19 AĞUSTOS — 1935 - —.. e — Her gördüğümüz sakallı- yı babamız sanmıyalım! Avrupadan, Amerikadan gelenin mutlaka rkiyedekilere üstün olması lâzımgelmez!! “Her gördüğün sakallıyı baban Mi sanıyorsun?,, diye bir atalar! tı. “Özü vardır. Bizde de, ekseriya o- piyasası çok iyi.. Sebep ltalyanın Habeş meselesiyle uğraşması imiş! Eczacı, kendisine bir tüp uzat- Kadın sordu: Odun kömürü ihtiyacı yüzünden harap olmaktan kortuluyor Yarım kok ve yarım antrasit fabrikası işlemeğe başlıyor ma benzer bir zihniyet olduğu gö- 28 çarpar: Ecnebi memleketten! #elen her şeyi bizim memlekette- kilere üstün saymak! Bu yüzden çok defa büyük in- kisar hayallere uğruyoruz. Şu Di- harlı Mehmet pehlivan işi de öyle olmadı mı? Şüphesiz, o da, iyi bir Türk peh- ıdır. Fakat, sırf “Amerikadan zelmiş!,, diye, onu, buradakiler. den pek yaman saydık... Fakat Mülâyim pehlivan, bize, burada- ilerin çok defa dışardan gelenle. Te faik olduğunu ispat etti. Bu, bize ibret dersi olmalıdır: 'oprakta olanlara itimat etmeli Yiz... Bir garip hatıramı anlatayım: i Bir gün, bir ezz" haneye girmiş-! tim. Bir kadın geldi. a — Bir Krem Pertev verin! de Al, Dün matbaa « mıza bir olcuyus Sumuz geldi,ken disini o tanıtu: Kâzım Hasan - Mi$- Cebinden sıkardığı ve bu - Tada resmini gör £ SE nüz bir ci - Bara paketini İğ Yerersk > dedi, şöyle — İşinde yirmi cigara bulu - © kuruşa satılıyor. Satıcının ba- da söylediğine göre Bulgar fab - çi kaları bunu kaçak olarak Tür - / “ede sattırmak için bilhassa leketimize o mahsus * olarak Yaptırıyorlarmış ve kutunun ka - $! bunun için böyle cami ve yaş Maklı kadın resimleriyle yapıl - Muş, amele halkın huzurunda Moakora, 18 — Bugün hükümet *kânr, kur diplomatik, gazeteci- X Ve yüz binlerce halk huzurun- tayyare günü kutlulandı. Resmi geçide muhtelif tipte Yyareler iştirâk etti, Bu arada he da paraşüt tecrübeleri ya - 1. Bu tecrübeler esnasında bir türe ütçü atladıktan sonra para- d ünü açmâğa muvaffak olama- 'gından bin metre kadar yüksek- ta, — Bu, yerli Krem Pertev olma- sm sakm?... Aman kuzum... Yer- li vermeyin... Avrupa Krem Perte- vi isterim... —N,. Her iyiyi, her mükemmeli ya- bancı memleketten gelmiş olandıt sanmak... Bu, pek zayıf bir nokta- mızdır. Bununla mücadele etme- maz lâzımdır. Ecnebi memlektler. den getirilen uzmanlar (mütehas- sıslar) işinde de çok defa bu al- danışın narına yanmıyor muyuz? * Şüphesiz, pek çok sahalarda. Batı memleketlerinde bizimkine faik unsurlar vardır. Fakat “he: gördüğümüz sakallıyı babamız sanmıyalım!,, Avrupadan, Ame- rikadan her gelen, her gönderilen, Türkiyede yetişenlere üstün değil- dir. Bunu, keskin bir bakışla a- yırt edebilmeliyiz! (Vva-N0) Memleketimizde kaçak Bulgar cıgarası satılıyor Bulgar bu paket Galatanın birçok | her nev'i Galatada bulunabili - Yerlekimda sokak ortasında seki - yor. Ben birkaç nevi aldım, hiçbi- rigaralarının hemen risi yirmi kuruştan fazlaya satıl - mıyor, Fakat en dikkati çekici o » lanr budur.,, Okuyucumuzun dediklerini yaz dık. Böyle inhisar idaresinin iki dakika ötesinde * göz göre göre kaçak cigara satılmasma mâni o « lacak daire kimse onun dikkatini çekeriz. Moskovada Tayyare bayramında bir facia oldu Bir paraşütçünün paraşütü açılmadığından düşüp parçalandı likten düşerek feci bir şekilde ö)- dü. Fairbanks, 18 (A. A.) — Wil Iy Post ile Vill Rogersin yakın dos tu Joe Crosson bunların cesetle- rini tahnit etmek üzere uçakla bu- raya getirmiştir. Vill Rogersin bıraktığı miras i- ki buçuk milyon dolarla altı mil- yon dolar arasında tahmin edili - yor, Bu yıl fmdık ürününün çok ol- masına rağmen iç fındık piyasa - mız yüksek fiyatlarla açılmış hat- tâ bir aralık bu fiyatların tutma - sına bütün elâkadarlar ihtimal vermemişlerdi. Fakat şayanı dik- kattir ki fındık fiyatları yüksel - mekte devam etmiş ve eylül yük- lemesi fındıklar için geçen hafta teklif edilen 100 kilosuna 51 lira fiyat Hamburg piyasasınca kabul edilmiştir. Halbuki evvelki hafta- nın fiyatı 48 lira idi, Fındık piyasasının önümüzdeki haftalar içinde daha enteresan bir durum alâbilmesi ihtimali çoktur. Çünkü İtalya - Habeş ihti- lâfının piyasa üzerindeki tesirle - rinin artacağı muhakkak görül - mektedir. Ehemmiyetli bir fındık isithsal ve ihraç memleketi olan İ- talyanın daha şimdiden fındık ih- racatına eski ehemmiyeti vereme- diği görülmektedir. Bundna sonra de ihracat işinin birçok müşkül - lerle karşılaşacağı ve İtalyanın fındık ihracma pek yanaşamıya - cağı zannedilmektedir. — İtalya - Habeş ihtilâfının ve bilhassa muh- temel harbmın dünya fındık tica- retini mihverniden oynatacağı, yerleşmiş ihracat o miktarlarmın bazı memleketler lehine ve bazı - ları aleyhine değişeceği sanılı - İT yor. li —— Yeni yaptırılacak ticaret gemilerimiz Avrupa tersanelerinde yaptırı » İacak yeni gemilerimiz için ferini / incelemeler yapan Ekonomi Ba - i kanlığı ve Denizyolları fen heyeti bu teknik çalışması için kendine bir program hazırlamıştır, Komisyon, teklifleri birer birer inceliyecek ve bunları muhtelif ba kımlardan tasnif edecektir. Bu- nun sonunda en müsait teklifler ayrılarak tekrar bunlar gözden ge- çirilecektir. —— uyuşturucu maddeler inhisarından Uyuşturucu Maddeler İnhisa - rı uzak doğu memleketlerine Türk afyonlarını tanıtmak için yakında bu memleketlere nümuneler gön - derecektir. Bu nümuneler için gi- decek memleketler serbest ithal permileri vermişlerdir. Nümunelerin hazırlanmasına bugünlerde başlanacaktır. Zonguldak kömür havzasında kurulan ilk yarım kok ve yarım antrasit fabrikası bu ayın sonun - da işe başlıyacak ve bir eylülde ilk kömürü piyasaya çıkaracaktır. Yarım antrasit fabrikasının bü- tün eksikleri ikmal edilmiştir. Şimdi fabrikanın O büyük bacası kurulmaktadır. — Bugünlerde ilk tecrübeler yapılacaktır. Hükümet tarafından kurulma- sı vazifesi beş senelik sanayi prog- ramiyle İş Bankasına verilmiş o - lan bu fabrikanın çıkaracağı ya - rım kok ve yarım antrasitlerin bu- günkü kok fiyatlarma yakın bir fi- yatla satılacağı tahmin edilmekte- dir, Fabrika ilk yıl 55 - 60 binton kömür çıkarılacaktır. Fakat ihti - yaç karşısında bu miktarın daha ikinci yılda bir misli fazlalaştırı - lacağı muhakkak görülmektedir. Yarım kok © ve yarım antrasit fabrikasının istihsalâtı ziya de odun ve ödun kömürünün ye- rini tutacaktır. Bu suretle memle- ket ormanlarmın yıllardanberi devam eden yakılmasmmn önüne geçilmiş olacaktır. Almanyaya pamuk ihracatımız gittikçe artıyor Bu yılın ilk altı ayına ait yapı- yında Almanyaya pamuk ihrsca- lan statistikler Almanyaya pamuk | trmız 10,863,700 kiloya çık» ihracatımızın tecim muvazenemiz» | mıştır. Halbuki Alman statistik- de mühim bir mevki aldığını ve ge lerine göre 1934 ilk altı ayında çen yıla nazaran (o şayanı dikkat | 207,401,300 kilo olan Alman pa - derecede arttığını göstermekte » dir. , muk ithalâtı 1935 yılı ilk altr a « yında 131,033,000 kiloya düşürül Alman dış itcaret statistikleri - | müştür. Bu yüzde kırk düşüşe mu- nin de gösterdiğine göre Alman - yaya pamuk ihracatımız yuvarlak hesapla 10 misli artmıştır. 1934 yr- kabil Türk pamuk ithalâtı on mis- Mi artmıştır. Halbuki Birleşik A - merika ve Mısır pamukları itha - İilk altı ayında Almanyaya an » | lâtr düşmüş ve mevkilerini Tüzer cak 93,000 kilo pamuk ihraç et - pamuklarma a başla - miştik, Faakt 935 yılı ilk altı a - | mışlardır. Konya pamuklu fabrikası işçileri için ev Sümer Bank, Konya Ereğlisin - de yapılan yeni pamuklu kombi - nasında çalışacak işçiler ve me - murlar için yeni apartmanlar yap tırmağa karar vermiştir. Sümer Bank ayrıca Konya Ereğlisinde bir de hastane yaptıracaktır. Bu has- taneden yalnız fabrika işçileri de- ğil aileleri ve halk da istifade e - debilecektir. —— Bakırköy treninde bir vaka Dün gece 21,15 de Floryadan kalkan 53 sayılı Şef tren Eşrefin idaresindeki katar Bakırköy istas- yonuna yaklaştığı bir sırada bir e- pm trenden yere düştüğü gö « rülmüştür. Bunun üzerine tren durmuş, araştırma yapılmış, dü - şen adamın (Floryada ahçı Sait ŞEHRİN DERDLERİ Dilsiz kadınlardan ne İstemiş ? Kadınlar dilsizden ne istemişler? Eyüpte Fethi Çelebi mezarlı - ğında Zehra ve Havva isminde iki kadın fotoğraf çıkarırlarken yan- larma dilsiz bir udam gelmiş ve garip garip işaretler yapmağa baş lamıştır. Bu İşaretler üzerine iki kadın dilsizle birlikte mezarlıkla- dir. Burada Zehra eline geçirdiği bir taşr dilsizin kafasma vurmuş, yaralamış, üstelik ikisi bir olarak dilsizi dövmüşlerdir. Şikâyet üze- rine Havva yakalanmış, Zehra kaçmıştır, i m olduğu anlaşılmıştır. Saidin yal - nız sağ kolu incinmiştir. Saidin neden trenden atladığı henüz an- laşılamamıştır. Berber dükkânlarında toz Bir okuyucumuz yazıyor: — Berbere gilüiğiniz zaman elbet de sizin de gözü - nüzü çelmiştir. Sizden evvel traş olan biri kalkolken derhal çirak elinde bir firçayla yetişir. Ve müşterinin üslünü başını süplirmeğe başlar, Artık müşterinin ce. ketinin, şapkasının' tozluluk derecesine göre etrofa bir toz bulutu yükselir. Ve siz ister istemez bu tozları mü- kemmel surette yularsınız! Bu tozları yutmanın vereceği masarratları savmağa lüzum görmüyorum Yolda tozw rastladığınız saman hiç olmazsa cebinizden mendilinizi çikarip burnunuzu ükayabilirsiniz. Halbuki surulınızın sabunlu, ve ustu” kân yoktur. li | Diğer taraftan berber dükkânlarının kapalı olması bu tozların daimi surette içeride kal « ntasım da temin ediyor ki bunu da ne kadar fena ve zü- rarlı olduğu meydandadır. willne kan b ranın boğazınıza dayalı olduğu anda elbelle buna im » etrallarının Bu hâdisenin şimdiye kadar belçdiyenin nasıl gö - süne çarpmadığına hayret ediyorum. Kafiyyen vakit yeçirilmeden berber dükkânlarına birer tam'ın gündö » rilmesi, ve dükkân içinde sapka ve elbiselerin f trçalara ması menedilmelidir, demin izsiz e akli