zan beslediği emellerden do- Mesele, Bunların birincisini, dörtler Yonuna hakem vaziyetin- N beşinci bir üye ilâvesile ge- * de yiyor inceliyecek. İkinci iz İtalya, İngiltere ve Fran- tasımda yapılacak olan özel İülimelerde tetkik edilecekti. Hay inin ısrarile ikinci gö- re Habeşistan bile işti- & #ttirilmedi. , " (Arkası $ üncüde| ii 3 Piç E 8 ET z ; ir İİ ri — A. Şükrü ESMER Bu sene Denir Harp okulundan ça deniz, yarsübaylarına; dün, Heybeliadada Deniz Harp miektebin- de diplomaları törenle verilmiştir. Törene eski üssübahri komutanı emekli sübaylardan Halim. Harbiye okulu komutan vekili Albay Mehmet Ağustos, Deniz hastanesi başhekimi Albay Ismail Rasih, Deniz Gedikli okul komutanı Yarbay Kâmil, Istan- bul Harp akademisinden Binbaşı Na- hit ve İstanbul Deniz komutanı yar- bay Talât gelmişlerdir. Mektep komutan ve öğretmen-sü. baylarının önünde yapılan tören, di- şarıdan gelen birçok çağrıklar ve ko- nukların da huzurile , parlak alimg; | tur, Törene, saat tam 15,30 da Deniz Bayrağa yemin — Geçit — Dip- loma tevzii bütün talebenin hep bir ağızdan söy- lediği Istiklâl marşile başlanmış ve sonra mektepten — Çıkanlara grup TArkası 5 incidel Gedikli okul bandosunün çaldığı ve mİ Balçihsi Kraliçesi için Bint Bapci hiimiminilsdün:bir öyini'rahlni ya. | pıldı. Resmimiz bu âyini gösteriyor, (Yazısı iç sayfalarımızda) TELEFON / Müdür » 24318. Yazı İşleri » 24319. İdare ve Matban ; 24310, UVA SABUNA DOKUNMADAN DOĞRU, YALAN, TEKZİP Ötedenberi, tekzibe pek, ama pek meraklıyız. Meraklı değil, tek- sibe bayılırız. Hele gazeteleri tek- 3ip etmek, «gönderdiğimiz bu ya- zının Matbuat Kanununun falan maddesi mucebince gazetenizin ay Bi sayfasının ayni sütununda ve ay- ni harflerle tekzibini...» istemek, ba zı memurlarımız için bulunmaz, ta. dına doyum olmaz zevktir. Bu ka- dar senedir gazetecilik ederim, yüz lercesini tanıdım, fakat daha tek- zipten hoşlanmayan memur görme- dim, diye bilirim. Tekzip, üç çeşittir? Birincisi, gazetenin yazdığı doğ- raya limaslahatin tekziptir ki, bu gibi ahvalde, memurun gazeteciye harşı vaziyeti: «Canım, doğru, doğ- ru ama, her doğruda yazılır mı ya?!» vaziyetidir. Gazeteci doğru- yu yazmıştır ama, memurun daima “doğrunun doğrusunu bulan keskin zekâ ve ferasetine göre tekzip ge- rekir. İkincisi gazetenin yazdığı ger eği, daha yüksek makamların o- İnıyarak kendilerine sual tevcih et- melerinden çekinen ö tarmak için müdürün, müdi tarmak için müdiri umumünin, hü- lâsa tenkit n daire me murlarının o hepsinin, (gazeteyi yalancı çıkarmak için hayretlere seza tesanüd fikrile seferber olduk ları ve tekzibi kimi. Kalem almak, kimi kâğıdını getirmek, kimi ma- kinede yazmak, kimi mühürlemek gibi himmetlerle müşterek bir eser kalinde vücude getirdikleri görüle. Uçüncüsü, Akay vapurundaki ecza lerinde etiket varken «eti- nk liği ve ilâç bulduklarını söyledikleri halde hâlâ cetiket yoktul» diye inat eden biz gazetecileri tekzip çeşidinden tekziptir ki yerindedir, haklıdır, gerekir; çünkü nihayet kimsenin kendisinin yakinen bilme diği, görmediği bir vaziyeti falan efendi böyle söylüyor gibi lâftan bir payandaya dayayarak muhake- olmadığı gibi, me etmeğe hakkı hele ölüm kadar gelişigüzel ve büyük lâübalilik dağıtmakta da adalet duygusun- dan eser aramamalıdır. Netice; gazetelerin yanlış yaz. dıklarını vakayi hemen tekzip eder ve gazete öyle hassas bir mü- essesedir ki, okuyucular, bir kere yalanı farkedince, elinden atmak suretile onu hemen mahküm eder. Fakat ya şu tekzibi ikide bir ken- dilerine cankurtaran simidi gibi kullanagelen memurları kim mah. küm eder? A. N. KARACAN Celâl Bayar'ın Konuşmaları Ekonomi Bakanı Celâl Bayar dün Perapalas otelinde İş Bankası Genel tür. Celâl Bayar, öğleden sonra Sü- mer Bank genel direktörü Nurullah Esat ile Türkofie İstanbul şubesi di- rinden muhtelif meseleler izahat almıştır. —mi— Ekonomi Bakanlığı Müsteşarlığı Ekönomi Bakanlığı müsteşarı Kurd- oğlu Faikin çekilerek, yerine Iş Ban- kası müfettişi Saminin geleceği hak- kında Cümhuriyet gazetesinin verdiği haber yanlıştır, Kurdoğlu Paikin çekileceğine dair bir haber olmadığı gibi, Sami de ây- hakkında lardanberi | Ekonomi Bakanlığın başmüşavirliğine | tayin edilmiş bu- Tunmaktadır. —— “ İpar ,, Erdekte! Pireden şehilmize gelmek üzere ayrılan par , henüz dönmemiş marâ adasından ayrılmış, Fakat ancak Erdeğe kadar gelebilmiştir. Iparm Erdekten hareket | ettiğine dair dün akşam geç vakte kadar Moda deniz spor klübüne bir haber gelmemiştir. Direktörü Muamer Erişle görüşmüş | xektörünü de kabul etmiş ve kendile- | tir. Öğrendiğimize göre, kotra, Mat- | i lesi Dah Dün Kurtuluşta oldukça büyük bir yangın olmuştur. Üç saat devam eden Ateş, 17 evi kül ettikten sonra söndü- rülebilmiştir. Yangının tafsilâtı şu- dur: irde, Tuz EK sllağında 8 Samaralı kah veci Seyfinin evinden çıkmıştır. Ma- dam Ofricanm sahip olduğup bu ev, ahşap ve sigortasızdır. Yangın, tam saat 11,45 de başlamıştır. Ateş, itfa- iyeye vaktinde, fakat yanlıs haber verilmiş, bu yüzden arabalar 15 da- kika geç yetişebilmiştir, Seyfinin evi- ni saran alevler, yandaki binalara da yayılmış ve onları da tutuşturmuştur. Yangın yerini bu vaziyette bulan itfa iye, derhal lizimgelen tedbirleri al » mış. Tuzcu sokağında terkos tesisatı olmayışı yüzünden, Eskişehir ve Kur tuluş caddelerinden su getirtmek za- rureti hâsıl olmuştur. istanbulun Bir Mahal a Yandı! Kurtuluşta Dün Yangın Çıktı 77 Ev Tamâmen Yandı Jifaiye yangını söndürmeye çalışı- yor, bir kadın evini saran alevler arasında feryat ediyor, yangından eşya kurtarılmaya çalışiliyor Ateşin genişlemesinde rüzgâr da rolü olmuştur. Biribirine sıkışık vazi- yette bulunan evler, birer birer tütuş mağa başlamış, yangın, bütün tedbir- lere rağmen genişlemek istidadını gös (Arkası 5 incidel “ Karşılıklı Tarihten Sofya, 3 A.A. — Sofya gazetele- ri, Türk - Bulgar dostluk münase - betleri hakkında doktor Tevfik Rüş tü Arasla Köseivanof tarafından ya pılan diyevi müsait surette tefsire devam ediyorlar, Novodni gazetesi diyor ki: “İki Dış Bakânm müşterek diyevi ni sevinçle karşılıyor ve bunun İki memlekette istenen aksi uyandıra - cağını umuyoruz. İki hükümet, her türlü hoşnutsuzluk sebeplerini orta dan kaldırmak için iyi aczudan.mül hemdirler. Türklerle Bulgarlarm an laşmas ve dostluğu, Balkanlarda barışın: ve” Balkan ulusları © genli ğinin' sağlam temelini ve Balkan medeniyetinin muvaffakıyetini teş- kil eder., * Zabla gazetesi yazıyor: “Türkiye ile Bulgaristan araam- daki münasebetler en sıcak güven ve dostlük havasına girmiştir. Bu - nun başka türlü olması da mümkün değildir. Bu kadar karışık bir za - man şöyle dursun herhangi ahvalde olursa olsun Türkiye ile Bulgaris - tan arasında İtimatsrzlık uyandıra- bilecek hallere asla müsamaha etme- melidir. Doktor Tevfik Rüştü Aras, Bulgaristanı Türkiyenin en yakın dostları arasında görmek istiyor. Biz de Türkiyenin en samimi dost- ları olmak istiyoruz. (Lâbülgari) gazetesi, mutlak sa- mimilik ve saffet havasını kaydet - tikten sonra diyor ki: “Türk - Bulgar dostluğu, Bakan larımısın müşterek diyevinde de te- yit edildiği gibi, hiçbir zaman no- TURK - BULGAR DOSTLUĞU Tanışmayı Öğrendik ,, Bulgar gazeteleri iki memleket Dış Ba- kanının karşılıklı diyevlerini alkışlıyor Bulgar Dış Bakanı Köse Ivanof mal yolunu takibten hâli kalmamış tır. Bupa binaen, Rüştü Arâsile Köscivünof'un kesin sözleri haki - katta, iki ulusu sevkeden genel his- siyatm sadık tercümanıdırlar. Bu TArkası 5 incide) KİMİ ki sn üz m