u 14 AĞUSTOS — 1935 HABER — AXşam Postası ; HASAN KUVVET ŞURUBU ZAAFI UMUMİ, KANSIZLIK ve KEMİK hastahklarna şifai tesirleri çoktur. Çocuklar, Gençler, Genç Kızlar ve ihtiyarlarheryaşta istimal edebilirler. HASAN ECZA deposu Petrol Nizam Saçları mal ve olgunlu girecek talebeler için hazırlanan Yardımcı kitaplar Edebiyat ve edebiyat tarihi özü (Sadettin Nüzhet Ergun TAbir ilimler El kitsbı Adem Nezmi 56 yeisele bakaloryası M. Namık S0 Besler * Kuvvetlendirir » imya bakaloryası M. Mazhar 60 di Riyaziye olgunluk hazirlama M. Dogan 125 Dökülmesini keser üsâtir. Satış Yeri: Istanbul Ankara caddesi Inkilâp Kitap evi PETROL NiZAM Tecrübe edilmiş en iyi saç ilâcıdır. Hurma sabunu 24 veya 12 adetlik kutularda satılır. GAYET MÜHİM Hurma sabünunun kokulu bir sa- bun olmayıp tabii kokulu ve emsal- siz cinste bir ev sabunu olduğunu bilhassa ev kadınlarının dikkat na- zarlarma arzederiz, Bir tecrübe 8i- zi iknaa kâfidir Hurma sabunu TURAN mamu - lâtındandır. METAMORFOZ m” SATILIK BAKKALİYE Beyoğlu Tarlabaşı cadde- sinde 69 No. peşin satışlı bak- kaliye dükkânı devren satılık- tır. Aymi adrese müracaat. Türk Hava Kurumu Büyük Piyangosu Şimdiye kadar binlerce kişiyi zengin etmiştir. 79.cu tertip 5.ci keşide 71 Eylüldedir Büyük Ikramiye : 35.000 Liradır Ayıca 15.000,12.000, 10.000 liralık ikramiye lerle (20.000 iira) lık mükâfat vardır .. SATILIK HANE Çapada Çukurbostan meydanında Yedi oda ön ve arka taraflarında va - Sİ bahçeli tramvay | İstasyonuna iki | dakika mesafede kullanışlı, havadar | arka bahçesinde tavuk, koyun ve keçi beslemak için fenni o mütenddit kü - mesleri vesair müştemilâtı havi 79. ? No ev ucuz fivatla satılacaktır. Satılık kuru meşe odunu Ziraat Bankası Istanbul Şubesinden - Bankamıza merhun İğneada civarında Raranlıkdere ve Ayasta- fanos iskelelerinde mevcut odunlardan iki yüz ellişer bin kilo ki cem'ân 500.000 kilo kürü meşe odunu: 1697 numaralı Ziraat Bankası kanununun hükümleri altında on beş Ağustos 935 perşembe günü sa at 3 de şubemizde açik arttırma ile satılacaktır. Almak istiyenler mak tuen (200) lira pey akçası yatıra- caklardır. Odunlar yukarda yazılı iskelelerde bulundukları yerlerde teslim edilecektir. Şartname: İğneada iskelesiyle şubemiş kapısma asılmıştır. N (4580) Yüksek Mühendis Mektebi arttırma ve eksiltme komisyonundan: hükmü yoktur. Mektep için pazarlık ile bir adet maa teferruat kalkülatör alına- ilen Galata Papazyan Han İsak Kon-| caktır. Bedeli 350 lira ve pey akçesi 26 lira 25 kuruştur. 158-985 saat 14 te Kemisyon müracaatları ilân olunur. o (4741) Sabahları alındıkta © yemeklerden ' HAZIMSIZLIĞI Ağızdaki tatsızlık ve kokuyu İzale eder. Fazla bir yemek ve içmeden sonra hissedilen 2çkarnmna M A O N “Kabı Zlığı bir” adat Mide ekşilik ve yorgunluk ve şişkinliği hafifletir. Mazon tuzunun tesirinden memnun kalmı yanlar şişesi ) gisegişyın AN GAİRA ii ismen yanmalarını açık da olsa Bahçekapıda İş Bankası arkasında 12 No, Ju Mazon Botton çöğâ depd'W aa MEYVA TÜZÜ defeder Ürer" Ki #üna iade ederek bedelini geri alabilirler. MAZON ismi ve markasına çok 'diKRAt' - İsak Konfino namına Tıp fakültesi eczâne şubesindi rilen 29,12,928 Bel gevşekliğine || tarih ve 2532 /338 yumaralı diplomayı zayi ettim. Yenisini alacağımdan «e » Hormobin tim. Yenisini alacağımdan eskisinin Tatsilât: Galata posta 2 20 SERSERİLER YATAĞI SERSERILER YATAGI her zaman için senindir. Senin aşkınla doludur! diye bağırdı, — Öyle ise, vaziyeti iyice dü. şünebilmek için birbirimize yar- dım edelim. Samimi iki arkadaş olalım, Siz bu Jiyeti seviyorsunuz, ! bunu sevmekte de devam edece! ğinize emin olmak isterim, Hey- hat, benim gibi, suçu yalnış sizi sevmek olan bir zavallı kadın, aş- kını ancak kendisini feda ederek ispat edebilir. * Bu sözlerden hakikaten müte &ssir olan kral titrek birsesle: — Oh sevçili Detamp!.. mırıldandı. — Fakat, eğer ben kendimi fe- da ederek sizi ona sevdirmeğe diye muvaffak olursam, bana ne kala-| cak. Derhal tamamen unutulmuş olacağım. Ve vaktile ezmiş ol duğum rakiplerimin o kadar ala! yına uğruyacağım ki nihayet şa- toma çekilmeğe ve orada göz yaş-| ları dökerek ömrümün son günle: rini yels ve acı İçinde geçirmeğe mecbur olacağım. — Size yemin ederim ki, krallık şerefim üzerine söz veririm ki her zaman için kalbimde en yüksek yer sizindir. Düşes konuşmanın en ince yeri- ne geldiğini anladı. Kral iste Jiği- ni veriyordu. Şimdi sıra, kendi ta- rafından gösterilecek bir fedakâr- lığa gelmişti ki, ancak bunun sa- esinde saraydaki mutlâk hâkim- ğini kuracaktı. — Demek ki arada Marjantin. den başka bir mani yok öyle mi?.. : Şu halde bu engeli ortadan kaldır. maklâzımdır şevketmaab! dedi. Fransuva Detampı bile titreten bir sesle: — Ben de bunu düşünüyorum! sevabını verdi. Kral, hakikaten Marjantini öl dürtmeği tasarlıyordu. Düşes kralın maksadını anla» muştur — Bir çare var amma..Bu pek müthiştir. sözlerini mırıldandı. — Hangi çareden bahsetmek is- tiyorsunuz? — Sizin aklınıza gelenden.. Birbirlerine bakarak sarardık- larını gördüler. Birinci Fiansuva şiddetle: — Evet, mademki araya bir di- ken gibi giriyor.. sözlerini söyler- ken Düşes tamamladı: — Ben de size söyledim ya.. Fa- kat bu çare pek müthiş olacaktır. — Niçin? — Çünkü Marjantinin kanıyla lekeli olacağınız için, Jiyet kuca- ğınıza atılmaktansa kendisini öl. dürmeği tercih edecektir. Kral bir dakika kadar düşün dü.. — Sevgilim.. Şimdi fedakârlı. ğınızın ne kadar büyük olduğunu anlıyorum.. Bin kere hakkınız var. Fakat ne çare?.. İşlerinizi tamam; laymız! Bana akıl öğretiniz! — Bunları şaiodan ayırmak lâ- zım.. Ana ile kızı birbirinden a yırmağı düşünmek delilik olur. Lâlçin onları şatodan ayırmak ko: Gizli bir takım felâketlerin iztr- rabı altında ezilmiş gibi ağır ağır odada dolaşıyordu. Birkaç dakika kadar zabitin o- rada bulunduğunu unutmuş gö- ründü. Nihayet derin derin içini çek- ti. Mongomeriye dönerek: — Haydi gidiniz mösyö,. Ya- kaladığınız adamları serbest bıra- kınız. Mademki aradıklarımızın Fontenblöde bulunmadığına e minsiniz, bizim için bundan iyi bir şey olamaz. dedi. Li Birinci Fransuva iki saat kadar odasından çıkmadı. Mongomeri muvaffakiyetsizlik le biten bu iki teşebbüsten dolayı kralın gösterdiği kayitsizliğe şaşıp kaldı. Bununla beraber haksızdı. Çünkü kral, bu esnada ne Mad- leni, ne de iki serseriyi düşünü- yordu. Bütün zihnini Marjantin meşgul ediyordu. Kendisiyle Jiyetin arasına gi- rerek bakışiyle meydan okuyan tavurlariyle tehdit eden bu anne- nin birdenbire meydana çıkışı onu müteesşir etmişti. İki saat senra, Birinci Fransuva nım odasından çıktığı görüldü, Pek yeisli ve düşünceli görünü yordu. Düşes Detampın dairesine doğ Yu gitti, Acaba orada ne yapacaktı. Yoksa ondan teselli mi istiye- cekti, Eskiden çok sevdiği metresi i- çin kalbinde bir damla aşk arıya- rak bir müddet olsun damarlarını yakan öbür büyük sevgiyi mi u- nutmak istiyordu. Belki de Düşes bu ziyareti bek» liyordu. Ustaca bir tuvalet yapmıştı. Açık bir elbise ile yarı çıplak bir durumda (vaziyette) kralı pençesine geçrimek için son bir mücaçeleye hazırlanıyordu. Kraliçe tacını giymek yollarını arıyacaktı. i Taç giymeğe ne lüzum vardı. © Bir kraliçe kadar şan ve şerefi haiz bulunmuyor muydu? Yoksa bazı çinayetler yapmak suretiyle kirli vicdanınm derinlik- lerinde canavarca bir ümit mi bes- liyordu? Düşes Detamp gibi bir kadının karışık ruhunu okumağa çalışmak boş bir zahmet olduğu için bun. dan vazgeçerek vakanın oluşuna gelelim.. . Birinci Fransuva Düşesin odası: na girip bir koltuğa oturdu ve Marinyan harbinden sonra olduğu gibi: — Her şey mahvoldu! diye mis rıldandı. Fakat bu sefer: — Namustan maada!., cümlesi: ni ilâve etmeğe cesaret edemedi. Ne Düşesin açık tuvaletine, ne vaad dolu gülümsyişine, ne de o