6 Temmuz 1935 Tarihli Haber Gazetesi Sayfa 10

6 Temmuz 1935 tarihli Haber Gazetesi Sayfa 10
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

36.750.000 Lira masrafla L Madritten yazılıyor: | Tarık boğazının (Cebelüttarık) | altından bir denizaltı tüneli yapıldı İ’ ğı takdirde Londrayı cenubi Af- — rikada Kap şehrine bağlıyacak u- ı bilir. İspanyollar bu düşünce ile çalışmalara — başlamışlar, ve bu muazzam iş için sermaye ve dığer devletlerin yardımlarını — koyulmuşlardır. | | zun bir demiryolu vücude getirile- temine # ae Kont Laurent Velledeuil 1869 yılında Madrit mecmualarından birinde bu kıtalar arası tünel için gayet kat'i ve muayyen bir proje noşretmişti. Ancak ayrı ayrı ma- hiyette birçok zorluklar bu proje- nin gerçekleşmesine engel olmuş- Bundan sonra da meşhur birçek mühendisler, tomar tomar proje: ler yaptı fakat hiçbirisi bir netice ye varamadı. Fransada ünlü bilginlerden bir goğu bu çok önemli mesele ile uğ- raşmaktadırlar; nitekim 27 tem. muz 1927 de ilim akademisine bu mevzu üzerine bir tebliğ yapılmış tı. Bundan on yıl önce deayni akademide Mösyö Ch. Lallemand şu sözleri söylemişti: “ “Afrika kâfi derecede işlendi. ği ve zenginleştiği gün İspanya, İstanbulu zenginleştirmiş olan ro- lü oynıyacaktır. Bu rol Afrika ile Avrupa arasında köprü hizmeti görmektir.,, .. * İberya yarımadasının ekono - mik durumunu gözönünde tut - makta olan İspanyol hükümeti bu muazzam işin başlanıp başarılma- sına uğraşmaktadır. Mesele yalnız bir ulusa ilişiği o- lan iş değildir. Bu iş birçok ulus: ları düşündürmekte olan çok ö - mnermnli bir meseledir. — Avrupanın en üst köşesinden kalkan bir tren “Afrkianın en güzey (cenup) u - cundaki Kap şehrine varınca, bu işin bütün dünya ekonomisine ili. şiği olacaktır. İspanyada —Punta Plomadan başlıyacak ve — Fasta Punta Altareste — bitecek bir — tünelin Üç yüz metre — derinlikten geçmesi lâzımgelmektedir . Bu tünelin uzunluğu — Punta de Guadalmesiden Punta de Cirese gidecek tünelin — uzunluğundan çok daha fazla — olacaktır. Fakat bu ikinci yol kısta olmakla beraber burada denizin — derinliği 1000 metreden fazladır. j . . » İspanyanın Okyanos bilginleri (ocdaragrafie) — “enstitüsü,, po - | — fesörlerinin idaresi arasında, T- rık boğazının ayrı ayrı birçok yer: lJerinden sondajları - yapılmıştır. Araştırma komisyonunun tetkik - leri şimdilik en iyi güzergâh ola. rak İspanyada Torre de la Pena eolan çizgidir. Buranın uzunluğu 33 kilometre ve 340 — metredir. geçeceği denizaltı derinliği de 400 Sepey vmrendiplo J eyun g urse 1 dan İspanya buyruğu — altındaki metredir. Oyulacak arazinin — tabiat ve mahiyeti kat'i sure.le tayin edil - miş olup burada yapılacak kemer- lerin beher santimetre mürabba - ının bazı yerlerde — 60 kilometre tazyıka dayanabilmesi lâzım gel - diği anlaşılmıştır. İnşaat projeleri yapılmış bu- lunmaktadır. — Bu projelere göre günde on iki metre kadar çalışı - labileceği hesab — olunmaktadır . Demek ki bu gidişle tünelin bü - tün inşaatı altı, yahut yedi sene sürecektir. Böyle — muazzam bir iş kaça malolabilir?, Bu sorguya karşılık vermeden önce şimdiye kadar yapılmış oları tünellerin masraflarını araştıra - | hm: Fransada Orsay istasyonunu Österlitz istasyonuna bağlayan tünel 500.000 Türk lirasına, Ce - nis dağının altından geçen tüne - lin metresi 500 liraya, semplon tü- nelinin metresi 312 liraya malol « muştur. Frarssa ile İngiltere ara - sında açılması istenilen — tünelin metresi yalnız 400 liraya malola - caktır, Pariste şehiraltı tünelinin beher kilometresi 160.000 liraya yapılmıştır. Tarık boğazının altından yapı - lacak tünel için mühendisler be - her metresine 7000 peçeta, bizim paramızla 1050 lira inşaat masra - fi tahmin etmektedirler. Bu hesa- taya,, bizim paramızla 36.750.000 Türk lirasına malolacaktır. ü üe Hiç şüphesiz bu sermaye İs- panya için uzun — zaman ölü bir sermaye halinde kalacaktır. İstik- balde gerçekleşecek — bir. takım zenginlik hesapları üzerine şim - diden böyle büyük bir yekânu har camağa İspanyanın imkânı bulu - nup bulunmadığı da ayrı bir he - Ingiliz hükümeti Fransa ile İn - giltere arasında bir tünelin yapı! - masına şimdiye kadar — engel ol - muştu. Fakat Tarık — boğazından Avrupayı Afrikaya bağlayacak o- lan bu tünel açıldıktan sonra İn - gilterenin artık Manş tüneline en: gel olmasının bir anlamı kalmıya- caktır. K ba göre tünel 245.000.000 — peçe - | Küçüklüğünde meşhur olan sinema artisti Ceki Kugan yakında y P * HABER — Akşim Postası Musiki Sanatkârları Cemiyetinde bir hasbühal Müzikli yerlerin pahalılığı Avrupadan Afrikaya / çalgıcıları mahvediyor! - tünel YaPmak istiyorlar Çok kazançlı en rahat meslek — 50 bin lira Yağırlık!,, teklif edilen hanende kız — Çalgıcıların şikâyetleri ve dilekleri — Şikâyetlerimizi soruyorsu | nuz, hangi birisini anlatyım, han - gi birisini... Bizim de kendimize göre dertlerimiz var. Bu dertle - rimizden, şikâyetlerimizden bir i- kisi var ki bütün esnafı düşündü. rüyor. Ve bu dertlerimiz berta . raf edilmezse, bizim müzisiyenle- rin hali büsbütün — fena olacak... Cemiyet de bu — işler yüzünden Zümrütanka kuşuna döndü. Mu- siki sanatkârlarının haklarmı, is- tikballerini, refahlarını temin i - çin, cemiyet düşündüklerinin hiç- birini tatbik etmeğe imkân bula - mıyor. — Neden? — İşte, bu şikâyet — ettiğimiz işlerden... Musiki sanatkârları cemiyetin idare heyeti odasındayız. Cemiyet başkanı Mazharla konuşuyoruz. Cemiyetin azalarından birkaçı da orada... Bizi dinliyorlar. Allah si- zi inandırsın, ben, müzisiyenleri - mizin lokaline, çalgıcı ve şarkıcı esnafından bazılarının kazançları hakkında ortada dönen ve hiç de mübalâğalı olmiyan rakamların cazibesine kapılarak gitmiştim. Geçenlerde bir dostumla öte - den beriden yarenlik ediyorduk: — Dünyaya yeniden -gelseydin ne olmak isterdin? diye bir sual sordum, Bana şu cevabı verdi: — “Gayet mütevazi bir arzum var. Güzel sesli bir hanende ol - mak isterdim.,, Bu cevabı, dostumun bir fanta- zi yapmak istediğine hamletmiş - tim. O, bu duygumun farkında o- lunca beni temin — etmeğe lüzum gördü: — Ciddi — söylüyorum. Bizim | memlekette en rahat, en kazançlı ve en kolay şöhret — temin edici sanat, alaturka şarkıcılıktı. — (tı) diyorum., Çünkü ulusal musiki dev rimi başladığındanberi, artık bu müsiki yavaş yavaş ortadan kay bolmak yoluna girdi, — gidiyor. Fakat parsayı toplıyanlar, kü . pünü dolduranlar için endişe e - decek bir şey yok. olgunluk çağına ulaşarak (sinnir üşte vasıl olarak) bir milyon dolar para alacaktır. Ceki Kugan sinema yıldızlarından Tobi Ving ile ni- şanlıdır. Resimde onu nişanlısiyle beraber ve geçenlerde bir otomobil lhumında ağırca yaralanan babasını ziyareti esnasında görüyorsunuz. — Canım dedim. Hanendele - rimiz içinde han hamam — sahibi olan görülmüş müdür ki küpü do!- duranlardan bahsediyorsun. Atıldı, sözümü kesti: — Sus ayol! Töbe de töbe... Ha- ni şu davudi sesli bir hanende ba- yanımız vardır. Kocası da keman' çalar... İşte bukarı — kocanın yaptırdığı apartımandan haberin yok ımu? Sana ismini de söyliye - yim: Ses apartımanı... T Sonra bizim güzel sesli Jozefin Bakerimizin finansal vaziyetin : den de haberdar değilsin galiba?. *« bahçesinde okuyan kestane renkli, şirin kıza kalantor bir za - tın 50,000 Hira ağırlık teklif etti - ğini de mi bilmiyorsun? Yazık sana doğrusu !..., Dostum, bana, daha öyle ente - resan şeyler anlattı ki bu buh - ranlı zamanda işleri tıkırında gi- den bahtıyarların klübüne git - mekten kendimi alamadım. İşte, musiki sanatkârları ce . miyetindeki (hikmeti vücudum) da bundan... Fakat dedikodulu hava- dis toplıyalım derken hakikt bir; şikâyet mevzuunun — karşısında kıl(_lı,ın. y o wstsü v Ve cemiyet Başkanı içini dök - mek istiyen bir dertli telâşile an - latıyor: — Memlekette musikiye, musi kişinaşlara ait işler uluorta görü - lüyor. Ortada zabt yok, nzıba! yok, ahenk, birlik yok. Avrupada olduğu gibi. Bu gibi işler, bizim cemiyetin idaresine - verilmelidir. Hükümetten de müteaddit defa - lar bunu rica ettik. Hâlâ bir neti- ce alamadık. Şimdi, size çalgıcı, — cazband, orksstra lâzım değil mi? Müzika. cı kahvelerine, öteye beriye gide- rek onları tedarik edebiliyorsu - nuz. Musikili kahvelerin, gazino- ların, bahçelerin patronları da böy le hareket ediyorlar ve buldukları çerden çöpten heyetleri kunturat- sız çalıştırıyorlar. Bu vaziyet sanatkârlar arasın da da muzir rekabetlere yol açı - yor. İş darlığı karşısında çok ka - naatkârane hareket ederek ücret: leri boyuna indiriyorlar. Halbuki, bir ay sonra kapı dışarı edilince işsiz de kalıyorlar. Sanatkârlara iş temini cemiye - tib vazifesi — olmalıdır. Kime ne lâzımsa bize müracaat etmelidir. Biz her şeyi tanzim ederiz. Bu su. retle hem istiyenler istediklerini mükemmel bulur, sanatkârlar a rasındaki muzır rekabet de orta - dan kalkar. Halbuki, şimdi müzisiyenler iş diye biribirlerini yiyorlar... Alâ - kadarlar arasında hergün gürültü. ler eksik değil... Bundan da çal - gılı yerlerin patronları istifade e- diyorlar. Bunun için gelecek devrede Ka- mutaydan çıkacak iş kanununun saantkârlara ne gibi haklar vere- — Sizin alanda iş buhranı fax la mı? — Fazla! Sebebi de çalgılı yer: lerin çok pahalı olması... Pahalı: | İıktan herkes buralara gidemiyor. Gidemeyince o yerler fazla kaza . namıyor, Fazla kazanamadıkları için de çalgıcılara haklarını vere- miyorlar. — Cemiyetinizin idare şeklini değiştirecek misiniz? Esnaf ce - miyetleri birleşik — teşekkülü ile müşterek çalışmağa devam ede cek misiniz? Bu suallere cemiyetin kâtibi Recep cevap verdi: — Biz ticaret — odasının esnaf şubesine bağlıyız. Birleşik büro emrinde değiliz. Ankarada yapı - lacak esnaf federasyonunun ku « rulmasını çok istiyoruz. j Çünkü, bugünkü — birleşik esnaf cemiyetlerinden çok yardım gör - dük. Kiramıza yardım ettiler, ya. şamamıza imkân verdiler. Yoksa çoktan kapıları kapardık. — Alafranga musiki — kursları ne oldu? — Kimse gelmedi. Kurslar d: iflâs ettil ç Bedil danslar, —musiki va şan kısımları için üç ayrı kısmı ihti » va etmek üzere bir mektep vücu- de getirmek teşebbüsümüz de he- nüz neticelenmedi. Hükümet ulu- sal musiki için esaslı — etüdlerle meşguldür. Bu etüdlerin vereceği neticelerden sonra biz de faaliye- te geçeceğiz. Kültür sahasında biz de çalışı yoruz. Orkestra konserleri veri : yoruz. Bir bale vücüude getirdik Fakat... — Fakat? — Kültür Bakanlığı, büfçesinde kültür işlerine ayırdığı paradan az bir miktarını da bize tahsis et. se daha faydalı hizmetler göre - bileceğiz. y — Kaç azanız var? — 130 kadar. İ — Ne kadarı kadm, ne kadarı erkek? N — 40 kadın azamız var. Geri kalan erkek. Azamızdan 50 kada. rr alafrangacı, mütebakisi alatur. kacı... — Piyasada alafrangacılar mı, alaturkacılar mı daha fazla ka . zanıyor? — Alafrangacılar daha iyi iş görüyorlar. Fakat, alaturkacıla : rım kazancı daha fazladır. Bir alaturkacı, iki alafrangacı | nın kazanacağı parayı kazanır. — Yanaa? — Evet.. Meselâ alaturka şar - kı söyliyen kızların — içinde şöyle orta derecede olanlarının en aşa ğı gündeliği 6 liradır. Halbuki alafranga kısımda en birinci şef dorkestrler bu parayı imkânı ya kazanamazlar..,, Bizim dostun hakkı var mı der- umumi ceğini dört gözle ve merakla bek-| siniz? liyoruz. İ. A. GÖKPINAR

Bu sayıdan diğer sayfalar: