——— ——— ——— — —— HABER Küçük Con'un Başından Geçenler »m2 ESKİ KİTABLAR, FELANET E/Y BBCE RÜKSİZLERİ BİLE S BECERİKLİ YAPAR RLİYE YAZIYOR. —— V O SURDA ACABAKIRESTYSTZ KURTARACAK BİR VAPIR GEÇER Mi DERSİN P? 44A NWE DERSİN . K PANELIN G " Kd R İNİN KARANLIK VE Kok-| , l BALIK AĞl ÖRME, îmç UÇURUMLARDA AÇ <A İ SİNİDE BİLİYOR TIĞINI YAZAR.: BUNUN fi SUN ÖYLE Mi? ÜMÜDEMİZİ KESMTİYELİPİ a ESAI KİTAĞLAR. ÜND $ JC 3 BUYAT DEMEK SER “HABER,, in deniz ge- zintisi için İstanbula gel- mişti. Size şimdiye kadar anlattığı maceralarından daha beyecanlı birinin hi- kâyesini hazırlamakla meş güldür. Bu arada okuyucu- larımıza gene ayni şekilde bir başka macera hikâyesi veriyoruz. Bu hîter_bîunzz X : 9 macerasını anlatma- ya başlıyacaktır. GİRECE” EMiz YERAR ETM a) BU LA KIM VAHKŞSİLER ŞAMNGLİNG BAK' A- Ö KAÇIB BİR YERE DAMIZA BiİR TA- ESAKLANYALIMI. HAY. Dİ. Bizi GÖRME. j GSNLER. 90 SERSERİLER YATAĞI Çünkü polis müdürünün kona - ğında da Şatele, Bastil, Konsi - yerleri hapishanelerini mumla aratacak on, on iki zindan vardı. Bir saat sonra Lântene bu zın - danlardan, birinin duvarmma zin - cirle bağlanmış bulunuyordu . * * * Yanıp biten odun yığınmın et- rafında ölü duası okuyan papas - lardan başka hiç kimse kalma - mıştı.. Halk, serseriler hücum — ettiği #ırada kaçmıştı. Doleyi kurtarmağa kalkışanla - rim odun yığınına yaklaşmak için geldikleri küçük sokakta iki yüze yakın cesed yatıyordu. Askerler bunları kaldırmakla meşguldüler. Yaralılara gelince — bunlar da ortadan kaybolmuşlardı. Bir kısmı polis müdürünün eli- ne düşmemek için güçleri yettiği kadar meydandan uzağa sürük - lenmişlerdi. dan kaldırılıp götürülmüşlerdi. Bu mahallede pek çok — fahişe vardı. Bunlar hem serserilerin ta- bit müttefiki — oldukları, hem de kaba küfürler savuran sefahat - ten aşınmış dudaklarına rağmen saf ve merhametli bir kalp taşı - dıkları için yaralıları — toplayıp gizlemekte pek büyük bir maha - ret göstermişlerdi. — Yğınâı gördüğümüz gibi e Manfred ilk anda yaralanarak ye- re yuvarlanmıştı. Sol kolu kırılmıştı. Uzun zaman baygın bir halde kaldı. Gözlerini açtığı zaman harab ve karanlık bir kulübede, bir ot minderin üzerinde bulunduğunu gördü. Bir kadın baş ucunda, tahta iş - kemleye oturmuş — acıklı sesiyle şarkı söylüyordu. Manfredin — gözlerini açtığını görünce şarkıyı keserek gülüm - sedi... . Manfred: — Beni kurtaran sizmiydiniz ? diye sordu.. . — Sizi kurtaran mı? Bilmiyo - rum.. Sizi buraya Mezanj ile Bi - gorn getirdiler. — Siz kimsiniz?. — Bilmiyor musunuz? Ben Marjantinim. Sarişın Marjantin.. Manfred anlaşılmaz sözler mı - rıldanarak gözlerini kapadı . Nöbet gene başlamıştı.. ... Kokarderle Fanfara — gelince bunlar da ortadan kaybolmuşlar » dı. Acaba ölmüşler miydi?, Yoksa yalnız yaralı mıydılar?. Bunu ileride göreceğiz, Yavaş yavaş — korkularr geçen halk ateşin etrafına gelerek me- rak ve sessizlikle küllere bakıyor. lardı. VAHŞİLER YAKL YOR. MAYMUNLAR DA #İNDİSTAN ÇE VMELERİ ATIYOR YERİMİZİ BELL! &. DERLERSE MAMH- VÖLURUÜUZ. SUeh ae || SERSERİLER YATAĞI SI Dolenin vücudunda yalnız ke - Bu sırada saat üçü bulmuştu . Ateş sönmüş, kemikler soğu - muştu. Papaslar hâlâ oradaydılar. Ahali arasından bir kadın: — Hiç olmazsa külleri toplana- rak lâyık olduğu surette hıristiyan mezarlığına gömülsün! diye ba - ğırdı.. Loyola bu sözleri duyunca tit - redi.. . O, mosmor - kesilmiş ve papas elbisesinin altımdan gözlerini o- duün yığınma dikmiş olduğu hal - de, daha büyük ve daha vahşice işkenceler düşünerek bu - idamın hiç bir safhasını gözden kaçırma- mMmişti. . Kadının söylediği sözler üzeri - ne şiddetle: — Gevşek davranmak — yok, dinsizlere af ve- —merhamet yok. Kardeşlerim bu külleri — almız, tenha bir yere saçınız!, dedi. Bir arabanın içinde cellâtla ya- makları bir tahta sandık ve kü - rekleri indirdiler. Dolenin kemikleri sandığa ko - nuldu.. Ve iki papas sandığı ala- rak hemen götürdüler. Loyola bir kere daba: — İsanm düşmanları işte böy - le mahvolsun! diye uludu . Bu korkunç sesin — çınlayışları altında ahali titreyerek başlarını eğdiler. Beş yüz papas bir ağızdan: — Amin! diye cevab verdi bi Haai ÇİNGENE KARISI Monkların yanımndan ayrılan ve Mober meydanından — uzaklaşan Jipsi ana doğruca Haşarat Yata- ğına gitmişti. Move Garson sokağma vardı - ğı zaman önünde iki adamın bir sedye içinde birisini götürdükle - rini gördü.. » Sedyenin —yanmda iki kadın yürüyordu ki bunların da iki fa » hişe olduğunu tanıdı, yaklaştı ve sedyenin üstünde gözleri kapalı olarak yatan Manfredi gördü. — Acaba öldü mü?. diye sor - du. . 4 Fahişelerden biri: — Oh, hayır.. Bayılmış.. Yal - nız bir kolu kırık! cevabını ver « di, — Onu nereye götürüyorsunuz. — Size geliyorduk Jipsi! — Bana mı? Ben bu gece ve ya- rın evde değilim.. Hem o Haşarat Yatağında tam bir emniyette bu - lunamaz.. , Hayrette kalan iki kadım cevap vermeden dinliyorlardı. Çingene karısı düşünüyordu. Acaba bu karanlık vicdanda ne- ler geçiyordu. Bu vahşi gözlerde parlıyan bir merhamet rştği mr idi? Birdenbire: — Yaralıyı Marjantinin evine götürünüz! dedi.