DOĞUDA BAYINDIRLIK Bakan Ali Çetinkaya Dün Sivasa Hareket Etti LÖzel aytarımız — bildiriyor) Ankara, 3 pyar Bakanı Ali Çetinkaya beraberindeki zevatla bir- tik ni trenine bağlanan özel vagonla bu sabah Sivasa ha- ar etmiştir. Ali Çetinkaya durakta Bakanlık . ileri gelenleri İmdan uğurlanmıştır. Peşte Turizm Kongresi kara, 3 (Özel aytarımız bildiriyor) — Peştede toplanacak arsrulusal turizm kongresine iştirak edecek heyetimiz per- Knbe günü hareket edecektir. Pul Safabilecek Olanlar inkara, 3 (Özel aytarımız bildiriyor) — Pul bayileri bayi bu- i Miyan küçük kasabalarda yaptırılan pul satışları ve bey'iye yn hakkında defterdarlıklardan ve malmüdürlüklerinden is- Ken malümat Finans Bakanlığına gelmeye başlamıştır. Ba- mk bu malümatın tetkikini bitirdikten sonra, satış talimat- ıç €$ini tadil edecektir. Yapılan tadilâtla pul satabilecek olan- İş niden tesbit edilecek ve bayilere verilen komisyon nisbet- le, HUSUSİ Yunanistanla Tecim Anlaşması Müzakeresi ileri Ticaret mukavelesi için Türk ve Yunan delegeleri mü- *relerine devam ediyorlar. Türk deleğeleri noktai nazarlarını May işlerdir. Şimdi mesele Yunanlıların vereceği cevaba kal- tir. Dün Dış İşleri Bakanı Maksimos delegeler şerefine bir de Ziyafeti vermiştir. Heyetimiz müzakereleri birkaç güne ka- İk) Pitirirse 8 Eylâlde Selânikte açılacak olan arsrulusal sergide * üzere Selânik yolu ile dönecektir. Balkan Oyunları İp 2 — Dün Stadyomda Balkan oyunlarına hazırlık için ir atletizm müsabakalarında Hleços 3,877 ile sırıkla yük- atlama rekorunu kırmıştır. Atinada Türk Elçiliği binası i Atina, 2 — Türkiye elçiliği için A- NK kümet izin vermemiştir. Bu- tinada yeni bir bina. satn almımıştı. i İlanen dün bu vilâyetin mühteli; | Bu bina Cümurbaşkanının “oturduğu lde gönteriler yapıldığı bildiril | binanın civarındadır. Elçilik oraya ta i şındı, Biçki Ve Dikiş ihtisas | Mektebinin Sergisi Açıldı ipTu üzüm ve “çircilerin mitingi tina, Mesinya vilâyetinde ü- et ile incirciler bir miting yap Üzere hükümetten izin istemişler r “ğavi p, “rziden bir görünüş ve yurdun talebelerinden Bir grup Sambadaki biçki ihtisas yurdunun 9 uncu yılı dün törenle olmuş $ ve bir sergi açılmıştır. Bu sene, yurttan 14 talebe me Din Sergide bir de Atatürk köşesi yapılmış, köşenin i, Çocuk Esirgeme ve Kızılayın bayraklarile süslen- e, Muayenede Pul Ankara, 3 (Özel aytarımız bildiri- yor) — Gemilerin muayene ve me- saha şahadetnameleri ile kıymetlerini takdire ait evraka pul yapıştırılıp yan pıştırılmıyacağı Finans Bakanlığınca tetkik edilmektedir. Akbaba kapatıldı Ankara, 3 (A-A.) — Dost devlet İc neşriyatta bulunduğun | (Akbaba) gazetesi icra | ten kapatılmıştı İki Sıhhat Direktörü arasında değişiklik 3 (Özel aytarımız bildiri yor) akırköy hükümet tabibi Na i, Gazi Antep sıhhat direktörlüğüne, Balıkesir Sıhhat direktörü Yunus A din sıhhat direktörlüğüne tayin edil. mişlerdir. Komisyoncuların imtihan kâğıtları Ankara, $ (Özel aytarımız bildiri - yor) — 1 Ağustosta yapılan gümrük komisyoncuları imtihan evrakını tet kiki, bu hafta bitecektir. Deniz ücretleri Ankara, 3 (Özel aytarımız bildiri. yor) — Ekonomi Bakanlığı deniz vesaiti nakliye ücretlerinin yeniden | tetkiki etrafında Pire ve Selânik ser- | best limanlarında tetkikat yaptırmak tadır. Bundan almacak neticeye gö" re, lâztmgelen kararlar verilecektir. Yumurta ambalğjı için rende talaşları Ankara, 3 (Özel aytarımız bildi riyor) — Yumurta ambalâjında kul- lanılmak üzere Rusya ve Romanyadan getirilen rende talâşlarının ihraç müd detinin bir sene daha uzatılması etra- fında Ekonomi Bakanlığınca tetkikat yapılmaktadır. Konsey Görüşmeleri Başlarken... (Baş tarafı 1 incide) Bu görüşmeler Pariste yapıl- mıştır. Bir karara varmak müm kün olmadığından 3 Ağustosta verilen karar iktizası, Habeş davası genel heyetile birlikte Uluslar Kurumu konseyi tara- fından Eylülün dördüncü günü Yapılacak fevkalâde bir içtima- da incelenecekti. Ancak Eylâ- lün altıncı günü konseyin alelâ- de içtimarda toplanacağından bu alelâde içtima tarihi iki gün öne çekilerek fevkalâde içtima BiR ATINA GAZETESİNE CEVAP Gagauzlar Türktürler! . Türkiye, damarlarında Türk ka» m taşıyanlarla o yüzyıllardanberi Türk kültürü ile büyüyüp yaşamış olanların bugünkü oğullarına ve kızlarına sır kapılarını açık bu- lunduruyor. Balkanların göbeğin. de, Balkanların Orta Avrupaya ya» kım boylarında ve yine bu Balkan- ların Karadeniz kıyılarında şu iki şartın ya ikisine birden veya yalnız birine uygun olan insanlar belki bulundukları yerlerde birer azlık- turlar gelirlerse hiç te İkmal edilemiyecik" bir gollük olurlar. Fakat, sanılmasn ki bu çokluk harplerin, iç siyasa kavgaların, Türke rlerinde, Türk tarlasında, Türk atelyesinde açtığı boşluğu doldurmağa davet edilmiş bulunu- yor. Hayır... Böyle olmuş olsaydı, bugünkü Türkiyeli Türk neslin ye» tiştirme ve çoğalma kabiliyetinden şüphemiz olduğu neticesine varıla- bilirdi. içinde türkiyeli Türülerin Zoklük larını on yedi mil- yonun üstüne yükseltmiş bulunma» İarı karşısında böyle bir şüphenin yeri mi yardır? Kaldı ki, 20 İlkteşrinde yapıla- cak sayımın bu rakamı daha çok yukarılara ulaştıracağını duyduran sebepler bir hayli çoktur. O halde Türkiye neden göçmen işi üstün bir önem ve- riyor? Çünkü biz yeni endüstri plâ- mızın şehirlerde ve da ha da yapacağı insan toplanmasının tarlalardaki kolları ve çiftçilikteki enerjiyi azaltmamasını İstiyoruz. Esas budur. Trakyaya, ciğerleri Balkan havasma alışmış ve Balkan toprağında yaşıyabilir bir insan çokluğu yığmak istememiz bundan sonra gelir. Lâkin bu arzumuza Taği rel gi makama lodosa, poyraz çevirip insan kokusu arıyan ve dünyadaki her milletin her serserisine iltifatlar savurup, primler vadederek: — Amaan bize geliniz! Diyen bir durumda da değiliz. Romanya ve Bulgaryadan gelen | ve gelecek olan Türkleri, Make- i donyadan ve Bulgaryadan gelecek Pomakları, Yugoslavyadan göç et- mek istiyen ve istiyecek olan Boş- naklarla Arnavutları beğendikleri miz arasında saydıktan sonra toplu bir halde bize gelmek istedikleri a plânda bir önem ii ile Arımızı açtığımız auz'lar üzerinde biraz durmak doğru ola- Neden mi? . Atinada frenk dili ile çıkan Me- saje Daten (Messager d'Athâne) ylnda : tör sinir İamneği ede lan 70 ortadan kaldırılmıştır. İşte U- luslar Kurumu konseyi içtima: bugün bu şartlar altında toplan- maktadır, İtalya - Habeş davası içtima ruznamesini teşkil eden yirmi beş kadar meselenin yirmi üçün cüsünü teşkil ediyor, Binaena- leyh bu meseleye ancak birkaç gün sonra temas edilebilecek- tir. Ancak durum şimdiden te- bellür etmiş görünüyor: Dava- nın genel heyeti henüz Uluslar Kurumuna intikal etmemiş ol- makla beraber, mesele Kurum dışında ince uzun münakaşa €- dilmiştir. İtalyayı Habeşistan üzerindeki emellerinden vazge- çirmek için hakkında Uluslar Kurumu misakının sanksiyonla- rmi yani müeyyidelerini tatbik etmek lâzımdır. Fransa bu mü- eyyidelerin tatbikma Yanaşmı- yor. İngilterenin de yalnız ba- şına müeyyide tatbik etmek is- teyeceği şüphelidir. Binaena- leyh meselenin İtalyaya Habe- şistanda bazı menfaatler temin etmek şeklile halledilmesi bek- lenebilir, Yani neticede Habe- şistan bu işten zararlı, İtalya da kârlı çıkacak. Fakat esas itiba- rile bu kararlaşmış olmakla be- raber, henüz İtalyanın kâr dere- cesi, Habeşistanın da zarar de- recesi belli değildir. Mussolini, Habeşistan üzerinde bir hima- ye kurmakta ısrar ediyor. Daha aza kanaat etmiyecek gibi gö- bilhassa ilmi kıymetlerden yüzde yüz mahrum bir yazı okuduk ta on: Ok, Lissof imzasile bu güzetenin 4160 mc süyımnın ilk sayfasında ve “Balkunların Karadeniz kıyıla- rındaki Türk dili Grek- konuşan ler” adı ile çıkan bu yazıda deni» iyor kiz “Türkiye; Greklerin kökü karindık- tan sonra boşalan Trakyayı doldur. mak İçin bir Türk lehçesi ile konuşan Romanya müslümanların: kendi top- raklarına gözettirmek istiyor.” Bu arada yine türkçe konuşan ve Gaga- uz diye anılan hıristiyanların da 'Trakyaya göçmeğe teşvik edildikle - —— a — an rünüyor. Daha doğrusu kendisi- ni dünyaya böyle gösteriyor. Biliyor ki neakdar ağır basar- sa, işin bir savaşa müncer olma- sını istemiyenler (Habeşistan namına o kadar fazla fedakâr- Irkta bulunacaklar, Habeş impa- ratoru da İtalyaya Ogadan ha- valisinde toprak ve Habeşista- am diğer kısımlarında da eko- nomik menfaatler temin etmeği teklif etmiştir. Fakat siyasal erkinlikten vazgeçemiyeceğini bildiriyor. Kurum kı i açıldığı bugünde, bir taraftan Habeş erkinliğini korur gibi gö- rünecek, diğer taraftan da İtal- yanın emellerini tatmin edebi- İecek bir formülün çerçevesi içinde davanın halledileceği ve bir savaşa meydan verilmiyece- ği ümitleri fazla gibi görünü. yor, A. Sükür ESMER Yazan : Nizameddin Nazif Le Messager d Athenes Atinada çıkan Fransızca Mesajedaten gazetesinin başlığı rinden bahsediliyor ve bunların Türk | ırkından oldukları ileriye sürülürken, “Yeni vatanları olan Türkiyeye ka- vuşmak için heyecan içinde bulur - dukları, müslüman âdetleri ve an'an€- leri ile yaşadıkları birçok istilâlar içinde Türk kitaplarından ve Türk mekteplerinden uzun zaman mahrum kaldıkları halde yeni harflerle çıkan gâzeteleri okuya okuya ana dillerini unutmadıklarını (1) ve hıristiyan Türk papazlarınn (2) bu yeni Türk- lere asıllarını hatırlattıkları” da söy- leniyor. Halbuki bütün bu ırk ve dil iddis- ları hiçbir ciddi esasa dayanma'nak- tadırlar. Biz (yani Mesaje Daten ga- zetesi) 927 yılı 17 İkinciteşrininde ve 930 yılının 28 ve 29 uncu İlkteş- rinlerinde çıkan sayılarımızda bazı Greklerin bu türkçe konuşma illetle- Gagauz'ların ruhani reislerinin oturduğu Kişenof şehrinin bu- Junduğu yeri gösterir harita rine temas etmiş ve 934 yılı şubatı- nım 25 nci günü çikan sayımızda da (Gagauz)'lar hakkında ciddi bir etüt neşretmiştik. Fakat Gagauz'lar hak- kında en kestirme ve kökten fikri ve» recek olân vesika hiç şüphesiz Arhi- mandirit Krizostomos Hacıdanyel'in ölümünden sonra dosyaları arasında bulunan bazı yazılardır. Bavyerann Erlangen Universitesinde felsefe oku- 3 m —— TL) #i ) 4 — K Ne FUTBOL ALEYHİNDE BİRKAÇ SÖZ Bu satırları yazan adamın 12 #6- ne hiç fasıla vermeden futbol ey- namış ve yirmi sene futbol #poru- nun işlerile uğraşmış birisi olduğu- nu her şeyden evvel söylemeliyim ki, sonra sözlerimi işin yabancısına ait aykırı seyler saymayısınız. Ben futbolu hem oynamasını, hem sey- retmesini severim. Bu spor câzi tir, Efendice oynanırsa hattâ za: tir de. Lâkin esef edilecek şu ki; burada sayıp dökmesi uzun süre- cek birtakım sebeplerden dolayı bizde futbol bir anomalie o içinde- dir. Bunun teknik kısımlarile, ga- zeteleri, var. Onu bir e uğ | kenara bırakırım. Fakat asıl sakat taraf şudur: , Futbol gazetelerin enfant gütö- si olmuştur. Yani çok bozulmuş bi ki sporun rından şüph. oyun bütün diğer şubeleri, diğer sporları gölgede bırakıp cılızla, dırmaktadır. Bu sakat tesirin mat. buattaki akisleri o kadar büyüktür ki; anlatsam saşaramız. Meselâ; Türkiyede sporla ençok uğraşan bir gazete oGalatasars klübünün Şişli ismindeki küç oyunlarına hazırlanan ve iki gün evvel Türkiye birinciliklerinde bir. takım dereceler yapan Türk taki- mı hakkında birincilik neticeleri de dahil olduğu halde ancak yarım sütun yazı yazabilmiş. Biz bunu spor sütunlarının sade futbol seven veya anlayanlar €- linde olmasına ve matbuatta spor şubelerine verilen ehemmiyetin ka- ri kütlesinin adedile ölçüldüğüne atfediyoruz. Halbuki gazetelerin karileri sevketmeleri lâzım gelen birtakım iyi yollar da olduğunu söylemiye - zannederim - hacet yoktur. Böylece, bugün Türkiye matbu- atında futbol o kadar böyültülmüş ve şişiri tir ki âdeta bir "ur,, hali almış, bu yüzden diğer bütün spor şubelerini körletmiştir. Bu müşahade karşısında futbol- tular da dahil olduğu halde hepi” mizin tasalanmamız ve buna bir bulmamız lâzımdır. Bu satırları bi- tirirken Ooelimde iddiam: kuvvet- lendirecek birtakım müspet delil- ler olduğunu ve bunun artık (A- larmant — Urkülecek) bir hal al- dığını da ilâve etmek isterim. muş olan bu ruhani, kendiside bir Gagauz'du, Varnada doğmuştu ve orada ırkdaşlarma büyük hizmetler » de bulunduktan sonra kendisine da- ha mühim vazifeler verilmişti. Bah- settiğimiz yazıyı Aynarozdaki Diyo- nissiyu manastırının höcrelerinden birinde, Bulgar hapishanelerinde çek tiği azabın ve yorgunlukların tesirile gözlerini yummazdan bir iki halta ev- vel yazmıştır. - “Helen” lik duygula- rmdan ayrılmamakta israr ettiği için Bulgarların sayısız düşmanlıklarına göğüs germeğe mecbur kalmış olan Hacıdanyel bakınız neler söylüyor: “Gagauz'lar yahut Surguz'lar Karadenizin Kirımından Varnaya kadar uzayan kıyısında, küçük arabalar içinde dolaşıp yaşayanı Sit ırkından - putperest ve -bürbar göçebelerdi. Peçenekler, o Avarlar, Hunla! Kumanlar, Hazarlar, Oğuzlar gi bi bunlar da zamari ilç başka mil- İetlerle karışa karışa ortadan kay- 'bolmuşlardır. Fakat O Türklerle Bulgarların Grek ırkına karşı duy ek yüzünden, türkçe konuştukları halde hakiki ırkları» na bağlı kalmakta (3) israr eden bu kavme hakaret etmek isteme- leri yüzünden adları diğerlerinin- kiler gibi unutulmamıştır. Türk“ ler Anadolunun türkçe konuşan Greklerine nasıl Karamanlı ve Atinalılara nasıl Gagarey diye ad | tâkmışlarsa bunlara da öylece Ga- gavz demekte devam etmişlerdir. Gagauz kelimesinin aslr da şüp. helidir ama Turani iki kelimeden yani gaga ve wz kelimelerinden | mürekkep olabilmesi de mümkün. | dür. Bununla beraber Hintli diye anılan Amerika yerlileri Hint mr- kına hakikatte nekadar yakm ise- ler Gagauz'lar da SiVlere o kadar yakındırlar. Grek düşmanı olan Bulgarlar bunlara hakaret etmek için Gagauz kelimesini kullana kullara bir gün bu Greklerin de canına tak etmiş ve kendileri de kendilerine inat olsun diye Gaga- uz rlemeğe baslamrslardır. Tarih bize gösterivor ki: “Türk- ler bir Grek memleketini zantet- B. FELEK ski Bir Eti Mabedi Türk Tarihi Araştırma Kurumu Ço rum Ubaylığına bağlı Alaca « Höyük te kendi unsurları ve kendi araçlarile hafriyata başlamıştır. Kurum, bu haf riyatın ulusal tarihimiz için çok önem Hi belgeler vereceğini ummaktadır. Burada bundan önce 1908 de İstan - bul müzeleri adına makridi tara - fından kilçük bir araştırma yapılmış ve iki Sfenks ile bazı kabartmalar bu- Tummuştürr. i Buranın eski bir eti mabedini ihtiva ettiği tahmin edilmektedir. Makridi, burada ayni zamanda F: "kya kitabe- leri de bulduğu için bu hafriyatın Eti ve Firikya kültürleri arasındaki bağ ve devamlılığın tesbitine çok yardımı olacağı umuluyor. Eski izerlere sevgi gösterenler Tariht eserleri toplamak ve onlar üzerinde araştırmalar yapmak sure- tile tarihe ve tarihsel eserlere karşı sevgi ve bağlılık gösteren ve kendi kendine küçük bir müze meydana ge tiren İznik öğretmenlerinden Kültür işyarı Orhan Sargın Türk Tarihi araş tırma kurumunun muhabir üyeliğine seçilmişti, bii ilimler fakülteleri için getirilecek mütehassısları seçmek üzere İki ay önce Almanyaya giden Yüksek Zira- at Enstitüsü rektörü Dr. Falke dün sabah gelmiştir. Falke, bir muharriri- mize demiştir ki: z “— Almanyanın tanınmış profesör lerinden Lorens, tabii ilimler fakülte si kürsüsüne, Dr. Diks Ziraah fakül. tesi meyve ağaçları kürsüsüne getir- tileceklerdir. Mütchassıslar, birinci teşrinde Ankarada bulunacaklardır.,, İ GENEL NÜFUS SAYIMI İ Evinizde o gün hazır bulunan bütün tikleri zaman dalma türkce konu- snlmasını emretmizler ve haller. | türkce konusmıvanlarm Âillerini | keseceklerini söyliyerek tehdit sölilerdiz ” ii insanları yazdırınız... Başvekâlet ! İstatistik Umum Müdürlüğü