MEME 1 AĞUSTOS — 1945 Istanbulda bele- diye olmasaydı Sokaklar bu derece pis mi olurdu?... Olmazdı, çünkü... Allah rahmet eylesin, annem, | tam iki haftadır yerlerde sürükle- hizmetçilere karşı bir tedbir kul * | niyorsunuz.. lanırdı: Meselâ kapalı duran bir odada temizlik yapılıp yapılmadı. ğmı anlamak için bır yere bir <öp bırakırdı. Sonra, hizmetçiye: — Şu odayı süpürmüşsün! Yahut: — Süpürmemişsin! derdi. Ben de on beş gündenberi, be « lediyeye ayni tecrübeyi yapıyo * tum: Kaç kere resmini koyup der dini yazdım. Sokaktaki kâğıtla - ra, gübrelere, sardalya kutular na, ezik paketlere nişan koydum. Hepsi de yerli yerinde duruyor. Arada sırada, geçerken bakıyo- rum.. Yağlı bir (omaddeye paket kâğıdı vazifesini gördükten sonra sokağa fırlatılmış bir Haber ga - zetesi,, Üzerinde benim imzam var.. Günden güne sararıp solan kâğslı ayağımla dürtüyorum.. Şu meâldaki satırları okuyorum: “İstanbul belediyesi fakirdir Onun için bir takım umumi işieri göremiyor. Biz, varalım, onu yine kendi yerinde alıkoyalım. Şimdive kadar ne yapabiliyorsa yine yap- sın. Fakat, mahallelerimizin, semt lerimizin bazı hususi ihtiyaçları vardır... Mesalâ, Ana caddelere belediye tarafından bakılsın, biz ise, kanunlar teşkil ederek, kendi yollarımızı el birliğile temizliye dim, hale, yola sokalımısıy. “ “Wah zavallı (o satırlarım vahi.. Taliin ne garip istihzasıdır ki, bu- rada çiğnenip duruyorsunuz. İşte Tle var, Te yok Halbuki, burası, pek ehemmi > yetli bir geçittir: Bütün bir Kabataş mahallesinin hattâ Alman sefarethanesine doğ” ru o koskoca semtte oturanların ve civardaki mektep talebesinin gelip geçtiği tek yoldur. Yokuş ve merdivenli olan (bu yol, Sultan Mahmut zamanındanberi tamir görmemiş, ihmal edilmiştir... Da * ha da edilecektir. Çünkü, İstanbul hemşerisi şöyle düşünüyor: “ — Belidye var” ya.. Ona ne demeğe para veriyoruz!,. O bak- sin..,, Demek ki, belediye olmasaydı, belki, bükün mahalle halkı, ara - mızda teşkilâtlanacak, kendi işi - mizi kendimiz görecektik. Belki i ki üç ayda bir, sokakta çalışmak vazifesi, hepimize nöbetleşe düşe cekti. Fakat, gübre, çöp, kâğıt sardalya kutusu, kedi ve köpek leşleri, toz bulutları arasında ya * şamıyacaktık! “Belediye var da onun için böy” leyiz!,, Demek, ne büyük bir te - zat olur.. Bu tezada düşmemek i « çin de belediye hakkındaki telâk- kimizi değiştirmeliyiz. Bugünkü fukaralığında, şarbaylık, ancak mahdut olan işleri yapıyor, ma - halle aralarına kadar sokulamı - yor. Ondün yalnız bir şey bekliye- biliriz: Mahalle aralarmın ihti - yaçlarını görmemiz için, bizi, mer kezder teşkilâtlandırmak! Bizi bu na sevketmek! (va-N0) Ucuz kılavuz! Bralinslde bir doktor kenar mahallelerde küçük bir eve hasta- ya çağırılmış. Doktor gideceği mahalleye gidiyor, fakat evi bula- mıyor. Postahaneye gidip adresi #oruyor, Verilen adres o kadar ka- rışık ki, doktor evi bulamıyacağı « na kanaat getiriyor. Bir kılavuz bulmak ta çok pahalı. Hemen beş kelimelik bir telgraf yazıyor ve telgrafı götüren müvezziin ar- kasma takılarak istediği eve va * Yiyor, Ucuz kılavuz değil mi? > istiklâl! istemiyen ! Şimali Irlandada Ulster vilâ- yetinin idare merkezi olan B:! fast şehrinde halk sokaklarda dö- vüşmüştür; niçin biliyor musu- nuz? Hepsi protestan olan bu halk Yeşil adanın erkinliğini Cistiklâli. ni) istemedikleri için kavga et- mektedirler. Cenubi Irlanda İn- giltereden ayrılmış, şimdi ergin bir devlettir. Belfastlılar da ken- di aralarında propaganda yapan kardeşlerini dövmektedirler. - iskitlerin bir şehri Sovyet Rusya kültür tarihi aka- demiyası 1934 yılmda başlamış olduğu O Kırrmm eski Mirmekiy şart araştırmalarma devam etmek- tedir, Bu eski şar İsanm doğumun - dan önce yedinci yüz yılda Kerç yakmlarmda kurulmuştu. Yunan- i Ilarla İskitler arasındaki tecim- in merkezi idi. İşğal ettiği saha 10 hektar ve çevresi bir duvarla kuşatılsTıştı. 1934 kazma kürek iş- leri sarın birçok mahallelerini meydana çıkardı. Büyük şarap i- malâthaneleri bulundu. Bakalım burada daha neler bulunacak. İskitler bildiğimiz gibi Orta Asyadan Hindistan ve Kafkas yo- liyle batıya göç eden Türk atala- rıdır. © Kırgızlarda dağcılik Kırgız Erkin Cumurluğun- da (Müstakil Cümhuriyetinde) » Frunze şarından yazılıyor: Yirmi beş dağlı, bugünlerde Tiyan - Şan tepelerinde kamp kurmağa — uğraşacaklardır. Asıl depo kampı 4300 metre yüksekli- ğindeki cümudiye üstünde kuru - lacaktır. Dağ meraklıları Seme- nov cümudiyesinin istikşafını ya- parak harita üstüne çizecekelrdir. Bu cümudiye dünyanın en bü- yük buzluğudur. Ancak buraya varmak için birçok tepelerden ve bunların arasında 5629 metre yüksekliğindeki Elbruz dağından aşmk lâzımdır. Semenov tepesi ise 6429 metre yüksektir. Bu böl- ge bundan evvel ancak bir defa, o da otuz yıl önce, Avusturyalı coğ- rafya bilgini Merz - Baher tarafım- dan inkişaf edilmişti. O günden: beri işe buralara hiç kimse çıkma- mıştır, HABER — Akşam Postası yazılmıyan esnaf Yirmi bin kişiyi bulduğu sanılıyor Uç defa ve üç ay müddetle uza” tıldıktan sonra İstanbul esnafının belediyeye tesçili müddeti niha - yet dün akşam son ve kat'i olarak bitti. Müddet bitti, fakat iş bununla bitmiş olmadı, Bilâkis alâkadar - lardan birinin dediği gibi, belki iş bundan sonra başlamış sayıla - bilir, Dün akşama kadar bir yandan Dördüncü Vakıf Hanındiki müş- terek cemiyetler bürosunun bu - lunduğu koridoru, diğer yandan belediye koridorlarını, ellerinde cüzdanları, binlerce esnaf doldur- muştu. Fakat daha üç gün evvel bu koridorlarda kimseler yoktu. Bundan evvelki çağırmalarda bu koridorlarda ( toplanan binlerce kişi sonra dağılmıştı. Dün akşama kadar tabii bu kadar kişinin tesçili o yapılama - mıştır. Bu gibiler hakkında bu- günden itibaren cezalı tahsil mua- melesi yapılacaktır. Bu sabah öğ- rendiğimize göre henüz kaydını yaptırmıyan esnaf yirmi bin kişi kadardır. RR Cadde ve sokaklar haftada bir temizlenecek Uray şubelere verdiği bir e- mirde, cadde ve sokakların haf. tada bir gece umumı surette süpü- rülmesini bildirmiştir. Bundan başka cadde ve sokakların imkân nisbetinde yıkanması da bildişil. miştir. —— Belediyenin aldığı bina Muhthelif hakem mahkemeleri binasının uray (belediye) taraf'n. dan maliyeden 45 bin liraya satm alınacağından, birkaç günden9eri uray mühendisleri binayı gözden geçirmektedirler. Bütçe geldikten sonra binanın ilk taksiti verilecek tir, Mahekmeler çıktıktan sonra bina tamir edilecektir, —— Tramvayların arka- sında durmıyan otomobiller Son zamanlarda otomobillerin tramvayların durak yerinde arka sında durmadıkları seyriseferin nazarı dikkatini celp etmiştir. Bu gibilere şiddetli ceza verile- cektir. Belediyeye | Ev numaraları için para vermeyiniz ! Halkı bu şekilde dolandıran adamlar türedi 20 Teşrinievvelde yapılacak o- lan genel nüfus sayımına esas teşkil edecek olan binaları numa- ralama işine ( verilen ehemmiyet nisbetinde (bu işin her gün yeni bir safhası ortaya çıkmaktadır. Evlere konan numaralara kar- şılık para verilip (— verilmiyeceği hakkında halk arasında bir şüphe vardır. Dün bu hususta belediye - de tahkikat yapan bir muharrimi- zin öğrendiğine göre İstanbulda- ki ekseri evlerin kâpılarına vuru- lan mamara (levhaları ve sokak başlarma konulan sokak levhala- rmın tutarı belediye (tarafından hesap edilecek ve yapılan masa « rif bina sahipleri arasında taksim edilerek kendilerinden istenecek - tir, Şimdiden ev başıma ne kadar para düşeceği tahmin yapılamamaktadır. Belediyeye numaralama işinde yeni bir şebekenin yapmakta ol « duğu bir sulistimal haber veril - mriştir, Bu ihbara göre bazı kim- seler yeniden numaralanan evler- den numara parası almağa kalkış- mışlardır. Belediye, sonra tahsil edilecek olan numara © parasmın kimseye verilmemesini alâkadar » lara bildirmiştir. ! Bıçakla yaralanmış İstiklâl caddesinde İpek kıraat. hanesinde garson Muzaffer zabı. taya başvurmuş, Mehmet isminde birisi tarafından bıçakla yaralan- dığmı iddia etmiştir. Sandalya ile Divanyolunda terzi Kemalle aşçı çırağı Ali kavga etmişlerdir. Bunlardan Ali, Kemalin başma sandalya ile vurmuş, yaralamış- tar. zZarla kumar Fincancılarda Siirtli Kemalle arkadaşı Saim zarla kumar oynar. larken yakalanmışlardır. Kiz yüzünden Tepebaşında Okçumusa mahal. lesinde oturan Davitle eski arka- daşlarından Sami bir kız yüzün- den, sol kaşının üzerinden yara- lamıştır. Davit yakalanmıştır. Demir düştü Okmeydanı civarında eski bir cami duvarının dibinde uyuyan Ahmet isminde 16 yaşında bir ço- cuğun başına eski bir demir par. maklık düşmüş, Ahmet eherımi- yetli surette yaralanmıştır. Ah- met hastaneye kaldırılmıştır. Kâdın kavgası Silivrikapdar oturan Behiye, İsmet, Lütfiye isminde üç kadın, çocuk yüzünden kavga etmişler- dir. Bunlardan Lütfiye ve Behiye, İsmetin başıma taş atarak yarala- mışlardır. 800 göçmen geldi Dün Nazım vapuriyle Romsn- yadan 800 göçmen gelmiştir. Bun- lar doğruca Lapsekiye gitmişler. dir. Istanbul planını Prust yapacak İstanbul şehir plânmın mite hassıs Prust'a verilmesine İçişleri Bakanlığınca karar verilmiştir. Prust son zamanlarda şehrimize gelmiş, Yalovanm bayındırlık işlerini gözden geçirmişti. Müte- hassıs, İstanbulun plınını yaptık tan sonra her üç ayda bir gelecek, plânınm nasıl tatbik edildiğini yakından görecektir. Plânın tot. biki ile Türk mimar ve mühenâis- lerinden kurulacak bir heyet uğra. şacaktır. —— Gelen ve gelecek seyyahlar “Gen 'on Ştoyben,, isimli vapurla şehrimize 700 Alman gez. gini gelmiştir. “Roma,, vapuriy. le gelen 300 Amerikan gezgini gitmiştir. Yarın Oseana vapuriyle 600 1. talyan, sekiz ağustosta da Siti of London vapuriyle 200 İngiliz sey- yahı gelecektir. —o— Arjantin konsolo- sunun kızı Arjantin konsolosu Villalta kı. zı Selva Marya, Dominika Ko:pi adlı bir genç tecimenle şehrimiz. de evlenmiştir. Evlenme Türk &a- nunlarma göre yapılmıştır. —o— Evkaf direktörü Bursaya gidiyor İzmirden şehrimize gelmi; o- ' lan Evkaf genel direktörü Fah. reddinin yarm Bursaya gitmesi “ beklenmektedir. Genel direktör Bursadaki evkaf işlerini de tet. kikten sonra şehrimize dönecek. tir, ŞEHRİN DERDLERİ Cankurtaran sokağının hali Akbıyık, Cankurtaran sokağında 46 numarada otu ran Ekrem Anlatıyor: — Mahallemiz hem hat boyunda, hem de tamamiyle ahşaptır. Allah göstermesin, lokomotifin bacasından çıkacak bir kıvılcım burada büyük bir felâket doğura - bilir, Buna karşt bir tedbir almak zaruridir. İkinci olarak sabah akşam evlerimizin önünden ye - çen tren kulakları delen müthiş bir düdük narası fır > latıyor. Tren hattı üzerinde gezmek esasen memnudur. Ve böyle bir şey olsa bile lokomotifi idare edenler du - nt görebilir. Nihayet düdüğü dakikalarca uzun uzadı- ya değil, kısaca öttürebilirler. Zalen ben lokomotiflerin şehir içinde alabildiğine düdük öttürmesine ve hızlı hızlı gitmesini doğru bul » muyorum. Nasıl olsa trenin muvasalat saatleri muay * yendir, İstasyonda trenin gelmesinden bir iki dakika ep vel kampana çalınmak suretile bu hâdise haber veril- mektedir. Binaenaleyh bu düdüklerin etmekten başka hiç bir faydası yoktur. Mahalle halkının bir derdi de sudandır. Terkos çok uzaktadır. Kırkçeşme haznesi de serelerdenberi temiz lenmemiş, ve pistir. Sokakların kirli, ve bozuk oldu - gunu söylemeyi de lüzumsuz sayıyorum. Sokakta elek” trik, ışık namına da arcak yıldızlar var. Rir de gece İren geçerken aydınlatıyor. Artık vaziyeti siz takdir & hakkında hiçbir - halkı rahatsız