6 Temmuz 1935 AKŞAMDAN AKŞAMA Şarbayın hediyeleri Bay Üstündağ, şehrimiz hak- kında çok iyi tetebbülerle ve ta- ze taze gayretirle Avrupadan döndü. ilk hamlede neler yap- mak istediğine dair gazetelere vu- l kubulan beyanatı yüreğimize bi- raz su serpti. Nazik şarbayımı- zın bizi hatırlıyarak Avrupadan getirdiği bu hediyeler pek mak- bulümüze geçtiği için kendisine kıvançlı teşekkürler sunmayı tatli bir ödev bildik. İstanbulda, vapur gişeleri önün- de bilet almak meselesi artık yo- | luna girecek; sokaklarda yürü- mek bir intizam altına alınacak; otomobillerin azametli çanlarına ot tıkanacak, Gerçek, gişeler önündeki manzara sinire dokun- | mamak kabil değildi. Hele Av- | rupayı görüp te bir mukayese ya» | pıldığı zaman... Gazeteler şimdi- ye kadar bu vaziyetten defalar. la şikâyet ettiler. Tedbirler iste- diler. Bunun tedbiri halkı usu- le, hakka, intizama riayet etme- ğe alıştırmaktır. Bu da hemen hemen her gişenin önüne bir me- mur dikmekle kabil olur, Fakat mesele bununla da bit miyor. Oraya dikilecek memur- tun zihnine ve ruhuna da bir takım meziyetler dikmek ihtiyacı vardır. Ve asıl zorluk burada dır. İstediğiniz kadar emir veri- niz, yol gösteriniz. Onu tatbik et- tirecek memurun ruhunda o emri ve talimatı kabul ve icra etmeğe bir meyil ve istidad, âdeta bir iman mevcud değilse iş yolunda gitmez. Çünkü memur, bilâibti- yar, aldırış etmemeğe başlar. Bunun her gün misalini gör. muyuz? Belediyemizde usul, nizam ve talimat mı eksik? Hepsi var, Fakat bunların kaçı- nı tatbik ve icra kabil oluyor? Tatbik edilmiyor, çünkü tatbik et- tirilmek için lâzım gelen esas biz- de yoktur. Müdekkik ve nafiz bakışlı şarbayımız emniniz ki Avrupaya yalnız uzaktan bir kuş bakışı ile iktifa etmiyerek (gözlerini işin ruhuna daldırmış ve muvaffaki- yetin tılsımı ne olduğu da şüp- hesiz gözünden kaçmamıştır, Şarbayımız bize bu güzel vaid- leri, niyetleri bir hediye olarak getirdiği gibi, maiyetindeki me- murlara da mesuliyet fikri deni- len tılsımı getirmiş olacağını tali- min ediyorum. Vazife ve mesuli- yet hissinden, mükâfat ve mücas zat kanaatından mahrum bir me- mur biç bir muvaffakıyet elde edemez. Şarbayımız İstanbul be- lediyesinin içine bunlari sokmaz- sa hem kendi üzülür, hem biz ge- ne içimizi çekeriz. Avrupada otomobil düdülleri. nin. susturulması iyi neticeler ve. riyormuş. Temenni edelim ki biz. de de böyle olsun. Denilebilir ki otomobil yolunda yaya ada- mın işi ne? müyor Fakat yaya kaldırımı olmıyan bir memlekette halk nereden yü rüsün? Daracık yaya kaldırımla» rna koca küfelerile satıcılar ve hamallar dolan bir şehirde halk yürümesini bile öğrenemez. Şar. e sokaklarda geçid yerle rini boyamakla b pa, Eteği; muvafak GM mizi bahtiyar saymalıyız. —— amm ŞEHİR HABERLERİ Karşılıklı davalar Belediye de kabzımallardan dava edecek Yeni hâlde şimdiye kadar kiras ya verilemiyen on beş dükkân da evvelki gün daimi encümen ka ! rarile taliplerine verilmitir. Bu dükkânlar 240 ile 300 lira arasında kiraya verilmiştir. Dük- | kânları kiralayanlar ayrıca 1500 liralık teminat göstermişlerdir. | Tâliplerden bazıları bu teminatı para olarak gösteremiyeceklerini ileri sürdüklerinden belediye bu miktarda emlâk veya tahvilât gös- terilmeşine de muvafakat etmiş- tir. Dünkü sayımızda yeni hâlde ça- lışmak için belediyenin koyduğu şartları ticaret kanununa uygun görmiyen bazı kabzımalların be- lediye aleyhine dava açacaklarıni kabzımallar cemiyeti başkanı Zis ya Kılıç oğluna atfen yazmıştık. Aldığımız melümata göre beledi- ye de başkan Ziya ile arkadaşların- dan bazıları aleyhine bir dava aç- mağa karar vermiştir. Belediyenin iddiasına göre, bay Ziya ile arka» daşları hâlde kiraya çıkarılan dük- kânların arttırmasına esnafın işti. rak etmemesi için teşvikte bulun- muşlar. Bu hareket de arttırma ve eksiltme kanununun bir maddesine göre kanuni takibat yapılmasını icap ettiriyormuş, Belediye, dükkânlar müzayede ye çıkarılınca, bay Ziya ile arka- | daşlarının teşviki üzerine pek ax talip çıktığı ve dükkânların takdir edilen miktardan da ucuza kira» landığını ileri sürüyor, Karşılıkli davalar yakında açılacaktır, Yoğurttan zehirlenmiş Ağır hasta olarak hastaneye kaldırıldı Ortaköyde Mişel adında bir köfteci dün öğle yemeğini yedik- ten sonra birdenbire hastalanmış ve sancılar içinde kıvranmağa baş- lamıştır. Dükkâna gelen polisler Mişeli ağır hasta olarak hastane- ye kaldırmışlar, muâyene netice- sinde adamın zehirlenmiş olduğu anlaşılmıştır, Mişel de zorlukla verdiği ifade- de o civarda bir yerden aldığı yo- ğurdu yedikten sonra hastalandi- ğını söylemiştir. Zabıta tahkikata Şoförler Mektepte okumıyanlar ehliyetname alamıyacaklar Belediyenin seyrüsefer merke zini kurduğu gündenberi 5900 kişi şoförlük ehliyetnamesi almış- tır. İstanbulda mevcud otomobil ve otobüsler 2200 kadardır. Bu suretle şoförlük vesikası alanların yarısı başka işle uğraşıyor demek» tir. İstanbul taksisinde çalışan ş0- förlerin ancak yüzde on beş ka darı kendi malı olan otomobillerde çalışmaktadır. Üst tarafı, başkası nın otomobilinde aylıkla çalışı yor. Belediye, ihtiyaçtan fazla şoför bulunduğunu düşünerek, uzun müddet şoförlük etmiyenlerin tek- rar ellerine makine aldıkları tak- dirde bir kazaya sebebiyet verebi- leceklerini düşünmüş, yeni bir ta- limatname hazırlamağa karar ver- miştir. Bu talimatname ile ancak otomobilcilik mektebinde tahsil görenlerin şoför olabilecekleri ka- bul edilecektir. Kaçak rakı çıkaran bir kadın 6 aya mahküm edildi Beyoğlunda kaçak rakı yapmak- tan suçlu Agavni adlı genç bir ka- dın dokuzuncu ihtisas mahkemesi tarafından altı ay hapse mahküm edilmiştir. Bu karar üzerine suçlu tevkif olunmuştur. Sarhoşun yaptığı Sataştığı adam kendisini yere attı, başından yaralandı Ali adında bir adam dün gece bir kaç meyhane dolaşıp fena hak de sarhoş olduktan sonra gelip ge çenlere sataşa sataşa sokaklarda dolaşmağa başlamıştır. Ali bir aralık Mahmudpaşa Larafına geç miş ve orada Mehmed adında bir adama küfür ederek kavgaya tw tuşmuştur. . Mehmed bu sarhoşu başindati savmağa uğraşmışsa da Ali üze rine hücum elmiş ve döğmeğe kalkışmıştır. Bundan hiddetlenen Mehmed bu defa sarhoşu hizlıcâ itip yere yuvarlamiştir. Ali hizlica düşünce kafası kaldırımm kenari. na çarparak yaralanmiş ve olduğu yerde bayılıp kalmıştır. Vakaya gelen devriyeler yarali sarhoşü hastaneye kaldırmışlar, Mehmed yakalanıp adliyeye verilmiştir. Sıra usulü Altıncı şube bunun için bir proje hazırlıyacak Bizde ötedenberi vapur ve şi“ mendifer kişelerinden bilet almak isteyen yolcular sıraya girmez, biri birlerinin omuzlarından kişe- ye yaklaşırlar, bu yüzden herkes rahatsız olurdu. Avrupadan yeni dönen Belediye reisi Muhiddin Üstündağ, bu münasebetsiz halin önünü alacağını söylemişti. Bay Muhiddin Üstündağ, bunun tatbikına geçilmek Üzere alâka- darlara emir vermiştir. Bu emrin nasıl tatbik olunacağı halkın sırasını bekliyerek bilet almasının ne suretle temin edile” ceği hakkında Emniyet müdürlüğü altineı şubesi bir proje hazırlaya- rak vali Bay Mahiddine bildire- cektir. Hırsız çingene kadını yakalandı Kızıltoprakta Fatma isminde bir çingene kadını yakalanmıştır. Bu kadın bayan Naciye isminde biri- nin evine girmiş ve alt katta eli- ne geçirdiği eşyayı bir çuvala dok durmuştur. Fatma, çuvalla evden çıkarken görülmüş ve yakalan. mıştır. Fatmanın Kasımpaşa tarafında da bazı hırsızlıkları meydana çi karılmıştır. (Bir çocuk otomobil çarpmasından yaralandı Enver adında dokuz yaşların. da bir çocuk dün Galatada tram- vay caddesinden geçerken şoför Osmanın otomobili çarpmıştır. Bir. çok yerlerinden ağır surette ya- ralanan çocuk hastaneye kaldırıl. mış, şoför yakalanarak tahkika- ta başlanmıştır. Balkon yıkıldı Düşen taşlardan bir kız başından yaralandı Kadıköyünde Moda tarafında oturan bayan Nuriye dün torunu Bedia adındaki kızı alıp evin bah» çesine çıkmış ve duvarın kenari- na oturmuşlardır. Bunlar etrafi seyrederlerken esen şiddetli bir rüzgârdan eski ve ahşap evin bal- konu yerindeti kopup yıkılmişlir. Düşem taş ve tahta parçaları kü- çük Bedianın kafasına çarparak birçok yerlerinden yaralanmıştır. Çocuk tedavi altina alınmiştir. * Sahife 3 Bir limon yedi buçuk kuruş! Eski bir söz vardır. «Fasulya gibi nimetten...» derler... Orta» a öyle pahalı şeyler var ki, zaval. : kuru fasulyacık bunların yanın» da ne kadar zavallı kalıyor.. Bir daha kendisini beğenen, yüksekten atan kimseler için «fas sulya gibi nimetten...» sözü ye rine: — Kendini limon gibi nimetteg sayıyor!... diyelim.. Yaz sicaklarile beraber sanki aksilik olsun diye- limonlar da ge lin oldu. Tasavvur edin. Bir tek limon yedi buçuk kuruş!!. Hani hastalara limon koklatır. lar ya... Hakikaten 7 buçuk kuruş verip de alınan bir limonu ancak koklaya koklaya kullanmaktan * başka çare yoktur.. hiç de hasis olmıyan bir adamım. Fakat yum- ruk kadar bir limona yedi buçuk kuruş vermek insanın bayağı izze- ti nefsine dokunuyor canım. Düşünün dört limonun paraşile bir kilo şeker alabilirsiniz. Dört kuruş da elinize kâr kalır. Gene dört limonun parasile bir kilo sığır eti alabilirsiniz. Altı hi- mon parasile bir kilo koyun eti... İki İimon parasile bir kilo meyva alabilirsiniz. Sonra işin garibi meselâ 15 kuruşa kilosu balık sa- tılıyor. Bu balığın limonu 7 bu. çuk kuruş.. 12 bujuk kuruşa be- yin.. bir limon sıkacaksınız. 7 bu- çuk kuruş.. İşte yüzü astarından pahalı di- ye buna derler. Bu sıcaklarda li- mon, limonata, buz gibi, su gibi zaruri ihtiyaçlar arasında olan bir şeydir, Limon bir fantezi eşyası, bir lüks değildir. Ve her şeyde lüzumu olan bir ihtiyaçtır. Vakıa bununla uğraşmak küçük, teferrü- attan bir iş gibi görünür amma hiç de öyle değil. Limon fiatlerini u- cuzlatmak da pek o kadar mühim bir iş olmasa gerek.. Kontenjan listesi mi var?.. i Pekâlâ genişletilebilir. yoksa ih- tikâr mı vşr?. Bununla uğraşıla- bilir.. elverir ki bu sıcaklarda ca- nı şöyle soğuk, halis bir limonata isteyen, yahud canı şöyle bir salata çekmiş olan vatanda şa yedi buçuk kuruşu kıydırmıya- Hikmet Feridun Bir çocuk ağaçtan düştü yaralandı Kartal civarında Necdet adın- da on dört yaşlarında bir çocuk dut toplamak üzere ağaca tr. manmış, ağacın üst dallarına çık- tığı sırada ayağının altındaki dal kırılmıştır. Küçük Necdet ağacın tepesinden yere düşerek başından yaralandı. ğı gibi bazı kemikleri de kırılmış- tır, Kazayı etraftan görenler za- bıtaya haber vermişlerdir. Nec- det söz söyliyemiyecek bir halde hastaneye kaldırılmıştır. Esnaf bankasının kopya defterleri Esnaf bankasına aid bazı kop- ya defterlerinin tasfiye heyeti ta- rafından satılması kaçakçılık ma- hiyetinde görülerek heyet üyesi- nin ihtisas müddeiumumiliği te rafından isticvap altına alındıkla» rı yazılmıştı. Aldığımız malümata nazaran bu zevat suçlu sıfatile İsticvap al- tına alınmış değillerdir. Ancak in- hisar idaresi takibata girişince mahkeme hâdise etrafında bunla