Saatlik sayfa görüntüleme limitine ulaştınız. 1 saat bekleyebilir veya abone olup limitinizi yükseltebilirsiniz.
13 AĞUSTOS — 1935 HABER — Akşam Postası n Senelerdenberi Uğraşıyorlar. Kimse aynını Yapamaz DÜNYADA MisLi Yon verirlerse aldanmayınız. Hasan de posu: Ankara, İstanbul, Beyoğlu. _—'——— ——— BULUNAMIYAN BiR ŞAHESER “HASAN KOLONYASI, LOSYON ve LAVANTALARI Hasan Kolonyasını Fransa,Almanya ve İngiltereye beraberce götürüyorlar, Orrada bulunan ecnebi dostları bu müstesna kolonyanın bütün dünya piyasa larında bir eşine tesadüf edilmiyeceği hi birlikte beyan ediyorlar. Esans fabril:2'arından meşhur Sanderson bile bu hususta kati olarak “Hasan kolonyası kadar nefis bir kolonya yoktür,, demiştir. Ne İngilterenin Atkinsonu, ne Al - Manyanın ATİL i, ne Fransanın Jan Ma risi, ne dö dünyadaki kolonyalar Hasan kolonyasının nefis ve can verici ko kusuna benziyemez. Hastalara şifa ve ren, sinirleri teskin eden, her ince kâ- lha, her zevk sahibine *kendini sevdi ren Hasan kolonyasını yapabilmek için kolonyacılar dalma uğraşıyorlar. Fa kat Hasan kolonyası bir sırdır ve bu -.: dünya bir araya gelse yapılamaz, Una imkân yoktur. 90 derece halis limon <'çet''-ri kolanyasiyle, yasemin, leylâk, menekşe ve mil flörlerini, los yon ve lâvantalarını Hasan markasiyle alınız ve başka bir kolonya veya lös- P e: Bu akşarm mmu AYAN MüZEYYEN İ PANORAMA BAHÇESiNDE I Devlet Temiryolları ve (imanları işlelme Umum idaresı ilânları I İlk eksiltmesi Feshedilen ve muhammen bedeli 19742 lira Olan 32 kalem lastik malzeme 28/8/935 Çarşanba günü saat 15.30 da kapalı zarf usuliyle Ankarada İdare binasıtıda satın a- İmacaktır. Bu işe girmek isteyenlerin 1480,65 liralik muvakkat temmat vermeleri ve kanunun tayin ettiği vesikalar ve işe gir - M#e manii kanuni bulunmadığına dair beyanname ve teklifler : ile aynı gün saat 14,30 a kadar komisyon Reisliğine vermeleri ha âzımdır. Bu işe aid şartnameler parasız olarak Haydarpaşada - esellüm ve Sevk Müdürlüğümüzde Ankarada Malzeme Daire- sinde Dağıtılmaktadır. (4730) Muhammğn bedeli 40,0Cv lira olan ÂAnkara, Eskişehir, Konya ve Tsun depoları su tasfiye (esisatları 23—9-—935 Pazartesi günü tir, “uııBu işe girmek isteyenler 3000liralık muvakkat teminat ile kanu: tayin ettiği vesikaları, kanunun 4 üncü maddesi mucibince işe î'_meğe kanuni manileri butunmadığına dair beyanname ve teklifle- Nİ aynı gür saat 14 de kadarCer dairesi komisyon teisliğine *rmeleri Jâzımdır. Bu işe ait şartnameler 200 kuruş mukabilinde Ankara ve Haydat Basa veznelerinde satılmakiadır. (2040) (4550) w — t lş de kapalı zarf usulü ile Ankarada idsre binasında ihale edi- ASiPİN KENAN Halis ve hakiki tabletleri sıhhatinizi soğuktan ve bütün ağrırlardan korur. UMUM YARALARDA, BAŞ veVÜCUD ÇIBANLARINA KARŞI SİKATRİN ll SATILIK KOTRA 4,50 boyunda her takımiyle bir şarpiyole satılacaktır. Görmek isti: yenler: Moda, Cafer ağa mahal. lesi Şifa sokak Karamüselli Kot. racı Bay Mustafaya, ya da: Gala- tasaray 265 No. terzi Turguda L-' başvurmaları. (4618) — , en dakik, en hassas, en son modeller BEYOĞLU'nda : MİSİRLİ, İstiklâi Önddesi 306 OALAÂATA'da * SAATCİ MEYER Türel Caddasi 26 İSTANBUL'da : A; KEŞİŞYAN, Sultan Hamam, Yani Cami Caddesi 4 ANKARA'da * RİZA TEVFİK, Bankalar Caddesi 8 Umumt Debposu ! İstanbul. Bahos Kabpı, Taş Han 10 Talefön : 21554 Istanbul Millt Emlâk Müdürlüğünden: Muhammen FENER — * Abdisubaşı Fener kapı caddesi eski ——— —— 19 - 21 yeni 11 sayılı üstünde iki oda _ n bulunan kâğir dükkânin tamamı. - 1000 EMİNÖNÜ : Ahiçelebi mahallesi Limon iskelesi —— — — aç sokak eski 55 - 57 yeni 57 sayılı dük- — kânın 5/120 payı. ğ P 417 TAKSİM — : Kuloğlu mahallesi ağa hamamı so - — —— — kak eski 74 - 76 yeni 99 sayılr dükkân ğ ve odanın 675/1200 payı. , 500 BALAT : Hacı İsa yoğurthane sokak eski 30 ... M. yeni 41 sayılı evin 3/16 payı. BOB : ALTIMERMER: Hacı Demir mahallesi hamallar s0- kak eski 88 yeni 84 arsanın tamamı, 60 Yukarıda yazılr mallar 16/8/935 Cuma günü saat On iki otuzda açık arttırma ve mübadil ikinci tertip tasfiye vesikasiyle satrlacaktır. İsteklilerin yüzde yedi buçuk pey akçelerini-saat 12- METAMORFOZ. 236 N SERSAERİLER YATAĞI rakol kumandanlarına mahsus e- mirdir.,, Düşünmek kudretini kaybeden Mongomeri bu emirnamenin ha- kiki manasını anlamaktan uzak o- larak kâğıdı imzaladı. Tribule gözlerinden bir sevin;; ışığı fışkırarak bu kiymetli kâğıdı alıp: — Anlıyorsunuz ya azizim. E- limde böyle bir emirname hulun- dukça şatoya girip çıkabilirim | dedi. Mongomeri hiddetinden boğu larak: — Öyle olsun!.. Fakat bu mu:- vaffakiyetiniz pek uzun sürmiye- cektir... Bir hafta geçmeden.. Derken, Tribule onun sözünü kesti: — Oh.. Bir haftadan evvel he- pimiz Fontenblöden uzaklaşmış bulunacağız.. Zabit de bunu anlamak ist'yaor- du. | İçinden: ” — Yılan herif!.. Allah vere de bu söz doğru olsa!.. diyerek sste!- den çıktı. » » w Ertesi sabah krâlın bekleme sa- lonunda duran Mongomeri Birinc! Fransuvanın kendisini çağırması- nı sabırsızlıkla bekledi. ı Fakat kral, av tuvaleti gibi mü. him bir işle uğraşıyordu. Muhafız kumandanınden dün geceki araş tırmalarına ait bir şey sormadan Ormana gitmek üzere şatodan çık- tı. Avdan dönüldükten sonra kral ile Düşes Detamp arasında geçen vakayı görmüştük, Mongomeri bu münasebetle kralın bir gülümse- mesine nail olarak biraz içi rahat- lamıştı. Ondan sonra kral Jiyetin yanı- na gitmişti, orada da olan hâdi- seleri anlatmıştık.. İşte tam bu anda Birinci Fran- suva vermiş olduğu emirleri ha- tırladı. Mongomeriyi çağırtarak öyle hiddetli bir tavurla sorgular sor- du ki bu halden ödü patlıyan za- bit pek fena dakikalar geçirdiğini hissetti. Lâkin derhal kendisini toplıya- rak cesaretlendi ve her şeyi talie bırakarak: — Şevketmaab, ne Madlen Fer- ronu ve ne de iki serseriyi tevkife muvaffak olamadık. Bunun sebe- bi ise bunların Fontenblöden u- zaklaşmı? olmalarıdır. dedi. — Buna emin misiniz?. — Tamamen şevketmaab!. Bunun üzerine Mongomeri kra- lt 'memnun edecek bir takım şey- ler uydurarak: — Şevketmaab, dün gündüz ve gece altmış kadar adam yakala- dık ve şatoya getirdik. Eğer mü- saade buyurulursa bunları serbest bırakalım, diyip sözlerini bitirdi. Birinci Fransuva Moöngomerinin sözlerini meyus bir tavurla dinle- mişti. Şüphesiz ki düşüncesi başka bir şeyle uğraşıyordu. den evvel yatırmaları. (B.) (4427 SERSERİLER YATAĞI D 233 Mongomeri hemen kapıyı ka- pıyı kapatıp Tribuleye doğru yü-| rüdü. AD Kanbur: _ " Aind — Ha, aklıma geldi.. Konuşa- cak şeylerimiz var Mösyö dö Mon- gömeri. Bununla beraber bazrı as.- kerler vardır ki kulakları çok de- liktir. Ben bunun tadını tattım. O- nun için boş yere sokakta bekliyen askerleri gönderseniz daha iyi ol- maz mı? dedi. ; Hayreti son dereceyi Bulan Mongomeri: ; — Boş yere mi?.. Niçin boş ye- re?.. dedi. — Amma tuhaf!. Mademki ben ve arkadaşlarım arzumuzla teslim oluyoruz, buna ne lüzum var.. — Arkadaşlarınız mı?.. — Evet, iki sevgili arkadaşım. Bunlar adaletli Fransa Kralı Fransuva dö Valuvanın emrine i- taat etmeği bilir iki delikanlıdı: Bunlar hapishaneye gitmekten baş ka birşey istemiyorlar. Fakat is- tekleri benimle beraber gitmek ve birlikte olarak beni görünce pek memnun olacağına emin olduğum kralın huzuruna çıkmaktır. He:- ne kadar onları bu düşünceden vazgeçirmeğe çalıştımsa da mu vaffak olamadım. Azizim Mongomeri.. İster misi niz onları çağırayım da hep birlik- te askerlerinizin arasına girelim.. Manfredle Lantene, “işte Mösy5 Mongomerinin eliyle hapsettiği Bastil zindanmdan çıkan meşhur Tribule budurl,, diye bağıracak- lardır. Çünkü çok şükür ki her. kes Bastilden çıkmanm ne kadar kolay olduğunu bilir. Mongomeri daha fazla dinleme. di. Sokağa çıkarak kapıyı kapadı. Müfrezenin çavuşuna sokağın baş. larına konan postaları alıp hep birlikte şatoya dönmelerini emret- ti. | — Bu otelde kimse yok.. Kuşlar uçmuş.. Fakat belki otelciyi sorgu- ya çekerek bazı şeyler öğrenebi- lirim. dedi, : Çavuş amirinin böylece izahat vermesinden memnun olarak he- men askerleri toplryarak geri dön. dü. Mongomeri de tekrar otele girdi. Tribule yumruğuyla bir masaya vurarak: — Otelci, Anjo şarabı getir! emrini verdi. Ve bir işaretle Monogomeriyi o- turmağa davet ederek şen bir ta- vurla: — Kralımızın ve soytarının sev- diği şarap bu olduğu için tabit muhafız kumandanı da bunu se- ver. dedi. Otelci masaya büyük bir şarap sürahisi bırakarak Tribulenin bir işaretiyle çekildi. K Tribule iki bardağı doldurdu. Bir yudumda içtiği şarap bar- dağını masanın üzerine koöyduk- _ tan sonra; ğ Formua: 29