İstanbu noktada Haftada bir gün tatil Fakat bunun karar açılıncaya Kamutay karar ve güzel isi 20 bin lira Berberlik kazanç verg nelerine Ardıarası kesilmiyen makas şı - | kırttıları... briyantin — ve kolonya | kokuları biribirine karışmış.... Kı- sa fasılalarla bağrışmalar; — Servis ver.. — Kompres hazırla.. Bir berber salonundayız.. Vf Berberler Cemiyeti başkanı Ismail Hakkı ile karşılıklı oturmuş, ko - Nuşuyoruz.. Geçen gün, her zaman beni tıraş eden bir berber kalfası bana şöyle derd yanmıştı: — Hafta tatili işi bizim esnaf arasında henüz halledilmedi. Pat- ronlar iki taraflı oldular. Bir kıs - Mı pazar günü tatli yapmak isti - yor, Bir kısmı pazar günü tatiline taraftar değiller.. Ne oluyorsa bi - zim gibi işçilere oluyor.. Bari her iki tarafı uzlaştıracak ortada bir çare bulsalar.. . Meselâ, pazartesi günü öğleye kadar devam etmek üzere pazar Rünü öğleden sonra kapasak.. Bu I Yirmi dört saat — tatil hem bizim inlenmemiz için lâzım, hem de Ş ir gün tatil yaparsak, ertesi günü işler çoğalır.. Patronlar fazla işçi ş“tmlğu mecbur olurlar. Ortadaki Msiz arkadaşlara da iş bulunur. | , Berberler Cemiyeti - başkanı, işçilerin bu dileklerini haklı bulu- Yör, Ve bana diyor ki: — Haftada bir gün tatil yapmak lüzem., Beyoğlu tarafındaki, piya- sa yerlerindeki, büyük caddeler - deki dükkânlar resmt tatil günle - Tinde kapamaya hazırdırlar. Fa - kat mahalle içlerindeki küçük es - Haf tatil gününde iş ynpabîleîe!ı- 'erini düşünmek kendi tatilllerinin Pazarlesi ve ya salr günü olmasını İstiyorlar. — Fakat berberlerin ekseriyeti pazar günü tatil yapıl- Ması kararındadırlar. Zaten kon- Zrede bu yolda karar verilmiş ve keyfiyet ilgili makamlara bildiril- | Miştir, Eğer kanun çıkmadan evvel bu teklif yapılmış olsaydı, teklifimiz | Mu'| a kabul edilirdi. Maamafih, * .“"!ıııı' göıdüğüııüz karar beklemeden hafta tatili yap Sünleri öğleden sonra dükkânlarını siyle bu berber dük kan mağa başlamışlardır. Bunlar pazar için hü verildi . AHABER — Akşam Postası isteriz! kümetten bekliyorlar : ; kadar, vilâyet idareten bir d rerek bu işi halletsin san'atlardandır! — Berberlerin meselesi — Ondülâsyon mâki- Kamutay açılır açılmaz dileğimi - | kederden, hiddetten ateş püskürü- zin yerine getirileceği temin edil - di. Bundan ötürüdür ki, — biz bu işi olmuş gibi telâkki ediyoruz. Berberlerin İstanbul — ilbayın - dan (valisinden) şimdi bir dilek - leri var:. Kamutay açılıncaya Pa - dar bu tatili; idareten, diğer vi - lâyetlerde olduğu gibi, İstanbulda da tatbik etsin Ankara, İzmir, Edirne berberle- ri cemiyetlerinin verdiği ekseriyet | kararı üzerine, — pazar günü hep beraber kapatıyorlar. Bizim işçiler sabah yedide işba- | şt ederler. Akşam dokuz buçuğa ve ona kada çalışırlar. Hattâ saat on bire kadar açık berber bulursunuz.. Çalışma, hep ayakta ve yorucudur.. Bu vaziyette, e- bu şartlar içinde K çalışanların haf tada yirmi dört saat dinlenme- leri mutlaka lâ- zımdır. Esnaf bu havasız yerlerde sıhhatini kaybe | diyor. Elimizde | dört verem işçi var.. Küçük es naf işin bu fena tarafını düşün müyor. Mevcut san'atkârları ko- rumak İâzım.,, Biz konuşur: ken, dükkâna iki bayan geldi. Salona girer girmez kızlardan biri telâşlı bir sesle: — Berberlerin reisi burada mı? Diye sordu. Başı sargılarla sarı - he idi. İsmail Hakkı ile karşıkarşı - ya gclirgelmez. başındaki sargıla - rı çekti, attı. Birde ne göreyim , saçları dökülmüş cascavlak bir ka- |fa.. Öbür genç bayan şapkasını , Aman allahrm, onun da çıkardı. «er dökülmüş.. Kırlar. sazları yer v 1 gibi bazı berberler, umumü bir kapıyorlar. Fakat, rekabet dolayı- her yerde böyle yapılamıyor: yorlar.. Bir dükkâna iki lira mukabilin- de altı aylrk ondüle yaptırmışlar .. Eve dönünce birde ne görsünler, © canım kıvrım kıvrım saçlar, hal- laç pamuğu gibi dökülmüyor mu? Derhal orada zabıtlar tutuldu, dükkân tesbit edildi, — makinenin mühürlenmesi için iş polise akset- tirildi... . Cemiyet başkanı ile yalnız kal - dık.. Ne yapacağını şaşırmış bir haldeydi.. İki ellerini dizlerine vu- rarak söylenip duruyordu: — Gördün mü birader? Başı - mız bu makinelerle derde girdi .. Önüne gelen devamlı ondülâsyon yapmağa başladı, Bilen bilmiyen, anlayan anlamayan.. Kalpakçılar - y Zavallı berberler sabahtan akşama hadar her gün işbaşındadır. Bizim de bir tatil günümüz olmalı, diyorlar. da bir şapkacı vrdı. İşittik ki şap » kacılığı bırakmış, altı aylık ondüle makinesi imâline başlamış. Demir- ci, çilingir, hamamcı, tarakçı bu yola döküldü.. Halkım — sıhhati ile oynüyorlar. İşte misalini gördük . Daha bunlara göre, ne acı şikâyet- son on beş günde aldığım şikâyet mektupları yirmiyi geçti.. Belediyeye bir teklif — yaptık : Mevcud ondülâsyon — makineleri bir fen mütehassısı — tarafından muayene edilmelidir. Bundan son- ra, belediye fen heyetinden ruhsat almadan dahilde makine yap - mağa müsaade olunmamalıdır ... Avrupadan getirilecek makine - ler, memleketten para çıkmaması için lüks eşya meyanma konul - malıdır. Avrupadan getirelecek makine- ler de fen heyeti tarafından ince- lenmelidir. Eğer makineler kalkmıyacak - sa berberler —mektebinde bunun için bedava bir kurs açacağız. Bu kursu bitirmiyenlerin bu makine - leri kullanmalarına müsaade e- dilmemelidir. Şimdiye kadar ondülâsyon ma- kineleri yüzü memleketten LAT Her sınıf halk plâjlarda, kırlarda uldaki 4000 berber bir hep birleşsiyor KŞŞ bir haftalık yorgunluğun — acısını çıkarırken.... 20.000 liradan fazla para gitti. — Berberler devamlı ondülâs - yonun kalkmasmı istiyorlar mı? | — Patronların bir kısmr maki - nelere taraftar; — çünkü kârlı iş.. Fakat işçiler istemiyorlar.. Çünkü kalfalar boş kalıyor, işsizlik artı - yor, ücretler iniyor. . ». * — Tıraş ücretlerini düşünmüyor musunuz?. — Rekabet yüzünden ücretler kendiliğinden iniyor.. Geçen sene- ye kadar birinci sınıf dükkânlar - da 10 liraya yapılmakta olan per- manat bu sene 6 İiraya yapılıyor. Hele bazı dükkânlar 2 - 3 liraya kadar indirdik. Tıraş alelekser indirmeyi 15 kuruştur .. Halbuki temiz takım, iyi malzeme | | ondülüsyon —yapamasmlar. Her kısımda yetişenlere ayrı ehliyet - name verilecektir. — İstanbulda kaç berber var?. — Dört bin... . Yanımızda oturan — şakacı bir Berberler hep tatil — istiyorlar. | Fakat bunun ara- İ larında anlaşmak suretile halledile. ni oluyor. Resmini gördüğünüz — ber. a ber Hüseyin Kara- kan geçen gün “Berberler anlaşınız., diye yazdığımız bir. yazıya Döyle ce- Dap veriyor, kullanan bir dükkânda bir tıraşın maliyeti 12,5 kuruştur. Elimizde san'at olarak bir saç işi kaldı. Onu da 30 kuruşa kadar indirdiler.. Bu ücretler büyük dük- kânların masraflarını koruyamaz. Bu yüzden bir çok esnaf vergi - den kaçmak için dükkânları bıra- karak apartrman katları tutuyor - lar. Sonra yeni kazanç vergisi ka - nununda bizi (Ç) fıkrasına — koy- muşlar. KanununN (C) fıkrasında doğramacı, heykeltıraş, saatçi gi - bi san'atkâr zümreler, (Ç) fıkra - sında da otelci, hamamcı — gibi san'atkâr olmıyan meslek sahipleri | vardır. Halbuki vardır. Halbuki berberlik “güzel san'atlar!,, dan - dır. Bizim C, fıkrasına — geçirilme - miz için bir dilekte bulunduk. C, fıkrasına geçersek kazanç vergi - sini yüzde yirmi beş üzerinden ve- lere şahid oluyorum.. Bu yüzden | receğiz.. Halbuki şimdi yüzde o - tuz beş üzerinden veriyoruz. — Ankarada kurulacağı söyle- nen esnaf federasyonuna taraftar mısınız?, — Buradaki birleşik esnaf bü - rosuna ekonomik durumdan fay- da görmek duygusiyle girmiştik .. Fakat bu umduğumuz sonu - ver - medi. Bu kere hükümet vaziyeti tamamiyle ele alıyor, demektir. Bu federasyon teşebbüsü iyi bir surette tatbik edilirse — elbet çok istifade ederiz. — Bu yıl mektepten kaç talebe çıktı?, — Hiç! (13) talebemiz - vardı, | (13) ü de döndüler! Çalışmamış - lar.. Eylülde —yeniden — derslere başlanacak... Mektebi İstanbul tarafmma geçi - receğiz... Büyük bir bina arayoruz Mektepte san'atin her — kısmı için ayrı kurslar olacak., İstiyoruz. ki devamlı ondülâsyon yapanlar sa - kal tıraşı, sakal tıraşını yapanlar müşteri lâfrmrza karıştır — Amatör tıraşçılârı tınurttamurz galiba!.. —. KA Gökpınar Saçları yanan bayanlar Aksarayda bir berberin elek- trikle devamlı ondülâsyon yapar- ken iki bayanın saçlarımı yaktığını yazmıştık. Berberler cemiyeti u- mumi kâtibi Cemal Akyüz, gaze- temize yolladığı bir mektupla bu hâdiseyi şöyle tavzih ediyor: “Cemiyete iki bayan geldi, me- seleyi anlattılar. Saçlarını mua- yene ederek bir zabıt tuttuk. Ak- saraya bir heyet giderek bu ber. berin makinesini gördü, berberin de ifadesi alındı. Bu berbere, ma. kinesi belediye fen heyetince mu- ayene edilmedikç, devamlı ödülüs. yon yapmamasmı söyledik, kabul etti ve imza verdi. Raporumuzu hazırlıyarak idare heyetine ver- dik. Saçları yanan bayanlara mah. kemeye müracaat etmelerini ve gazetelere başvurmalarını tavsiye eden biz değiliz. Onlar kendilikle: rinden yapmışlar..,