ıstanbu! Belediyesi ilâm'arı | Senöliğine 72 lira değer biçilen Arnavut köyüden Lütfiye mahallesinde Elci sokağında 32/61 N. lı 2 katlı 4 odalı ev 936 se- nesi Mayısı sonuna kadar açık arttırma ile kiraya verilecek» tik. İsteyen gelip şartnamesini levazım müdürlüğünde görebilir. Aritırmaya girmek için de $ lira 40 kuruşluk muvakkat teminat makbuz veya mektubu ileberaber 12 — 8 — 935 pazartesi günü anat 15 de daimi encümende bulunmalıdır. (İ) (4322) Darülâceze için bir sene içinde lâzım olan 20 bin kilo meraş cinsi yerli pirinç açık eksiltmeye konulmuştur. Şartnamesi leva- zım müdürlüğünde görülür. Bu pirinçlerin hepsine birden 4 bin lira değer biçilmiştir. Eksiltmeye girmek için de 2490 N. lı ka - nunda yazılı vesika ve 300 liralık muvakkat teminat makbuz ve ya mektubile beraber 12 — 8 — 935 pazartesi günü saat 15 de daimi encümende bulunmalıdır. (M.) (4318) — —am Cinsi (o Dumlupınar Hakimiyeti Muhammen Muvakkat Milliye Fiatı Teminatı Sade yağı 5000 1500 5200 390 Ekmek 60000 25000 9350 701,5 Dumlu pmar ve Hakimiyeti Milliye mekteplerine Mayıs 936 nihayetine kadar lüzumu olan ve yukarıda cinsi ve miktârları yazılı bulunan iki kalem erzak ayrı ayrı kapalı zarfla ek$ilt - meye konulmuştur. Şartnamesi Levazım müdürlüğünden para - sız alınır. Eksiltme 13 — 8 — 935 Salı günü saat 16 da yapıla - cağından eksiltmeye girmek isteyenler 2490 No, lu Arttırma ve eksiltme kanununda yazılı vesika ve hizalarında gösterilen mu- vakkat teminat makbuz veya mektubu havi zarfları yukarda yazılı günde saat 15 de Daimi Encümende verilmektedir. (İ) (4392) — —asanmnm.— 100 santim eninde mücel'id bezi 900 metro keten dikiş sicimi 20 düzi 10 No. tüfenkli beyaz makara b ip “İlan muvakkat tezgâh sicimi e #e'minatı bağlama ,, MN Keten şerit 25 tura şiraze M0 920 44,5 20, 22, 24, 25 No. dikiş teli 20 kile Meşin 10 tura 180 13,5 tutkal 100 kilo 40 3,00 « mukavva 100X70 boyunda 5 paket 15 li mukavva mw , : 20. ” 1B>” 640 48,00 in dale M5 305lu. Zi 2, M0 e 3-4 G0 , 3 , ” Belediye matbaasına lüzumu olup cins ve mıktarı yukarıda yazılı 17 kalem mücellid levazımı cinsleri itibarile 4 kısma ayrı- larek ayrı ayrı açık eksiltmeye konulmuşdur. Nümuneleri bele diye matbaasında ve şartnamesi levazım müdürlüğünde görü « lür. Eksiltmeye girmek için de hizalarında gösterilen muvakkat teminat makbuz veya mektubile beraber 20 — 8 — 935 salı gü nü saat 15 de daimi ensümende bulunmalıdır, (B) (4565) Muvakkat Cinsi Dumlupmar Hakimiyeti M, Tutarr teminatı Kilo Kilo Mercimek 1000 500 Pirinş 4500 1500 Patates 5000 2000 Nohut 3000 400 Kuru fasulya 3000 1000 4244 318,5 Zeytun 1500 1000 Tuz 1500 900 Yumurta 20000 10000 525 Un 1500 800 322 24,5 Makarna 2000 Şehriye 500 625 47 Beyaz peynir 2000 700 1053 79 Zeytun yağı 1250 300 Sabun 1000 500 934 75 Ayşe kadın Fasulya 1000 1000 Barbunya 1000 500 Patlican tane 20000 10000 Ğ 500 300 Dolmalık biber 500 300 Sakız kabağı 1000 500 Taze bakla 2000 600 Taze bezelye 400 400 Ispanak 3000 2000 Lahna 3000 ” 2000 pırasa 3000 2000 36145 (272. Kök kereviz 800 700 Havuç 500 500 Semiz otu 400 400 Sarımsak 50 so Kestane kabağı 200 200 İnkinar tene 1000 500 Yeşil salata tane 5000 5000 HABER — Akşam Postası Avusturya mese- lesi etrafı nda Bütün devletle- irin menfaatleri çarpışıyor İtalyanın Habeşistan& mühim mikdarda kuvvet sevkederken A- vusturya hududunda da zayıfla - maması için gayret sarfettiğinden bahseden “Mançester Gardiyan,, isimli İngiliz gazetefi, bu sebep - ten İtalyanın bir Tuna konferan - sına hazırlandığını ve Avusturya- yı Almanyaya kaptırmamak üzere Küçük İtilâfla İtalyanm daha çok biribirlerine yakınlaştığını yaz makta ve demektedir ki: “— İtalya Habeşistana büyük bir ordu göndermekle, Avusturya hududunda zayıflamağa meydan vermiyor. Bu ay sonunda Streza - da toplânacak olan Tuna konfe - ransr için Romada hazırlıklar ya- pılmaktadır. Son haftalar içinde İtalya ve Küçük İtilâf (Roman - ya, Çekoslovakya, Yugoslavya) biribirlerine daha çok yakınlaştı- lar. Almanyanın Avusturya ile birleşmesine icap ederse kuvvetle mâni olmak hususundaki karar - larmda hiç şüphe yok. Avustur- yada-mümkün görülen fakat ta - hakkuk edeceğe benzemiyen bir hükümdarlık ilânı meselesi işi bi- raz karıştırdı. Bununla beraber A- vusturyaya Habsburgların gelme- si ne kadar istenmese de, Avus « turyanın Almanya ile birleşmesi | Küçük İtilâf için daha çok tehli - İ kelidir. Tuna konferansında neler konuşulacağı, nasıl olacağı henüz belli değildir. Karşılıklı yardım meselesi konferansta konuşulmı « yacağı aşikârdır. Bu suretle, ha » zırlanacak paktı Almanyanın da imzalamasını temin daha kolay o- lacaktır. Almanya, bir Tuna kı imzalamağa hevesli değil... Zi- ra pekâlâ biliyor ki, bu pakt ken- di aleyhine hazırlanmaktadır.,, İngiliz gazetesi bundan sonra Macaristanın da durumundan şüp he edildiğini yazarak bu memle - | ketin son zamanlarda Almanyaya i temayül ettiğini gösteriyor ve di - yor ki: “— Macaristan Alman yardı « miyle kaybettiği toprak arasın - dan hiç olmazsa Çekoslovakyaya geçmiş kendi arazisini kurtarmak istiyor, Konferansta resmi bir u - yuşma imkânları belki bulunabi - lir. Fakat hakiki bir anlaşma im- kânr, hele Almarıya dahil olursa, hiç yoktur. Bu işin altında gizli o- lan hakikat şudur: “Avusturyanm Almanya ile bir- leşmesine mâni olmakta İtalya ile Küçük İtilâf arasında bir beraber- lik vardır. Almanya ise Avustur. yayı er geç kendisine ilhak etmeyi istiyor.,, taze soğan demet 3000 Maydanoz ve dere otu demet 5000 Limon 5000 Kuru soğan 3000 Hakimiyeti milliye ve dumlupınar mekteplerine 31 — 5 — 9BS tarihine kadar lüzumu olan erzak cinsleri itibarile 7 bölüme ayrılarak ayrr ayrı açık eksiltmeye konulmuştur. Şartnamesi le- vazım müdürlüğünde görülür. 2490 N. Ir arttırma ve eksiltme kanununda yazılı vesika ve hiza“ larda gösterilen muvakkat teminat makbuz veya mektubile be- raber 13 — 8 — 935 salı günü saat 15 de daimi encümende bu- Tanmalıdır. (1) (4393 Vahşi hayvanlar arasında ve Afrikanın balta girmemiş ormanla” rında geçen aşk ve kahramanlık. heyecan. esrar ve tetkik romam #N"“ 74 man Yazan: Rıza Şekib ws Vahşi, kolum kopmuş olsaydı bile razıydım. Esir yaşamaktan kolsuz yaşamayı tercin ederim, dedi Bir ara köpeğin ağzıma giren iki eli hayvanı daha fazla zarar verebilecek halden uzaklaştırmış- tr. Şimdi çok sakin duruyor, dir. leniyordu. Köpek de hareketsiz kalmışt: Yalnız açık ağzından garip hırıl. tılar çıkarıyordu. Sesizliğe karı- şan bu hırıltılar arasından vahşi nin kulaklarına yeni bir ses, ses- ler çarptı. Bu, ibtiyar yerliye bir kamç: yerine geçmişti. Yeni bir hamie yaptı. Bu sesler hiç de hayre delâlet etmiyordu. Ya bu hayvandan kur- tularak kaçmak yahut da gelenle- re yakalanmak vardı. Kollarına topladığı bütün kuv- velini sarfederek köpeğin ağzını ikiye ayırmaya çalıştı. Köpek can acısiyle silkindi ve kurtuldu. Fakat vahşi ondan daha çveik davranarak art ayaklarından ge ne kaladı. Ve bu sefer düşüncenin üstünde bir hareket göstererek o- nu ayaklarının altında, ezdi, ez. di.. Hayvan kıpırdıyamıyacak bir hale gelmişti amma, kendisinden de pek hayır yoktu. Aldığı vara- lardan durmadan kan akıyor ve gittikçe kuvvetten düştüğünü his. sediyordu. Bununla beraber, elektriklen- miş gibi yerinden fırladı ve koşmı- ya başladı. Yaralı bir adamın bu kadar koşabileceğine kimse ihti- mal veremezdi. Fakat o, işte durup dinlenmeden koşuyor, bir rüzgâr gibi gidiyor, ayni zamanda yaralr kolunu, kan akmasın gibi bazu- sundan sıkıyordu. Böyle ne kadar koştuğunu ken- disi bile farkında değildi. Bir aralık nefessizlikten tıka- nr gibi durdu. Az daha boğula. caktı, Geriye baktığı zaman ne gelen gördü, ne de giden.. Onları geride mi bırakmıştı.; bunu da bilmiyordu. Çünkü gelenlerin, ne olduğu: nun, kim olduğunun farkında de- gildi. Bakmamıştı. Belki de işit- tiği ayak sesleri, yorgun kafasının! yarattığı bir hayaldi. Yerli, genç arkadaşını bulama- memiş olmasından anlıyordu ki köpekle bir hayli boğuşmuştu. Neden sonra soluna düşen a. ğaçların altında kıvrılıp bükülen 2000 4000 Eksiltmeye girmek isteyenler AGUSTOS — 195 bir gölgenin kendisine seslendiği” ni duydu: — Kaşman! Kaşman! Bu genç arkadaşı olacaktı — Sen misin Barha! — Gel! Buraya gel!.. — Ben yaralıyım.. Yürüyecek halde değilim.. — Sık dişini.. Tehlikeyi atlat tık amma, uzaktan sesler duyuyo" Tum, — Ne taraftan?. — Hele gel!.. Nerenden yaral sın? — Birçok yerimden.. Fakat e4 ağırı kolumda.. — Demek zararı dokunmada gebertemedin.. — Yanımda hiç bir şey yok.. Na bıçak, ne mızrak.. Ne yapabilir- dim ki.. Sağ kaldığıma seviniyor rum, — Öyle.. — Köpekle boğuşurken geriden sesler de duydum. Yakalanmak - lan korkarak durmadan koştum. Az kaldı nefes alamamaktan bo * guluyordum. — Yaklaş bana.. Hangi kolun dan yaralısın?, — Sol. — Karanlık!. Görmüyorum da. İki vahşi yavaş sesle birbirleriy» le konuştukları sırada hakikaten uzaktan bir kalabalığın yaklaştığı. nı işitmişlerdi. diler ve görünmemek kaygusiyle yere yattılar.. Toprağı dinliyorlardı. rs — Daha uzaktalar. Hem çok uzaktalar, Sesleri gece getiriyor. Genci sözünü tasdik etti: — Hakkın, var, çok yzaktalar. Buraya aydınlık olmadan gele mezler, Gene doğruldular.. Genci ihti- yarın kolunu ince bir ağaç dalıyla sıktr. Sonra geniş ve içten bir ne fes aldılar.. Bu nefes alıştaki mana büyüktü. Esaretten hürriyete çıkmış insan ların genişliği ve rahatlığı vardı. — Kolum kopmuş olsaydı bile razıydım.. Bu kadar bir yara ile kurtulduğuma seviniyorum. — Haklısın.. Hür olmak başka şey.. İnsan kolsuzluğa da razı © lar.. İhtiya” (Devamı var)